Euphoria — Tanıtım
164 yorum rpdi 29 Temmuz 2019 09:00
Cesur ve iddialı dizilerin adresi HBO, bu yaz kendi sınırlarını bile zorladığı bir dramayla çıkageldi. Euphoria, bir grup Amerikalı gencin seksle, uyuşturucuyla, travmalarla ve sosyal medyayla çevrili dünyalarındaki çetrefilli hayatlarını, romantik birlikteliklerini ve arkadaşlık ilişkilerini; gerçekçi ve cüretkar bir biçimde ele alıyor.
Aynı adlı İsrail yapımından uyarlanan dizinin ilk sezonu 8 bölümden oluşuyor ve 2. sezon onayı mevcut.
Yapımcılarının arasında Drake’in varlığı dikkat çekerken, bütün bölümlerini Sam Levinson (Assassination Nation) yazmış.
Lisede yeni dönemin başlamasına birkaç gün kala Rue ile tanışıyoruz. Rue, yaz boyunca ortadan kaybolmuştur ve arkadaşları aşırı dozdan öldüğüne artık emindir. Aslında kendisi yüksek doz alıp ölümden döndükten sonra bütün yazı umurunda bile olmayan, dinsel içerikli bir rehabilitasyon merkezinde geçirmiştir. Buna rağmen hala uyuşturucuyu bırakma gibi bir niyeti yoktur çünkü kendi iddiasına göre bağımlılığı kaçınılmaz bir şeydir. Mental problemleri (kişilik bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluğu ve bipolar bozukluğu) nedeniyle çocukluğundan beri sürekli ilaç kullanmıştır. Panik atak krizleri ve sık sık gerçekleşen baygınlıklarıyla hayatı bir felaketler zinciridir ve farmakolojik mekanizmaların onda gerektiği gibi işlemediğine inanmaktadır. 13 yaşındayken babasını kaybetmiştir, kız kardeşi ve annesiyle birlikte küçük bir banliyöde yaşamaktadır.
Arkadaş ilişkilerini de sağlıklı yürütemeyen Rue, ailesinin yüzünü sürekli kara çıkarmaya ve geleceğine dair bir beklentisi olmadan, belirsizlik içinde yaşamaya devam etmektedir.
Bir ev partisinde yaşanan olaylardan sonra hayatına hızlıca yeni biri girer: Ona manga karakterlerini andıran, kocaman bir kalbi olduğuna inandığı, sıradışı ve gizemli Jules… Bunun akabinde belki de hayatında ilk kez bir şeylerin değişebileceğini ve düzelebileceğini düşünmeye başlar.
Rue aynı zamanda dizinin anlatıcısı ve dış sesi. Her yeni bölümün ilk dakikalarında, genç ekipten birinin çocukluk yıllarından başlayıp günümüze uzanan hikayesini seyirciyle paylaşıyor.
Rue’yu Disney çıkışlı -son zamanlarda Spider-Man filmleriyle dikkat çeken- oyuncu ve şarkıcı Zendaya canlandırıyor. Diğer ana karakterlere göz atacak olursak…
Jules Vaughn (Hunter Schafer) Jules bir transseksüel. Ebeveynleri boşandıktan sonra, anlayışlı babasıyla taşındığı bu yeni banliyöde kendini keşfetmeye çalışıyor. Rue’da sandığından daha fazla ve farklı bir etki bırakıyor. |
Nate Jocobs (Jacob Elordi) Okulun popüler çocuklarından. Yıldız bir oyun kurucusu. Yaşadığı travmaları ve dalgalı duygu durumlarını iyi fiziğiyle ve öfkeli halleriyle bastırıp çevresinden saklı tutmaya çalışıyor. |
Maddy Perez (Alexa Demie) Nate’in bir dargın bir barışık olduğu sevgilisi. Özgüvenli görünen fakat hırçın biri. Nate’in dalgalı ruh hallerine katlanmakta yer yer çok fazla zorlanıyor. |
Kat Hernandez (Barbie Ferreira) Kilolarıyla başı belada, kendinden hoşnutsuz bir genç. Arkadaş çevresindeki imajını değiştirmek ve cinselliğini keşfetmek en büyük amacı. |
Cal Jacobs (Eric Dane) Nate’in oldukça zorlayıcı ve sert babası. Varlıklı, bölgenin önde gelen, saygın isimlerinden biri. “2. hayatı” denebilecek birtakım sırları var. |
Leslie Bennett (Nika King) Rue’nun annesi. İki kızını tek başına büyütme telaşında. Rue’nun son yüksek doz olayından sonra onu daha da sıkı koruması altına almaya çalışıyor. |
Cassie Howard (Sydney Sweeney) Ekibin tatlı ve popüler kızı. Cinsel geçmişiyle ilgili dedikodular okuldakilerin dilinde dolaşırken, ilişkilerini yürütmede bir hayli sıkıntı yaşıyor. |
Lexi Howard (Maude Apatow) Cassie’nin kardeşi ve Rue’nun çocukluktan en yakın arkadaşı. Rue’nun yakınlarından olup aklı başında davranan sayılı kişilerden biri. Aralarında belli belirsiz bir soğukluk mevcut. |
Chris McKay (Algee Smith) Lisenin gözdesi olan bir futbol yıldızı. Hem sahada hem de kız arkadaşı Cassie ile olan zorlu ilişkisinde mücadele verirken üniversite yoluna ayak uydurmada güçlük çekiyor. |
Fezco (Angus Cloud) Rue’nun torbacısı. Kendinden beklenenin aksine Rue’ya karşı oldukça iyi niyetli davranıyor ve Rue’nun ayık kalması için ondan daha fazla çaba gösteriyor. |
Her ne kadar teması klasik, karakterleri stereotip dursa da Euphoria bunlardan fazlasını barındıran, beklentimi fazlasıyla aşan bir dizi oldu. Karakterlerin hem geçmişleri ortaya çıktıkça hem şimdi yaşadıklarına tanık oldukça şaşkınlığım ve merakım artmaya devam etti. Güçlü hikaye anlatımı ve konuyu ele alışındaki cesaretiyle beni kendine hayran bıraktı. Ayrıca teknik detaylarıyla da üzerinde ne kadar özenli çalışıldığını her daim belli ediyor. R&B/Hip-Hop gibi müzik tarzlarından pek hazzetmediğim halde müzik kullanımındaki başarısını inkar edemiyorum. Görüntü yönetmeni çok iyi iş çıkarıyor (bir karnaval bölümü var ki enfes), kurgusundaki ufak numaralarla da çok iyi bir seyir deneyimi sunuyor. Kısacası izlediğimiz diğer dizilere benzemeyen, özel bir iş.
Gelgelelim gündeme geldiği konular bu başarılarından ziyade, genellikle barındırdığı yoğun cinsel içerik, çıplaklık, alkol-uyuşturucu kullanımı, şiddet gibi unsurları oldu. Evet sert ve izlemesi zor bir dizi. İçeriğinde bunlar hayli fazla ve bu da izleyiciyi yer yer fazla rahatsız edebiliyor. Fakat daha güçlü bir anlatım için, ayrıca daha gerçekçi ve çarpıcı bir dizi ortaya çıkarma adına bunları kullanmaları gerekiyorsa ve HBO sayesinde bu özgürlükleri varsa, bundan faydalanmalarını garipsemiyorum. Sonuçta The CW dizileri misali gençler izlesin, iyi vakit geçirsin, üzerine konuşsun diye yapılmamış belli ki. Yetişkinlere yönelik çekilen, Z kuşağını yetişkinlere tanıtmaya çalışan, doğal olarak da bu gençlerle ebeveynlerinin kanayan yaralarını (madde kullanımı, bilinçsiz cinsel ilişki, depresyon…) ele alan bir dizi yapmak istemişler.
“Gerçekten abartılı mı, yoksa bu kadar çığırıdan çıkmış olabilir mi bu yeni nesil?” gibi bir soruya, izlediğim şeyin bana samimiyetsiz gelen, inandırıcı bulmadığım taraflarının olmadığı cevabını rahatlıkla verebilirim. Günümüz koşullarını düşündüğümde gençliğin geldiği noktanın bu olması fikri bana hiç mantıksız gelmiyor. Senaryoyu konuya hakim olmadan, bilinçsizce yazabileceklerine ihtimal vermiyorum. Ayrıca dizi söz konusu sorunlara direkt çözüm önerileriyle gelmiyor elbette fakat bir farkındalık yaratma çabasında olduğunu da görebiliyorum.
Her bünyeye gelmeyecek bir dizi olduğu için herkese mutlaka izleyin diyemiyorum. Ayrıca yaşı ufak arkadaşlarımıza, en azından ilerleyen yıllarda izlemek üzere, ertelemeleri gerektiğini belirtmem şart. Geriye kalan kitle için ise oldukça kaliteli bu diziyi gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
yorumlar
Game of Thrones sendromuna yakalanmak üzereyim. Her yerde meme’ler, gif’ler, Nate’e laflar bilmem neler… Herkesin ama herkesin dilinde, çok sıkılıyorum böyle olunca. İlk sezonu izlerken kimse doğru düzgün bilmiyordu ne güzel.
Hazır denk gelmişken;
Euphoria yeni sezon reytingleri, 1. sezon reytinglerinin neredeyse iki katına çıkmış. Varyete, HBO Max’i falan da katarak karşılaştırıyor tabii. İlk sezon da HBO Go/HBO Now’daymış o dönem.
3×05’te Rue üzerinden Zendaya bölümü yapmışlar. Yalnız benim karakter için empati yaptığım kısım geride kaldı gibi.
Öpüşmeyi de kapsayan bir arkadaşlıkları yoksa Dominic Fike ve Hunter Schafer sevgili. Gerçi oladabilir.
Bu sezonu Nate ve Cassie’nin sürüklediğini yine belirtesim var. Rue da bir şeyler yapıyorlar tabii ama tempo değişiyor resmen.
Nate, Maddie’den CD’yi almak için konuşurken mermileri kendi kafasına sıkması ilginçti. Gerçi silah “tabii ki” boştu Sonrasında gelen Jules konuşması da iyiydi.
Bunu yapan 2 bölüme ne halt yer orası meçhul. O değil de bu Cassie niye böyle?
Son derece spoiler, doğru.
https://twitter.com/lilkhinkali/status/1494102120068440069
biraz spoiler yedim hakkatten ama bayaa iyi olmuş güldüm. özlemişim bir de. hemen ilk sezondan başlıyorum.
bu kız şu sahneyle, aldığı ödülü sonuna kadar hak ettiğini kanıtladı. tüylerim ürperdi. helal sana zendaya. diğerleri çoluk çocuk gibi göründü resmen şu performanstan sonra. umarım diğerlerine de böyle kendilerini gösterebilecekleri güçlü sahneler yazarlar.
nate baban küçükken sana tecavüz etmişse bile umrumda değil. seni bir gün aklamaya çalışacak ya bu dizi işte o zaman saygımı kaybedeceğim. birileri nate in işlediği suçları ortaya sermezse çok fena bozulacağım.
jules ilk izlememde seni sevmiştim ama bu sefer sana laflar hazırladım. rue yu kullanmayı bırak. nate ten farkın yok. sana olan duygularını ve hassas durumunu bile bile geldin ve kızın ağzına sıçtın. daha net olmalıydın. kızı yanlış yönlendirrerek iyi yaptığını sanıyor olabilirsin ama sonuçlarını göreceğiz bakalım.
lexi yavrım rueyu seviyorsun belli ama o iş yalan olur. ne üzücü ki dizinin en aklı başında kızı sensin. rue ya çok iyi gelebilirdin.
cass ikinci izleyişimde de favorim oldu. ama yeni bir şey katmadı ikinci tur.
ilk izleyişime göre daha keyif olarak izledim. özellikle finalin önceki yavan tadı silinmiş oldu. beklentilerle finali epey silmiştim kafamdan. tazelediğim iyi oldu. bu gazla çöpe attığım özel bölümleri tekrar izleyeceğim yarın. kesinlikle başka bir şey bu dizi.
jules bölümü ise çok iyiydi. ilk sezon boyunca az çok fikrimiz oluşsa da tam olarak jules un neler yaşadığına hakim olamadık. meğer neleri için saklı tutmak zorunda kalmış. yaşadıklarını en sevdiğinle paylaşamamak, sürekli en küçük bir mimiğinin onda nasıl bir etki bırakabileceği düşüncesiyle hareket etmek ne kadar ağır bir yük. birinin canını dinlenmeksizin omuzlarında taşımak hissi… jules a az kalsın haksızlık ediyordum. ilk seferinde neden sevdiğimi tekrar hatırladığım iyi oldu.
jules un evindeki son buluşma sahnesiyle karakterleri yeni sezona hazır hale getirdiler. rue ilk sezon finalinde nüksetti gibi göstermişlerdi ama ben nüksetmediğini o anın ilk kafayı bulduğu zamanın anısı olduğunu düşünmüştüm meğer nüksetmiş. üzdü. jules un en azından annesiyle arasındaki ilişkiyi rue ile paylaştığı daha da yakınlaştıkları bir bölüm izleriz diye umuyorum.
lexi nin o kadar beklettikleri hikayesi buraya bağlanırsa hayal kırıklığı yaşayacağım. tamam fezi severiz ama lexi fez mantıklı değil.
nate kendinden daha ne kadar nefret ettirebileceğine dair iddiaya girmiş gibi. mckay ile sahnesi sinirlerimi bozdu. teşekkürler fez…
cassie bebeğim seni çok seviyorum ben neden böyle yapıyorsun adamın her bokunu telefonundaki penis koleksiyonuna kadar bilirken ne bokuma yatıyorsun altına ya sabır.
2×03
rue: oops that was from the last year. ahahahahahahaa helal.
rue kaşınıyorsun kızım. bu sefer suçlayabileceğin bir jules da olmayacak.
cassie nin banyo sahnesi iyiydi yalnız. üstteki spoiler sağ olsun hayal olduğunu biliyordum ne yazık ki.
lexi sahnesi neydi öyle bayaa yaratıcı bir iş çıkarmışlar. lexi nin sürekli dış kapının dış mandalı kalmasını iyi yedirmişler sahneye.
rue elinde bavulla gezerken: trouble trouble trouble…
cal: oğlunun pisliklerinin 10da 1ini öğrense de evde birkaç kemer sahnesi izlesek.
yeni çocuk jules u kafalayıp ilişkinin ağzına sıçacak gibi duruyor. isteyerek istemeden orasını bilemeyeceğim.
rue, you disrespectful little shit!!! aliye söylediklerin kavgada düşmana söylenmez.
3 bölümdür adamakıllı bir kat sahnesi izlemedik farkında mısınız senaristler. karakterle ne yapacağınızı bilemiyorsunuz galiba.
Production on ‘EUPHORIA’ Season 2 reportedly had “gruelingly long workdays that could stretch anywhere from 15 to 17 hours. Sam Levinson allegedly rarely came to set with a shot list which often factored into the long set days.
O iş pek öyle değil.
@ozgun14 Kat’i oynayan oyuncu ile Sam Levinson pek anlaşamamışlar sette, bu yüzden sahnesi az.
kat haberlerine çok üzüldüm, çok orijinal bir karakterdi. harcandı resmen. ben de diyorum bu kızın hikaye nereye varacak böyle… anlaşılan bir yere varmayacak.
diğer habere gelirsek:
bu dizide çıplaklığın gerektiği şekilde kullanıldığını düşünen kendini kandırıyordur anca. ben çıplak sahnelerde ilk sezonda rahatsız olmamıştım ama o zaman bile bu sahnede çıplaklığa gerek yoktu dediğim çok olmuştur. bu sezon sırf hbo yuz gösterebildiğimiz kadar gösterelim sığlığına çektiler olayı. kızların konuşmasına sevindim. umarım yönetmenle anlaşma yoluna girerler dizinin tonuna oyuncuları mağdur etmeyecek şekilde ayar çekerler. kreatif yaklaşımını sevdiğimden gitsin istemem ama oyuncuların huzursuz hissetmesindense yönetmenin değişmesini tercih ederim.
2×05 ilk 15: jesus!
bölümü izlerken acaba ölsen mi dedim artık.
2×07 üzerine:
İlk 7-8 dakika “Ne anlatıyorsunuz acaba siz?” dedim. Sonrası başka yerlere gitti tabii. Kısa özet:
2×07
fena bir bölümdü ben bunu sezon finali olarak bekliyordum ve daha ortalığı karıştıracak bir şeyler çıkar diye bekliyordum ama malum kısım dışında sakin bir aktarımdı. finaldeki yükselişi sırıtarak izledim. vakti gelmişti çoktan. finali buna ayırmamalarına da sevindim.
yalnız cassie nin o bakışlar sağlıklı değildi.
şu videoyu izleyince cassie yi ilk sezonda ne kadar sevdiğimi hatırladım. keşke bu sezon
üzerinden ilerleselerdi. yazık oldu o plotline a. çok da güzel hakkını veriridi kız ama resmen unutuldu gitti.
2.sezon başlarken ilk sezona hızlıca tekrar bakıp güncel izleyecektim ama yetişemedim. Twitter’da bunun pişmanlığını da yaşadım, kaç haftadır önüme düşmeyen fotoğraf, karakter kalmadı. Zendaya’nın yükselişinden gayet memnunum ama Euphoria’nın bu kadar konuşulmasına hazır değildim.
1.sezona hızlıca tekrar bakarken sezonu biraz daha fazla takdir ettim. Nate’in babasının kasetlerini izlemesi sonrasındaki 8 dakikalık açılış izlediğim en iyi karakter analizlerinden biri, o andan itibaren karakter ile ilgili hiçbir şey göstermelerine gerek yok, bilmemiz gereken her şeyi öğrendik. Mesela ilk bölümde Rue’nun söyledikleri, bazı diyalogları A+ niteliğinde yazarlık yeteneği. İlk sefer şaşkınlıkla izlerken bunlara dikkat etmemiştim.
Sevdiğimi hatırlıyorum ama dizinin ilk sezonu da bu kadar iyi miydi ya? Benim ilk sezonu bir ara yeniden izlemem lazım. 2. sezonda izlediğim her bölümden çok keyif aldım. Haftadan haftaya izlemeyip, son hafta her gün 1-2 bölüm izlemek doğru karar olmuş. TV’de yayınlanan en iyi iş. Bu dizideki her oyuncuyu ve karakteri (en leş olanlarını bile) izlemeyi pek seviyorum.
2×07 çok iyi bölüm olmuş. Malum yerlerde ben de pek eğlendim Glee izlerken de aynı şeyi düşünüyordum, abi lisede böyle bir şey için parayı nereden buluyorsunuz?
Finali biraz gerginlikle beklemiyor değilim bu arada.
Hadi geçmiş olsun.
* Olaysız değildi ama beklediğime göre daha sakin geçti. Bununla da olur gerçi. Şu noktada kalsa rahatsız da etmezmiş.
* Dizinin bu sezon biraz fazla ünlü olduğunu düşünüyorum ister istemez. Türkiye sınırlarında yine daha normal de genel anlamda sosyal medyada her yer Euphoria oldu.
3’ü torunlar izler artık
rue lexi sohbeti güzeldi. aynı sohbeti kızlar tuvaletinde de bekledim avucumu yaladım. cassie maddie kısmı çok yavandı zaten son bölümlerde, hakkını veremediler. kate zaten etkisiz eleman.
şaka maka bu tiyatro euphoria izleyicisine yapılmış bir tiyatroydu. o tiyatroyu izleyenlerin yerinde olmak istemezdim. kusura bakma ama lexi kim napsın senn hayat hikayeni. paylaştığın küçük sahneler hikayenin genelini bilen bize çok şey ifade edip duygulandırabilir de seni tanımayan biri napsın bu küçük sekansları.
neyse öyle böyle bitmiş oldu bu sezon. 2023 başlarında mümkünse zendaya dışı, tercihim cassie olur tabii ki, birine özel bölüm alalım. kate ve cassie olabilir. redemption yoluna gireceklerse nate ve cassie de olabilir.
bir de maddie ve lexi nin sanki biraz daha oyunculuk çalışmaları gerekiyormuş gibi hissediyorum. ne zaman biraz moda girmeleri gerekse o performansa çıkamıyorlar gibi geliyor bana.
Yeah we could’ve cut so much sooner. My boy got three choruses and a bridge.
güldürdü.
Game of Thrones sonrası HBO’nun en çok izlenen 2. dizisi olmuş.
HBO, çıkan haberler için doğru değil demeye getirmiş.
2×03‘ten geliyorum. İki bölümdür müthiş absürd sahneler sıkıştırdılar araya ilki Kat ile ve ikincisi de Lexi ile olmak üzere, ikisine de bayıldım. İlk sezondan neredeyse hiçbir şey hatırlamıyorum ama bu dizide bu kadar güldüğümü de hatırlamıyorum. Birkaç güzel koreografi vardı sanki kamera oyunu gibi, Rue içeriyordu genelde ama o kadar kalmış aklımda. Umarım devam ediyordur bunlar.
Bunlar dışında sezona recap izleyip girmem çok doğru bir hareketmiş. Sezon geneli yine güzel ilerliyor. Bazı konular biraz tekrara düşmeye başladı gibi ama daha 3 bölüm oldu, herhalde olumlu/olumsuz bir gelişim olacaktır.
Edit: Cassie’nin de var bir tane böyle sahnesi sahi. O WC’deki Oklahoma muhabbeti zaten acayip komikti… Benim de baya gülesim varmış.
Eric Dane’den Last of Us’a muhteşem bir Joel olurmuş. Uzun uzun izleyince tam ikna oldum. Tip, ses, aksan her şey cuk oturuyor.
Barbie Ferreira, “Çoğu doğru değil, bazısı ufak şeyler,” demiş.
Ben de tam 2. sezonu bitirmiş ve bu kızla ilgili haberleri okuyordum ki aytackara’nın son yorumunu gördüm.
Bu arada 2. sezon da ilk sezon kadar lezizdi. 3. sezona ölmez sağ kalırsam ve üstümden tır geçmesine razıysam bi daha baştan alırım artık iki sezonu da.
@abidin77 İlk sezonu 2 kere izlemiştim o yüzden rahatlıkla evet ilk sezon da böyleydi diyebilirim.
@dkamoy 2024’e kadar bekletip bakayım ben de. Yeniden izlemeye değer dizilerden.
Popüler oyuncu oynatmanın kötü yanlarından biri işte, bekleyeceğiz kızı.
şimdiden özledim. cassie nin yukarıdaki videosunu izleyip izleyip 2024 nedir allahın cezaları diyerek küfredip kapatıyorum. 3. sezon gelince kesin yine baştan izleirm ben bunu.
Succession’s Brian Cox is now starring in Euphoria too! (Kimmel diyor, ben değil)
Törende Jacob Elordi – Rachel Zegler boy meselesi yüzünden çok tweete denk geldim. Esprili güzel tweetler vardı ama Euphoria 2.sezonda Nate konusunda spoiler yemiş olabilirim. Zaten sezona başlayınca 2 aydır önüme düşen fotoğraflar sonunda bir şey ifade etmeye başlayacak.
EK: Rachel çok tatlı bu arada, seviyorum kızı.
Ben bugünün gündemini Euphoria’ya uyarlayan bir tweete geldim, bayağı bir beğenisi ve alıntısı da vardı ama spoiler olduğu için koyamadım
Benzetme yapılırken Nate, Maddy, Cassie bunları ayrı ayrı ya da birlikte içeren o kadar çok tweet görüyorum ki, kim bilir ne spoilerlar yedik
1. sezon üzerine:
İlk sezonu bitirdim. Mr. Robot sonrası bunu araya aldım, zamanında 2019 yılında ilk bölümünü izleyip bırakmıştım yahu niye öyle yaptığımı bilmiyorum. 3 sene önceye gitsem kesinlikle bırakma diye kendime telkin verirdim, bilmiyorum ya da ben 3 senede çok değiştim emin değilim. Neyse baya beğendim ben ilk sezonu her bir karakteri ayrı güzel Nate dışında bana kalırsa. Jules ve Rue dışında en çok Kat i seviyorum.
Dizi de aklımdaydı ama kaderin cilvesi kurayla öne aldım, şöyle bi 10 dizi falan yazıp kura çektim eleye eleye en sona bu kalmıştı (Evet dizi seçimi yaparken böyle şeylere başvuruyorum Sona kalan diğer dizi de Rome du )
Not: Şu iki özel bölümü izlemesem olur mu ?
@necdetcem7 olmaz
Ben izlemeden yeni sezona girdim. Bir eksikliğini hissetmedim ama şimdi yazılınca aklıma takıldı şimdi
Bir köşede duruyor, bakayım bir ara.
İki bölümden zarar gelmez sayın/sevgili/değerli seyirciler. Olmuşken tam olsun.
bence olur ama izlesen daha güzel olur.
umarım bu senenin sonunda iki özel bölüm daha gelir.
Gelmez, mümkün değil.
İzledim bile, güzeldi
2. sezonu da bitirdim, yine çok güzel bir sezondu. Bu sezon daha çok Fez ve Lexi yi sevdim diyebilirim öne çıkmalarıyla birlikte. Kat biraz arka planda kaldı gibi geldi ona bi tık üzülmüş olabilirim. Yeni isimlerden Elliot ı da sevdim ben, Rue da bi ara çok sıksa da sonradan toparladı diyebilirim. Nate i yine sevmiyorum.
En çok merak ettiğim aslında
Gelecek sezonda görüşürüz artık, umarım fazla beklemeyiz seviyorum bu diziyi.
1 şahıs ayrılıyor.
Aaaaaa tadım kaçtı