Glee – Olan Biten
9 yorum tatankaiyasaka 11 Mayıs 2011 22:40
Müzik ruhun gıdası olduğundan mütevellit ruhumuzu besleyen dizimiz Glee uzun zamandır habersiz kalmış 22dakika‘da. Durumdan vazife çıkarıp en son yazılan şu haberden beri olan biteni uzun uzun* özetlemek ve bir kaç ispiyon yetiştirmek için kolları sıvadım ben de.Dolayısıyla yazının buradan sonrası 2. sezon 13. bölümden sonrasını izlemeyenler için ispiyon içerir
Ryan Murphy her ne kadar yalanlanmış olsa da bir şekilde gözümüze soka soka Justin Bieber özel bölümü yaptılar. Tamam genel olarak hafif bir tiye alma durumu söz konusuydu ama müzikal olarak baktığımızda bol bol Bieber şarkısına maruz kaldık bu bölümde maalesef. Öte yandan bölümle ilgili güzel şeylerden birisi Mercedes ve Rachel düetiydi kuşkusuz.
William‘ın Sue‘yu pediatri kanser koğuşuna götürdüğü sahne
Ve yine Sue’nun Glee ekibiyle icra ettiği My Chemical Romance imzalı “Sing” şarkısı da keyifli sahnelerdendi.
&feature=related
*S02E14-Blame It on the Alcohol*
Ekibimizin alkolle imtihanını izlediğimiz bu bölümde yine, yeniden didaktik olma tutkusunu bastıramayan bir Glee bölümü izledik. Her ne kadar verdikleri mesaj “Alkol kötüdür” yerine “Dozunda alkol iyidir” ve “Sarhoşken araba kullanmamalıyız” olsa da mesaj kaygısını bu kadar net belli etmesi izlenebilirlik açısından negatif etki yaratıyor bence.Yine de Glee’nin Amerika’nın en popüler dizilerinden bir tanesi olması ve Amerika’lı gençlerin didaktik yaklaşıma o kadar kötü bakmamaları (?) sonucu izleyici oranı konusunda sıkıntı yaşamayan bir bölüm olmuş.
Bölümle ilgili akılda kalan sahnelerden birisi Rachel ve Blaine düetiydi; özellikle “genç” Gleekoliklerin ikili arasında beklediği yakınlaşma bu bölümde gerçekleşmiş olsa da pek uzun ömürlü bir ilişki ortaya çıkmadı. Şahsen bölümle ilgili favorim ise Will ve Beiste düeti John Lee Hooker‘ın “One Bourbon, One Scotch, One Beer” şarkısıydı.
Gwyneth Paltrow‘un Holly Holliday rolüyle geri döndüğü bölümde bu sefer de cinsellik üzerine bir eğitim söz konusuydu. Didaktik üslup hakkındaki düşüncelerimi belirttiğime göre hemen bölümün püf noktalarına değinebiliriz:
Biz de Santana‘nın -kendisiyle beraber- hemcinsine ilgi duyduğunu, ayrıca Emma ve Dr. Carl‘ın ilişkilerinin de Emma’nın Will’i unutamaması sebebiyle çıkmaza girdiğini öğrendik bu bölümde. Tabii buna vesile olan Holliday de Will’e olan duygularını açmakta gecikmedi; ne de olsa işin içine rekabet girdiği zaman duygular ikinci plandadır! Bölümün müzikal sahnesi ise Gwyneth Paltrow eşliğinde Prince‘in “Kiss” şarkısıydı.
http://www.youtube.com/watch?v=9zAwoGodDgI
Bana göre sezonun en eğlenceli bölümlerinden biri olan 16. bölümde -isminden de anlaşıldığı gibi- karakterlerimizi kendi orijinal şarkılarını yazarken izledik.Santana’nın Sam için yazdığı “Alabalık Dudaklı” (Trouty Mouth),Puck‘ın Lauren için yazdığı “Kocaman Kalp” (Big Ass Heart)ve Mercedes’in yazdığı “Kesinlikle Olmaz” (Hell To The No)şarkıları bölümün eğlenceli kısımlarındandı. Ayrıca 16. bölüm Kurt ve Blaine ilişkisinin resmi olarak başladığı bölüm de oldu aynı zamanda.
Elbette bu çabaların hepsi bölge yarışmasını kazanmak içindi. Sonuçta ise Rachel’ın -kalbinin kırılması neticesinde- yazdığı solo parçası “Get It Right” ve ekibin ortak imzasıyla çıkan “Loser Like Me” şarkılarıyla kazanan New Directions oldu.Not:Bölümün yayınlandığı akşam indirilme rekorları kıran bu iki şarkı, Birtney Spears, Pink, Katy Perry gibi isimlere hit parçalar veren Max Martin imzası taşıyor.
http://www.youtube.com/watch?v=FQ59jBudWwQ
17. bölümüne uzun bir aradan sonra kavuştuğumuz Glee’nin bu bölümünde, ulusal yarışmaya katılmak üzere New York‘a gitmek için paraya ihtiyaç duyan New Directions bir bağış toplama konseri yapmaya karar verir. Sezonun ilk bölümünden hatırladığımız Sunshine Corazon‘ın da bir şarkılık da olsa görüldüğü bölümde, Sue’nun hain planları için yeni bir ekip kurduğunu görürüz. Kıyamet Birliği! Bölüm sonunda ise Sue alışıldığı üzere planlarını gerçekleştiremez ve ekibimiz bir şekilde gereken parayı kazanmayı başarır.
Her konuk oyuncu gibi elbet bir noktada ayrılması gereken Paltrow ise bizlere bu bölümde veda etti. Bölümün doruk noktasıysa Mercedes’in seslendirdiği Aretha Franklin şarkısı “Ain’t No Way” idi bence.
http://www.youtube.com/watch?v=SNcSZxR1ztw
Lady Gaga‘nın şarkılarını söyleyerek Glee, Glee’de şarkılarını söyleterek Gaga popülarite kazandığından olsa gerek yapımcılar Gaga şarkılarını söylemekte ısrarcı oluyorlar kimi zaman. Bu bölümde de sanatçının 23 Mayıs’ta çıkacak olan albümünün çıkış parçasından esinlenen bir hikaye izledik, öyle ki bölümün ismi bu parçayla aynıydı!
Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemiz gerektiği mesajını Rachel’ın burun takıntısı ve Karofsky‘nin cinsel karmaşası üzerinden veren bölümde en önemli gelişme Kurt‘ün okula geri dönmesi oldu. Glee’nin hiç kaybolmasın istediğimiz genel neşesini taşıyan bölümde tabii ki en güzel sahne -ben ki Lady Gaga sevmem- “Born This Way” şarkısıydı.
http://www.youtube.com/watch?v=Widfun4HjPY
Ünlü rock grubu Fleetwood Mac özel bölümü olan 19. bölüm ismini grubun 1977 çıkışlı albümünden aldı.Bölümün temel noktaları Sue’nun dedikodu gazetesiyle ekibi bir birine düşürmesi, Sam’in ailesinin iflası, Rachel ve Quinn‘in Finn için yarışmaları ve Artie‘nin Brittany‘den ayrılması oluşturdu. Ayrıca Will’in aklını Broadway ile çelmek üzere çağrılan April de geri dönüş yapan konuk oyuncular arasında yer aldı.
Bu vesileyle şurada ve şurada bahsi geçen Matthew Morrison‘un kendi müzik çalışmaları için diziye ara vereceği hatta belki de ayrılacağı dedikodusunu da çıtlatıp bölümün şarkısı “Don’t Stop” bağlantısını verelim:
– O – O – O – O – O – O -O – O – O – O – O – O -O – O – O – O – O – O -O – O – O –
Unutmadan sezonun 20. bölümü “Prom Queen” 10 Mayıs’ta yayınlandı ve 22. bölümüyle burada da belirtildiği üzere 24 Mayıs’ta sezon finalini yapmaya hazırlanıyor Glee.*Uzun uzun derken gerçekten uzun bir yazı oldu
yorumlar
yazı çok güzel hazırlanmış teşekkürler. çok severek izlediğim ve takip ettiğim dizilerden glee. bugün de 2.20 bölümünü izlicem. çok merak ediyorum yeni bölümünü bakalım..
2×20 son zamanlarda beğendiğim nadir Glee bölümlerinden biri oldu. 19. bölüm için de “fena değil, düzelme var galiba” demiştim kendi kendime. Sanırım Kurt’ü çok özlemişim, onsuz tat alamıyormuşum. Ha bu arada, Blaine’in söylediği şarkıları sevmiyorum. Oğlana gıcığım yok ama tarzını sevmiyorum, sesini ve yorumunu sıradan buluyorum. Finn bile ondan iyidir modundayım, o derece. :))
Tatankaiyasaka, ellerine sağlık valla ne kadar da uğraşmışsın.
— 20. bölüme dair ispiyon içeren yorum —
Bu arada Jesse’nin dönmesinden hoşnut olsam da Rolling In The Deep’i Rachel’dan dinlemeyi daha çok isterdim.
@dbc35: teşekkür ederim, sevindim beğenmenize
@dkamoy: vallahi uğraştım ne yalan söyleyeyim ama sürekli ara verdikleri için hatırlamam açısından faydalı bir yazı oldu, tüm bölümleri neredeyse bir daha izlemiş oldum böylece Ayrıca daha izlemedim ama Rolling In The Deep, Adele’in şarkısı olansa çok merak ediyorum nasıl icra ettiklerini. Jesse’nin dönüşü iyi olmuştur ama eminim.
Öte yandan Schuester’ın gitme ihtimaline ne diyorsunuz? Ben şahsen iyi karşıladım bu haberi, yerine şöyle bir John Travolta ya da Barbra Streisand gelse fena mı olur
Son olarak kimseler yazıdaki Justin Bieber bağlantısına tıklamamış sanırım Çok heveslenmiştim halbuki.
@tatankaiyasaka: Tıklamamıştım doğal olarak sen söyleyince tıkladım. Biliyorum bu videoyu. Ve evet Adele’inki…
Will Schuester’ı bir tek ben mi seviyorum yahu..? Özellikle ilk sezonda en sevdiğim karakterlerden biriydi. Matthew Morrison’ın da yeteneğine hastayım zaten. Karakterin 2. sezonda sünepe bir adama dönüştürülmüş olmasından muzdariptim ama sünepeler ekibine Puck’ı eklediklerinde Mr. Schu’nun geldiği hali öpüp başıma koydum.
gercekten gidiyormu will? Ozaman John Stamosu bosuna 2 bölümle harcadılar . onun yerine gelse çok iyi olurdu. dkamoy bende soğudum Will’den açıkcası ayrıca da çok merak ediyroum oyunculuk adına ne görüyorlarda Matthew Morrison’da sürekli eniyi komedi erkek oyuncusu dalında adaylık alıyor. İlk 13 bölümde bir hikayesi vardı ama ondan sonra resmen her hafta aynı şeyi sölüyor toplasan 10 cümle anca kuruyor. “çocuklar bu haftaki konumuz bu ”
Tatankaiyasaka çok güzel bir yazı olmuş eline sağlık
Zaten dizinin en başından beri en büyük problemi karakterlerinin inanılmaz tutarsızlık göstermeleri değil mi? Sue kah iyilik perisi oluyor, kah iblisin ta kendisi; Rachel bazen inanılmaz olgun davranıyor, bazen star kaprislerinden gına geliyor; Finn çoğu zaman şebelek olsa da bazen de çok usturuplu laflar ediyor vs. vs. Dolayısıyla Schuester’ın tutarsızlığı da önemli ölçüde soğuttu beni. Şarkı icralarına diyeceğim yok ama oyunculuk konusunda zaten göze batıyordu, bunun üstüne belirttiğiniz üzere son dönemde sadece ekranda boy gösterip 32 diş sırıtmaktan başka bir şey yapmaz hale gelince iyice soğudum. Ayrıca konuk oyuncu konusunda da çok düşük performans göstermeye başlayan Glee için taze kan iyi olur diye düşünüyorum.
Bu arada teşekkür ederim towanda.
Will gidiyorsa onun yerine Mandy Patinkin’in gelmesini çok isterdim.(ne kadar imkansız da olsa)
en sevdiğim bölümlerden biri Born This Way… Justinli bölüm neydi yaa ne alaka. Ne kadar şişirdiler şu çocuğu, evet başarılı olabilir ama adına filmler yapılıcak kadar da değil yani…
Nese ben dizideki aşklardan, ilişkilerden dolayı biraz soğumuş, yadırgamıştım ama söyledikleri şarkılar, verilen mesajlar ve saatlerce çalışılmış danslar sayesinde bir türlü izlemekten kendimi alamıyorum ve çok seviyorum…