Manhattan elitlerinin skandallarla dolu yaşamına dair tek bilgi kaynağımız Gossip Girl, 19 Eylül 2007’de hayatımıza girmişti. Doğum gününe çok kısa bir süre kaldı. İyi ki doğmuş.

Sınırları zorlayan bu dizi, kısa sürede büyük bir hayran kitlesi elde etmişti. “Her ebeveynin kabusu,” “kirli bir iş,” “akıl almaz şekilde uygunsuz,” gibi cümleler sarf edilerek övüldü. Özellikle 90’ların ilk yarısında doğan nesil için efsanevi gençlik dizileri arasındaki yerini aldı.

Skandallarla dolu ilişkilerin, akıllara zarar olayların peş peşe sıralandığı, iyisiyle kötüsüyle 5 koca sezonu devirdik. Güzeller ve yakışıklılar ekranda salınıp durdu. Bütün trajedilerine rağmen eğlencesi hiçbir zaman eksik olmadı. Bambaşka bir tutkuydu. Bitmesinin üzerinden neredeyse 5 yıl geçtiği gerçeği de oldukça tuhaf hissettiriyor.

İşte TVLine, doğum günü için Gossip Girl tarihinin en şaşırtıcı 10 olayını hatırlayarak diziyi yad edelim demiş ve aşağıdaki 10 olayı seçmiş. Bakalım sizin de en şok edici bulduğunuz anlar bunlar mı? Yoksa ekleme yapmak istedikleriniz var mı?

Yazının devamı, dizinin tamamından çok fazla ispiyon (SPOILER) içerir!!!








 

Blair, bekaretini limuzininin arkasında Chuck’la kaybeder.

Nate ile ayrılan Blair, kalbi kırık vaziyette Victrola kulübünde Chuck’la vakit geçirir. Chuck’ın oyunbaz sataşmaları, Blair’i sahnede şehvetli bir striptiz şov yapmaya şevkeder. Üstelik bölümün en şok edici kısmı bu değildir. Kendini Nate’ten bunca zamandır saklayan Blair, Chuck’ın limuzininde ilk birlikteliğini yaşar. Böylece hikayenin en mücadeleci çifti doğmuştur.


Serena birini öldürmüştür. Yani bir bakıma… Öyle denilebilir…

İzleyiciler ve Yukarı Doğu Yaka sakinleri, Serena’nın önceki yıl neden yatılı okula gittiğini hala merak etmektedir. İlk sezonun sondan bir önceki bölümünde gerçek nihayet açığa çıkar. Serena’yla birlikte uyuşturucu kullana biri aşırı doz almış ve ölmüştür. Serena bunun suçlusunun kendisi olduğuna inanmaktadır. Her zengin çocuğun yapacağı gibi o da kaçmış ve bir yıl boyunca arkadaşlarıyla hiç konuşmamıştır.


Bart ölür, sonra ölmediği ortaya çıkar. Sonra yine ölür.

Chuck, 2. sezonun ortasında aniden babasını bir araba kazasında kaybeder. Üç sezon sonra Bart’ın ölmediği ortaya çıkar. Herkesle yeni gelişen ilişkilerinden sonra olmayan kalbinin iyileştiğine inanırsınız. Sonra Chuck babasının yasadışı faaliyetlerini keşfeder (buna bir cinayet dahildir). Bart, kendi oğlunun bir uçak kazasında ölmesini sağlamak ister ama çatıda Chuck’la kavga eder. Sonunda çatıdan düşer ve kesin olarak ölür.


Lily ile Rufus’un gençlik yıllarındaki birliktelikleri sırasında bir çocukları olmuştur.

2. sezonda Lily ile Rufus’un 20 yıl önce bir çocuk dünyaya getirdikleri ortaya çıkar. İki araştırmacı, onu evlatlık alan ailenin izini sürer ve oğulları Andrew’ın öldüğünü öğrenir. Aslında ölmemiştir. Yani Andrew ölmüş ama öz çocukları olduğunu iddia ettikleri Scott (Andrew’ın kardeşi) yaşıyordur. Scott, iyi yetiştirilmiş her ergen gibi New York’a taşınmaya ve ailesinin artık yükü olmamaya karar vermiştir. Düğündeki kaza ve gerçek kimliğinin ortaya çıkışıyla Scott sonunda öz ailesiyle birlikte vakit geçirme imkanı bulmuştur ama sadece 8 dakikalığına. Sonrasında onu bir daha görüp duyan olmaz.


Dan ile Vanessa, Hilary Duff ile üçlü yapar.

3. sezonda pek çok yeni karakter tanıyoruz ama bunların en akılda kalanı kuşkusuz Hilary Duff’un meşhur karakteri Olivia Burke.

Olivia ve Vanessa, NYU’de oda arkadaşı olurlar. Sonunda birbirleriyle çok samimi bir paylaşım yapacaklardır: Yalnız Çocuk. Evet, Disney’in Lizzie McGuire’si, dizinin en zıt iki karakteriyle ulusal televizyonca üçlü yapar. Aile Televizyon Kurulu, The CW’ya tekrar düşünmesi için uzun bir mektup bile yazar. Özellikle günümüze kıyasla sahneler fazla cesur olmasa bile o yıllarda yeteri kadar şok etkisi yaratmıştır.


Jenny, bekaretini Chuck ile bozar.

İlk bölümde Jenny, Chuck’ın büyüsüne kapılır ve bir partide ona çatıya kadar eşlik eder. Sıvışmaya çalışırken de Chuck onu yapmak istemediği açıkça belli olan bir şeye zorlamaktadır ama Dan ve Serena tarafından kurtarılır. Bunun üç yıl sonrasında üzgün ve arkadaşsız kalan Jenny, kalbi kırık Chuck’a rastlar ve yalnız kalmak istemediğine karar verir. Bu haber Blair’ı çileden çıkarır ve Küçük J kendini Manhattan’dan sürgün edilmiş olarak bulur.


Georgina ve Dan’in bir çocuğu olur. (Ya da olmaz)

Georgina her zaman sürprizlerle doluydu. Başta kendini Sarah olarak tanıtırken ve Serena’ya şantaj yaparken sonunda İsa’yı bulmuştu.

NYU’da tekrar ortaya çıktığında ise daha önce hiç olmadığı kadar ruhsuz sahnelere neden olur. 3. sezon finalinde dönen G, Dan ile sezonun başlarında ciddi bir ilişki yaşadığını hatırlatır ve bunun ömürlük kanıtını karnında taşıdığı haberini verir. Haftalar sonra ise (tam olarak 3 bölüm sonra) Dan, Milo’nun babası olmadığını keşfeder. Georgina ise bebeğini alıp Gossip Girl adıyla ortadan kaybolur. En azından 4. sezon sonuna kadar. Sonrasında görevi Serena devralacaktır.


Chuck vurulur.

Jenny ile yattığını öğrenen Blair tarafından terk edilen Chuck, Prag’a gimiştir ve pişmanlıklarıyla Chuck Bass stilinde vakit geçirmektedir. Şehrin eski bir mahallesinde yürürken iki hırsız tarafından tuzağa düşürülür. Blair için aldığı nişan yüzüğü için mücadele eder. Bütün parasını vermek ama onu tutmak için pazarlık eder ama ne yazık ki teklifi geri çevrilir. Chuck vurulur ve dar bir yolda ölüme terk edilir. İzleyiciler de bütün bir yazı Chuck’ın kaderinin ne olacağını düşünerek geçirir.


Charlie aslıda Charlie değil, o Ivy. Gerçek Charlie olan Lola.

Gossip Girl’ün anlaşılması en zor olay çizgisinden biri, Van Der Woodsen/Humphrey çetesinin Lily’nin yeğeni Charlotte “Charlie” Rhodes ile olan ilişkisiydi. Aslında o değildi. Tanıştıkları Ivy Dickens adındaki bir oyuncuydu. Gerçek Charlie gerçeği bulana kadar kendini Lily’nin kardeşi Carol’ın kızı olarak tanıtmıştı. İşler Nate’nin garson kız Lola ile çıkmaya başlamasının ardından iyice arap saçına dönmüştü. Çünkü gerçek Charlotte Rhodes oydu. Hikaye bununla da bitmiyordu üstelik.


Charlie aslıda Charlie değil, o Ivy. Gerçek Charlie olan Lola. (Devam)

Lily ile Carol’ın annesi CeCe ölmüştür ve bütün parasını torununa bırakmıştır. Üstelik Charlie’ye değil Ivy’ye, bizzat onun adına.

Lola, üvey kardeşi ve aynı zamanda kuzeni olan Serena ile bir savaşa girer. Serena’yı Lily ile olan akrabalık bağını ortaya çıkarması için kışkırtmıştır. Bunun üzerine, Lily’yi alt etmesi için mirasını Ivy’ye bırakarak misilleme yapar. Ivy de kendi intikam yolunu çizer. Lily’yi, Chuck’a ve Bart’a karşı suçlayacak kanıtın takasından önce hem Rufus hem de William ile birlikte olur.


Dedikoducu Kız’ın kimliği sonunda ifşa olur: Dan.

Bu listede olmazsa olmaz diyebileceğimiz hadise. Hikayeye nokta koymadan önce Dedikoducu Kız’ın kim olduğunu öğreneceğimizi biliyorduk. Öğrendik ve bu gerçekten ters etki yarattı. Bu kadar kolay görünebilecek bir pozisyonda yıllarca saklandı ve sonunda ortaya çıktı: Dedikoducu Kız aslında Yalnız Çocuk, Dan Humphrey. Uzun zaman boyunca teoriler üretildi ve final bölümü hepsini çürüttü: Eric! Dorota!

Son noktadan önce ise 5 yıl sonraya atlayıp mutlu ve tuhaf (Lily ve Willam?!) sonlara tanık olduk.

https://www.youtube.com/watch?v=Mz9rGe0nq_g

Kaynak