Gossip Girl’e Hâlâ Takıntılı Olduğunuzun 23 Belirtisi
7 yorum rpdi 11 Ekim 2014 16:04
2007-2012 yılları arasında 6 sezon süren efsane gençlik dizisi Gossip Girl, birçoğumuzun çok severek izlediği ve hayatımızın bir parçası haline dönen bir diziydi. Tam anlamıyla o dünyayı yaşatan ve özellikle gençleri etkisi altına alan dizinin bitmesinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. Buzzfeed hala unutmadığımız ve hayatımızda ne kadar çok etkisini olduğunu gösteren bazı şeylerden bir dosya hazırlamış. Biz de bunu Türkçeleştirip sizinle paylaşalım ve bu vesileyle diziyi yâd edelim dedik.
1. İnsanları hala “Nate’ler, Serena’lar, Chuck’lar, Dan’ler…” şeklinde vasıflandırıyorsunuz.
Eğer bir Nate ile tanışırsan hemen onunla evlen. Eğer bir Venessa ile tanışırsan hemen oradan kaç.
2. Bunca zamandan sonra bile hala değişik değişik saç bandları takmaya devam ediyorsunuz.
Her zaman!
3. “Royals”ın sahiden de Blair hakkında olduğunu düşünüyorsunuz.
4. Rüyalarınızda Metropolitan Müze’sinin merdivenlerinde öğle yemeği yediğinizi ya da yemek üzere olduğunuzu görüyorsunuz.
…ve senden alt basamaklarda oturan herkes seviyesiz insanlar.
5. Mor giyen erkekleri gördüğünüzde bu trendi başlatan kişiyi düşünmeden duramıyorsunuz.
6. Biri sizin davranışlarınızı sorguladığında, içten içten ona “Because I’m Chuck Bass” (Çünkü ben Chuck Bass’im) diye cevap vermek istiyorsunuz.
7. Kıyafetlerinizi Serena’nın ya da Blair’in tarzına uyanlar ve uymayanlar şeklinde sınıflandırıyorsunuz.
Ya Venessa’nınkiler gibiyse? HAYIR!
8. Kristen Bell’in sesini duyunca meşhur tuhaf giriş konuşmalarını düşünmeden edemiyorsunuz.
9. …ve ne zaman biri mesajını XOXO ile bitirse, kafanızda yine hep onun sesini duyuyorsunuz.
10. Georgina’nın sevdiğiniz karakterlere yaşattığı ızdıraplar nedeniyle Michelle Trachtenberg ‘e hala büyük bir gareziniz var.
12. Barlarda daha ilgi çekici görünmek için kendinizi Savannah ve Svetlana olarak tanıtıyorsunuz.
13. New York sosyetesi hakkındaki bilginiz Gossip Girl’ün herhangi bir bölümünde bahsedilenlerden ibaret.
14. Eric Van der Woodsen’ın bütün dizi boyunca neler olup bittiği hakkında herhangi bir fikri olan, aklı başında TEK insan olduğunu biliyorsunuz.
15. Hala Empire Hotel’in dünyadaki en havalı yer olduğunu düşünüyorsunuz.
Ama… Ama burası Chuck Bass’in yaşadığı yer.
16. Çaktırmadan en sevdiğiniz grubun Lincoln Hawk olduğunu söyleyip biri farkına varacak mı diye görmeye çalışıyorsunuz.
Şu ana kadarki 90’ların sahte grup isimlerinin en inandırıcısı.
17. Taylor Momsen’ın müzik kariyerini uzaktan takip ediyorsunuz; çünkü daha en başında bütün bunların peşini bırakıp Rufus’un yanına dönmesi gerektiğini düşünüyorsunuz.
18. Her Şükran Günü’nde, aile hayatınızda büyük değişikliklere yol açacak bir olayın patlak vermesini bekliyorsunuz ama gayet sıradan geçiyor; ve bu sizi rahatsız ediyor.
Bütün ailenin rezil olması? Yukarı Doğu Yakası’nda bir yemekte öpüşen ve sevişen birileri? Peki waffle?
19. Bir turtaya bakınca iki şeyden birini düşünüyorsunuz: Onu tıka basa yemek ya da Chuck Bass.
20. Ufak tefek her olayınızı dikkatle inceleyen ve bu yaparken de asla gizli yapmayan arkadaşlarınız var.
…ve bir numaranız da kesinlikle sizin Dorota’nız.
21. Bazı günler siz (ve Nelly Yuki) pantolon gibi tayt giydiğiniz için Blair’in size bağırdığı kabuslar görüyorsunuz.
22. Blake Lively’nin yaşam stili hakkında olan web sitesinin aslında Serena’nın GossipGirl.com kapandıktan sonra da blog aleminde hala aktif olmak için yaptığı bir şeyden ibaret olduğunu düşünüyorsunuz.
23. …ve tabii ki Leighton Meester ile Adam Brody’nin düğününü nihayet gerçekleşen bir Gossip Girl / The O.C. çakışması özel bölümü olarak düşünüyorsunuz.
Blair ve Seth, sonsuza dek! <3
yorumlar
iki sezonunu belli bir ilgiyle izlemiştim. Daha öncelikli dizlerim oldugu için bırakmak zorunda kalmıştım. Pembe dizi modunda güzel şarkılarıyla hoş bir gençlik dizisiydi ama genç izliyicide baya bir etkisi oldu. Orta sınıf gençliginin bu diziye büyük bir ilgi göstermesi son derece normaldi .Çünkü hiç bir zaman giremiyecekleri bir dünyayı bir cinderella masalı kıvamında o zengin dünyayı çok güzel resmediyordu.Ne kadar büyüsek te masallar hoşumuza gitmeye devam ediyor, bu da hayatımızın başka bir gerçegi
Ben Gossip Girl’ü hala özlüyorum. Ondan sonra çok pembe kıvamında, entrika ve zenginlik içeren, genç bir grup üstüne olan diziler izledim ama bunun yerini ve atmosferini tutmadı.
Ben o Monaco kraliyet ailesi bölümlerindne pek bir zevk alırdım.Skandala doyulan cinstendi. Ayrıca Georgina’ya da taparım, hala da anarım. Geçen de bir arkadaşımın hatırlatmasıyla You can tell Jesus that the bitch is back! sahnesini tekrar izlemiştim. Müzikleri de pek güzeldi.
Gelmişken hafta içi bir ara okuduğum tanıdık bir kaynaktan çıkma Gossip Girl Hakkında -Muhtemelen- Bilmediğiniz 40 Şey.’i bırakayım. İçinde bilmediğim güzel şeyler de çıktı. Daha önce bir vakitler Metropolitan Müze’sinin merdivenlerine oturmanın yasak olduğunu öğrenince şaşırmıştım.
Bir de diziyle ilgili Manhattan skandalları diye bir şey gördüm kısa süre önce. 6 sezonu güzelce özetleyen bir yazıydı.
Gossip Girl’ü ben de hala özlüyorum. Son zamanlarda Friends, Lost, SATC dedim durdum ama GG de özlediklerimin başında. (Ha bir de Spartacus var bak ilk sıralarda. )
Gossip Girl tam benim jenerasyonumun gençlik dizisiydi. Lise 2’deyim başladım üniversite 1’deydim bitti. Ondan sonra O.C.,, Veronica Mars gibi yine çok sevdiğim gençlik dizileri izledim ama hiçbiri GG olamadı. Belki GG’yi de sonradan böyle peşpeşe izleseydim o hissi vermezdi, bilemiyorum.
Son zamanlarda Blake Lively’nin hamileliğiydi şuydu buydu derken iyice aklıma düşünce ben de bir yazı yazayım GG hakkında dedim ve bunu buldum. Bazı maddeler biraz zorlama olsa da bazıları da sahiden hoş şeyler. Evet, hala moda veya OMG deyince gözümün önüne gelen bu dizideki bir parti, cool bir kız deyince gözüme önüne gelen şey salına salına yürüyen bir Serena, orta sınıf birileri deyince gözümün önüne gelen şey Little J ile Dan, b.tch deyince Georgina falan filan… (Yalnız ben de Georgina’yı seviyorum.)
Bu arada Rachel Bilson diziye geldiği için ilk The O.C. crosoverı o oluyor bence. Blair Chuck ileyken aklımızda kalsın, salla şapşirik Seth’i.
O.C demişken de hoşuma giden bir video paylaşayım.
The O.C. usulü Gossip Girl jeneriği:
CNBC-E de belki ortadan sondan, oradan buradan derken belki yaklaşık 1-2 sezonluk bölüm izlemişimdir ama bir türlü baştan oturup izleyemedim. Beni izlerken de uzaklaştıran genelde orta sınıf gençlerin hikayesini izlemeyi seviyorum, bunları gereksiz kaprislerini çekemem diye düşünüyordum hep. Birde neredeyse ne oldu ne bittiği her şeyi ayrıntısıyla bildiğim için bir türlü niyetlenipte başlayamadım. İlerisi için umarım diyeyim.
Eric Van der Woodsen’ın bütün dizi boyunca neler olup bittiği hakkında herhangi bir fikri olan, aklı başında TEK insan olduğunu biliyorsunuz.
bu maddeye kahkaha ile güldüm
keyifli diziydi vesselam.
aa buna yorum yazmamışım ama şuan tam olarak öle hissediyorum
bu tarz benim finali izlerken kızlardan biri Blake Lively’in 2010 da gossip girl’de giydiği kıyafetin resmen kopyasını/çakmasını giyindi
ben sahne, modacısı, bölümde nereye giydiğine varana kadar herşeyiyle hatırlayıp, yanımdakileri dürtüp durdum gossip girl’de serena giymişti serena giymişti balenin açılışına dürtmeye devam
gerçi butarz jürisi kızı beğenmedi içindekinin eteğin kısa olmasına lafettiler
kıyafeti
GG’ye takıntılı kalanlar başkaları da varmış
http://instagram.com/p/wPZGJnshZs/