22dakika.org

S01E01-02

Hikaye olarak büyük oranda vasat altıydı ki iyi bir kadro olsa bu pek sorun yaratmazdı açıkçası. Aile komedilerini çok severim ama oyuncular ve karakterler çok önemli elbette. Bu dizi de bundan kaybediyor. 2 oğlan, mal mal yaramazlıklar peşindeler ve izlenirlikleri 0. Dede ve amcanın da hiçbir izlenirliği yok kesinlikle. Ergen kız fazla sıradan, cazip gelmeyen tarzda doğal kızıl. Ve asilik dozajı da bu sıradanlığına uygun olmayan seviyede fazla. Baba hakkındaki görüşüm ne iyi ne de kötü ama izlenirliği olan bir karakter olduğu da bir gerçek. Bir de anne var izlenilebilirliği olan. Rules of Engagement ve The Ranch’ten sevdiğim Megyn Price hayat vermekte karaktere. Kadronun geri kalanı bu kadar kötü olmasaydı onu başka bir uzun soluklu komedide daha izlemek güzel olabilirdi.

——————-

Still Standing S01E01

Sonrasında buna zıpladım. Aynı sorun bunda da mevcut. Kadro zayıf. Babanın izlenirliği sıfır. Küçük kız sevimsiz. Büyük kız fazla sıradan. Oyuncu seçimiyle pek alakası yok ama anne karakteri de çok zayıf kalmış. Oğlanda ve teyzede potansiyel mevcut sadece. Bir de bu dizi kalem olarak diğer dizinin epey altında kaldı. Buna da pas.

——————-

Reed Between the Lines S01E01-02

Sonraki durak da bu oldu. Bunun ne derece aile komedisi olduğu tartışılır. İş ve ev hayatı derken ağırlık aşırıya kaçan bir şekilde annede yani Tracee Ellis Ross’ta keza. Bir psikoloğa göre fazla özgüvensiz biri. Telaşlı, çekici olmaya çalışırken saçmalayıp itici oluyor. Gülüşü bile itici hatta. Her şeyi yönetme isteği mevcut ki bu da bir eksi. Sevimsiz biri kısacası anne karakteri. Baba karakterine Malcolm-Jamal Warner hayat veriyor ki saksıdan farksız kalıyor bu adam bu kadının yanına. Annenin ilk evliliğinden olma ikiz ergen çocuklardan kız malın teki. Annesi gibi özgüvensiz ayrıca. Ama bu ikisinin özgüvensizlikleri onlara karşı sempati oluşturabilecek cinsten değil. İlgi meraklısı biri ayrıca ve her şeyi büyütme eğilimi var. O da sevimsizin teki kısacası. İkizlerden oğlan olan tipsizin teki. Bana hem tipiyle hem de karikatüristik kaçan itici tavırlarıyla Empire’dan Hakeem’i anımsatıyor fazlasıyla. Dolayısıyla onu da sevmem pek olası değil. Küçük kız sevimli görünüyor. Ama oyuncudaki bu sevimliliğinin karaktere olan yansımasının ne derece olduğu tartışılır. Resepsiyonist kadın, pek hoşlaşmadığım, klasikleşmiş, karta çıkmış, her şeye burnunu sokan, yüksek oktavda konuşan, yorucu ve itici siyahi kadın tiplemesi. Anne karakterinin iş yerindeki meslektaşı Gabriella’yı ise yeterince (hakkında fikir sahibi olacak kadar) kullanmadılar ne yazık ki.

İlk bölümü Robin Givens’ın konukluğunun pozitif etkisi kurtardı ama ikinci bölümü kurtarabilecek biri yoktu ortalıkta. Bu dizi için de benden pas.