22dakika.org

Sitede zaten Heroes‘un detaylı bir biçimde anlatıldığı bir yazı var biliyorum.Bu yazıyı hepinizin az çok dizi hakkında bilginiz olduğunu varsayarak yazdım.Amacım diziyi tanıtmak değil.Yani dizinin konusu şudur,şurada geçiyor,macera dizisi tarzı şeyler yazmayacağım.Bazı Lost manyaklarının yaptığı gibi her bölümü 17 kere seyredip enteresan kareleri yakalayıp “Bakın sağ üst karede bir tahta var!” demenin peşinde değilim.Amacım hem ülkemizin hemde tüm dünyanın seyrettiği dizilerin çoğunu çıktığı gün seyreden biri olarak bu diziyi diğerlerinden ayıran şeyleri,çok güzel olmasını sağlayan şeyleri belirtmek ve dizi hakkında o kadar bilgisi olmayıp CNBC-E’nin yaptığı gerçekten birbirinden güzel Heroes tanıtımlarını görüp heyecanlananları biraz olsun bilgilendirmek ve diziyi kaçırmamaları gerektiğini söylemek.(Söylemeden geçemeyeceğim,kesinlikle şu ana kadar gördüğüm en güzel dizi tanıtımını yapmış CNBC-E,harbiden ellerine sağlık).Hemen belirteyim,dizinin tanıtıldığı çoğu yerde söylenen “Çizgiroman hayranları için biçilmiş kaftan!” tarzı cümleler kesinlikle sizi pes ettirmesin.Tamam,Spider-Man,X-Men nedir biliyorum.Ama hiçbir zaman sıkı bir çizgiroman takipçisi olmadım,elimdeki çizgiroman sayısı 5’i geçmez.Söylemek istediğim eğer bir dizide,filmde uçan bir insan gördüğünüzde”Yok artık,insanlar uçamazki!” demiyorsanız bu diziyi anlamamanız veya sevmemeniz için hiçbir sebep yok.Yukarıdaki cümleyi duyup “Ben çizgiroman okumam” diyip diziyi boşvermeyin yani.Tabii ki eğer sıkı bir çizgiroman takipçisiyseniz dizi size çok daha ideal gelecektir ama değilseniz bile bu diziyi seveceğinize emin olabilirsiniz.Çünkü dizi sadece süper güçlü insanlar ve onların kavga,dövüşünden çok daha fazlasını sunuyor bizlere.Şu ana kadar 13 bölüm geçti ve görülen kavga,dövüşün dozu o kadar iyi ayarlanmışki ; “Vurdu kırdı seven birinin tatmin olacağı kadar ve sevmeyen birinin ise kesinlikle rahatsız olmayacağı kadar” demek en doğrusu.Dizi ısındırma turlarını,karakterleri tanıma bölümlerini 10.bölümden sonra yavaş yavaş atıyor ve asıl konu o zaman işlenmeye başlıyor.
Dizinin çok başarılı olduğu şeylerden biri oyuncu seçimleri.Bir kere dizi “ünlü” diye tabir edebileceğimiz bir oyuncuya sahip değil.Daha önce yer aldığı bir film veya dizi ile çok ses getirmiş bir oyuncuya rastlamıyorsunuz.Çoğu “Hero” genç diyebileceğimiz yaşta ve kendilerini canlandırmaları için seçilen oyuncular çok yerinde.ÇOK sıkı bir takipçisiyseniz belki Peter Petrelli’yi canlandıran aktörün

Peter Petrelli (M.Ventiglia)

Gilmore Girls dizisinde bir kaç bölüm rol aldığını veya Ali Larter’ın Son Durak filmlerinde oynadığını hatırlamanız dışında diğer oyuncuları bir yerden hatırlamayacağınızı düşünüyorum.Başrolde olan oyuncu sayısı bir hayli fazla olduğu için ve o kadarda tecrübeli oyuncu olmadığı için oyunculukta bir aksama göreceğimi düşünüyordum ama yanılmışım,tek bir aktör/aktris bile sırıtmıyor.Oyuncu seçimi,karakter demişken bir karakterden bahsetmemek olmaz.Hatta dizi takipçileri şu an kimden bahsedeceğimi çoktan kavramış olmalı.Evet,Hiro Nakamura ! Her bölüm istisnasız güleceğiniz biri.Bozuk ingilizcesi,japonca konuşurken mimikleri ve aksanı,hatta yürüyüşü bile sizi güldürebiliyor.Bakmayın böyle dediğime,dizide belki en kuvvetli,en “karizmatik” güce sahip diyebileceğimiz biri (zamanı geri,ileri alabiliyor,durdurabiliyor.İstediği yere teleport olabiliyor).Herşeyiyle son zamanlarda herhangi bir dizide rastlayabileceğiniz en özgün ve en başarılı karakterlerin başında geliyor Hiro Nakamura.

Hiro Nakamura (Masi Oka)

Sıra geldi kurguya…Dizinin konusu o kadarda özgün değil,sonuçta süpergüçlü insanları gerek dizilerde gerekse filmlerde defalarca gördük.Ama hiçbir zaman bıkılmayacak bir konu olduğuda bir gerçek.Böyle bir konuyu diziye yansıtabilmek,kurguyu ayarlayabilmek gerçekten çok çaba isteyen bir şey.
Dizideki “Hero” sayısı çok fazla.Her karakter farklı yerlerde yaşıyor ve farklı şeylerle uğraşıyorlar.Yani yaklaşık 42-43 dakika olan bir bölümde karakterler arası geçiş olayı,”ordan oraya” diye tabir edebileceğimiz olay çok sık gerçekleşiyor.Normalde insanın kafasını karıştırması beklenen bu geçiş süreci o kadar iyi ve yalın halde yapılmışki kafanızda en ufak bir karışıklık olmuyor.Diziyi arkanıza yaslanıp,bölümleri tekrar tekrar izleme gereği duymadan gayet rahat seyredebiliyorsunuz.Geçişler çok yerinde ve başarılı.Mükemmel kotarılmış bir detay.
İlerleyen bölümlerde karakterlerin yolları kesişiyor ve bu detayda çok iyi işlenmiş.Yönetmen bu kesişmeyi gözümüze sokmak için binbir türlü şaklabanlığa kalkmıyor.Sonuçta bu tarz filmlerde veya dizilerde karakterlerin tesadüfen bir araya gelmesi kaçınılmaz birşeydir ama bu sefer gerçekten tam olması gerektiği gibi olmuş.Yani sadece yolları kesişsin diye senaryoda anormal sapmalar olmuyor.Yani “acele edilmemiş”.Karakterleri yeni yeni tanıdığımızı varsayarsak “bir araya gelme” olayı dozunda ve başarılı bir şekilde yapılmış.Olayların akışından ise karakterlerin ilerki bölümlerde daha fazla bir araya geleceği ve bunun çok heyecan verici olacağının işaretleri veriliyor.Oyunculuk,konu ve kurgu açısından son zamanlarda gördüğüm en komple,en “olmuş” dizi Heroes diyebilirim.Gerek oyunculuk,gerek kurgu açısından şu ana kadar kusursuz giden bir dizi.”Macera sevenler kaçırmayın” tarzı bir cümle ile sonlandırmayacağım yazımı.Ne sevip sevmediğiniz önemli değil,ama bu diziyi seveceğinizi garanti edebilirim.Görüşmek üzere…Dipnot : Diziyi Lost ile karşılaştırma olayını ise anlamış değilim,üstelik bide tartışıp kavga edenler var bunu hiç anlamıyorum.Sanki Heroes çıkınca iki diziden sadece birini seyretmek zorundayız…İkiside birbirinden farklı ve güzel diziler.İkisinide seyredin,eğlenin.Yazı için hiçbir kaynak kullanmadım,tamamen kendi görüşlerim,bilgilerim.Yazının başındaki resmi ise resmi siteden aldım.Dizi hakkında merakınızı giderebilmek için iki site öneriyorum ;Heroes Revealed – En iyi yabancı Heroes sitesi.
Heroes.gen.tr – Türkçe Fan Sitesi