Homeland — Tanıtım
631 yorum hsparks 25 Kasım 2011 22:20
Bu sene gümbür gümbür gelip, bomba gibi devam eden yeni Showtime dizimiz Homeland, 8. bölümü arkasında bıraktı. Sezonu 12 bölüm olarak planlanmış iddialı yapımımızı merak edenleri aşağıya alalım.
Dizimiz, daha sezonun başlarında 12 bölümlük 2.sezon onayını kaptı bile. Mutfağında, daha önce Buffy the Vampire Slayer, Angel, The X Files gibi projelere iş yapmış Howard Gordon ve yine The X Files, 24 ve Dawson’s Creek‘in arka planında yer almış Alex Gansa‘yı bulunduran yeni dizimizin en çekici yanı, bitmek tükenmek bilmeyen gizemli havası.
İlk bölümden ispiyonvererek konuya değinelim:
Nicholas Brody, bir Amerikan deniz çavuşudur. 2003 senesinde savaşta kaybolan çavuş, 8 sene sonra Afganistan’da bir terorist sığınma evinde bulunur. Bu olayın ardından, ülkesinde bayağı heyecanla karşılanan Nicholas’a herkes kahraman gözüyle bakmaktadır. Ulusal kanallar onunla röportaj yapmak ister, durmadan haberlerde ona yer verilir.
Diğer bir yanda da CIA çalışanı olan Carrie Mathison vardır. Görevinin bir dönemini Irak’ta devam ettiren Carrie, orada bulunduğu zamanlarda, savaş esnasında esir tutulan Amerika tarafından birinin saf değiştirip köstebeklik yaptığı bilgisini edinir. Çavuş Nicholas ülkeye döndüğünde de 8 sene boyunca nasıl hayatta kaldığını merak edip, bunun peşinden koşar. Carrie için artık baş şüpheli Nicholas Brody’dir.
Yani dizimiz, Çavuş Nicholas’ın gerçekte kahraman mı, yoksa köstebek mi olduğu muamması üzerine kurulu.
Şimdi biraz da kadrodan bahsedelim:
CIA çalışanı olan Carrie Mathison’u, bir televizyon dizisinde en son 1995 senesinde yer almış (tek sezonluk My So-Called Life) ve daha çok sinema kariyerine yönelmiş olan güzel aktrist Claire Danes canlandırıyor. Gizemli Nicholas Brody olarak da, en son 2 sezon sürüp iptal olmuş Life‘ın başrol oyuncusu Damian Lewis var.
Bu iki önemli oyuncunun haricinde, kalanlar da bayağı dişe donunur isimler: Başka bir CIA çalışanı Saul Berenson’ı, Criminal Minds, Dead Like Me ve Chicago Hope‘tan bildiğimiz, güzel sesiyle de dillere destan olan Mandy Patinkin; Nicholas’ın eşi Jessica Brody’yi ise, en son V‘de, daha önce de tek sezonluk efsane olarak sayılan Joss Whedon klasiği Firefly‘dan bildiğimiz albenili oyuncu Morena Baccarin canlandırıyor. Merak edenler, kadronun kalanına buradan ulaşabilirler.
Nefes kesen bu sürükleyici yeni diziyi herkese öneriyorum. “Bu tarz konular ilgimi çekmez” diyenler de, “Amerikan propagandası vardır canım bunda” diye düşünenler de en azından 1 bölüm olsun şans tanısınlar. Çünkü bambaşka ve kaliteli bir hikaye sizleri bekliyor. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler.
yorumlar
@abidin77, süper oldu bu haber. İngilizce altyazısı bile çıkmamış olsa da dayanamayıp izlerim. Bakalım tahminlerim doğru çıkacak mı.
Ben de bu konuda hiatus denilen durumun içine girdim. Showtime böylesi şeylerde ne ömür törpüsü kanal, maşallah. İngilizce kaynak mı beklesem, Türkçe’sini mi beklesem, hiç mi beklemesem?
@luna @aytackara: Ben seviyorum Showtime dizilerinin bu tür sürprizler yapmasını. Sabırsızlananlar için güzel bir hafta sonu hediyesi oldu.
2 regular oyuncu 4. sezonda olmayacakmış. Konukluk kapısı açıkmış ama genel konseptte yoklar. (Tahmin edilirdi aslında.)
Neden böyle bir karar alınmış acaba? Benim gözlerim başta Dana olmak üzere iki oyuncuyu da arayacak ya. Bunların o 2. sezon finalinden sonra yaşayacakları bana kalırsa en büyük dramlardan biri olabilecek hikayeye de bu sezon doğru düzgün değinilmedi zaten. Tamam Carrie’yi seviyoruz ama çok güçlü yan karakterlere de kıyılmasa iyi olurdu pöff…
Hadi Dana tamam da, diğerine çok üzüldüm. Seviyordum o oyuncuyu. Yalnız bu ikisi gidiyorsa Chris ne olacak, onun adı geçmemiş, o da gidiyordur herhalde.
@real tortoise: Onu adamdan saymamışlardır The Blacklist’de oynayan arkadaş için yapılanı yapacaklar işte.
Açıkça söylenmiş madem, ben de öyle devam edeyim. Evet, ben de Jessica’yı özleyeceğim. Onu seviyordum gerçekten. Ama 3’ün başında bir şeyler okumuştum, yapımcı mı senarist mi neyse artık, en başta aileye yer vermeyi aslında düşünmediğini ama sonra insanların bunu görmek isteyeceğini ve merak edeceğini düşündüğü için eklediğini söylemişti.
Bundan yola çıkarak adam ‘bir noktada bu duruma son verilebilecek kadarını’ gösterdi diyebilirim ben 3. sezonda olanlara göre. En azından dönmeseler hikayede eksik var denmez yani.
3. sezon finaline dair ispiyon sakladım alta.
3. sezonu tek seferde izlediğimden midir nedir bilmiyorum gayet de beğendim. Dizi yine “Allaam yardırıyor” dedirtmedi bana. Ama yine iyi zaman geçirtip, 3-4 kere ters köşe yaptı. Claire Danes’i her ne kadar sevmiyor olsam da yine iyi oynadı hatun, hakkını vermeliyim. Canım Damian Lewis’ciğim de bence bi dolu ödüle konma şansını kaçırdı. Kötü oynamadı ama eğer biraz daha iyi bişiler sunsaydı, ödül törenlerinin gediklisi olacaktı (gerçi önceki sezonlarda da aynısını diyordum ama aday oluyordu nedense). O kadar malzeme verdiler adamın karakterine ama döktürmedi Damian bence.
Ben galiba bu sezonu ikinciden daha çok beğendim.
Eee n’oluyo şimdi, Homlend çekimleri için istanbul sokaklarında mı geziyos?
Ulan Variety, Allah cezanı vermesin. Verdin spoiler’ı. Bir de üstüne özür diliyorsun. Sabah başka yerden hafiften yemiştim ama yine de yok demiştim. Gerçi haftalar önce buna benzer bir şeyler olma ihtimalinden bahsetmişlerdi. Neyse, yedik artık. Oturup öyle ya da böyle seyredeceğiz.
Türkçe altyazı bekleyen biri olarak hala direniyorum ama zaman geçtikçe de korkuyorum bir taraftan bir şey kaçacak diye. Bu arada:
Dizi 3 sezonluk reyting rekorunu kırmış sezon finali ile.
Can sıkacağı kesin
The Hollywood Reporter’dan… Geçmiş olsun bana da. Adamlar ciddi ciddi şunu (SPOILER VAR!) yaptılar ya!! Ekrana bakakaldım resmen. OHA!
@abidin77 Bundan etkilenecek kadar bir şey olmaz ya. Her zamanki komplo teorisi gibi geliyor.
@aytackara: Bence de çok etkilemez. Bizi olumsuz gösterdiklerinde bizim millet nasıl tepki gösteriyorsa, orada da benzer bir tepki olabilir, can sıkar; ama o kadar. Hele son aylarda olan gelişmeleri düşününce.
Öküz gibi spoiler vermenin manasını da anlamıyorum. Hadi Variety yanlışlıkla verdi, bu açık açık vermiş. Herkes Amerika’da yaşıyor sanki. Yanlış bilmiyorsam bu dizi İngiltere’de yarın final yapacak. Ne verirsin böyle açık açık. Hiç mi düşünmezler.
Saul’un yok olacağına da inanmıyorum. Bir şey olur, ortalık karışır ve geri döner.
Golden Globe’un tam teşekküllü es geçmesi cidden halt etmişlik olmuş. Neyse ki Emmy’nin daha klasik bir tarzı var. Sezon finalinde kırdığı o reyting rekoru da helali hoş olsun.
O İstanbul olayını merakla bekliyorum. Muhtemelen çok detaylı bir şey olmaz ama ne bileyim birkaç günlük bir çekim için buraya gelmelerini, bizden bir şeyler de görmek isterim ben. Claire Danes’in Arapça gibi birkaç kelime de Türkçe konuştuğunu düşünüyorum da gözümde canlandıramıyorum (Çok mu milliyetçi oldu bu?)
@dkamoy Aslında haklısın. Adam döktürmüyordu ama bir şekilde götürüyordu bence. Karakterini bir türlü sevemesem de o adamı seviyordum.
Yine de şu halle 1 Emmy, 1 de Golden Globe aldı. Hiç yoktan iyidir, kurtardı paçayı
sizin yüzünüzden meraktan öldüm, sezonu edindim. 6 güne bitirebilirsem iyi bu yoğunluğa bir de homeland eklendi !!
Carrie gibi sorunları olan birini İstanbul trafiğine göndermek tehlikeli. İyice sapıtıp herkesi öldürme ihtimali yüksek
Sonuçta beni tatmin eden bir sezon oldu. Golden Globe’u da kafaya takmaya gerek yok. Diziler için önemli tek ödül Emmy’dir
Aynen abidin ozellikle kaciniyorum bi tek bu sayfaya girebiliyorum korkusuzca. Siz de iyi meraklandirdiniz. Bugun calikusu oldugundan o yer tum geceyi ama yarin basliyorum.
Ben dizinin istanbul’da çekileceğini düşünmüyorum, takılayım demiştim öylesine. Homeland Covert Affairs gibi ülke ülke gezen bir ekibe sahip olmadı sonuçta. Kullanırlarsa bir iki hazır görüntü kullanırlar, belki biraz yeşil perde. Ama İstanbul muhabbeti uzarsa, paso bina içlerinde geçer diye düşünüyorum.
Eğer isteseler bir şekilde hallederlerdi diye kurmuştum onu kafamda.
Ya yazmayın artık nolur, meraktan çatlıyorum valla! Ama şu elimdeki işleri bitirmeden seyretmem mümkün değil, bu gece de sabahlayacağım anlaşılan…
EW, Homeland yapımcılarından birisiyle röportaj yapmış. Sonunu baştan planladıklarını söylemiş zat-ı muhterem. Hindi konusunu da sormuşlar, ilginç olabilir ama daha hiçbir şey belirlemedik demiş. Bu da Türkçe hali.
Alperen ayni sendromu yasiyoruz illa ki eve gidip bitirtcekler sezonu bi gecede. Bu nasil final ki acep? Ilk iki sezondan da daha cok konusuldu.
Röportaj da güzelmiş bu arada.
Finali ya da 3. sezonu izlemeyenler:
İspiyon altında “aman yalebbim ne biçim finaldi” diye konuşmuyoruz aslında. Yani finalde şu şöyleydi böyleydi muhabbeti ilk turda bitti de gelecek sezonu filan konuştuğumuz için ispiyon altına saklamaya devam ediyoruz. Beklentilerinizi tavan yapmayın, o kadar da diil. Ama ispiyon yemeniz kolay. Homeland kelimesini gördüğünüz yerde kaçın.
Sonradan ek: Bir de elimde olmadan ne zaman bir yabancı dizide İstanbul geçşse şu geliyor aklıma
You know nothing @ozgun14.
(İlk bölümün sonunu ilk izlediğimde benim de içime oturmuştu biraz. En azından bir ilk 4 yap, bir şeyler kafanda oturacak.)
hele de bölüm boyu
gördükten sonra
derken, hatta carrie’ye de bölümün sonunda
diye söverken çok iyi geldi bölüm finali.
yalnız carrieciğim
bir de enterasan bir şey var ki söylemeden geçemeyeceğim. ben brody’yi hiç aramıyorum. 4 bölümdür izliyorum, 3. bölümde onun hikayesini izlerken resmen bitse de carrie’ye geçsek diyip durdum.
öldürseler falan hikaye sona erer dizi devam etmez diye düşünürdüm ama öyle olmadığını anladım bu sezonla. bu diziyi götüren meğer saul’la carrie imiş. büyük kısmı claire dannes’e ait tabii.
@ozgun14 Bknz: 22 Ekim’deki real tortoise yorumu. O da aynı şeyi yazdı. Benim de bunu düşündüğümde tek aklıma takılan kısım orası zaten.
Buna da katılıyorum.
Bölümsel olarak bakarsak o ilk bölümün sonu benim içime oturmuştu çok, ama 4’ten sonra sorgulamıştm. Misal 8’in sonuna da direk “Nasıl lan?” diye bir tepki vermiştim. O hafta kendimi yedim. Meğersem düşünce sistemimde hata varmış, 9’da ortaya çıktı ve boşuna kendimi yemişim
Tam hatırlamıyorum da 22 Ekim’de verdiğim röportaj linkinde de @dkamoy’un dediğine benzer bir şeyler vardı sanırım, şimdi tekrar bakmaya üşendim
üç sezon oldu şu brody ne tarafta hala çözemedik. hele bi ara saul’un yalan dedektörü olayı da vardı, onu da hala unutmadık, pis şeyler olacak gibi.
carrie’nin hamileliğe ne gerek vardı yav.
3. Sezon Finali Hakkında…
Evvet düşünün yeni izleyebildim sezon finalini ve bence sezonun bütününü düşündüğümde, ikinci sezondan daha iyi bir sezon izlediğimi düşünüyorum. Çünkü bana sezon içinde yaptıkları bazı hamleler gereksiz, hatta bazen saçma görünmüştü. Ama, finali ile o hamleler öyle anlamlı bir hal aldı ki, şu anda 4. sezonu gelse de izlesek diye ağzımın suyu aktı resmen. Hele hiç bir ispiyon da yemeyince o sahnede gözlerim faltaşı gibi açıldı resmen, ne güzel bir bölümdü ya. Ama @dkamoy gibi bu diziyi biriktirip izlemeyi deneyeceğim becerebilirsem, öyle daha çok keyif alacağımdan %100 eminim…
Homeland o kadar planlı programlı bir şekilde ilerliyor ki açıkçası bence tamamen bittiğinde çok daha iyi bir konumda olacak bir dizi kendisi. Çünkü gerçekten üzerine iyi düşünülüyor ve iyi de kaleme alınıyor diye düşünüyorum. İyi oyunculuk ve sağlam bir sahne arkası ekibiyle de birleşince, işte böyle mükemmel bir şey çıkıyor demek ki. Ben oyuncu eksilmelerine biraz üzülmüştüm, ama Carrie karakteri ile Claire Danes olduktan sonra bu dizinin sırtının yere gelmeyeceğini düşünüyorum şu anda.
Benim için sezon ilk bölümle iyi başladı ama 2. ve 3. bölümlerde Carrie ile Saul’un arasında geçenlerden noluyor yav olmuştum, 4. bölümle dizi hah tamam şimdi başlıyor artık dedirtti ama sonra düşüşe geçti. İlk yarıdan sonra ise toparlamaya başladı ve benim için son iki bölümü -11 ve 12- ekstra lezzetliydi. Yıllarca devam eder umarım…
kesinlikle biriktirerek izleyince daha zevkli oluyor. önümde 4 bölüm daha var. 2şer 2şer paylaştırdım günlere ve 7-8 bugününkiler bitti. yarınınkileri de izlesem mi diye kendimle tartışıyorum bilgisayar karşısında.
@alperen4700: Ben de “üçüncü sezon ikinci sezondan daha iyiydi” diye yazıp yazmamak arasında gidip geldiydim yukarıda. Çünkü genellikle dizilerin önceki sezonlarında ne olmuştu, nasıl hissetmiştim kısmının ayrıntısını hatırlamıyorum. Tek hatırladığım ikinci sezonun bana daha zorlama geldiği ve zaman zaman sıkıldığım (herkesin çok etkilendiği bazı bölümler dahil). Ama bu sezon su gibi aktı gitti benim için. 3’e başlarken kendimi ağır bir şey izlemeye hazırlamış olmamla ilgili sanmıştım. Ama madem sen de yazdın, demek ki 3’ün daha iyi olduğunu düşünmem boşa değilmiş. Bir de dediğin gibi üçüncü sezon daha bir bütündü. Yine de dizinin hala yardırmadığını, sadece türünün düzgün bir örneği olduğunu düşünüyorum.
haklısın, zamanım olsa direkt hüpletirdim zaten, daha önce sezonu 24 bölümlük dizileri 2 günde bitirmişliğim var. ama uymadı bu seferlik.
yine de ikinci yarıyı 3er gitmeye karar verdim sabredemeyeceğim ben de sanırım. 7 8 9 bugün izler, 10 11 12 ile de 2.5 saatlik bir şölen yaparım kendime diyorum.
bu sezonun geçen sezona göre daha derli toplu gittiğine ben de hemfikirim. bakalım sezon finali ne düşündürtecek? yarın bu saatlerde finali yapmış olmayı umut ederek kaçayım, 9a başlıyım ben.
Misal
falan. Çok derli toplu, önceki tabirimle planlı programlı bir dizi izlediğim hissiyatına kapıldım ki bu da gelecek sezonlara dair beni umutlandırdı açıkçası.
Homeland benim için türünün düzgün bir örneğinden daha fazlasını hak ediyor, Oyunculuk-prodüksiyon ve senaryosu ile gerçekten kaliteli bir iş izlediğimi hissediyorum ben seyrederken, ha ama yardırmıyor demene katılırım o ayrı…
Ben de oldum olası Homeland’İ biriktirip de izleyen insanları takdir etmişimdir. Ben yapabileceğim iş değil mesela. Kesin spoiler yerim diyorum her seferinde, internet zor iş. 3×04’ün sonunda olan şeyden köşe bucak kaça kaça izledim, sezon finaline ömrüm day.anmadı.
Ayrıca bence de 3 > 2. O yüzden Globe’un verdiği karara şaşırıp “Buna kötü diyorsan 2 ne o zaman?” dediydim.
@ozgun14 Biraz yukarıda ben de delirmiştim o senin takıldığım yere. İyi bari, yalnız değilmişim.
@alperen4700: Biraz daha açayım.
Ben Homeland’de kimi zaman o kadar zorlama ve inandırıcı olmayan şeyler görüyorum ki -ilk sezon başlarından beri- “türünün iyi örneği” diye çizgiyi çekmesem 3-4 kere bırakırdım diziyi. Derdim orada. Özellikle Carrie’nin beni defalarca “Ne biçim CIA ajanısın seeeen?” diye ekrana bağırttığını saklamayayım. Bunun yanında yine bu kadının bu denli kayırılması, Brody’nin iki dakikada politikada tırmanmasını vs. hiç inandırıcı bulamıyorum. Dizide “uysa da kodum”lar az değil. Ama derli toplu sunum, iyi oyunculuk, izleyiciye -alıştığımızdan daha fazla- saygı gösterilmesi gibi nedenlerle diziyi seviyorum. (Claire Danes’in iyi oyuncu olduğunu kabul etmekle birlikte, kendisini ve canlandırdığı karakteri itici bulan azınlıktan olmama rağmen. )
@dkamoy: Hımmm, haklısın o zaman… Dizide bir AMC dizilerinde ya da HBO dizilerinde olan inandırıcılık unsurunda eksiklikler yaratıyor o bahsettiğin şeyler bence de. Ama Hem Claire’yi hem de Carrie’yi nasıl itici bulursun yaw! İtiraf et lütfen: Zira Claire Danes‘ciğimizin Golden Globe‘a aday olamamasında parmağın olduğunu düşünmeye başlamış durumdayım şu anda…
@alperen4700: Sorma. Burada herkes bu kadını öylesine seviyor ki 3 sezondur bunu itiraf etmeye korkuyorum. Ama “Gün bugündür, dövseler de sövseler de patlatacağım artık bu bombayı” dedim kendi kendime.
[Olivia Pope bakışlarımla] Pardooon… ;}
ben asıl brody’yi hiç sevmiyorum. onu neetcez bilmem?
gelelim izlediğim 9. bölüme.
iyi geceler. :))
@dkamoy: Neyse en azından “Yiğidi öldür hakkını yeme!” prensibini koruduğun için affettik hadi, hani “İyi oyuncu, kabul.” demişsin ya…
@ozgun14: @aytackara‘nın şu cümlesini almadan duramadım, umarım ispiyon olmaz. “You know nothing @ozgun14.”
Carrie’yi hiç sevmeyip Brody’ci olan insanlarda var.Bence karakteri sevmeyenler oyunculuğuna saygıdan dolayı muhabbetini yapmıyor.
Ben de ara ara Carrie’yi itici bulduğum oluyor.Ama bu sezon özellikle son bölümlerde daha bi sevdim gibi.
11. bölüm neydi öyle yeminle oturarak izleyemedim. son 5 dk salonda dönerek çarpıntıyla izledim bölümü.
http://media.tumblr.com/5767c3dda1b88dc4d986e1bd3fa69bd1/tumblr_inline_mfz00pqvAW1qgt9cc.jpg
bu biraz korkuttu beni. yoksa diziden ayrılıyor mu?