Beş sezon süren Orphan Black’e geçtiğimiz yıl içinde veda eden BBC America reytingleriyle ve iyi eleştirileriyle kendisini çok memnun eden yeni hit dizisini buldu: Killing Eve.

Nisan ayında ekrana dahil olan dizinin sekiz bölümlük ilk sezonunu geride bıraktık ve ikinci sezon onayını zaten başlamadan önce almıştı. TV izleyicisinin Fleabag dizisiyle tanıdığı Phoebe Waller-Bridge‘in hazırladığı yeni dizi, Luke Jennings’in kitaplarından uyarlandı.

Konusu:

Villanelle, gizli bir organizasyon için kiralık katil olarak çalışan birisi. Biraz çatlak, aslında psikopat, kendine has yöntemlerle istenen kişiyi öldürmekten zevk alan Rus kökenli bir kadın. Hedefleri ona paslayan, aynı zamanda hizada kalmasını sağlayan Konstantin ile eğlenceli bir iletişimi var diyebiliriz.

Eve Polastri ise ondan tamamen farklı olarak İngiliz iç istihbarat teşkilatı MI5’ta masa başında çalışan düşük rütbeli bir memur. İyi giden bir evliliği ama monoton bir kariyeri var. Çalıştığı birim Villanelle’in işlerinden birisini araştırmaya başlayınca tabiri caizse onun hayatına da renk geliyor. Konuyu takıntı haline getirmeye başlayan Eve, dahil olduğu yeni bir ekip sayesinde onun peşine düşerken zaman içinde bu durum Villanelle’in dikkatini çekiyor ve o da Eve’i radarına alıyor.

Böylece bölümler ilerlerken hem Villanelle’in ‘kariyerindeki’ ilerlemeye hem de iki kadın arasında başlayan kedi-fare oyununa tanık oluyoruz.

Killing Eve, Grey’s Anatomy’de Cristina karakterini canlandıran Sandra Oh‘un dört yıl önce ayrılık kararı almasının ardından TV’de yer aldığı ilk başrol. Eve karakterini canlandıran oyuncuya The White Princess, Doctor Foster, Thirteen ve My Mad Fat Diary gibi dizilerle tanınan Jodie Comer eşlik ediyor ve Villanelle’i oynuyor. Bron/Broen ile bilinen Kim Bodnia ise bahsi geçen Konstantin karakterini canlandırıyor.

Projenin kadrosunda Fiona Shaw, Owen McDonnell, David Haig, Kirby Howell-Baptiste ve Sean Delaney gibi oyuncular da yer almakta. Bu isimlerden McDonnel, Eve’in öğretmenlik yapan kocası Niko’yu; diğer isimler ise Eve’in dahil olduğu ekipteki isimleri oynuyorlar.

Benim diziye başlamam hem iki başrolün hem de Fleabag’den sevdiğim Waller-Bridge’in ekipte yer alması sayesinde oldu. Dizinin baş kısımlarında Villanelle’in tuhaf denebilecek çeşitli serseri tavırlarını veya karakterdeki aksanı biraz eğreti bulmuştum. Eve konusunda ise Sandra Oh’un Cristina’yı oynamaya devam ettiğini düşündüm. Ancak zamanla iki karakter de dizi de kendisine alıştırdı. Özellikle Villanelle’in sağladığı komediye kayan katkıyla diziye alışmış oldum.

Killing Eve’in hikayesi devam ettikçe beklenmedik taraflara kayıyor ve bölüm sonları genel olarak bir sonrakini merak ettirici şekilde tamamlanıyor. Sekiz bölümlük bir ilk sezon olduğu için zaten hikaye konusunda fazla oyalandıklarını veya doldurma yaptıklarını pek de söyleyemem. Sezon finali ise kesinlikle görülmeye değer…

Elbette kimi detaylarıyla kendi içinde ufak tefek defolara sahip olduğunu veya fazla ciddiye almadan izlediğinde zevkinin daha çok çıkacağını da söylemek mümkün. Sözün özü, denenmesi için tavsiye edilebilecek bir yapım Killing Eve. Genel olarak durum böyle işte. İyi seyirler efenim.

Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.