heroes 1×17 : hrg’nin geçmişi
26 şubat pazartesi yayınlanacak company man isimli yeni bölümden, claire’in babası hrg’nin primatech paper’da nasıl işe girdiğini gösteren bir video.
26 şubat pazartesi yayınlanacak company man isimli yeni bölümden, claire’in babası hrg’nin primatech paper’da nasıl işe girdiğini gösteren bir video.
family guy‘ın şeytani bebeği stewie, bu pazar kendi talk show’unu yapacak. yine diziden evin köpeği brian’da çeşitli parodilerde stewie’ye eşlik edecek. sadece myspace üzerinden yayınlanacak olan 10 dakikalık şov up late‘in bir takım kısa videoları youtube’a düştü. video 1, video 2. ancak resmi myspace sayfasına dair link henüz yok, açıldığı an ekleyeceğim.
up late’in konuğu rob corddry. daha çok daily show’dan tanınan corddry’nin konuk oluşu şöyle anlam kazanıyor, kendisi yeni dizi the winner‘da başrolde. the winner’ın yaratıcıları ise seth macfarlane ve eski family guy yazarı Ricky Blitt.
grey’s anatomy (ülkemizde doktorlar) ile ilgili son dedikodulara göre, dizi oyuncularından Dr. Addison Montgomery-Shepherd rolündeki Kate Walsh, dizinin bitiminden sonra spinoff olarak aynı karakterle kendine ait bir dizide oynayacak.
Grey’s Anatomy’yi izlemediğim için karakterin dizi genelindeki rolü ve baskınlığı hakkında yorum yapamayacağım ancak ne yazık ki, spinoff dizilerin tutmama olasılığı oldukça fazla oluyor.
Heroes‘da iyi mi kötü mü hala tam çıkaramadığımız H.R.G (Horned Rim Glasses) rolünü oynayan Claire’ın babası Jack Coleman, geçtiğimiz günlerde 1.sezon dvd’si ile ilgili ilk detayları vermiş.
“Evet, serinin başından beri kamera arkasında çok fazla şey yapıyoruz ve bunları nasıl bir araya getirdiklerini görmek çok keyifli olacak. Röportajlar, yorumlar, silinmiş sahneler gibi bir çok şey karşınıza çıkacak dvd ekstraları olarak.”
Ben özellikle çekim arkalarındaki görselleri merak ediyorum. Uçuş sahnelerini, Peter’ın tellere takılıp uçamamalarını vs. Eminim vardır öyle şeyler. Bekliyoruz, az kaldı sezonun bitmesine.
dikkat! spoiler içerir!
lost‘un heyecanla beklenen 3. sezon 9. bölümü “stranger in a strange land” 21 Şubat tarihinde yayınlandı. dizi not in portland‘ın kaldığı yerden devam etti.
jack‘in adada ameliyattan sonraki durumu ve sawyer–kate–karl üçlüsünün hydra adasından ayrılışı bölümde işlenen olaylardı. flashbacklerde ise jack’in tayland günleri gösterildi.
buradan sonrası dizinin özetini içerecektir. izlememiş olanların okumasını önermiyorum.
bölüm, sawyer, kate ve karl’ın hydra’dan ayrılışı ile başlıyor. denizin ortasında iken kate sawyer’a jack için geri dönmeyi teklif ediyor. bu fikir karşısında biraz düşünen sawyer ise kaçmalarını jack’in istediğini, dönmelerinin tehlikeli olduğunu kendine has tarzıyla belirtiyor. bu sırada uyanan karl’dan ise “god loves you as he loves jacob” cümlesini duyuyoruz.
Kurtlar Vadisi Terör dizisinin yayından kaldırılmasından sonra RTÜK‘ ün iki dizi için daha uyarıda bulunduğu öğrenildi.Bu uyarının ardından Kanal D, Kod Adı ve Sağır Oda dizilerini yayından kaldırmayı kararlaştırmısti.Kod Adı‘ nın bu hafta, Sağır Oda‘ nın ise gelecek hafta yayından kaldırılacağı belirtiliyordu.
RTÜK”ün bu uyarısını şiddet içeren diziler kapsamında yaptığı bildirildi. Kurtlar Vadisi Terör dizisinin kaldırılmasından sonra RTÜK”e Kod Adı, Sağır Oda, Acı Hayat gibi dizilerle ilgili de şikayetler gelmişti.
İki dizi için de RTÜK’e ihbar geldiği için yayından kaldırılacağı söylenmişti. Ancak iki dizide de bir sorun yok. Ancak Kod Adı, bir iki hafta içinde reytinglerini yükseltmezse tekrar yayından kaldırılabilir. Çünkü daha önce de düşük reytingleri yüzünden ekrana veda etmişti. devamı
tdc games, lost ile ilgili çeşitli spoilerları veren bir yapboz serisi çıkarmaktaymış. hatta lost: mystery of the island serisinden 4. ürün olan the hatch çıkmış .
firmanın iddiasına göre 1000 parçalık bu yapbozları bitirdikçe ada ilgili bir takım gerçeklere ulaşılıyormuş. amazon.com’daki kullanıcı yorumlarına göre sayıların-4 8 15 16 23 42, karşımıza ne şekilde çıkabileceği gibi bilgiler varmış ya da ne tür bir ipucu olduğu çözülemeyen ilginç resimler ve tekrarlar.
battlestar galactica‘nın yapımcısı david eick tv guide ile bir söyleşi yapmış. 3. sezonun gidişatı ile ilgili çok önemli bilgilere ulaşıyoruz bu sayede.
3. sezonun finali 25 mart’da. finalden sürpriz bir karakterin saylon olduğunu öğreneceğiz. geri kalanlar hakkında zaman bilgisi verilmemiş. (bugünün ausiello köşesinde geriye kalan 4 saylonun 4. sezonda ortaya çıkacağı yazılmış)
marcia cross geçtiğimiz salı, nihayet ikiz kızlarını dünyaya getirdi. isimleri eden ve savannah koyulan kızlar da doğduğuna göre, bree karakterini çok yakında tüm bedeni kadraja dahil olarak izleyebileceğiz.
bildiğiniz gibi yatak istirahatinde olan marcia cross, evinden çekimleri yapmaktaydı. 3. sezonun son bölümlerinde özellikle, sadece yüz- boyun kısımlarını görebiliyorduk. devamı
zengin ve boş yaşamların dizisi the o.c., 22 şubat perşembe akşamı fox‘da yayınlanacak son bölümü ile, yayın hayatına son veriyor.
4 sezondur devam eden dizi, son zamanlarda ilk sezonlardaki popülerliğini yitirdiğinden mi yoksa insanların daha fazla tahammülü kalmadığından mıdır bilemiyorum, bu sezonun başından beri düşük ratinglerle zar zor sezonun ve aynı zamanda serinin sonunu getirdi.
Eğer bir oc fanıysanız, kaçırmamanız gereken bir seri finali bekliyormuş sizi, tüm fragmanlar öyle diyor. Kaçırmayınız.
Seray isimli bir firma Ayran markasi olarak Avrupa Yakasi dizisiyle herkesce bilinen Peker Acikalin‘ in canlandirdigi karakter “Gaffur” adiyla piyasaya cikma karari aldi ve bu adi kullanmak icin patent basvurusunda bulundugunu acikladi. Gaffur karakteri pijamalardan sonra simdi de ayran markasi olarak kazanc kapisi haline gelecek gibi gozukuyor… devamı
Sex and the City yildizlarinin diziyi beyazperdeye aktarma projesi icin anlastiklari konusuluyor. Dizi ekibi, sinema filminin senaryosunun dizinin onceden de senaryosunu yazan ve yoneten Michael Patrick tarafindan kaleme alinmasi uzerine projeye katilmayi kabul etti. Sarah Jessica Parker ile diger oyuncular arasindaki anlasmazlik artik geride kalmisa benziyor. devamı
malum buffy 7. sezon bitince kaldığı yerden, çizgi roman olarak devam edecek. bu arada çizgi romanın yayıncı firması dark horse comics myspace sayfalarından bir yarışma düzenlemiş, adı da ” buffy is my life contest“.
katılmak için darkhorse myspace anasayfasındaki forma iletişim bilgilerinizi giriyorsunuz. alt kısmındaki forma da buffy the vampire serisi hayatınızı nasıl değiştirdi, en güzel biçimde -250 kelimeden az olmak kaydıyla- yazıyorsunuz. joss whedon her bir yazıyı okuyup, bizzat kazananları seçecekmiş.
dexter’ı pek sevdik, bol bol konuştuk. burada ve burada tanıtıldı, bölüm özetleri geçildi. e2‘de yayınlanacağından da bahsedilmişti. şimdi de izlemeyenler ya da tekrar izlemek isteyenler için hatırlatma yapma zamanı geldi: 26 şubat pazartesi günü dexter e2’de başlıyor. “seri katil” kavramına yeni bir bakış açısı getiren dizi kaçmaz. devamı
Smallville’in Lex Luthor‘ı Michael Rosenbaum, önümüzdeki sezonda da dizide oynayıp ayrılacağını söylemiş. O gittikten sonra Smallville ne kadar devam eder, devam ederse de konu nereye gider çok merak ediyorum devamı
hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde, heroes‘un 15. bölümü run’da var olan bir lost göndermesinden bahsetmiştik.
Bu haftaki bölümle bir yenisi daha eklendi bu göndermeye.
Heroes yapımcısı Tim Kring‘in de bir podcastte dalgasını geçerek bahsettiği “lost ve heroes bağlantılı” esprisini, heroes’un ekibinde eski lost senaristlerinin çalışmasından olsa gerek, ufak tefek göndermelerle bize yansıtıyorlar. Bu haftaki bölümde, Nathan ile Simone‘un konuşmaları sırasında Nathan’ın söylediği “ben olsam, bu insanları okyanusun ortasında bir adada labratuara kapatırım” cümlesi lost’tan oldukça tanıdık bize. Buradan da o sahneyi izlemeniz mümkün. Ne dersiniz, daha fazla ufak tefek gönderme ileride karşımıza çıkacak mı?
Açıkçası çoktur bu yazıyı yazmak için bekliyorum, elimde bir kaç örnek daha olsun diye. Sonunda mümkün olduğunca örnek topladım, ve başlıyoruz.
Şimdi öncelikle şu yorumu yapmadan geçemeyeceğim, avrupa yakası, kesinlikle türkiye’de şimdiye kadar yapılmış en “profesyonel” sit-com niteliğindeki dizi. Gülse birsel‘in gerek karakter analizleri, türkiye’de varolan karakteristik özellikleri yansıtışı gerekse dizinin temposunu olduğunca yüksek tutabilme yeteneği göz ardı edilecek bir durum değil. Her ne kadar dizi oyuncu değişikliklerine ve kayıplarına uğramış olsa da (ki böyle durumlarda çok az dizi ayakta kalabiliyor), elindekini değerlendirip ayrıca diziye yeni karakterler katarak onları da insanlara sevdirmeyi başarabildiği için gülse birsel’i kutlamak lazım.