La pasión turca || Mini Tanıtım
4 yorum aytackara 26 Haziran 2024 17:19
Başrollerinde İlker Kaleli ve Maggie Civantos’un yer aldığı La pasión turca (Türk Tutkusu) dizisi 24 Mart’ta İspanya’da Atresmedia’ya bağlı Antena 3 kanalında ve dijital platform ATRESplayer PREMIUM’da başladı. Sezonu 6 bölümden oluşan dizi, 28 Haziran’da Netflix Türkiye’de de yayına girecek.
Dizinin kadrosunda Yasemin Sannino, Burak Hakkı, Yiğit Ege Yazar, Laura Pamplona, Fernando Andina, Arlette Torres, Enes Külahçı, Mehmet İlke Savaş ve Aslı Erdemir gibi isimler de bulunuyor. Iñaki Peñafiel’in yönetmen koltuğunda oturduğu La pasión turca’nın yapımını Atresmedia TV ve Buendía Estudios üstlendi. Senaryoyu Irene Rodríguez ve Esther Morales kaleme aldı.
Antonio Gala’nın 1993 tarihli erotik romanının uyarlaması olan La pasión turca’nın çekimleri İstanbul’da ve Madrid’de gerçekleştirildi. Aynı roman daha önce aynı isimle filme de uyarlandı ve 1994’te vizyonla buluştu.
“La pasión turca, Güzel Sanatlar alanında profesör olan Olivia’nın kocasıyla yaptığı Türkiye gezisinde tanıştığı rehber görünümlü tacir Yaman’la olan ilişkisini konu alıyor.
İntihara teşebbüs ettikten sonra İstanbul’daki bir hastanede komadan uyanan Olivia, kaçakçılık nedeniyle soruşturulan Yaman’la olan iş birliği hakkında sorgulanmaya başlıyor. Hapisten kurtulabilmek ve otoritelerce korunabilmek için Olivia’nın Yaman’a dönmesi ve yaptıklarını polise bildirmesi gerekmektedir. Peki, Olivia kendisini mi yoksa Yaman’ı ve aşk hikâyesini mi kurtaracak?
Kaleli’nin canlandıracağı Yaman karakteri ülkesine aşık, baştan çıkarıcı ve karizmatik; Mezopotamya kültürü hakkında uzman ve bir antika dükkanı sahibi olarak tanıtılıyor. Evli ve bir erkek çocuk sahibi olan Yaman, ortağı Emir’le birlikte Suriye ve Irak gibi ülkelerden sanat eserlerini yasa dışı biçimde kaçırıyor. Olivia’dan hayatıyla ilgili detayları saklayan Yaman, onu kendi işinde kullanmak istiyor.”
yorumlar
Öncelikle bu burada dursun, geri geleceğim.
İlk 2 bölümü izledim. Sezon 6 bölüm zaten, bitireceğim.
* Fatmagül’ün Suçu Ne?’nin İspanya uyarlaması Alba‘dan sonra bunu da almaları güzel oldu. Bölümleri bulmak değil de dili İngilizce olmayan işlerde İngilizce altyazı bulması zor oluyor.
Birkaç haftadır en orijinal haliyle bilgisayarımda duruyordu mesela.
* İlker Kaleli sayesinde radarıma girdi haliyle. Can Yaman’lı Violet like the Sea‘yi de izledim sonuçta. Dedim ki neden olmasın?
İspanyolcayı iyi konuşuyor bu arada.
* Diğer yerli oyuncular içinde şimdilik öne çıkanlardan biri de Burak Hakkı. Elif Baysal ve Enes Külahçı da bonus oldu.
* Olabildiğince libido ve ‘sexual tension’ dizisi çıkarmışlar. Aslında adı “Türk Tutkusu” olan bir diziden beklenmeyecek şeyler olduğundan değil, göze sokmaya kalkarcasına yaptıkça gülmem geliyor sadece. Mesela 2. bölümde İlker Kaleli “yağlı güreş” yapıyor.
Bir yandan da İstanbul/Türkiye tarafına göz kapatmak gerekebiliyor bu arada. Daha çok “dışarıdaki imajımız böyle işte” tipi anekdot soktukları olabiliyor. Dolayısıyla/Açıkçası “bunlar” da şaşırtıcı şeyler olmadı.
Bakalım daha daha neler olacak…
S01E01
25 dakika, yani tam olarak yarım bölüm şans verdim. Çok çok kötüydü cidden. Bu kadar kötü çıkmasını beklemiyordum. İspanyol dizisi desen değil; Türk dizisi desen hiç değil. Diyaloglar olmamış, anlık ısmarlama yan ve konuk karakterler olmamış, merkez karakterler olmamış. Ne hikayeyi satabildiler ne de erotik anlamda herhangi bir şeyi satabildiler. Başrol ikilinin enerjileri hiç tutmamış bence. İlker Kaleli, Maggie Civantos’un yanına o kadar yakışmamış ki … Vakit kaybından başka bir şey değil kesinlikle.
Maggie Civantos’u Vis a Vis’ten severim. Las chicas del cable’den de kötü anmam ama bu son dönemdeki dizi tercihleri nedir yahu! Dün Express’i denedim; ilk bölümün sonunu bile göremedim. Bugün bunu denedim; yine aynı şey. Bu Express’ten katkat daha kötüydü hatta. Demem o ki; biraz seçici mi olsan? Sana gelen her senaryoya atlamasan mı acaba Maggie Civantos? Bir sonraki dizi tercihin bunlardan daha iyi olur umarım.
Sezonu/diziyi tamamladım.
– Yeniden çekiliyorken dizi değil de bir modern zaman filmi çekseler belki de daha iyi olabilirmiş. Böylece uzatmışlar gibi geldi.
– Beğendiğimi iddia edemeyeceğim totalde. Hadi diyelim ki benlik değilmiş…
İstanbul/Türkiye manzarası batacak seviyede değildi. İlker Kaleli, İspanyolcayı güzel konuşuyordu. 6 bölüm sürmesi de avantaj oldu, çifter çifter izledim… Ama senaryonun gidişatı bana biraz fazla battı.
Kadının aynı hatayı birkaç kez yapması yüzünden “Başlayacağım senin aşkına…” seviyesine geldim. Bu kadar akıl dışı davranmak teoride bana fazla. Ana ikili dışındaki karakterler veya oyunculuklar ek ilgimi çekmedi bu arada. Türkiye’den yüzünü bildiğim isimlerin olması bonustu tabii.
Derkeeen finalde vardığımız nokta da gözüme battı. Daha iyi bir kapanış olsa en azından daha az batardı zaten.
Neyse bu da böyleydi işte. Zaten Türk/İspanyol bir prodüksiyon olmasa durduk yere oturup da izlemezdim sonuçta. Thanks, bye.