İngilizlerden çıkma pek fazla kahkaha efektli aile komedilerine denk gelmeyiz. Life of Riley, bu kategorideki istisnalardan biri olmuş. 2009-2011 yılları arasında BBC One’da yayınlanmış dizi. 3 sezon ve 6+6+8 olmak üzere toplam 20 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 28-29 dakika uzunluğunda.

Georgia Pritchett, dizinin yaratıcısı konumunda. İlk sezonu Martin Dennis, son 2 sezonu Richard Boden yönetmiş. Boden’a yapımcı koltuğunda Catherine Bailey, Jon Rolph, Kristian Smith, Rosemary McGowan, Alan Tyler ve Rebecca Papworth gibi isimler eşlik etmiş.

Disfonksiyonel bir aile var hikayemizin merkezinde. Maddy ve Jim, 2. evliliklerini yaşayan bir çift. Bu evliliğin meyvesi konumundaki kızları Rosie, 6-7 ay kadar önce dünyaya gelmiş. Maddy’nin ilk evliliğinden 9 yaşında bir oğlu var: Ted. Jim’in ise ilk evliliğinden olma 2 adet lise çağında çocuğu var: Katy ve Danny.

Riley familyası bir süre önce taşındıkları evlerinde henüz doğru dürüst kolileri açmamış durumdalar. Her yerden bir koli fışkırıyor desek yeridir. Ailenin üşengeçlik seviyesi de epey yukarda tabii.

Dizide Rileylerin başlarından geçen olayları izliyoruz. Bir de hikayeye 2. bölümde dahil olan karşı komşular var tabii: Weaverlar. Daha çok Rileylerin ayarsızlıklarından kaynaklanan bir çatışma durumu mevcut iki aile arasında.

Maddy Riley karakterine Men Behaving Badly, Jonathan Creek, Kiss Me Kate,  Blue Murder ve Life Begins gibi dizilerle tanınan Caroline Quentin hayat veriyor. Hikaye, onun direksiyonunda bize yansıtılıyor diyebiliriz. Hemen hemen her konuyu takıntı haline getirebilme ve kendisini utanç verici durumların içerisine sokabilme potansiyeli olan bir kadın. Jim’in ergen çocuklarına üvey anneden ziyade bir anne edasında yaklaştığını söylemek mümkün.

An itibarıyla ailenin çalışan tek üyesi olan ve aile içi sorunlara getirdiği ayarsız yaklaşımlarla öne çıkan Jim Riley karakterinde Midsomer Murders, The Street, The Mrs Bradley Mysteries, Out of the Blue, Sorted ve Common as Muck gibi dizilerle tanınan Neil Dudgeon‘ı izliyoruz.

Lucinda Dryzek tarafından canlandırılan Katy Riley karakteri ailenin yaşça en büyük çocuğu. Eylemci bir ruha sahip. Manipülatif bir yönü var.

Danny (Taylor Fawcett), henüz karakteri tam oturmamış bir ergen. Aklı bir karış havada. Ted (Patrick Nolan) ise son derece meraklı bir çocuk. Hayatı anlamaya ve deneyimlemeye çalışma çabası içinde düşüncesizce hareket ettiği anlar can sıkabilmekte.

Geçelim Weaver familyasına. Ailenin annesi Alison rolünde Heather Craney‘i, ailenin babası Roger rolünde ise Sugar Rush ve Is It Legal? gibi dizilerden anımsanabilecek Richard Lumsden‘i izliyoruz. Çiftin Danny ile aynı yaşta olan Adam (Jordan Clarke) ve Ted’e yakın yaşta olan Anthony (John Bell) isimli 2 adet oğulları var.

Mark Powley, Ted’in babası Robbie; Marcia Warren de Maddy’nin annesi Margaret rolüyle tekrar eden bir şekilde boy göstermiş dizide.

Jessica Gunning, Charlotte Ritchie, Rosie Cavaliero ve Kenneth Collard ise bir veya daha fazla bölümle diziye konuk olmuş tanıdık simalar arasındalar.

İlk 2 bölümünü izledim dizinin. Güldürdüğünü iddia edemem ama eğlendirebildiğini söyleyebilirim. Temposu gayet iyi. Karakterler de fena sayılmaz. Şu an için memnunum kısacası vaziyetten.