Line of Duty – Tanıtım
103 yorum kerem 07 Mayıs 2020 08:05
Bildiğiniz tüm polisiyeleri unutun! (çüş)
Memleketimin yabancı dizi severleri arasında ismini ve methini çok az duyduğum, dolayısıyla yılda bir gözüme çarpsa da pek oralı olmadığım bir İngiliz polisiyesini, Line of Duty‘i sizlere tanıtmak ve nedir ne değildir diye şöyle etraflıca bir anlatmak niyetiyle bugün buradayım.
Öncelikle bu müthiş dizinin mimarı Jed Mercurio’nun lafını burada geçirmek isterim. 2018 çıkışlı Bodyguard dizisinin de yaratıcısı olup, genelde ilgiyle takip edilen işlere imza atmış birisi.
“Catching criminals is tough… but catching coppers? God give me strength!”
(Suçluları yakalamak zaten zorken bir de polisleri yakalamak… Tanrım bana güç ver!)
Emniyet Amiri Hastings’ten alıntıladığım bu cümle, dizinin çok kısa ve çok doğru bir özeti. Line of Duty; yozlaşmış polislerin peşinde olan, kanıtları masaya vura vura polislerin foyalarını ortaya çıkartan AC-12 (Anti-Corruption/Yolsuzlukla Mücadele) isimli polis biriminin hikayesini anlatan, olağanüstü gerçekçi ve bir o kadar da sarsıcı bir suç draması. Oyunculuklar, karakterlerin gitgelli halleri, kanıt arama-bulma aşamaları ve çok daha fazlası, işin bütün pisliği ve dağınıklığıyla (kimi zaman da özeniyle) seyirciye anlatılıyor ve ağızda muhteşem bir tat bırakıyor; üstelik istisnasız her bölümünde.
5 sezonluk yayın hayatı şöyle:
1’inci sezon: 5 bölüm – BBC Two (2012)
2’nci sezon: 6 bölüm – BBC Two (2014)
3’üncü sezon: 6 bölüm – BBC Two (2016)
4’üncü sezon: 6 bölüm – BBC One (2017)
5’inci sezon: 6 bölüm – BBC One (2019)
NOT: 2020 Şubatta başlanan 6’ncı sezon çekimleri, dünya çapında ortaya çıkan salgının Birleşik Krallık’taki etkilerinden ötürü Mart ayında belirsiz bir süreliğine ertelendi. Yayın tarihi bilinmiyor.
KARAKTERLER
Emniyet Amiri Ted Hastings (Adrian Dunbar):
Görevine sıkı sıkıya bağlı, rütbeli bir polis memuru olan Hastings, bıkmadan sıkılmadan ve tüm kurallara riayet ederek yozlaşmış polislerin teşkilatta barınmaması için elinden geleni yapan yiğit, cesur bir adam.
Komiser Yardımcısı Steve Arnott (Martin Compston):
Bir operasyon esnasında başına gelen talihsiz olayın ardından Hastings’in AC-12 bünyesine kattığı biraz piç, biraz özgüvenli, biraz da küstah olan bir arkadaş. Yeni işini benimsemek ve alışmak onun için zorlu bir süreç.
Polis Memuru Kate Fleming (Vicky McClure):
Meraklı ve işinin aşığı bir kadın. Aynı zamanda ekibin can damarı. Gözü yükseklerde ve hırsı da ona yardımcı oluyor. Ayrıca, ekipteki en zeki insan da kendisi desem sanırım yalan olmaz.
Başkomiser Tony Gates (Lennie James):
Bir sabah beklenmeyen bir olayın başına gelmesi sonucu başı derde giren Gates, AC-12’nin dikkatini çekiyor ve sorguya çağırılıyor. AC-12’nin kendisine olan ilgisinin asıl kaynağı ise daha eskiye dayanıyor ve Gates’in bugünkü konumuna hangi yollardan ve nasıl geldiği araştırılmaya başlanıyor.
Komiser Yardımcısı Matthew “Dot” Cottan (Craig Parkinson):
Gates’in ekibinin bir parçası ve şakşakç– öhm, destekçilerinden birisi. Daima amirinin arkasını kollayan, biraz da gariplikleri olan bir adam.
Polis Memuru Nigel Morton (Neil Morrissey):
Yürüme zorluğu çektiğinden etrafta bastonuyla gezen, kimi zaman çakal hareketleri olan, Dot kadar olmasın yine gariplikleri olan bir polis memuru. Gates’in ekibinin bir diğer parçası.
Jackie Laverty (Gina McKee):
Gates’in metresi, Laverty Holding’in yöneticisi.
Yukarıda dizinin genel itibarıyla ne anlattığından bahsetmiştim, şimdi karakterleri de tanımışken kısaca ilk bölümden bahsetmek istiyorum. Dizi, DS Steve Arnott’un yönettiği bir terörist etkisiz hale getirme operasyonunun akıl almaz biçimde ters gitmesi sonucu gelişen olaylarla başlıyor. Arnott ve ekibi dağıtılıyor ve yaşananların üstü kapatılmak isteniyor. Buna karşı çıkan Arnott, AC-12 amiri Hastings tarafından, yoz polis peşinde koşmanın kendisi için biçilmiş kaftan olacağı düşünülerek işe alınıyor.
Diğer yanda, Cinayet Masası’nda Başkomiser olarak görev yapan DCI Tony Gates, bir sabah tanık olduğu gaspa tek başına müdahele edip saldırganları etkisiz hale getirerek, halihazırda başarıyla yürüttüğü başkomiserlik görevinde bir eşiği daha atlayıp “yılın polisi” ödülüne layık görülüyor. Tabii Gates’in yıllardır süregelen bu kusursuz sicilinden şüphelenenler de var.
Son olarak kısaca kişisel görüşümü de iliştirmek isterim. 15 gün içinde 5 sezonu tüketmiş birisi olarak bu polisiyeye her şeyiyle bayıldım. Sezonlara yayılan muhteşem karakter ve olay örgüleri, inci gibi dizilen kurgusu, daima tatmin olarak başından kalktığım 5 ayrı finaliyle bu diziyi her izleyiciye şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka damarınıza dokunacak, sinirlenecek, gerilecek ve merak edecek bir şeyler bulacaksınız.
İlk bölümün ilk 8 dakikası:
Diziyle ilgili şu yazının altında da bazı yorumlar bulabilirsiniz.
yorumlar
Ben 2. sezonun yarısındayım, yavaş yavaş izliyorum ve bayılıyorum. Sert bir şey bekliyordum ama bunlar psikopat çıktı Sezonların 5-6 bölüm sürmesiyle sorunum yok.
Lennie James sevmem ama Keeley Hawes’in yenisinde olması güzel oldu.
İlk 2 sezonu bir anda hüpletince hemen bitmesin diye ara verdim. Polisiye dizi sever biri olarak beğeneceğimi biliyordum ama beklentilerimin çok üstüne çıkan bir iş oldu. Lennie James sezonu bence oldukça iyiydi. Keeley Hawes sezonu ile çıta bayağı bir yükseldi. Önümüzdeki sezonlarda bunun üstüne çıkacaklar mı merak ediyorum?
Ekibi seviyorum. Serdar Ortaç+Ceceli karışımı Arnott biraz tip ve cüsse olarak gözümü zorladı ama alıştım Kate, neyse ki saçları 2. sezon uzattı Bizim 3’lünün de kusursuz, mükemmel insanlar olarak yansıtılmaması iyi oldu. Herkesin bir problemi/zayıflığı var. O şartlar altında doğruyu yapmak ile kendi yaşadıkları sorunlar arasında yaşadıkları bocalamaları göstermeleri hoşuma gidiyor.
Polisiye sevenler zaten baksın. Türün en iyilerinden. Hatta belki en iyisi. Sevmeyenler ise iyi bir dizi izlemek istiyorlarsa hiç düşünmeden başlasın.
Eline sağlık @kerem.
Başladıktan sonra hızlı hızlı izliyordum ama 2.sezonun ortasında araya başka diziler girdi, ben de devam ederim yakında.
@dkamoy Bu durumda çok da spoiler vermeden sadece ilk sezonu tamamlamanı önerebilirim çünkü bence dizinin en iyi sezonları 2 ve 3, Lennie James’li ilk sezon uğruna diğer muhteşem sezonlardan mahrum kalmamalısın. (Bence hepsi harika ama 2 ve 3’ü ayrı bir yere koyuyorum.)
Diğer yazıdaki yorumlarımı buraya taşıyorum.
————————————————————
Line of Duty – 1’inci sezon
İngiliz polisiyelerini özlediğimi fark ettiren bir dizi oldu benim için. Oyuncular da hoşuma gitti. Sevilecek kimsenin olmaması yine izlerken eğlendiren bir durumdu. Genellikle empati yapmaya müsaade etmeden bir sonraki sahneyi suratıma vurdu.
————————————————————
2×01
2×02
Lindsay’in masaya vurduğu kanıtların sahtekarlıkla elde edildiği ortaya elbet çıkınca zaten bir önemi olmayacaktı ama bu kadının ufak çaplı şovunu yapmasına engel olmadı tabii. Herkesin yüzü teker teker ne güzel kızardı öyle. Gates’in ahı var AC-12. Gates’in ahı var. Adama yoz diye diye başının etini yiyip intihara sürüklediniz. Hepiniz aynısınız. Şu hale bak. Lindsay’cim sen ilk sezon neredeydin gözünü sevdiğim?
2’nci sezon
İlk sezonun kat kat üstüne çıkan müthiş bir hikaye.
Sezon sonlarında sanki gerçek hikayeymiş gibi hikayenin devamını özet halinde göstermeleri çok hoşuma gitti, hali hazırda harika bir kurguya ekstra tat katıyor. Umarım devam ediyordur. Bu seferkilerden de epey malzeme çıktı; Dryden’ın istifası ve Lindsay’ın müebbet yemesi gibi. Yalnız pusunun başında kimin olduğu hala belli değil; sadece Tommy’nin geçmişte münasebeti olduğu kişilerden biri olabileceği ima edildi. Ah Gates ah, şimdi burada olsaydın da bu dingilin başına gelenleri görseydin. Değdi mi intiharına be adam.
İşin etik boyutuna gelecek olursak. Lindsay’ın rüşveti kabul etme sebebi aslında masumane bile denebilir, sonuçta Akers’ın en başta teklif ettiği şey Carly denen kızı kurtarma üzerineydi. Bunun için Tommy’i isteyenlere takas edip karşılığında para aldılar. Akers ve Lindsay konuşurken zaten silah olmayacağından, adamın muhtemelen bir arabadan inip öbürüne binip yoluna gideceğinden bahsediliyor. Yalnız sıkıntı şurada. Lindsay’ın aracında takip cihazı çıkıyor. Şimdi bu takip cihazını kimin taktığı belli değil. Akers ve Dot olamaz, zaten işin içinde beraberler. Pusuyu planlayanlar taktıysa 1- ne zaman taktılar? 2- lindsay’ın bu işte olacağını nereden biliyorlardı? Bu iki soru çok kritik, çünkü bu demektir ki ya Akers ya da Dot, pusuyu kuranlara aslında yardım ediyor.
Lindsay, Tommy’i güya takasa götürürken yolda vazgeçer gibi de oluyor bu arada ve dönmemesi gereken bir sapağa dönüyor, yani pişman oldu olacak bir tavrı da var. Akers’ın Tommy ile birlikte araçta olduğunu düşünürsek, henüz görmediğimiz başka birisi yoksa bu gammaz Dot çıkacak gibi duruyor (sadece ikna sürecinde vardı, operasyonda ortada yoktu). Ama yine de bunların hepsine emir veren biri daha olmalı. Şu saatten sonra Hastings bile çıksa şaşırmam.
————————————————————
3×03
3×06
Bölümün 45’inci dakikasından yani yarısından geliyorum, sinir krizi geçirmek üzereyim.
Bölüm sonu
Bölümü yeni bitirdim hala sinirim geçmiş değil, o kadar güzel tasarlanmış, hazırlanmış ve sunulmuş bir bölümdü ki hayran olmamak mümkün değil. Bu dizi neymiş böyle ya.
————————————————————
4’üncü sezon
Koca sezon geçti, bir kişinin de aklına “freeze all motor functions” demek gelmedi be
Şaka bir yana Thandie Newton, halihazırda kurgusu ve anlatış biçimiyle yine gönlümü çalan bir sezona ekstra renk ve kalite kattı.
AC-12 tarafından bunun bir çete olduğu ortaya çıkarıldı ve herhalde bir sonraki sezon daha da ön plana çıkan bir konu olacak çünkü daha tam olarak yeni açılıyor bile diyebiliriz. İlk sezondan beri bahsi geçen bir konu 5’inci sezonda işlenecek yani. Yalnız ilk defa bu sezon gördüğümüz bir karakterin (avukat Jimmy Lakewell) bir anda tüm bilgilere haiz olduğunun patır patır ortaya çıkması ve bu devasa buluntuya doğrudan etki etmesi biraz saçmaydı. O sahneyi DCI Huntley’nin son bir yumruğu olarak hatırlamaya çalışıp gerisini görmezden gelmek istiyorum.
————————————————————
5’inci sezon
Bu sezon, seçtikleri konu itibariyle biraz zayıf kaldı. Çünkü asıl olayı görmezden gelip devamlı etrafından dolaştılar ve inandırıcılık bir Line of Duty sezonunda ilk kez sıfıra yakındı benim için.
Sezonun tek akla yatan yanı Gill’in de çeteyle bağlantılı olduğunun belli olması, kaç sezondur bir şeylerin peşinde olduğu bariz olan bu kadının foyasının mantıklı bir şekilde ortaya çıkması tatmin ediciydi.
Bu arada aslında H falan olmaması, Dot’un ölürken mors koduyla bir şeyler anlatmaya çalıştığının ortaya çıkması, H değil de işin içinde 4 kişi var demeye çalışmasını da yedik yuttuk diyelim.
Bu zayıf sezon bile güncel birçok diziyi tokatlar konumda tabii. Ama ilk 4 sezonun altında kaldığı da bariz.
Line of Duty 2. sezon:
Yavaş yavaş izliyordum, bu da bitti. İlkinden daha fazla sevdim. Hem Keeley Hawes’in katkısı oldu hem de daha sert bir sezondu. İlk bölümdeki pencere sahnesine hala gülüyorum. Sıcak suyla ilgili kısım da çok beklemediğiim yerden çıktıydı.
Finalle ilgili bunun civarı bir fikrim vardı aslında ama sağlam ve fazlasıyla işlediler. Devamı da böyle gitsin.
* Gelmişken Şubat zamanı yaptığım ilk sezon yorumunu ekleyeyim:
Line of Duty 1. sezon:
Ara ara aklıma geliyordu, son dönemde bir-iki güzel yorumla yeniden hatırlayınca fırsattan istifade izleyeyim dedim. İlk sezonu beğendim. Birimin yaptığı iş ilgi çekici. Sezonun kadrosu iyi, ilk sezonun başrolü de tanıdık zaten.
5 bölüm sürdüğü için oyalanmıyor haliyle, ne bulduysa koymuş. Aklıma geldikçe izledim ama sürükleyebildi.
Sözün özü, bedava kahvaltı kabul ederken iki kere düşünün.
O zaman ben de döküleyim. Biz de başladık buna ama aytackara kadar yavaş gidemedik. Bi sardı bir sardı değme gitsin. 3 sezon devirdik. Gözümüz 4. sezonda ama harcamasak diye araya 1 gün boşluk aldık.
Şimdilik en zayıfı ilk sezon oldu benim için ama o sezon bile zayıf değildi. Böyle peşpeşe izlemek de başka bir tat oldu. Eldekiler bitince bi detoks dönemi gerekecek.
@dkamoy Beğenmenize çok sevindim. Lennie James ile de barıştıysanız tamamdır bu iş. 2 ve 3’ü peşpeşe izlemek ekstra tat veriyor yorumuna da katılıyorum.
Yok Lennie James hala kara listede.
Bu yılın ilk aylarında bir çırpıda bitirdik tüm sezonları, daha keyifli sezonlar daha keyifli bölümler olduğu gibi gereksiz anlar da yaşandı. Ama genel olarak son derece akıcı ve polisiye severler için farklı bir tarz ve kaçırılmaması gereken bir dizi..
Ben bu diziyi 2015 yılından beri büyük bir hayranlık, heyecan ve merakla izliyorum. İlk sezonun bir iki bölümünü kazasız belasız atlattıktan sonra damakta böyle yoğun tat bırakan efsane bir diziyi keşfetmekten azami mutlu olup çıkmış sezonları hızlıca tükettim. Bir de baktım ki bölümler bitmiş iyot gibi kalmışım, haliyle derin bir yoksunluk duygusu oluştu İster istemez çıkacak sezonları iple çekerek beklemeye başladım. Evet, 5. Sezon diğerlerine göre bi tık naif kalmıştı, katılıyorum. Ancak bu dizi oyuncuları, efsane oyunculukları, efsane olay işleniş ve örüntüleri, mükemmel diyalogları ile benim gibi bir polisiye-gerilim meraklısı için 10 numara ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️ olacak daima. 6. Sezonu izlememe engel olduğu için bu mendebur Covid-19’a da ayrıca fitil olmuş durumdayım. Gönlümde polisiye-gerilim denince tüm zamanların uzak ara 1 numarasıdır Line of Duty. Bu arada %100 duygu ve düşüncelerime tercüman olan mükemmel tanıtım ve yorumu için @kerem kardeşime de şükranlarımı sunuyorum…
Her sezonunu severek izledim. Şu malum sesi ne zaman duysam gıcık olmaya devam.
5. sezon üzerine minik bişi diyip kaçayım:
Netflix, yapımcıyla anlaşmış. Dizi sisteme geri döndü.
Line of Duty 3. sezon:
Haftalık bir tempoyla bu sezonu da tamamladım. Gayet sağlam bir sezondu yine. 87 dakikalık sezon finali dahil olmak üzere ömrümden bir parça götürmüş de oldu.
Sezonda olup bitenler yüzünden ekipteki herkese ayrı gıcığım şu an. Sezonun ikinci yarısında ne saçma sapan kararlar verdiler veya hareketlerde bulundular öyle? Sonunda toplandı falan kabul de benim sinirlerim yıprandı o arada ^.^
Bir sezon daha bitti. Üçüncü sezonun bir tık altıydı ama bu da yeterince memnun ediciydi. Thandie Newton’ın katkısı oldu tabii.
Yalnız AC-12 (YK-12) ekibine bu sezon gıcık oldum. Özellikle de Steve’e. Atsan atılmıyor satsan satılmıyor bu adam. Nihayetinde karakterler robot değil ve onlar da insan. Ancak bu, durumu daha iyi hale getirmiyor benim gözümde. Arada çarpılıyorsunuz neyse ki.
* İnkar edebileceği pek de bir şey yoktu ama kadının her şeyi tek tek anlatmasını beklemiyordum sanırım. Kendi sorgusunda avukatı tuzağa çekmesi hoşuma gitti.
* Her şeyin birbirine bağlanması da ayrı güzel.
Haftalık düzende 5. sezonla devam.
Mercurio, karantinaya girmek için Belfast’a gitmiş. 2-3 haftaya bunlar da dönüyor.
Dönmüşler bile bunlar çekmeye. Yazıda “gelecek yıl” diyor yayın için.
Line of Duty 5. sezon:
Bu sezon da bitti. Beşinci sezonun diğerleri kadar iyi olmadığını ama yeterince iyi olduğunu düşünenlerden birisi de benim.
Resmen sorgu odasında ilerleyen saçma karmaşa bitsin diye bekledim durdum. Criminal nedeniyle İngiliz sistemine yeterince gıcık olmuşken Line of Duty de ayrı köşede devam ettiği için double shot oldu.
Böylece eldeki sezonlar da bitti. Haftalık tempoyla bakınca yaklaşık 7.5 aydır Line of Duty izliyormuşum. AC-12’e sinir olduğumu söylemezsem olmaz. Devamı olsa izlerdim tabii, o ayrı. Alışkanlık da oldu artık iyice. 2021’de yeni sezonla görüşürüz.
Not: Sezon finalinin 84 dakika olmasına gerek yokmuş.
6. sezon çekimleri tamamlanmış.
Eyvah, bizimkisi varmış
First Look
Ayyy mrs schroeder
6’ncı sezonuyla yakında geliyormuş, 6 yerine 7 bölümlük bir sezon olacakmış.
21 Mart
6×01 üzerine:
Nihayet döndü. 6 ay kadar önce güncele yetiştiğim için göreceli daha az beklemiş oldum, normal bir sezon arası olduğu söylenebilir ama özlemişim biraz.
Kendi seviyesine göre sakin bir açılış yaptı denebilir. Olayı biraz daha deşsinler, gerisine ayrı bakarız. Kelly Macdonald ve aksanı kalp.
6×01’in elde ettiği 9.56 milyon izleyiciyle kendi rekorunu geliştirmiş ve Pazar akşamının en çok izlenen dizisi de olmuş.
6×02 üzerine:
Belgeden belgeye akarak bitmek bilmez bir sorguya girişmelerinden yine zevk aldım.
* Bu diziyi çekirdekle birlikte izlemesi zevkli oluyor.
*
+Ben peş peşe izlediğimden Steve’in binadan aşağı atılışının ardından 3.5 yıl geçmiş gibi gelmiyordu. Geçmiş demek ki.
+ Bu kadının her bölümün sonuna koydukları tuhaf davranışları hoşuma gidiyor.
+ H ortaya çıkmadan ölmek istemiyorum.
Allaaam ne kadar muhteşem bir dizi
buna başladım ama yuvarlak surat steve o kadar itici ki resmen kötülerin tarafına geçesim geliyor. keşke daha az itici bir oyuncu bulsalarmış. kadınsa tam ayarında. ama görsel olarak üzerinde çalışılması lazım. kadının ciddiye alınması için illa saçlarını erkek gibi kestirmesi gerekmiyor. ekstra kasmasın yeter.
kirli polis hikayeleri çok ilgimi çeken bir konu değil ama çok fazla övüldüğü için şans vermek istedim. şimdilik ayılıp bayılmıyorum ama yüksek ihtimal finali gördüğümde fikrim değişecektir.
Ahahah çok eğleneceğiz.
@ozgun14: Mustafa Ceceli mi?
Bana da Jorge Lorenzo gibi geliyor dizi posterinde gördüğümden beri.
abidin: bunu yapmayaydın iyiydi. kaç sezon var önümde daha.
dkamoy: 3ün ortalarından gelerek haklı olabileceğini düşünmeye başladım.
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. Help.
DNA eşleşmesi olan kişiyi de gösterselerdi keşke. İyi bir noktada durdular.
@ozgun14:
Boyları bile aynı
@ahmetoktay: Jorge Lorenzo, azcık daha kısa
you bent bastard!
ilk bölümü izlerken morgan için tam olarak ne noktada olduğumdan emin değildim ama şu an eminim.
yalnız adamın peşine düşerlerken adamın tek suçu kolay davaları alıp çözmek ün kasmak ve bedava kahvaltı ısmarlatmaktı. tam peşine düştüler adamın bulaşmadığı pislik kalmadı. keşke adamın eskiden de birkaç pisliğini gösterselerdi. ilk bölüm morgan’ın tarafında olalım diye bilinçli mi yapıldı bilmem. ya da hızlı akarken ben de kaçırmış olabilirim.
gözümden yaş geldi yemin ederim. sesli okudum son yazdıklarını evde
olmamış kısımları olsa da ele aldığı konuyu güzel işledi. en zayıf sezonu buysa bu dizinin gelecek sezonları düşünemiyorum. yarın yeni sezona başlarım artık bunun üzerine.
ufaklığın olayını da tatlıya bağladılar. sorguya alındığında da o ukala tavrını korusaydı da bir ağzını burnunu dağıtsalardı bok kurusunun. içimde kaldı resmen. çocuğa şiddet konusunda fikirlerimi değiştirdi. little bastard!!
Madem ilk sezonun lafı açıldı, Gina McKee’nin pek hoş (karakteri değil tabii) bir kadın olduğunu burada da belirteyim.
Anna Maxwell Martin (Detective Chief Superintendent Patricia Carmichael), 6×05 için dönüyormuş.
Tüh bee, ben de ozgun14 yeni yorumlarla geldi diye bi heves açtıydım yazıyı
Daha baslayamadim.
Herkes seni bekliyor, nasıl başlayamazsın?
Aksam yemeyip icmeyip sezonu tamamlicam ozur dilerim
yalnız sezonun başrolüne bayıldım kendisini çok severim. lütfen keeley hawes kirli polis çıkmasın lütfen lütfen..
keeley hastaneyi aradı kötü oldu. hele de ankesörlüden. masumsa nasıl bağlarlar bilmem. tatlı polis kızı niye öldürdünüz ya ceceli varken hay aq!!! hiç gerek yoktu buna bari sezon ortasını bekleyeydiniz. kaldık yine bizim itici ikiliye.
abi kate’e yine mi gizli ajan yazdınız mal mısınız! kız zaten polisler arasında bayaa deşifre olmuştu. bu kadar basit olmamalı ya. bir de gidiyo bu salak takip ediyo kadını. sen görülme riskine ne giriyosun. kadını takip edebilecek başka adam mı kalmadı! facepalm.
2×02 son 10 dk: ORGAZMİK!