Living With Yourself || Tanıtım
8 yorum necdetcem7 28 Ekim 2019 08:42
Netflix bizleri bu ay yeni bir dizi ile buluşturdu: Living with Yourself
Dizimiz 18 Ekim’de tüm bölümleriyle geldi. İlk sezonu 8 bölümden oluşuyor ve henüz ikinci sezon hakkında bir haber yok. Bölüm süreleri 21-35 dakika arasında değişiyor.
Dizinin yapımcılığını ve yazarlığını Timothy Greenberg, yönetmenliğini ise Jonathan Dayton ve Valerie Faris yaptı. Ayrıca başrol Paul Rudd da dizinin mutfağında bulunan isimlerden birisi.
Konu kısmı ilk bölümden ispiyon (spoiler) içermektedir, haberiniz olsun.
Miles Elliot (Paul Rudd), hayatının akışından oldukça sıkılan ve artık yaşamaktan bir zevk almayan birisidir. Eşiyle çocuk yapmaya çalışıyordur; ancak olmuyordur ve eşiyle de arasına biraz soğukluk girmiştir. Bir de üstüne işinden oldukça sıkılınca hayattan hiç zevk alamayan çekilmez birine dönüşüverir. Bu durumunu gören bir arkadaşının rahatlaması için önerdiği bir şeyi denemek ister.
Burası bir spa salonu gibi gözükse de aslında insan klonlama merkezidir. İnsanları klonlayıp, gerçek bedenlerini gömüp, ölüme terk ediyorlardır. Miles, bunlardan habersiz buraya gider. Klonlama sırasında yapılan bir hata sonucu canını kurtarır ve hemen evine doğru kaçar; ancak hiç beklemediği bir şey olmuştur, kendisinin klonu evinde onun yerine geçmiştir. Bunun üzerine işler oldukça karışır.
Kate (Aisling Bea) ise eşi Miles’ın durumundan sıkılmış ve kendine yeni heyecanlar aramaktadır. Aynı zamanda mimardır.
Ayrıca Miles’ın üvey kardeşi olarak Alia Shawkat ve iş yerinden arkadaşı olarak Desmin Borges dizide rol alıyor.
Dizi, Paul Rudd yüzünden radarıma girmişti. Bölüm süreleri ve sezonu kısa olunca da bir çırpıda bitti; ancak böyle önerebileceğim aman aman bir dizi olmadığını söyleyebilirim. Paul Rudd ve Aisling Bea sayesinde güzel aktı benim için ve izlediğime pişman olmadım. Boş vaktiniz varsa, iki oyuncuyu seviyorsanız deneyin diyebilirim. İkinci sezon için yapılan bir yol var ama iptal olsa da çok sıkıntı olmaz benim için. Devam ederse daha iyi olma potansiyeli var.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
TANITIM FRAGMANI
https://www.youtube.com/watch?v=5w54yW2Ur50
yorumlar
Tanıtım için teşekkürler, konu ilgi çekici ancak işleme konusunda sıkıntısı var galiba. Şimdilik listemde dursun.
İki başrolü de sevdim. Paul Rudd zaten sevdiğimiz bir abimiz ama Aisling Bea’yi izlemesi ayrı keyifliydi. Benim için olumlu bir deneyimdi.
Ek: Dans sahnesi dizideki en sevdiğim sahneydi. Daha çok sevdiğimse Netflix UK & Ireland’ın Youtube hesabında dans sahnesinin loop halinde 25 Ekim’den beri canlı yayında olması.
Paul Rudd canımız. Aisling Bea sürpriz oldu. İlk iki bölümü izledim ve şimdilik çok çok memnunum. Teşekkürler tanıtım için, hemen FB sayfamıza koydum.
Bu aralar Aisling Bea’yı This Way Up dizisiyle izliyordum, burada da yer aldığını öğrenmek güzel. Yorumlar güzel duruyor, ben de listeme alıyorum diziyi, teşekkürler.
Şuradaki bölüm yorumlarımı buraya taşıyayım:
S01E01
Baya sıkıcı başladı bölüm. Son 10 dakikada ise açıldı biraz. Yine de tempo sorunu var gibi duruyor. İkinci bölümde toparlar diye umuyorum.
S01E02
Bölümün ilk yarısını ilk bölümde bıraktığımız noktaya gelmek için harcamışlar. İkinci yarıda da çok fazla yol aldıkları söylenemez. Henüz tam olarak açılmadı yani hala dizi. Bir de draması komedisine ağır basıyor diyebilirim ilk 2 bölüm itibariyle dizi için.
S01E03
Bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum.
Bu bıraktığımız noktaya doğru yolu durumu genel olarak bir format haline gelmiş. Bölümün başlarında diğeriyle en son bıraktığımız noktaya doğru yol alıyoruz, yakalayınca diğeriyle ilerlemeye başlıyoruz. Her bölüm bu şekilde ilerlemeye devam ediyor. Fena bir format olmamış diyebilirim.
S01E05
Kate’in merkezde olduğu bir boşlukları dolduralım bölümü yapmışlar. Pek doldurulacak bir boşluk da yoktu gerçi ama neyse. İdare ederdi bir bölümdü.
Ginger Gonzaga: O saçlar ne öyle ya! Özellikle de ikincisi.
S01E06
Bu bölüm için sezonun en kötüsüydü diyebilirim.
S01E07
Sen de son derece soğuk ve iticisin Kate; onu n’apcaz? Onu beğenmez, bunu beğenmez … Erkek ömrü bunun gibiler yüzünden kadın ömrüne oranla daha kısa sürüyor.
Son sahne:
S01E08 (Sezon Finali)
Limitli dizi kapanışı yapmış. 2. sezona gerek olduğunu düşünmüyorum.
Bir önceki bölümdeki dansın tamamını görmek iyi oldu bu arada.
Kötü bir dizi değildi kesinlikle ama iyi de olamadı yani. Cazip bir konusu vardı, belli ki Paul Rudd da doğru bir tercihti ama bir şeyler eksikti hep. Yeterince cesur değildi diyebilirim herhalde. Olayı büyütecek, hikayeyi genişletecek hamleler yapmadı, güvenli alanından çıkamadı. Kadrosu da dardı bence. Oysa ki neler neler yapılabilirdi eldeki bu hikayeyle.
Dizi için puanım: 7.0
Şuraya bitirmeden önceki yorumu yazmıştım. Taze bitirdim ve görüşüm hala değişmedi. Teoride iyi uygulamada kötü olmuş. Hani doktora gidersin ama derdini tam olarak anlatamazsın ya. Tam da böyle bir sorunu var. Kronik Netflix sorunu maalesef bunda da devam etmiş.
Eline sağlıklara, beğenenlere, tutanlara teşekkür ederim.
This Way Up ı denedim ama beğenmedim ya, Aisling Bea için izlemek istiyordum aslında.
Paul Rudd’u dışarıda arkadaş olmak isteyeceğim hatta arkadaş olduktan sonrada çok sevebileceğim bir insan olarak görüyorum. Çok kafa bir adam.
Paul Rudd’ın Conan’a sürpriz Mac and Me klibi izletmesi hiçbir zaman eskimiyor Bilmeyenler için, 2004’ten beri yapıyor. Çıkıp bu diziyi tanıtırken de yapmıştı.