Mental — tanıtım
5 yorum dkamoy 13 Haziran 2009 13:04
Mental
Yaz dizilerimizden Mental‘a dair daha önce bir iki kelam etmiştim. Şimdi de ilk 3 bölümünü izledikten sonra yine biraz yazayım ki merak edenlere fikir olsun dedim.Bildiğiniz gibi Mental, Fox kanalının yaz dizilerinden ve 27 Mayıs’ta yayına girdi.House M.D. dizisinin akıl hastalıkları üzerine olan versiyonu. Başroldeki psikiyatrımız doktor Jack Gallagher (Chris Vance) ile Doktor Gregory House arasında aykırılk, kural tanımazlık, “hastayı iyileştirmek/tanı koymak için her yol mübahtır” mottosu gibi fazlasıyla benzerlik var. Ben farklılıkları dile getirsem daha uygun gibi :
– Gallagher’ın ayağı aksamıyor (ya da başka bir arazı yok)- insanlara kötü davranmıyor- İngiltere’den ithal bir doktor olduğu için ingiliz aksanı ile konuşuyor- herhangi bir bağımlığı yok, ama geçmişinde henüz belirsiz olan ailevi bir sıkıntı var.- hastanenin akıl hastalıkları servisinin başı- etrafında ikisi kadın, ikisi erkek 4 tane daha doktor var. Ve hayret ki hiçbiri onun Wilson’ı değil. Zaten yeni geldiği için öyle çok yakın arkadaşı da yok etrafında (henüz).Bizimkinin iki çömezi var. Biri erkek, biri dişi.Çömez hatun lezbiyen. (sanki izlediğimiz bir başka dizide bu tip biri daha vardı..? hmmm hmmm… )Bir de para pul işlerine bakan bir yönetici kadın (Dr. Nora Skoff) var. Doktorumuzun patronu. Ve bilin bakalım bizim doktorumuzun bu hatunla ilişkisi ne alemde? (bkz. cuddy-house didişmeleri 101)House dizisinden farklı olarak buradaki “diğer” karakterlerden biri kötü karakter. Sürekli etrafındakilerin ayağını kaydırmak, rüşvet alıp vermek ve güç-para hırsı ile karşımıza çıkmak için yaratılmış bir karakter (hangisi olduğunu söylemeyeyim şimdi).
jenerik fotoğrafı
Yine House’tan farklı olarak, bu dizide hiç sevmediğim -ve ilerleyen bölümlerde vazgeçeceklerini umduğum- jenerik fotoğrafı ile sahneler arası geçiş var ve insanı diziden koparıyor bence.
chris vance
Chris Vance role çok gitmiş ve iyi oynuyor. Beni Prison Break‘te Whistler’ı canlandırdığında da zorlayan o ağır ingiliz aksanına rağmen kendisini zevkle izledim. Jacqueline McKenzie (The 4400) de iyi şimdilik. Cuddy’nin muadilini canladıran Annabella Sciorra da bu dizi devam ederse bu kadroda kalır kanımca. Kalan karakterleri canlandıranların uyumunu da başarılı buldum. Kısaca, hiçbiri batmadı.Konuk oyuncular da hoş oluyor. Daha ilk bölümden Silas Weir Mitchell (Prison Break’ten Haywire) , 3. bölümde merhum David Carradine oynayınca da insan ümitlenmiyor değil. (hatta, carradine’ın televizyonda son görünüşü bu rolle olmuş oldu).Gel gör ki buram buram ucuz house kopyası kokuyor bu dizi. Neresinden tutsam, “e house bu?” deyiveriyorum. Böyle olunca da ne oluyor? İptal edilecek yapımlar listesinde hemen yerini alıyor. (hele ki house’un önümüzdeki sezonunun konsepti düşünülünce… bir kısım medya, dizideki vakaların işlenişinin, çözümlenmesinin hiç inandırıcı olmamasından yakınıyor. Ben psikolojik vb. vakalar içeren dizileri (tıbbi ya da polisiye) sevdiğim için, beğenme eşiğim düşük. Bunu da severek izledim (ilk 3 bölümü). Bu kadar house benzeri olmadan ya da sadece ana karakteri house’u hatırlatacak şekilde oturtup, kalanı başka şekilde kurgulasalardı “yazık” olmayacak bir dizi olabilirdi.Daha önce pilot bölümü tnt’den red cevabı alan dizi, sanılanın aksine Hollywood’da değil de Kolombiya’da çekilmiş. Fox’un Telecolombia stüdyolarında çekilen dizinin Fox’a hiçbir ek maliyeti olmadığı için tutup tutmaması önemli değilmiş. Tutarsa gerisini çekip para kazanacak, tutmazsa da yaz aylarında ekranını doldurmuş olması yanına kar kalacakmış. Dizinin ilk bölümü beklenenin çok üstünde bir reyting almış. Tutarsa, televizyon stüdyolarının (Hollywood’un yarı fiyatına maliyet sağlayan) Collywood’a taşınabilmesinin de öncüsü olacakmış.Kısaca, izleyin de diyemiyorum, izlemeyin de diyemiyorum. Ama 13 bölümlük ilk sezonunun sonunda iptal ihtimali yüksek olan bir dizi olduğu için, konu ya da oyuncular özel olarak ilginizi çekmediyse, merakınızı uyanıran başka yaz dizilerine öncelik verin derim.Kararsız kalanlar için daha önce paylaştığım videoları da buraya not edeyim:şu tanıtım filmi, şu da dizinin ilk bölümünden doktorumuza dair fikir verecek kısa bir sahne.
yorumlar
Bana esas House’u hatırlatan “ev ziyaretleri”.
Yine de House’un yan sanayi ürünü bile onun yokluğunda pansuman görevi görebiliyor :).
Dizi ikinci sezonu çıkarabilirse bence taşları yerine oturup kendi kimliğini yakalayabilir ama o şansı vereceklerini sanmıyorum
Benim aklıma takılan; FOX’un halihazırda House gibi muhteşem bir dizisi varken, aynı onun matematiğiyle yaratılmış (kopyalanmış demek daha doğru olur)yeni bir dizi yayınlamasının nasıl bir mantığı var acaba.Tamam amaç boşluk doldurmak olabilir, yayıncı kanalın derdi kar etmektir anlarım da, bu diziyi yapan creative ekibin hiç mi aklı yok yahu!Sizin de bahsettiğiniz gibi karakterler, onların karşılıklı ilişkileri House’dan birebir kopyalanmış. Hastane mekanı desen, Princeton Plainsboro’nun hık demiş burnundan düşmüş…Hadi herşeyi geçtim, dizinin adı benzersiz olsaydı bari.bkz. The Mentalist – Mental. (Yanlış anlaşılmasın, kelime anlamlarından değil, yapısal benzerliklerinden bahsetmiyorum.)
ingiliz aktörler de inci gibi dizilmiş oldu: hugh laurie, tim roth, chris vance…
ingilizler ucuza mı çalışıyorlar ya da onlarla çalışmak daha mı kolay bilmiyorum ama amerikan aksanına alışkın izleyici için dinlemesi zor olduğu kesin. hemen hemen her diziden bir ingiliz pörtler oldu. (örn. TSCC‘ta Shirley Manson pıt diye oturuvermişti kötü kadın müzeyyen rolüne.)
Yine de yukarıdaki inci dizine ek olarak, bugünlerde en sevdiğim vampir Stephen Moyer favorim (nammm).
Fermuar kafayı rip edenler reklamlarla birlikte kesmeye başlarlar bence, byte byte’tır