Missions || Tanıtım
8 yorum unfortr 11 Kasım 2017 09:03
1960’lı yıllarda uzay yarışları adı altında iki süper güç ABD ve SSCB’nin hedefi dünya yörüngesine ulaşmak ve ardından Ay’a insanlı ilk ziyareti gerçekleştirebilmekti. Onlar o yıllarda kıyasıya yarışa dururken ekonomik ve mali yönden hayli yıpranmışlardı. En nihayetinde böylesi uzay seyahatleri yapabilecek teknolojiye ulaşmış olduğumuzu gördük. Şimdi insanoğlunun hedefinde Mars’ı keşfetmek var. Böylesi bir yolculuğun zorlukları bir yana dursun, yüksek maliyetlerinden dolayı bu hayali kovalayan sadece birkaç şirket var. Yani bu sefer süper güçler sahnede yok. Tıpkı tanıtımımıza konu olan Fransız yapımı Missions dizisinde olduğu gibi iki şirket Mars için bir rekabet halindeler. Ama durun bu yolculuk ve ardında karşılaşan şeyler hayli enteresan, yani kuru kuruya Mars’ı keşfetmeye gitmiyoruz. Orada bizleri süprizler bekliyor!
Mevzuyu açarken 1960’lı yıllara selam çakmıştık. Dizi bundan çok daha fazlasını yapıyor. Öyle ki hikayenin açılışı 1967 yılı ile başlıyor. SSCB’nin yeni uzay aracı Soyuz 1 ile yaptığı ilk uçuşu izliyoruz. Bu aracı insansız test uçuşu yapmadan içinde kozmonot Vladimir Komarov ile uzaya gönderiyorlar. Bu acelenin nedeni de Amerika ile yaşanılan çetin rekabetten başka bir şey değil. Sonrasında da olanlar malum; Soyuz 1 atmosfere girdikten sonra yaşanan bir takım aksilikler neticesinde yere çakılıyor. Buraya kadar her şey tamam ama dizi bu noktadan bir bağlantı ile bir şeyleri hikayeye dahil ediyor. Bu kısım çok süpriz olduğundan açıklayamıyorum.
Şimdi biz günümüze dönelim.
Mars yolculuğu için iki şirket rekabet halinde dedik. Bunlardan biri Nasa’nın teknolojik birikimini kullanan Goldstein adında zengin bir iş adamı. Şirketinin ismi ise Zillion. Adam orta yaşlarında ama ölümle pençeleşiyor.
Bir diğeri ise İsviçreli bir milyarder. Bir helikopter kazası sonucu planladığı Mars yolculuğu için seçtiği 8 kişi ölüyor. Bu kazadan sonra ise yeni ekibi toparlaması fazla uzun sürmüyor. Üstüne bu yolculuğa kendi de katılıyor.
Bu iki arkadaşın saplantı derecesinde bağlı oldukları Mars yolculuğunda hedefleri kesişiyor. Çünkü orada keşfetmek istedikleri bir şeyler var. Nasa’nın uzay aracı Curiosity’nin 4 sene önce yayınladığı bir fotoğraf ilgilerini çekiyor. Tabi bunlar safariye çıkar gibi böyle zor bir yolculuğu bu kadar kısa sürede nasıl planlayıp hayata geçirdiler orasını hiç karıştırmayın.
İlk süreçte ve daha fazla olarak bizler Fransız mürettabat ile dolu olan Ulysse uzay aracında yaşananlara odaklanıyoruz. Görev sırasında ve sonrasında mürettabat içinde ciddi bir sinir harbi yaşanıyor. Aksilikler, iç çekişmeler ve yolculuğun tahrip ettiği psikolojileri buna neden olarak sıralayabiliriz. Öyle ki hikayenin baş karakteri diyebileceğimiz geminin psikoloğu Jeanne bile bir yerden sonra kontrolünü kaybediyor.
Daha geniş bir tanıtım yapmak isterdim ama dizinin sürelerinin 20 dakika olması ve izlemek isteyenler için hiçbir süprizi bozmak istemememden dolayı kısa kesiyorum. İlk sezonu 10 bölüm süren dizinin hali hazırda 2. sezon onayı mevcut. Üstüne gelecek sezon AMC ile ortak çekilecek. Daha doğrusu kanalın internetten yayın yapan servisi Shudder, dizinin ilk sezon Amerika, Kanada, İngiltere ve İrlanda’daki yayın haklarını alıp 2. sezonu da ortak çekmek üzere anlaşmışlar. Aynı zamanda diziyi Fransa’da yayınlayan platformda internet yayın yapan OCS adında bir servis sağlayıcıdır.
Bilim kurgu severlerin beğenebileceği türden bir iş çıkmış ortaya. Fransızların, duyurulana göre bu türden ilk TV dizisiymiş. Görsel efektler konusunda fazla bir şey beklemeyin, çünkü ortada düşük bütçeli mütevazi bir iş var. Hadi size iyi eğlenceler.
yorumlar
Bolum basi 20 dk az olmus sanki bir uzay dizisi icin ama ideal de olabilir benim icin eskisi kadar dizi izleyemedigim icin.
Ohhh bir yeni bilim kurgumuz daha var desene cepte. Bu sene darı ambarındayım resmen sevdiğim türler açısından. Tişikkirlir unfortr.
Ek: Tabii şimdi bunu altyazı ile izlemek gerekiyo di mi? (fransızca bilmiyosak)
@dkamoy: İngilizce konuşmalar da epeyce var. Fransızca daha baskın tabii.
Konusu çok ilgi çekici , çevrilirse kesin izlerim…
Güzel bir tanıtım olmuş.
Ne kadar iyi yapılmış bilmiyorum ama ilk 2 bölüm çevrilmiş durumda.
Eline sağlık @unfortr. Haberim yoktu diziden. Bu sezon iyi bilim kurgu yaptı.
Olur da bunun 2.sezonunu bekleyenler varsa, özelden bana gelebilirler. Bulmak çok zor boşuna uğraşmayın diye söylüyorum.
valla iyi dizi mi yoksa boş mu yapıyor 2 sezon oldu çözemedim. konuşup kendilerince bir şeyler açıklıyorlar ama buna zırvalıyorlar gibi geliyor. hiç geçmiyor bana kurguları. ama karakterleri sevdim izliyorum.
pek kimse de sonunu görmüş gibi görünmüyor tanıtımın yazarı bile bitirmemiş.
bence izlediğime pişman edecek ama bakalım. 1 sezon kalmış mecbur izleriz artık.
öncelikle bu sezon bayaa bir bütçe etkilenmiş olsa gerek. ana karakterleri çok az kullandılar. 3 4 kişiye yığıldı hikaye. diğer karakterlerin de eşit ağırlıkta devam etmesini tercih ederdim. yoklukları ya da az görünmeleri hikayenin akışında mantıklı gelse de hoş olmadı. en önemlisi komorov u kaybetmek oldu. onun yerini doldursun diye getirdikleri karakter tabii ki eğreti durdu ama onu hep komorov varsayarak izledim. zaten bence başta vizyon oydu. bu sezon cidden çok 4 duvar arası geçti. ilk 2 sezondaki mars sahnelerinden sonra böyle bir kapanış sönük kaldı ama yapacak bir şey yok. adamlar yine az bütçeyle az oyuncuyla ellerinden geleni yapmışlar.
finali tam anlamıyla anladığımı iddia edemeyeceğim ama finali güzelce açıklayacak bir yazı bulabileceğimden de şüpheliyim.
biraz lost biraz dark biraz battlestar galactica falan ortaya karışık bir dizi işte. ilginizi çekiyorsa izleyin. ileride belki lazım olur diye kaba bir özetiini buraya yazayım.
insanlık zamanında marsta yaşarken kaynakların bilinçsiz kullanımı vesaire marsın ağzına sıçıp yaşanmaz hale getiriyorlar. yapay zekanın tavan yaptığı bir teknoloji seviyesindeler bu arada. gezegen iyice yaşanmaz hale geldikçe küresel ısınmayla birlikte toprağın derinliklerine inmeye başlıyorlar. bu sırada evrenler arası geçiş yapabilecekleri bir portal keşfediyorlar. bu portalla başka gezegenlere geçme hayalleri kuruyorlar ancak portalın kodunun çözülmesi milyon yıllar alacak yapay zekayla bile. bir kısım beklemeye razı gelirken bir kısmı sabırsız uzay gemilerine atlayıp arayışa geçiyor. onlar dünyayı bulup dünyaya yerleşiyor ama dünya malum şu anki halini düşünürsek aslında insanlık kendini de tekrar edip dünyayı mahvetme yolunda hızlıca ilerliyor. geride kalanlar teknolojiyle teknolojiyle kendilerini donduruyorlar ancak yapay zeka bunları dondurulmuş haldeyken topluca öldürüyor. çünkü yapay zekaya göre onlar da aynı hataları tekrarlayacaklar. özel yaratık jeanne var bir de. bu zamansız biri tam çözemedim. zamanında marsı terk edip dünyaya gidenlerden. portal açabiliyor falan özel güçleri var. dünyayı yok olmaktan kurtarması gereken malum seçilmiş kişi. ama tabii ki kendisi habersiz unutmuş her şeyi. mars yapay zekası bunu geri çağırıyor anlaması ve görevini yerine getirmesi için. dünyayı kurtarmak diye bir şey yok çünkü dünyanın kurtulması ancak içindeki onu mahveden insanların yok olmasıyla mümkün. sonunda jeanne tüm dünyayı insanlardan arındırıyor. ve final. yüzde yüz eminim ki anladıklarımın da yarısı yanlıştır ama tartışabileceğim bir allahın kulu olmadığına göre böyle kalsın.