New Girl (fox)
New Girl (fox)

Artık Zooey Deschanel‘le özdeşleşen, hatta vahdet-i vücud olan yeni sezonun yeni kızını barındıran yeni dizi New Girl FOX aracılığıyla 20 Eylül‘de bekleyenlerine ve ekran başında olanlara “merhaba” dedi. İçeriğinde sizi üzecek ispiyon olmayacağından emin olarak, yazının devamında, nerede güleceğinize sizin karar vereceğiniz (suni kahkaha efektsiz) dizinin konusu, oyuncuları, geleceği vb. hakkında malumat edinebilirsiniz.

* ÇOK DA iSPiYONSUZ KONU
Konumuz aslında çok basit: “1 kız, 3 erkek aynı evi paylaşırsa?”dan türeyen komedinin formülünü arıyoruz.

Olaylar nasıl gelişir? – biraz ispiyon olabilir bu kısım – Gözlüklü, şarkı söylemeyi seven, Dirty Dancing filmini defalarca izleyen ve bu filmde söylenen bir şarkının ara nağmesi “I’ve had the time of my life” tek mısrasını dilinden düşürmeyen Jess isimli kızımız, aynı evi paylaştığı (benim kanaatimce) oldukça lüzumsuz ve itici kişilik olan erkek arkadaşı tarafından aldatılınca ve kıcağızımız da buna bizzat şahit olunca, ayrılmanın ve başka bir yere taşınmanın zamanı geldiğini anlar ki böylece Winston, Nick ve (adamım) Schmidt’le tanışarak onların hayatına yepyeni bir soluk getirir!

* OYUNCULAR VE UYUM:
Komedi dizilerinde genellikle sitkomun konusundan ziyade, kimlerin oynadığına ve bu oynayacak olan kişilerin birbirleriyle olan uyumuna bakarım. Çünkü:“drama” dalında bile sıkıntı yaşayan dizi dünyası “komedi”de ne kadar özgün ve yaratıcı olabilir ki..? Bu kıtlıktan mütevellit, malum konular, muayyen şekilde, muhtelif oyuncularla, mütemadiyen önümüze sunuluyor (gazı almışken “takdim ediliyor” mu deseydim?).
Zooey Deschanel ve oyunculuğu konusunda biri diğerine denk yorum yapamayacağım, zira güzelliği dillere destan bir kadın iken, o güzelim ses tonu yüzünden oyunculuk performansı kısıtlanıyor, düşüyor ve ister istemez karakter oyunculuğuna kayıyor. Yanlış anlaşılmasın; çok severim gırtlağına sarılınmış gibi (mesela Laura Innes‘in de Fran Drescher‘in de ses tonlarına bayılırım) çıkan ses tonlarını; fakat bu tonlar, kişinin oyunculuk performansını kısıtlayan dezavantajlardır.

Winston, Nick, Schmidt, Jess
Winston, Nick, Schmidt, Jess

* Oyunculuk derslerimizi bir kenara bırakıp diğer oyunculara geçersek:
Sanırım bu dizide (evet Zooey’den bile çok – hatta Zooey’in karakterini (Jess) sevmiyorum, çok sinir bozucu bir kişilik, zira hayatta aynı evi paylaşmam!) en sevdiğim karakter Schmidt! Max Greenfield‘in canlandırdığı bu karakter, ikinci bölümde gelen* siyah inci, zenci karakter Winston’dan (Lamorne Morris) bile daha çok renk katıyor diziye. Mark Ruffalo‘nun gayrı meşru kardeşi olduğundan şüphelendiğim (inanılmaz benzetiyorum; hem zahiren, hem oyunculuken) Jake M. Johnson‘un canlandırdığı karakter Nick, tescilli romantik-komedi kralı olmaya aday. Zira, Schmidt gibi anlamsız (ki onun komedisi aslında karakterin manasızlığında saklı) bir karakterin yanında, marmelatımsı aşk akıtan ve amorf romantizm kokusu salgılayan bir karakter de elzemdir!Fakat sonuç itibarıyla, aynı çatı altında toplanan karakterlerden uyumsuz olanı perla negra Winston‘dan başkası değil! İlk bölümdeki kalaydı iyiydi.

* DiZiNiN GiDiŞATI ve GELECEĞi:
Sezona oldukça iddialı ve iyi başlayan (10 milyon), fakat ilerleyen bölümlerde ve verilen (neredeyse 1 ay!) aradan sonra, yayınlanan bölümüyle izleyici kaybı yaşayan (en son yayınlanan bölüm 5 milyon civarı idi) dizi, daha önce, gittiği yere kadar takip edecek olanları tam sezon siparişi alarak zaten sevindirmişti. Yani gönül rahatlığıyla ilk sezonu izleyebilirsiniz.* TANITIM ViDEOSU

http://www.youtube.com/watch?v=2qqojuj1zoU

Keyifli seyirler..
* İlk bölümde evin sakinlerinden Koç’u Damon Wayans Jr. canlandırıyordu. Ancak aktör, Happy Endings dizisindeki rolüne devam ettiği (dizi 2. sezon onayı alınca devam edebildiği diyelim) için New Girl‘den ayrıldı ve yerine ikinci bölümde Winston rolüyle Lamorne Morris girdi.