“Bu iki dizinin aynı başlıkta ne işi var şimdi?” sorusu aklınıza geldiyse, gayet haklısınız. Hatta o kadar haklısınız ki farklarını yazmak daha bile kolay, ilki Showtime’in ikincisi FX’in dizisi, biri ilk sezonunda taze bir diziyken öbürü beşinci sezonuna başlayacak “oturmuş” dizilerimizden. Oyuncularda da bir ortaklık yok. Üstelik çekildikleri yerler arasında bile binlerce kilometre fark var. Biri Amerika’nın en batısı LA’de öbürü en doğusu Miami’de. (Nip/tuck‘in 4. sezon finalini hesaba katarak artık ikisi de LA’de demek mumkun olsa da, bu kadar “iddialı” konuşmadan once bekleyip görmek lazım) Yayınlanma zamanları desek, Californication‘in sezonu biterken, Nip/Tuck’ınki daha yeni başlıyor. Lakin bu iki dizinin gerçekten de ortak bir noktası var: Tüm absurd olayları ve olağandışılıklarıyla televizyondaki en uç noktayı bize sunmayı başarmaları. Ülkemizdeki kadar olmasa da Amerikan tv’leri de hükümet tarafından takip edilir, bu iki dizinin yapımcıları bunun cok iyi farkında olmakla birlikte, “big brother”in tahammül sınırlarını da cok iyi bilerek, surekli bu sınır çizgisinde “show”larını dans ettiriyorlar. Bu sınırda ne mi var? Bir estetik cerraha oral sex yapan bir cüce var ya da yaşını almış karakterimizin 16 yaşında bir kızla gayet mutlu sevişirken burnuna bir yumruk yemesi var. (Evet, yumruğu atan kız). Herkesin sataşmaktan çekindiği Scientolog’ların pek sevgili Xenu’sunun sado-mazo bir portresi var. Uzatmak mümkün olsa da spoiler kıyısına geldiğimi hissettiğim için kalanını keşfe açık bir şekilde bırakıyorum.
devamı →