Prens || Ortaçağ’da Bir Garip Krallık – Tanıtım
62 yorum aserat 02 Temmuz 2023 08:11
Kahpe Bizans, Osmanlı Cumhuriyeti gibi örnekler dışında ülkemizde pek el değmemiş bir alan olan tarihi komedi türünün uzun zaman sonraki temsilcisi denilebilecek Prens, 16 Haziran’da ilk sezonuyla BluTV’de izleyici karşısına çıktı. Bu nevi şahsına münhasır diziyi daha yakından tanımak ister misiniz?
KİMLİK BİLGİLERİ
Tür: Komedi, Tarihi |
Sezon/Bölüm Sayısı: 1 sezon 8 bölüm |
Süre: 38-49 dk |
Yönetmen: Bülent İşbilen | Senaryo: Giray Altınok & Kerem Özdoğan |
Platform: BluTV |
Önemli Bağlantılar: Resmi Site – IMDb – Twitter – Instagram |
KONU
Orta Çağ Avrupası’ndaki Bongomia Krallığı’nı yöneten Thun’un ortanca çocuğu olan Prens, ailesinin isim koyma zahmetine bile girmediği, sorumsuz ve kibirli bir adamdır. Hayatı her zamanki kayıtsızlığında akıp giderken Macarların krallığa savaş açma ihtimali ortaya çıkar. Bu esnada saray içinde yaşanan sürpriz gelişmeler de şimdiye dek kralın oğlu olmanın ekmeğini yemekten başka bir işe yaramayan Prens’i küçük ve yalnız ülkesinin kaderini belirleyecek derecede önemli bir konuma getirecektir.
KARAKTERLER
- Prens (Giray Altınok): İsmi olmadığı için prenslik sıfatı üzerinden anılsa da bildiğimiz prenslerle alakası olmayan, narsist, egoist ve burnu havada biri. Roma’daki Güzel Sanatlar Fakültesi’nde oyunculuk bölümü okumuş ancak hayalini gerçekleştirme imkanı bulamamış. Ailesi ve ülkesinde yaşanan binbir türlü badirenin ardından kendini hayal edemeyeceği durumların içinde buluyor.
- Thun (Hüseyin Avni Danyal): Bongomia’nın kurucusu ve 20 yıllık hükümdarı, ayrıca sert ve otoriter bir baba. İlk evliliğinden iki oğlu, diğer evliliğinden de bir kızı var. Büyük oğluna karşı ne kadar hayranlık duyuyorsa diğer oğlundan da o kadar iğreniyor.
- Sion (Ceyda Düvenci): Thun’un ikinci eşi, Bongomia’nın kraliçesi. Asil ve güçlü bir kadın. Ergenlik çağındaki kızına evlenmesi, gelinine çocuk yapması için baskı uygularken kendi hayatında da çözülmesi gereken sorunlar, kimsenin bilmediği sırlar var.
- Kalesh (Serdar Orçin): Thun’un kardeşi ve başdanışmanı. Macar tehdidi ülkeyi sardığında savaşa girilmemesinde ısrar etse de kraldan destek göremiyor. Ülkesi için doğru olduğunu düşündüğü şeyler uğruna her türlü yola sapmayı mubah görüyor.
- Thenio (Çağdaş Onur Öztürk): Prens’in ağabeyi, Thun’un en büyük oğlu, Bongomia tahtının varisi. Kardeşinin aksine sorumluluk bilinci yüksek, cesur, gözü kara bir adam. Kazanamadığı tek savaş, uzun zamandır eşiyle birlikte ter döktüğü çocuk yapma mücadelesi.
- Anarkhia (Aslı Tandoğan): Thenio’ya büyük bir aşkla bağlı olan eşi. Hem alımlı hem de akıllı bir kadın. Mutlu bir evlilik sürdürse de taht için erkek çocuk doğuramadığı için her fırsatta kayınvalidesinin eleştiri oklarına hedef olmanın rahatsızlığını yaşıyor.
- Hasharia (Derya Pınar Ak): Thun ve Sion’un ergenlik çağındaki çocukları. Zeki, becerikli, inatçı bir kız. Ataerkil düzene karşı çıkıp kadınların sosyal hayata daha çok girmesi için mücadele etse de yaşı küçük olduğu için sözünü dinletemiyor.
- Orion (Onur Özaydın): Krallığın iki başkomutanından biri. Fakat rütbesinden beklenenin aksine savaşmakta gönlü olmayan, hatta kan görünce bayılacak denli savaştan uzak biri. Bu süreçte Larg’ın desteği ona büyük güç veriyor.
- Larg (Bahadır Vatanoğlu): Krallığın diğer başkomutanı. Gözünü karartmaktan ve elini kana bulamaktan çekinmeyen biri. Dostu Orion’u endişelerinden uzaklaştırmak, onu ve ülkesini korumak için elinden geleni yapmaya hazır.
- Larousse (Yılmaz Gruda): Krallığın kahini. Saray eşrafınca saygı gören, itibarlı bir kişilik. İlerleyen yaşı nedeniyle kendisini bir kenarda sık sık uyuklarken görmek mümkün.
Dizinin öne çıkan diğer rollerini canlandıran isimler arasında Canberk Gültekin (Köle), Kerem Özdoğan (elçi Sangu), Burak Topaloğlu (Macar Prensi Stephen), Burak Demir (Macar Kralı Louie) ve Kürşat Demir (Saksonya Dükü Philippe) yer alıyor.
SON SÖZ
Çekimleri 2021’de gerçekleştirilen ve uzun zamandır kendine yuva bulamadığı için izleyiciyle iki yıl sonra BluTV sayesinde buluşabilen Prens, sanal stüdyoda çekilmiş ilk Türk dizisi olarak da öne çıkıyor. Bu tekniğin bazı ufak detaylar dışında sırıtmadan dizinin görsel dünyası adına güzel bir katkı sağladığı, öte yandan dizinin karşımızda sadece teknik olarak değil senaryo açısından da sınıfı geçen bir iş olduğu gönül rahatlığıyla söylenebilir.
Giray Altınok‘un ilk önce Instagram’daki kısa videolarla görülen karakterinden yola çıkılarak oluşturulan (ve oyunculuğuyla da şaha kalktığı) dizinin en olumlu tarafı, sosyal medya kafasının getirdiği anlık esprilere güvenme veya ilham aldığı eserleri (Game of Thrones, Hamlet vb.) ti’ye alarak mizah yapma kolaycılığına kapılmadan, dramatik yapısı güçlü, sürükleyiciliği yüksek bir hikaye kurabilmesi. Var Bunlar’da günlük hayattan doneler üzerine parlak hikayeler çıkardığını gördüğümüz senaryo ekibi, aynı formülü Orta Çağ döneminde de işlek kılarak başarılı bir sonuca ulaşıyor. Dizinin tek dezavantajı olarak bölüm sürelerinin olması gerekenden bir tık uzun olması gösterilebilir ama en azından ayırdığınız vaktin boşa gitmeyeceğini belirtmek de yanlış olmaz. Yaz sıcağında yormayacak içerik arayanlara, gülüp kafa dağıtmak isteyenlere tavsiye edilir. İyi seyirler.
yorumlar
Bu tanıtım sayesinde ilgimi çekti, izlemeye koyuldum. 3. bölümden geliyorum, güzelmiş yahu…
Özellikle Giray Altınok’un oyunculuğu leziz. Kalan kadrodan da memnunum.
Komedilerdeki o sulandıran abartma kısmı da tadında gidiyor şimdilik. Üstelik konu da var.
Teşekkürler @aserat
Sonradan ek: Bu arada jenerik müziğini çok sevdim.
Bitirdim geldim. Hala memnunum.
@dkamoy Aynı ekibin (daha küçük ölçekli) diğer dizisi Var Bunlar‘ı da tavsiye ederim o zaman.
@aserat Farkındayım onun ama kendisine erişimim yok.
Girişe çok ufak bir ekleme yapayım, bu türde bir de 10 yıl kadar önce Fox TV’de yayınlanan “Harem” dizisi vardı, “Kahpe Bizans”ı da yapan Gani Müjde yazıyordu. Bu dizi de güzel bir projeye benziyor, çok fazla olumsuz yoruma denk gelmedim, mutlaka bakacağım. Özenli tanıtım için teşekkürler @aserat.
Absürt komedi olmasının da etkisiyle ilgimi çekmediği için başta hiç bulaşmamıştım. Gördüğüm yorumlardan sonra bir bakayım dedim. Yarıladım sezonu.
Düşündüğümden daha eğlenceli çıktı. Dönem komedisi olması açısından koydukları efektlere pek de takılmıyorum. Absürtlüğünü de kabul ettim artık. 3-4 gibi gülmeye başladım hatta.
Kadrosu/ekibi zaten fazlasıyla tanıdık. Proje aşamasında pek de duyulmadı halbuki. Bir anda ortaya çıktı sanırsın. Kalanını da elbet izleyeceğim.
1×06 üzerine:
Fransız sarayıyla ilgili bölüm acayip eğlendirdi. Güldürdü de, sağ olsun.
Vikingane(Norsemen) dizisinden ilham aldık; sizler için yarattık.
O bundan daha iyi tabii.
İlk 13 dakikası bomboş geçti bölümün. 13-20 arasında ısınma denemeleri oldu ama yetersizdi. Ne zamanki Ceyda Düvenci kadraja girdi o vakit bir izlenirlik geldi işte diziye. Bölümün tek yıldızı Ceyda Düvenci idi bence. Merkez karakterin Vikingane’deki Orm’dan pek bir farkı yok. İyi tasvir edilmiş denebilecek bir karakter ama oyuncuya ısınamadım ne yazık ki. Alper Kul, Onur Büyüktopçu, Emrah Kaman vb. farklı alternatiflere yönelmek daha iyi olabilirmiş sanki. Kalesh’in yaverleri en olmamışlık hissi veren yan tiplemelerdi bu arada. Bu gereksiz ikili yerine Vikingane’deki Frøya tarzı bir kadın savaşçı, bir de sağa sola sürekli laf taşıyacak bir kadın köle olmak üzere 2 ekstra karakter dahil edilebilirmiş pekala diziye.
S01B03
Bir önceki bölüm sönük kalmıştı biraz ama bu bölümdeki gladyatör hikayesi epey eğlendirdi.
Hasharia’yı sevdim ben baya. Derya Pınar Ak’tan da memnunum.
S01B04
S01B05
Bölüm sonu süperdi.
Ulan Kelebek Prens; koca sarayda seni az buçuk seven ve önemseyen tek bir kişi (Hasharia) var ama sen ona bok gibi davranıyorsun.
S01B06
neyin kafasıdır yahu?
S01B08 (Sezon Finali)
Bitti bu da. Güzel dizi oldu. Ucu açık. 2. sezon onayını elbette istiyorum.
Prens, iyi tasvir edilmiş bir karakterdi. Oyuncu da özümsemiş rolü ve iyi iş çıkarmış. Karaktere kanım kaynamakla birlikte oyuncuya hala ısınamadığımı ekleyeyim ama. En çok Hasharia’yı sevdim ben karakterler arasında. Sion iyi başladı ama devamını getiremedi. Köle ve Kalesh, yeterli verimi verdi. Larousse, Orion ve Larg ise fazlasıyla gereksizdi.
Yılmaz Gruda (93) vefat etmiş.
Devamı gelecek gibi.
Onay
Giray Altınok’un açıklamasına göre son iki bölüm yazılıyormuş, 4 Aralık’ta sete çıkılacakmış ve 6 hafta süren çekimlerden sonra şubat sonu gibi yayına girecekmiş.