Yarışma Programları || Renkli Kutunun Senaryosuz Dizileri
560 yorum ozgun14 20 Ekim 2015 09:32
america's got talent american idol big brother dancing with the stars hell's kitchen hotel hell penn & teller fool us reality reality show running wild with bear grylls senaryosuz programlar so you think you can dance survivor the amazing race the bachelor the bachelorette the voice whose line is it anyway yarışma yarışma programı
| Bir süredir kendimizi Türk dizilerinden çok yabancı dizilere kaptırdığımız bir gerçek. Konu yarışma programlarına geldiğinde tam olarak neredeyiz peki? Dil sıkıntısı olmasa az sayılmayacak bir kesimin kendini bunlara da kaptıracağına inancım tam. Amerika’nın çoğu yarışma programına Acun ve türevleri sağ olsun aşinayız çünkü. O tarafta tutan bir yarışmanın format olarak bizim kanallarımıza kopyalanması çok zaman almıyor. Hani hep deriz ya “Orijinali dururken uyarlamasını seyretmek niye?!” diye. Eh bunu yarışma programları için de diyelim ve sizi Amerikan dünyasının senaryosuz dizileriyle tanıştıralım. Not: Bu yazının amacı; sayısının her geçen yıl arttığına inandığım reality tv takipçisi site ahalisine bu konularda konuşabileceği bir bildiri altı sunabilmek. İki yarışma dışında takip ettiğim reality olmadığı için (ve reality sayısı da oldukça fazla olduğu için) konularını çok kısa kısa geçeceğim. Hepinize şimdiden afiyet olsun. |
 |
 Whose Line Is It Anyway? (2013) Sunucular: Colin Mochrie, Ryan Stiles, Wayne Brady, Aisha Tyler Doğaçlama skeçlerle 4 kişinin beraber oynadığı bir tiyatro oyunu. Konuk oyuncularla 5. kişi de seçiliyor ve spontane tiyatro başlıyor. Yerlisi: Mahşer-i Cümbüş (Uyarlaması değil, kafanızda canlansın diye yazdım.)  Penn & Teller: Fool Us (2014) Sunucu: Jonathan Ross Yeteneklerine güvenen sihirbazlar soluğu Penn ve Teller’ın karşısında alıyor. Eğer bu ikiliye numaralarını yutturabilirlerse ödülü kazanıyorlar. Yerlisi: – |
 |
 The Biggest Loser (2004) Sunucu: Alison Sweeney Kilolu yarışmacıların katılıp yarışmanın sonunda en çok kilo verenin kazandığı bir sağlık yarışması. Yerlisi: Yeni Bir Hayat  America’s Got Talent (2006) Sunucu: Nick Cannon Her türden (ses, oyunculuk, dans, sihirbazlık vs) yeteneklerinizi sergileyebileceğiniz 4 jüriden oluşan bir ekip tarafından oylandığınız bir yarışma. Yerlisi: Yetenek Sizsiniz Türkiye  The Voice (2011) Sunucu: Carson Daly Arkası dönük 4 jüriye şarkı söyleyerek önce jürileri kazanıyorsunuz, daha sonra her jürinin şarkıcı takımı birbirleriyle yarışarak eleniyor ve en sonunda da 4 jürinin birincileri birbirleriyle kapışıyor. Yerlisi: O Ses Türkiye  American Ninja Warrior (2012) Sunucu: Matt Iseman Yarışmacılar çeşitli, zorlu parkurlarda zamana karşı yarışıp birinci gelmeye çalışıyorlar. Her etabın ilk 3’ü tekrar kendi aralarında kapışıyorlar ve günün birincisi oluyorlar. Yerlisi: Ninja Warrior Türkiye Sunucu: Bear Grylls Doğada hayatta kalma rehberiniz olabilecek bu adamı durdurabilecek hiçbir şey yok. Herhangi bir yere (çölün ortasına, amazonlara, ıssız bir adaya, vs) bırakın, orada kendi başına yaşamını sürdürmenin bir yolunu bulacaktır. Tabii yalnız değil. Her bölümde ona ünlü bir Hollywood yıldızı (Zac Efron, Channing Tatum, Ben Stiller, Kate Winslet, Michael B. Jordan, Kate Hudson, Michelle Rodriguez, James Marsden, Barack Obama, vs) eşlik ediyor. Yerlisi: Doğada Tek Başına |
 |
 American Idol (2002) Sunucu: Ryan Seacrest, Brian Dunkleman 4 jüriye karşı yarışmacıların şarkı söyleyerek birbirlerini eledikleri bir yarışma. Yerlisi: Popstar Türkiye, Türkstar  So You Think You Can Dance (2005) Sunucu: Cat Deeley Her hafta belli temadaki müzilerle dans ederek yeteneklerini konuşturan yarışmacıların birbirini elediği bir yarışma. Yerlisi: Benimle Dans Eder misin  Hell’s Kitchen (2005) Sunucu: Gordon Ramsay Yarışmacılar kendi restoranlarını açabilmek için kapışıyor. Başlarında çok titiz bir şef var ve ona yemek beğendirebilmek hiç kolay değil. Master Chef ve küçükler için olanı Master Chef Junior adlı iki tane daha benzer program var. Yerlisi: Masterchef Türkiye  Hotel Hell (2012) Sunucu: Gordon Ramsay Asabi sunucumuz bu sefer de Amerika’nın otellerini geziyor ve beğenmediklerini sivri diliyle yerin dibine gömüyor. Yerlisi: – |
 |
 Big Brother (2000) Sunucu: Julie Chen Belli bir sayıda yarışmacının bir eve kapatıldığı ve her hafta küçük yarışmalarla birbirlerini elemeye çalıştığı bir yarışma. Yerlisi: Biri Bizi Gözetliyor, Big Brother Türkiye  Survivor (2000) Sunucu: Jeff Probst 2 veya 3 grup halinde adanın farklı noktalarına bırakılan yarışmacılar burada barınak ve yemek ihtiyaçlarını doğadan karşılarlar. Bazı yarışmalarla birbirleriyle yarışarak ödüller kazanırken bazılarıyla dokunulmazlık kazanırlar. Dokunulmazlık kazanamayan grubu kendi adalarında bir eleme gecesi beklemektedir. Gruplar azaldıkça bir zamandan sonra adalar birleşir ve yarışma bireysel kapışma olarak devam eder. Yerlisi: Survivor Türkiye  The Amazing Race (2001) Sunucu: Phil Keoghan Yarışmacılar sırt çantaları ve pasaportlarıyla ülke ülke gezecekleri bir yarışa girerler. Bu uzun ve zorlayıcı yarışta 2li olarak yer alırlar, bazen eşiyle bazen de tek başlarına sıra dışı oyunlardan geçerek her ayağın birincisi olup mini ödüllerini kazanmaya çalışırlar. Her ayağın sonuncusuna ne olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Yerlisi: Pasaport |
 |
 The Bachelor (2002) Sunucu: Chris Harrison Merkezde bir erkeğin, karşısında 25-30 kızın bulunduğu flört yarışması. Her hafta damat adayı seçtiği kız(lar)la grup veya bireysel randevulara çıkıyor, bölüm sonundaki seremonide gül alamayan gelin adayı haliyle eleniyor. Yayında The Bachelorette ve Bachelor in Paradise isminde iki türevi de mevcut. İlkinde bu sefer merkezde bir kadın var, ikincisinde ise bu iki yarışmanın eski yarışmacıları bir adada toplanarak bir kez daha kendilerine uygun kişiyi arıyorlar. Yerlisi: Ben Evleniyorum, Biz Evleniyoruz, Benimle Evlenir misin  Dancing with the Stars (2005) Sunucu: Tom Bergeron Ünlülerin profesyonel dansçılarla partner olup yeteneklerini sergilediği ve birbirleriyle yarıştıkları bir yarışma. Yerlisi: Yok Böyle Dans |
Bunlar dışında kablolularda da birçok güzel reality programı mevcut. Ama onlara girince nerede duracağımı bilemediğimden eklediklerimi de sonradan sildim. Yorumlarda lafını geçiririz bir şekilde. Bu yazıyı hazırlarkenki katkılarından dolayı aytackara ve itsmypurgatory‘ye çok teşekkürler  Kendileri, uyarlamaları hakkında ekleyebileceğiniz, düzeltebileceğiniz bir şeyler varsa lütfen iletin bana. Fazla bilgimin olmadığı bir alan olduğundan hatam olmuşsa affola. |
yorumlar
ben içimde yaşıyorum ya şöyle yorum yapamıyom. bazen aytaçla özelden bölümü tartıyoruz dşlks
Big Brother 19×18 üzerine:
* Josh denen zekası geri şahsiyet evden gidene kadar ya da bu sezon bitene kadar köfte yemeyeceğim galiba.
Yıldım ben.
* Bu sezonki zorbalığın dozu kaçmış durumda. Öyle böyle değil hem de, “2 vs. others” acayip derecede sinir bozucu olmaya başladı.
Bir de hadi ben denk geldikçe Twitter’dan live feed takibi yapıyorum, bunu bir de oturup izleyen insanlar var. Reytingler yerinde iyi hoş da kendi ayaklarına sıkmış oluyorlar böyle de. En azından eleştirilerin farkındalardır herhalde, aksi mümkün değil gerçi.
* Paul’u geçen sezon sevmezdim, bu sezon nefret etmeye başladım. Tek merak ettiğim evdekilerin cidden ‘o kadar’ salak olup olmadığı. Muhtemelen de o kadar salaklar.
Ayrıca ben double eviction istiyorum.
* 14’ünde Bachelor in Paradise başlıyor. Oradaki skandal az daha yarışmayı iptal ettiriyordu. Bu ikisi yan yana nasıl gidecek bilmiyorum, önümüzdeki bir ay bu tarz olmayacak şeylere ihtiyacım yok benim aslında.
Sabah gözümü açar açmaz gidip kazanana baktım ama bakmasam da öğrenmesi zor olmazmış.
Twitter’da United States Trends’te 5/10 yer kaplıyor şu an The Bachelorette finali. Millet işi gücü bırakmış dört bir yandan bunu konuşuyor sanki…
(Niyesini de gayet iyi anlıyorum aslında ama detayları da görmem lazım. Default kazanmak ne kuğzum?! Tövbe tövbe.)
The Bachelorette 13. sezon finali üzere:
İki saatlik bölümü okula giderken ve dönerken izleyerek bitirdim. İyi ki öyle yapmışım, başka türlü zor biterdi.
İnsanların sövdükleri kadar varmış. Çok saçma bir final olmuş, böyle bir yarışmada “default” kazanma diye bir şey görmüş oldum resmen. Bir de yeni final formatında oturup herkese her şeyi izletirip işkence ettiler sanki. Hayır sıvamaya kalmasanız aslında dert değil, savunulacak tarafı olmayan şeyi ciddi ciddi savunmaya kalktılar daha da battı.
Umarım kaybolur o yüzük!
https://twitter.com/iteachsuperman/status/894792619766628352
https://twitter.com/mckenziewallac/status/894751640288247808
5 sezon amazing race canada’ya kaptırdım kendimi resmen. başta orijinali gibi sarmadı çünkü bütçeleri olmadığından geneli kanada içi ve birkaç yakın ülkede oynandı. ama yavaş yavaş açılıyorlar. 2-3 sezona orijinali gibi gezmeye başlar. jon philden daha eğlenceli sunucu olarak. daha kıpır kıpır. oyunlar da daha çok ve daha keyifli ve daha zor şimdilik. orijinalinde şimdiye dek yapamayacağım oyunlar olsa da bu genelde beceremeyecek olmamadan kaynaklanırdı ama bunda işte bunu bana kimse yaptıramazdı orada oyunu bırakırdım dediğim oyunlar oldu. bir de detour ve roadblock yanına faceoff eklenmiş güzel olmuş. bence orijinali de apartır bunu. gayet mantıklı bir oyun nasıl düşünememişlerse. bir de bunda yarışmacılar ota boka penalty kullanıyor, çok sabırsızlar. ya detour değiştirirler ya penalty. az bir sakin. bir odaklanın yok hemen delleniyorlar.
yok mu başka amazing race. altyazıları olsa da başka ülkelere de dalsam
Big Brother 19×21 üzerine:
İnatçi tarafım gelecek hafta da bitmemesini ve olabildiğince devam etmesini istiyor. Bıkmış tarafım ise yeter artık biraz da birbirlerini yesinler diyor.
Bakalım kim kazanacak. Ay lav double eviction, hadi gelsin.
Bu gece yayınlanacak bölüm için şimdiden çemkirmek istiyorum, yarın uğraşmasam daha iyi. Wikipedia’yı kontrol ettiğimden ne olacağını biliyorum zaten. Sağ olmasınlar, hatta beter olsunlar; dünya gözüyle bunu da görmüş oldum.
Stratejik olarak mantıklı olduğuna itiraz edemeyeceğim. Ama eleme potasında olup da veto kazanan birisinin kendi üzerinde kullanmayıp da başkasını kurtarmasına şahit olmak ne ya, bu kadar mı çıldırdınız ve gözünüzü kararttınız siz? Şu çeki Paul’a verseler de ben de kurtulsam.
Bachelor in Paradise 4×01-02 üzerine:
Yeterince iyi açıklama yaptıklarını düşünmüyorum ama illa görmek istediğim bir şey de değildi zaten. Görüntülerde biraz daha detaylı olsalardı iyi olurdu, belki özel röportaj kısmıyla toparlayabilirler.
Kocaman iki bölüm çekip de rose ceremony sığdıramamak başarı olsa gerek, tebrik ediyorum kendilerini. Bazı gereksizlerden çabuk kurtulursak sevineceğim. Bakalım nereye varacak…
Kurgulamayın demiyorum, hobi olarak yine kurgulayın ama böyle kurgulamayın ayol.
Toplamayı becemeyecekseniz baştan dağıtmayın o zaman. Daniel şapşalı ertesi sabah gelseydi de olurdu. Zaten iki seferdir last rose ile kalacak kişiyi de olaylar devam etsin diye kendileri seçiyorlar. Öteki vasıfsız Ben Z. durduk yere vere vere ‘buna verdi yani gülü? Peki.
* Dean’i bad boy yapmaları hoşuma gitmeye başladı. Adam douchebag ama olsun,
bu imajla en azından The Bachelor seçmezler. Sahi nolcek o iş?
* Corinne’in röportajında fena iş çıkmamış, normaldi. Gerçi bu ikisiyle one-on-one yapmasalardı da olurdu bana göre.
Big Brother için bu kış yayınlanacak ‘Celebrity’ versiyon getiriyorlarmış. Birden fazla akşam yayını düşünüyorlarmış.
(Reality şovları kış versiyon işini sevmeye başladı niyeyse. The Bachelor da olimpiyatlar nedeniyle eski yarışmacılarla oyun şovu getiriyor zaten.)
Kaos seven bünyem bu bölümü beğendi. Gerçi hala evdekilerin salak olduğunu düşünüyorum. Beter olun
Sezonun en iyi tarafı sezon finaliydi herhalde. Ortaya çıkan sonuçlardan memnun kaldım. Yalnız gelecek yaz geri dönerse kurgunun dozunu ‘azıcık’ azaltırlarsa sevineceğim.
* Adam ve Raven tatlı olmuşlar. Yüzde yüz emin değilim ama umarım yürütürler.
* Robbie ve Amanda’nın ayrılığının haberi de medyaya gelmişti zaten. Diğerlerinden bir halt olmayacağı ise zaten belliydi. Özellikle Dean mevzusuna itiraz edemeyeceğim.
* Corinne ve DeMarco’yu bir de yan yana getirmeselerdi olurdu hani. Aman neyse.
Bitti nihayet şu kabr azabı sezon. Ama doğrusu güzel de bitti, haftalardır bu karmanın yaşanmasını bekliyordum ben!!
* Durumun özeti bu aslında. Yazan acayip iyi özetlemiş.
*
Mark, Elena, Alex ve Jason'ın Paul'a oy vermeyeceği belliydi. Aslında Cody'nin de vermesini beklemiyordum ama adam resmen düz. Düz mantıkla çekip çevirdi mantığı uygulamadı neyse ki.
O surat ifadesi bile yetti yahu. Gerçi bunun için alternatifim Josh olmazdı. Üçlü kalınca bu yola gireceğimiz kendisini belli etmişti. Bir de Day
MasterChef 8. sezon üzerine:
Junior olanı izlerken önüme arada Gordan Ramsay’in çocuklara ve yetişkinlere olan davranışları arasındaki farklara dair bir şeyler düşüyordu. Merakımdan bu sezonu da izledim.
21 bölümlük sezondu üstelik. Çocuklarda olduğu gibi ikişerli eleme yapsalar mı dedim başta ama sonra yuvarlanıp gitmeye başladık. Eleştirilerde biraz daha sert ve açık sözlüymüş sahi ama ciddi bir sorun, hakaret falan olmadı. İzlemesi de zorlamadı.
Tipler genel olarak fena değildi. Aklıma birkaç şey soktular da bulup da özellikle yer miyim bilmiyorum, şimdilik girdi listeye.
Big Brother’dan Jody, Amazing Race’e katılıyormuş.
Amazing Race çiftleri açıklanmış.
ipana reklamında oynayacak kadar iyi dişleri olmayanı almamışlar sanırım sezona
eh işte yarısı izlenir yarısı izlenmez bir kadro olmuş. zaten genelde nasıl oluyorsa en izlenmez tipler ilk 3 4 haftada eleniyor yarışma kendine geliyor. bunda da şu şu tipler elensin dedim direkt bakar bakmaz.
Bazıları fena durmuyor, bazılarının tipinde cidden hayır yok gibi. Ben şimdilik sadece Big Brother çiftinin ne kadar yukarı çıkacağını merak ediyorum. Muhtemelen kazanamamışlardır ama olsun.
baktım hangisi diye de bence uzun süre dayanacaklardan olurlar. genelde bu tip çiftler erken elenmiyor. en kötü ucundan son üçlüyü kaçırırlar daha erken olmaz bence. asyalı çocuk da elenmez. gay çift de elenmez. komikli iki arkadaş var carlı bir isimleri var onlar da elenmez bence.
Elenmesinler aslında, kalsınlar kalabildikleri kadar. Bu ikisinin Power Couple olup da buraya kadar çıkması boşuna değil, geçen sezon az şey çekmediler gerçekten.
tipler iyi olduğu için bence sakıncası yok.
bir de survivor 33ü sevmeyince bırakmıştım ama üzerine ikinci grup gelecek neredeyse aradaki sezonu 34 gamechangers mış. bir baktım bayaa tanıdık sevdiğim yüz var. üşenmezsem yarın ona saracam.
jesus bu sezon çok bomba. gamechangers cidden adını hak etmiş. fena twistler var. ağzım açık takip ediyorum resmen. sevdiklerimi hep erkenden döktüler ama yine de kalanlar izlettiriyor kendini.
andrea çok fena bir çıkış yaptı okların kendisine dönmesi an meselesi.
34×11 craaaaazy
tribal council lar çok bomba bu sezon.
bomba bir sezondu. am bu sezonun karakterleri tanıyarak izlenmesi gerekiyor kesinlikle. önceki sezonlardan karakterleri tanıyanlar için efsane bir sezon olacaktır eminim.
yalnız pfff gelecek sezon sıkıcılıkta çığır açacak gibi duruyor. resmen ünlülerden gönüllülere düşmüş gibi hissettim tipleri görünce.
@ozgun14 Neyden bahsediyorsun? survivor?
Evet yorumlar zaten art arda oldugu icin yazmadim bir daha.
@ozgun14 Haa ben üsttekilere bakmadan direkt son 3 taneye bakınca bön bön moduna geçiverdim.
survivor 35
bu sezonun sıkıcılıkta çığır açacağını biliyordum da bu kadar gerizekalıyı bir araya toplayabileceklerini tahmin edememiştim. bu kadar kötü oynanabilir bir oyun ancak. kafası çalışan çok az karakter var.
survivor’ın en kötü sezonlarından biriydi. kazanan da zerre hak etmedi. resmen kazansın diye taa ne zaman elenecak arkadaşı birinci ettiler. yarışma avantajlarını ona göre düzenlediler.
Bu yarışmanın jenerik müziğine bayılıyorum, döndür döndür dinle. Açılış da fena olmamış. Birisini desteklemem için biraz daha zaman geçmesi ve sayılarının azalması gerekecek tabii.
* Siyah çift 30 dakikalık cezadan elenseler yazık olurdu gerçekten. Foto-finishten ziyade ceza kısmı daha ilgi çekiciydi.
Ayni duygulardayim genel bakis olarak ama ben cezadan dolayi elenmelerini istemistim. Izlerken tiyo verince yuh napiyosun ben burdan biliyorum yasak oldugunu demistim. Jenerik cidden cok guzel. Big brother ikilisini bilmiyorum ama guclu bir cift gibiler birinci olsalar sasirmazdim.
Kalabildikleri kadar kalmalarını hala istiyorum ben, birinci olmalarını da isterim açıkçası. Sadece olabileceklerinden emin değilim
tar 30×02 hala daha kimi desteklediğime karar veremedim. sanırım 2-3 bölüme daha ihtiyacım var. ama elenenlerden şikayetçi değilim.
Pit noktasına gelene kadar ne çok şeyle uğraştı bunlar öyle, oradan oraya oraya.
* “Kız Jess sen de hiç az değilsin,” diyeceğim, ama biliyorum nasılını
Bu halleri Big Brother’da olmasa kim bilir bu olanlardan daha fecaat neler olurdu. Gerçi yere o heykeli unutmasının bir payı da kadının kendisinde, aşık mısın yahucum sen?
The Bachelor 22×03 üzerine:
Ben yeni sezonu da sessiz sedasız izliyorum bir süredir. Şu ‘damdan düşmüş gibi’ durum hala içime sinmiş değil ama eğlencenin dozunu yerinde tutarak şimdilik idare ettiriyorlar.
Kimi seçeceğini umursayacağım bir aralığa gelmemiz dileğiyle.
Real Housewives serisini de uyarlamışız sayın seyirciler. Yakında Kanal D’de.
(Bunun format sahibi Armağan Çağlayan’dı. Bir ara kanallara pazarlamaya kalktıydı da vazgeçtiydi. Kanal D’de çalışmaya başlayınca raftan indirdi demek. Oy.)
Ben de Vizontele’den bir alıntı yapmak istiyorum: “Şerefsizim ben bir gün bunu yapacaklarını biliyordum.”
Gerçi sonuçta rekabet olduğundan diğer tarafım şaşırmıyor da. U-Turn bunları kurtarmış sayılır, özellikle de yön özelliklerinin berbat olduğunu düşünürsek. Gelecek çift bölüme elenirler mi acaba?
The Bachelor 22×05 üzerine:
iyi hatırlattın unutmuşum ben bunu.
* 09
Aynı karma detouru birinci bitirip adres bulamamaktan dördüncü sıraya düşmek suretiyle Big Brother’ı da çarptı tabii. Yalnız tebrik ediyorum, bir çift anca bu kadar yarışmalarda başarılı oldukları ölçüde adres bulmada kıt olur.
* 10
Cody de elenip ilk giren olduğundan en uzun süre kalan kişi oldu zaten, haliyle oradan da belli bir geliri olmuştur. Totali bilmiyorum ama kazandı işte bir şeyler ^^
Jessica’yı ve Cody’yi Twitter’dan takip ediyorum ve son 4’e kaldıklarının farkındaydım; elenmiş gibi bir halleri de yoktu. Dolayısıyla bir tane non-elimination olduğunun bilincindeydim bu çift bölümde. İlk bölümde beklerken bunda çıktı. Öyle olsun bakalım, gerçi Yale çifti gitse de dert etmezdim.
* Jess ve Cody nişanlanmış.
Ortadaki o kadar dokunulmazlıktan sonra tahmin etmeme rağmen Cirie’nin gidişinde resmen koltuktan kalktım :)))
Tüm sezonlarda ilk 3’e girecek bir sezon oluyor game changers.
Bundan sonra şöyle hazır tempo yüksekken heroes vs villains tarzı bir şey yapsalar keşke yakın sezonlarda.
The Bachelor: Winter Games 1. ve 2. bölüm üzerine:
Aslında fena olmamış ama asıl serinin biraz ucuz bir kopyası ve Olimpiyatlar’ın karşısı boş kalmasın diye koyulduğu belli bir program halleri olması gerekenden daha bariz.
Planladıkları Olimpiyat açılışı tantanası ne dandikti ya öyle, ne gerek vardı ki?
Yarışmalarla da ilgilenesim yok zaten ama kimin arasında ne oluyor ne bitiyor muhabbetiyle her zamanki gibi ilgi çekebiliyorlar. Yaptık oldu kararları daha az göze batsa memnun oluciğim, sürprize girmeseniz de olurdu yahucum.
İçlerinden düzgün bir çift çıksa güzel olabilir. Bachelor in Paradise’da üç haftada olmayan çift haline gelme bunlarda iki bölüme kalmadan sürüyle oldu
9. bölümde doktorun konuşup oyları kendine çekmesi, dokunulmazlık kullanıp gidip yine Cole’a oy atması ayrı bir manyaklıktı.
9. bölümdeyim ve anladığım kadarıyla bu 7 li diğerlerini eleyecek ve sonra altta kalanın canı çıksın yapıp liderlerinden birine parayı verecek gibi duruyor.
O kadar iyi sezondan sonra hiç olmadı. Yayınlamasalar daha iyiymiş.(ileri sara sara gidiyorum bölümleri…)
hiç devam etmesen de olur hani. finali de bir boka benzemiyordu. leş bir sezon.
Oturduğum yerden yarışmacıların haline ben acıdım. Eğlenceli tarafı vardı da gaddarlık ayol
Eski sevgili pek de sayılmazlar kabul ama yine de jüri seçimiyle tuhaf kaçan bir durum aslında. Josiah-Ally’nin gideceği kendini belli etti. Dans kısmı cidden garipti ama Dean’e ve o kıza dokunmak da haksızlık olurdu.
The Bachelor 22×08 üzerine:
Umarım bu bölümde elenen kızı The Bachelorette seçmezler. O aksanla bütün bir sezon geçirebileceğimden emin değilim.
ama onları da sevdiğimden değil diğer ikisini uyuz bulduğumdan. onlar da üçüncü gelerek tuz biber oldular.
Kazanmasını istediğim çift 4. oldu, kalanlar içinden de kazanmasını istediğim çift kazandı. Geldik bir sezonun sonuna.
Henry’nin 12-0’ı bulmuşken kontrol ettirmemesi de resmen ucuz yırtmak olmuş. Bir de tabii kazanma nedenleri arasında şu ikisi de var. Paul, sen git derdine yan.
https://twitter.com/thejessicagraf/status/966606204125396992
https://twitter.com/Doro_Doro/status/966522815141859328
Yalnız şu pek de hoş olmamış tabii.
Seriye bir şov daha katarlar mı bilmiyorum ama katmalarına itiraz etmem eğer bu seviyeyi koruyacaklarsa. Uygun tipleri seçmişler. İlk bölüm çok saçmaydı ama gittikçe eğlendim.
Bunlardan birisi evlensin.
* Yeni Zelanda-Danimarka çifti mi evlenir, Clare-Benoit mi evlenir, yoksa ikisi birden mi bilemedim. İkisi birden de olur. Dean’in veya Ashley’in de kendi sevgilileriyle evlenmelerine varım ama bu iki çiftten hayır çıkmayabilir.
* Dean’in Paradise tavırlarının prodüksiyon hamlesi olması akla daha yakın bir seçenek geliyor hala. Normali bu seviyedir herhalde. Ashley de bence hala bakire, ondan dolayı lafı yuvarladılar her seferinde.