Rizzoli and Isles — Tanıtım
141 yorum aytackara 24 Ocak 2012 13:00
The Closer, Leverage ve Southland gibi başarılı yapımların kanalı TNT, 2010 yılının başlarında yeni bir polisiye dizi için onay vermişti. Arkada bıraktığımız 2011 yılının sonlarına doğru ara vererek 2. sezonunu bitiren Rizzoli and Isles, 2012 yazında 3. sezonuyla yeniden ekranlarda olacak. Peki, tam olarak nasıl bir şey bu dizi? Bu sorunun cevabı yazının devamında.
Rizzoli and Isles aslında bir kitap uyarlaması. Tess Gerritsen adlı yazarın yazdığı polisiye serisi üzerinden uyarlanarak dizi haline getirilmiş. Serinin şu zamana kadar yayınlanmış 9 kitabı var ve ülkemizde ilk 7 kitabının Türkçe baskısı mevcut. Dizi, genel olarak birbirinden tamamıyla farklı kişiliklere sahip, biri dedektif diğeri doktor, iki kadının (Jane Rizzoli ve Maura Isles) aralarındaki arkadaşlık ve çözdükleri davalar üzerine kurulu. Her bölümü ayrı bir olaya sahip dizinin kendi içinde bir bütünlüğü de var. Ayrıca, ülkemizde Cnbc-e kanalı tarafından da yayınlanıyor. Konudan ve iki ana karakterden bahsedecek olursak:
Jane Rizzoli ve Maura Isles
Jane Rizzoli, Boston polis departmanının başarılı bir polisi, orta sınıf bir ailenin de ortanca çocuğu olan bir dedektif. Erkek kardeşleri ve polislik sayesinde yoğrulmuş erkeksi ve dominant bir karakteri var. Maura Isles ise Adli Tıp Birimi’nin başındaki isim. Çok küçükken zengin bir aile tarafından evlat edinmiş ve iyi bir hayatı olmuş. İşinde ciddi ve yalan söylemeyi sevmeyen Maura, varsayımlar üzerine konuşmaktan da hoşlanmayan biri. Hatta bu noktada Jane ile birçok kez ters de düşüyorlar. Aslında onların arkadaşlığını “zıt kutupların birleşmesi” olarak tanımlamak daha doğru olur.
Dizinin konusuna gelecek olursak: Dizinin girişi, yazarın seriye ait 2. kitabı olan The Apprentice (Çırak) ile yapılıyor. Ayrıca hikaye sırtını serinin ilk kitabı olan The Surgeon (Cerrah)’a da dayamış durumda. Tıp fakültesinden atılsa da bir “cerrah” kadar geniş tıbbi bilgiye sahip seri katil Charles Hoyt’ı yakalamaya çalışırken eline düşen Jane, tam öldürülecekken o zamanki ortağı Korsak sayesinde kurtulur. Ama tüm bu olaylar sırasında elleri ona olayı unutturmayacak derecede hasar görür. Olaydan sonra Charles Hoyt hapsi boylar, Jane de kendine geldikten sonra işinin başına döner. Ama bir süre sonra ortaya bir sorun çıkar: Şehirde Cerrah’ın teknikleriyle cinayet işleyen biri vardır. Asıl adam hapiste olduğu için de geriye tek bir ihtimal kalır: Hoyt tarafından yetiştirilmiş bir “çırak”. Jane ve Maura, çırağın bıraktığı izler üzerinden ilerleyerek bu olayı tamamen sonlandırmak isteseler de bunun düşündükleri kadar kolay olmayacağını anlamaları çok da uzun sürmez.
Dizinin kadrosu ile devam edersek:
Rizzoli and Isles’ın iki başrolünden Jane Rizzoli’yi Angie Harmon oynuyor. Oyuncunun Law and Order, Women’s Murder Club ve C-16: FBI gibi polisiye türündeki yapımların ağırlıkta olduğu bir kariyeri var. Rizzoli’nin en yakın arkadaşı Dr. Maura Isles karakterine ise Sasha Alexander hayat vermiş. Oyuncunun Dawson’s Creek ve NCIS gibi uzun dönem rol aldığı diziler dışında Mission: Impossible III ve Yes Man gibi filmlerin de bulunduğu bir kariyeri bulunmakta. Başrollerden sonra önemli ana karakterlerle devam edersek:
Angela – Frankie – Korsak – Frost
* Dizinin en büyük eğlence kaynaklarından Jane’in annesi Angela Rizzoli‘yi The Sopranos‘tan da bilinen usta oyuncu Lorraine Bracco canlandırırken;
* Rizzoli’nin eski ortağı ve iyi arkadaşı Vince Korsak‘ı zengin film ve TV kariyeri olan Bruce McGill oynuyor.
* Rizzoli ailesinin en genç ferdi olan ve ablasının izinden gitmek için çabalayan Frankie Rizzoli Jr. rolü Conviction ve Dawson’s Creek dahil TV ağırlıklı bir kariyeri olan Jordan Bridges‘e emanet.
* Son olarak, Rizzoli’nin yeni ortağı, midesinin ölülerle arası iyi olmayan Barry Frost, The Famous Jett Jackson başrolü ve bolca konuk oyunculuğun olduğu bir kariyeri olan Lee Thompson Young tarafından canlandırılıyor.
Rizzoli and Isles başarısıyla kanalını, kalitesiyle de izleyiciyi kendisine bağlayan bir dizi. Bunun dışında, incelediği olaylar ve onları ele alış stilleriyle kendini diğer yapımlardan farklı kılarak izleyiciyi tatmin eden bir yönü var. Ayrıca, oyunculuklar da başta başroller olmak üzere oldukça tatmin edici. Yan kadronun senaryoyu destekleyiciliği yadsınamaz bir konumda.
Eğer ki polisiye seviyorsanız (aslında sevmeseniz de olur) ve içinde biraz eğlence de olsun istiyorsanız Rizzoli and Isles bu noktada kesinlikle tavsiye edilebilir bir dizi.
Son olarak, diziyle ilgili fikir verici bir video için de buraya bakabilirsiniz.İyi seyirler…
yorumlar
Çok fazla polisiye takip eden biri olmamama rağmen ilk bölümden çekmişti beni kendine Rizzoli & Isles. Çoğu zaman Jane’in kaba saba hallerine inat olsun diye Maura’nın takındığı o hanım hanımcık halleri çok sevimli. Ayrıca yan karakterlerin de dizide en az başrol kadar kendilerine yer bulmaları diziyi izlenebilir kılan etkenlerden biri. Yazının başındaki ilk afiş de en sevdiğim dizi afişleri arasında. Tanıtım mükemmel; ellerine sağlık…
güzel bir tanıtım olmuş şu sıralarda bu diziyi izliyorum zaten. çok sevdim ben de. fakat kitaplarla hiç alakası olmadığını söyleyebilirim. jane i ve maura’yı dizi tutsun diye sempatikleştirmişler ayrıca bir bölümde ‘ikiz bedenler’ adlı bir kitabı uyarladılar fakat kitapla hiç alakası olmadığını söyleyebilirim.
Keyifle izlediğim bu dizinin sitede tanıtım yazısının olmaması içime sinmiyordu bende bugün yarın yazacaktım. Demek ki benim gibi düşünüp sen önce davrandın. Yazı çok güzel olmuş. Yazının ilk resmi en beğendiğim posterleri, o küpeler yok mu…
Başrol karakterleri iki kadın olan bu dizi suç ile savaşta kadının ön planda olduğu sevilen bir dizi oldu. Rizzoli’nin erkeksi ve esmer olması, Isles’in zarif ve sarışın olması ve canları pahasına birbirlerini koruyan çok iyi dost olmaları nedeniyle izleyiciler tarafından Rizzoli ve Isles ikilisi Zeyna ve Gabriel ikilisine çok benzetildi. İki dizinin de başrolü suçla savaşan kadın kahramanlardan oluşsada kurgu tamamen farklı. Rizzoli & Isles dizisinde heyecanlı aksiyon sahneleri olsada (özellikle sezon finalli olan bölümler) Zeyna dizisinde ki kadar çok dövüş sahnesi olan diziye hasret kaldım. (Kahramanı kadın olan.)
Bu dizinin böylesi bir afişe sahip olması gerçekten mükemmel, görür görmez “budur” dedirtiyor insana.
@oguzkhan92 Kitaplarla olan farklılık söylemini daha önce de duymuştum. Açıkçası kitaplardan biraz da kendi isteğimle uzak duruyorum, sanırım Maura ve Jane’in bu hallerini daha çok seviyorum.
@Zatus Suver Hadi ya? Öncesinde başka bir dizi için tanıtım yazacaktım ama onu ertelemiştim, ne yalan söyleyeyim sevindim, bu dizinin bana kalmasını istiyordum gerçekten.
O sezon finalleri var ya, kelimelerimi ağzıma tıkıyor hep! O senariste dolu laf sayasım geliyor da ağzımdan kelime çıkmıyor. Bayılıyorum ya
Bu güzel yazıya bir poster de ben ekleyeyim.
Karakterleri seviyorum ama bence zenci polis olmamış, oturmamış. Hiç olmasa daha iyidi.
@aytackara cerrah ve çırak kitaplarını okumanızı öneririm. gerçekten okumaya değerler. hem dizideki ‘cerrah’ın hikayesini daha iyi anlamış olursunuz. dizinin seyir zevkini de bozmayacaktır rizzoli ve isles serisi harici ‘kan gölü’ diye bir kitabı daha var o da gayet güzeldir.
harika bir tanıtım yazısı olmuş. keyifle izlediğim dizilerden ana karakterler ve yan karakterlerin uyumu harika bence. kitaplar ise polisiye sevenlerin kaçırmaması gereken cinsten tavsiye ediyorum
Son ve Yemin arasinda ilac gibi bir tanitim olmus. ne zamandir merak ediyordum.
@sineka: Masters of Horror ile Alcatraz’a biraz ayıp olmamış mı?
@Zatus Suver O afiş ben resimleri ayarlamaya çalışırken yazıya uysa daha da hoş olurdu Bu da sevdiklerimden. Teşekkürler.
@dfisek 1. sezonda ben de “midesi ölü kaldırmayan polis şart mıydı?” modundaydım ama 2. sezonda sevmeye başladım Frost’u. İdare ediliyor sanki.
@oguzkhan92 Cerrah epeydir benim de aklımda. Bir farklılık yaratmayacaksa deneyebilirim, neden olmasın? Teşekkürler.
@sineka Biraz iddialı bir cümle olmuş gibi, ama teşekkür ederim düşüncen için (Bu noktada @dkamoy ın haklılık payı yok değil tabiki)
polisiye türünü çok severim, en kötülerini bile şans verdiğim çok olmuştur, kadın dedektifler tercihimdir ayrıca,bu zaten dizinin kendini çeken yanıydı, hoş ve boş bir dizi aslında,yani yarın iptal olsa ağlayıp durmam ama gene de seyretmesi keyifli, karakterler eğlenceli, aslında dizinin ilk bölümlerde Rizzoli ve Isles’ın ilişki yaşayacaklarını düşünmüştüm ama (ilk bölümlerinde buna göndermeler yok değil) dizinin komedi unsuru bu işin olmayacağının ispatı oldu,zaten sanırım 2.sezonunda bu lezbiyen ilişki ile kafa buldukları bölümler yok değil (annesinin arabasını tamir ettirdikleri bölüm ve mezunlar günü bölümü), (direk polisiye drama olsa olurdu belki), yalnız son foto bu umudumu devam ettirmiyor değil
eline sağlık,güzel yazı olmuş
@abidin77 Kadının kitapları çıktığından beridir bu varsayımlar hep var da böyle bir şey olmayacağı, dediğin gibi, bir-iki kez espriyle belli edildi. (S02.03 BFF)
Son fotoyu ekleme olayını baya düşündüm, aslında tam da bu lezbiyen dedikoduları yüzünden, ama sonrasında dedikodulara ithafen bulunmasına karar verdim. İyi yapmışım anlaşılan.
@aytackara: valla kitaplarına daha bakamadığımdan o varsayımları bilmiyordum, evet o bölümde, tamirci Giovanni’den kurtulmak için yaptıkları lezbiyen numarası güldürmüştü, aynı adamla 13.bölümde de karşılaşınca devam ettirmişlerdi numarayı, bence her iki karakterde de var böyle bir durum ama girmeyecekler bu işe belli, foto güzel bence, iyi ki koymuşsun
İçine mizah serpiştirilmiş soft bir polisiye. İlk bölümünden aldığım tadı diğer bölümlerden pek alamasam bile fena bir dizi değil.
Yaratıcıları açıklamıştı karakterlerin lezbiyen ilişki içerisinde olmayacaklarını. Boşuna heveslenme abidin77 ((:
@desperate houseboy: yapma ya,üzdün beni
Hehe pek şeker olmuş
Teşekkürler desperate houseboy. Hakikaten başarılı bir poster.
O sezon finalini nasıl toplayacaklar meraklardayım, beklemekten yaşlandım resmen. Neyse ki az kaldı, yarına dönüyor, sonunda!
Bu arada, teşekkürler poster için. Yine yaratıcı bir şey olmuş.
rizzoli & isles’ın rizzoli’si Angie Harmon’ın Conan O’Brien ile yaptığı eğlenceli söyleşisi için tıklayınız
Ben ya fazla Agatha Christie okumaktan ya da fazla CSI’dan kafayı yedim bilmiyorum ama dizinin yaz arası finalinde olanlarla ilgili düşüncelerimin doğruluğundan epey memnun kaldım. Güzel ara verdi. Şu kanalın 10+5 sistemine The Closer’dan alışık olsam bile hala tam olarak kabullenememiş durumdayım. Kış vaktini bekle ki gelsin şimdi o kalan 5 bölüm de…
Dipnot: Benim matematik saatimin siyah çerçevesi bende yine yok oldu. Alışmaya başlamıştım ne güzel
–Sezon Arası Finali İspiyonu!!–
* Karşı komşunun detektif çıkıp bölüme gelmesi güzel hamle olmuş.
* Bir ara olayın sonunu 4. kez Hoyt’a bağlayacaklarını ima ettiler, ama neyse ki vazgeçtiler. Böylesi bir olayın suyunu çıkarmış olurlardı, iyi olmuş.
* Bir de şu bebeğin babası bir belli olsun ama artık yaa, bebek doğdu daha torun mu kardeş mi belli değil!
Conan’a çıkan Sasha Alexander’ı izlemek için tıklayınız.
ben bu diziyi çok çok çok seviyorum cnbceden izlemeye alıştım oradan başladım ordan devam ediyorum. Ama hala hangi gün yayınlandıgını öğrenemedim nasıl denk düşüyorum bilmiyorum , sürekli haftasonu tekrarına denk geliyorum oradan izliyorum çok şanslıyım:P vede tembelim sanırsam bu yorumun ardından ilk iş cnbce yayın akışı kontrol edilcek
Ben de 3. sezonunun başından beridir acaba Cnbc-e’ye mahkum alır mıyım diye merak ediyorum hep. Cnbc-e ile sorun olduğundan değil de farklı insanlarla değişik ilerleyen bir çeviri geçmişin var. Bir gün kimse çevirmeyecek diye düşünmüyor değilim. 3×12’yi de bir dizi sitesinde izledim mesela… Sezonun kalan 3 bölümünü sağlam atlatır umarım.
3×12 için: Bu tarz birleştirme çözümlerini bir ara CSI’lar kullanırdı, stil benzemiş ama hiç fena olmamış. Kurguyu sevdim.
Seviyorum ya bu dizinin posterlerini… Kaynak:
@aytackara : Katılıyorum. Ausiello’nun “R&I için yeni poster çıktı” diyen twit’ini okuduğumda ilk tepkim “AMANIN! Yine ne yumurtladılar bakalım” diye heyecan ile açmak oldu. Sonuç da hiç hayal kırıklığına uğratmadı.
Ben de ilk sezonu geçen haftalarda izledim. Kaç senedir serinin kitapları çıktıkça okurum. Kitaplardan bağımsız bir dizi olmuş ama şikayetçi de değilim bu durumdan ilk sezon itibariyle. Gerçi bir kitap boyunca anlatılan konuların tek bölümde harcanmasına da bozulmadım değil ama olsun, ikiliyi çok tuttum.Formüllü polisiye kontenjanımı bu diziye ayırıyorum kısaca.
@real tortoise : Böhüü… Gitti gül gibi Criminal Minds kontenjanı desene…
@dkamoy Yok yok gitmedi, onu yaz dönemi için saklıyorum, yeri hazır, 8 sezon dile kolay Hatta il iki sezonu edindim bile. Cidden merak ettim Criminal Minds’ı illa ki bakacağım. Zaten artık eskisi gibi de formüllülere uzak değilim, iyisinden 2 -3 tane izleyebilirim sanırım Hatta 3. Olarak da Elementary’nin izlemediğim bölümlerini gözüme kestirmiş durumdayım.
Frost ölmüş, hem de gerçek hayatta, gerçekten!!
“29-year-old actor suffered a fatal gunshot wound that appeared to be self-inflicted” … Haydaaa
Haydaaaaaaa!
Çok üzüldüm şimdi ya, tüh
Ama…
Çok çok üzücü bir haber. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Bu üzücü olaydan sonra, beklenmedik bir hamle değil.
Acaba ne kadarını durduracaklar? 12+4 yapacaklardı çünkü. Ben 12’yi bitirmişlerdir zaten diyordum.
Haberi yeni öğrendim ve çok üzüldüm.
Çok sempatik bir oyuncuydu. Kim bilir ne derdi vardı… Toprağı bol olsun.
Paran mi var derdin var! Yok aslinda da neyse. Insanlar kendilerini nasil oldurecegini sasirmis. Biri overdoz yapar, gecen gia evinde kendini asmis, simdi bu cocuk kendini vurmus.
Allah akil fikir versin. Tamam uzuldum ama bu kadar da olmaz. Yalan ruzgarindaki kadin olunce refleks olarak kendiliginden mi olmus diye dusundum yav, unluler normal olunce garipsiyorum artik.
şehir dışındaydım biraz netten uzak durayım dedim geç öğrendim inanmıyorum çok üzüldüm. hiç aklıma gelmezdi :S bunlara sahip çıkacak hiç mi aileleri arkadaşları yok bukadar mı yalnızlar ailesinden biri de anlamamış mı intihar etceğini üzüldüm..
artık frankie de dedektif olduğuna göre yerine onu geçirirler diziye devam ederler sanırım dizi konu olarak etkilenmez ama gözler frostu ço arayacak yazık olmuş gencecik