20. yüzyılın en etkili kadın şovmenlerinden Josephine Baker‘ın dikkat çekici hayat hikayesi Josephine adlı limitli dizide ekranlara geliyor.  ABC Signature’da geliştirilmekte olan dizide, efsanevi caz sanatçısı ve sivil haklar aktivisti Baker’a Ruth Negga hayat verecek.

Ruth Negga aynı zamanda, Dee Harris-Lawrence, yönetmen Millicent Shelton (black-ish), LeBron James ve Maverick Carter’ın yapım şirketi The Springhill Company ve ABC Signature ile birlikte projenin yönetici yapımcısı.

Harris-Lawrence tarafından yazılacak ve Shelton tarafından yönetilecek Josephine, zamanının en büyük siyahi kadın sanatçısı olan Josephine Baker’ın gücüne ham ve gözü kara bir bakış atacak. Uluslararası süperstar ve şeref madalyalı 2.Dünya Savaşı casusundan, sivil haklar aktivisti ve kusurlu anneye kadar Josephine, bir ikonun ham yeteneklerini, cinsel akışkanlığını, mücadelelerini ve cesur yaşamını araştırıyor.

1906’da Missouri’de doğan Baker, kariyerine 15 yaşında, New York’taki birçok şovda sahneye çıktığında başladı. Bir melez olarak kendisini ne siyah ne beyaz topluluğa ait hissetti. Irkçı beyazların mahallesine saldırıp 100’ün üzerinde siyahı öldürmesiyle daha çocuk yaşta ırkçılık ile tanıştı. 19 yaşında Fransa’ya taşındı. Neredeyse anında Avrupa’nın en popüler ve en yüksek ücretli sanatçılarından biri olarak başarıyı yakaladı. Önceleri bir dansçı olarak ünlenmişti ve Paris’teki Folies Bergère müzikholünde danslı gösteriler yapan en ünlü sanatçılar arasındaydı. Pablo Picasso, Ernest Hemingway ve E. E. Cummings gibi kültürel figürlerin beğenisini kazandı ve kendisine “Black Venus” ve “Black Pearl” gibi lakaplar kazandı. Baker, 1930’da ilk kez profesyonel olarak şarkı söyledi ve birkaç yıl sonra Zouzou ve Princesse Tam-Tam filmlerinde şarkıcı olarak rol aldı.

Baker, İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız Direnişi için çalıştı ve 1950’lerde ve 60’larda kendisini Amerika Birleşik Devletleri’nde ayrımcılık ve ırkçılıkla mücadeleye adadı. Baker, ABD’de renklerine göre ayrılmış seyirciler için performans göstermeyi reddetti ve sivil haklar hareketinde aktif bir rol oynadı. 1963’te yapılan March on Washington for Jobs and Freedom‘da konuşma yaptı. 1968’de, Martin Luther King Jr.’ın suikastının ardından Coretta Scott King tarafından ABD’deki harekette resmi olmayan liderlik yapması teklif edildi. Çocuklarının refahından endişe ettiği için bunu reddetti. Sahneye geri döndükten sadece 2 yıl sonra, 12 Nisan 1975’te Fransa’da beyin kanamasından öldü ve 21 pare top atışıyla askeri törenle gömüldü.

Yıllar sonra Baker’ın hayatı ve çalışmaları, Beyonce gibi günümüzün eğlence dünyasının en önemli isimlerinden birini etkiledi. Baker’ın 100. doğum gününü, hit şarkısı Deja Vu’yu, Baker’ın muz dansından ilham alan performansıyla kutladı.

Baker ayrıca, Broadway’de ve televizyonda Diana Ross tarafından An Evening with Diana Ross‘da, Karine Plantadit tarafından biyografik film Frida’da ve Cush Jumbo tarafından Josephine and I adlı tiyatro oyununda canlandırıldı. HBO’nun 1991 tarihli biyografik filmi The Josephine Baker Story‘de Baker’ı, Mini Dizi veya Tv Filminde En İyi Kadın Oyuncu dalında Emmy Ödülü kazanan Lynn Whitfield canlandırdı. Bu kategoride ödül kazanan ilk siyah aktris oldu.

2020’de izlediğimiz HBO dizisi Lovecraft Country’nin 7. bölümünde kendisini Carra Patterson canlandırdı. Yine geçen yıl, Studiocanal, CPB Films ve Leyland Films Baker hakkında İngilizce bir drama dizisi hazırladıklarını duyurdu.

Kaynak