Sky 1‘ın 2017 yılı başında bizlerle buluşturduğu tıpkı ismi gibi leziz draması Delicious’ın tanıtımına hoş geldiniz!

Dizinin ilk sezonu, 30 Aralık 2016 – 20 Ocak 2017 tarihleri arasında yayınlandı ve toplam 4 bölüm sürdü. Kanaldan 2. sezon onayını kapan dizinin yeni sezonunun 2017 yılı sonu veya 2018 yılı başında izleyici ile buluşması planlanıyor.

Dizinin yazar koltuğunda Dan Sefton oturuyor. Yapımcıları arasında ise Sefton dışında Anna Ferguson ve Anne Mensah gibi isimler bulunuyor. Bölüm süreleri ise 41 dakika uzunluğundaki 2. bölüm hariç 45’er dakikadan oluşuyor.

Hikayemiz ormanlık bir alanda bulunan, şık bir manzarası olan, The Penrose isimli leziz yemekleri ile nam salmış otelin sahibi olan Leo Vincent isimli bir yetenekli bir aşçının ailesine odaklanıyor. Leo Vincent’in başarılı işi, kendinden genç eşi ve artık büyümüş iki çocuğu ile beraber mükemmel giden bir hayatı vardır. Derken saklı kalması gereken büyük bir sır ortaya çıkar, ortalık karışır ve akabinde kader son bir oyun daha oynar. Leo Vincent, zamansız bir şekilde ölür. Leo’nun şimdiki eşi Sam, ilk eşi Gina, Sam’dan olma oğlu Michael, Gina’dan olma kızı Teresa ve annesi Mimi’den oluşan aile fertleri Leo’nun ölümünün ardından başka sırlar ve yalanlar da dökülmeye başlayınca kendilerini bol dalgalı bir ruh halinin ortasında bulur.

Yukarıda kendisinden bahsettiğimiz Leo Vincent karakterine Game of Thrones, The Red Tent ve Cleverman gibi dizilerden aşina olduğumuz Iain Glen hayat veriyor. Yardımcı rolde izlediğimiz Glen’i aynı zamanda dizinin anlatıcısı olarak dinliyoruz.

Leo’nun yaklaşık 20 yıllık mutlu bir birlikteliği olduğu şimdiki eşi Sam Vincent rolünde The Tunnel, The Wrong Mans, Merlin gibi dizilerden hatırlayabileceğiniz Emilia Fox yer alıyor. 

Leo’ya sadece iyi bir eş olmamış, aynı zamanda çok iyi bir iş ortağı da olmuş. Leo ile evlendikten sonra, ilk eşi Gina ile beraber kurduğu oteli Leo’nun aşçılık, kendisinin de yöneticilikteki becerileriyle geliştirip bir marka haline getirmişler.

İyi niyetli, yardımsever, içi dışı bir, duygusal bir hanımefendi.

Leo’nun ilk eşi Gina Benelli karakterinde The Wrong Mans ve Psychoville gibi dizilerden anımsanabilecek Dawn French‘i izliyoruz.

İtalyan kökenli biri. Leo’dan çok daha başarılı bir aşçı. Mutfak ve damak tadı konusunda Leo ile aralarında mükemmel bir uyum var.

Biraz ketum, biraz bencil, biraz da pişkin bir karaktere sahip olduğunu söylemek mümkün.

Leo’nun Sam’den olma oğlu Michael karakterine My Mother and Other Strangers dizisinden anımsanabilecek Ruairi O’Connor hayat veriyor. Leo’nın Gina’dan olma kızı Teresa rolünde ise Tanya Reynolds‘ı izliyoruz.

Leo, 18 yaşına girmek üzere olan, kişiliği tam olarak oturmamış yakışıklı bir delikanlı. Teresa ise baskın karakteri ile sivrilen genç bir kadın. Hayatı fazla sallamayan, aklına estiğini yapan, lafını esirgemeyen biri. Yalnız bir rahatsızlığı mevcut. Suya karşı hayati seviyede bir alerjisi var. Suyla çok fazla temas etmemek zorunda. Haftada 1 kere fazla uzun sürmeyen soğuk bir duş alıyor, yağmur ihtimaline karşı yanında şemsiye bulunduruyor. Her daim dikkatli olmak zorunda.

Leo’nun Sam ile çok iyi anlaşan, yardımsever ve güler yüzlü annesi Mimi rolünde Sheila Hancock, Sam’in yakın arkadaşı Rosa rolünde Vinette Robinson ve otelin çalışanlarından Suzy rolünde Kemi-Bo Jacobs dizide karşımıza çıkan diğer isimler.

Hem ilk ve ikinci eş arasındaki dinamiği izlemek açısından, hem de yarı kardeşler arasındaki dinamiği izlemek açısından başarılı bir karakter draması olmuş. Bu dörtlüye kendi aralarında oldukça güzel sahneler yazılmış. Emilia Fox da Dawn French de Tanya Reynolds da son derece iyi iş çıkarmışlar ayrıca. Teresa ise bunlar arasında izlemekten en fazla keyif aldığım karakter oldu. Iain Glen’in anlatıcılığı oyunculuğundan daha başarılıydı. 2. sezonda olup olmayacağı belli değilmiş tecrübeli aktörün. Oyuncu olarak yer almasa bile anlatıcı olarak dizide yer almaya devam etmesi en büyük temennim.

Britanya’da geçen diziler genel olarak manzara ve çekim mekanları açısından doyurucudur. Bu dizi de doğanın ve yeşilin içinde kaybolmamızı sağlıyor. Bu sıcak yaz günlerinde sonbahar esintisi getirdi adeta birbirinden hoş doğa manzaraları eşliğinde Delicious.

Benim 4 bölümünü de sevdiğim, gayet akıcı bir hikayesi olan, hem çekimleri ile hem de oyunculukları ile gayet doyurucu olan, lezzetli bir aile draması olmuş Delicious. 4 bölüm yetmedi hatta. Keşke 1-2 bölüm daha olsaymış en azından.

Benim dizi ile ilgili söyleyeceklerim bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler.

Bu da fragmanı:

Resmi Site – IMDB – Wikipedia