Sen Çal Kapımı — Tanıtım
66 yorum aytackara 08 Eylül 2020 08:27
Geçtiğimiz yaz sezonunun yeni dizilerinden birisi olan Sen Çal Kapımı, 8 Temmuz’dan beri FOX Türkiye kanalında yayınlanan bir romantik komedi dizisi.
MF Yapım imzalı dizinin yönetmen koltuğunda Altan Dönmez oturuyor, senaryosunu Ayşe Üner Kutlu kaleme alıyor. Çarşamba günleri yayınına devam eden dizinin hali hazırda 8 bölümü yayınlandı. Bölümler ortalama 130 dakika civarı sürüyor.
Konusu:
Eda Yıldız (Hande Erçel), İstanbul’da çiçekçi dükkanı işleten halasıyla birlikte yaşayan ve onunla çalışan genç bir kız. Güzel, akıllı, yetenekli, iyi kalpli, açık sözlü, biraz fevri, nev-i şahsına münhasır. Özel bir üniversitenin peyzaj mimarlığı bölümünde başarıyla devam ettirdiği eğitimini bursunun bir anda kesilmesiyle tamamlayamamış. İtalya hayaline, bir yılı kalmışken büyük önem verdiği üniversite eğitimine veda eden Eda, baş sorumlu olarak gördüğü Serkan Bolat’tan nefret etmektedir.
Serkan Bolat (Kerem Bürsin) ise başarılı bir mimarlık şirketinin sahibi. Yakışıklı, karizmatik, iyi eğitimli, işkolik, zaman zaman ukala, çoğunlukla mesafeli, kolay sinirlenebilen, kaybetmemeye takıntılı bir adam. Günün birinde Eda’nın okuduğu üniversiteye konuşma yapmaya giden Serkan’ın ve okulu ziyarete giden Eda’nın yolları sonunda kesişir.
Tatsız ilk karşılaşmaları beklenmedik aksiliklerin de etkisiyle ikisini günün geri kalanını birlikte geçirmeye zorlar. Hatta bununla da kalmaz, kısa süre sonra şans eseri yine karşılaşırlar. Bu denk gelişler sayesinde Eda, Serkan’ın eski sevgilisi Selin‘in (Bige Önal) dikkatini çeker.
Selin ve Serkan, babalarının ortaklığı nedeniyle çocukluktan beri birbirini tanımakta ve halen birlikte çalışıyorlar. PR konusunda uzman olan Selin, Serkan’ın şirketini de idare ediyor. Ancak Selin, birkaç ay önce Serkan’ın mesafeli, yasaklı ve yönetici olduğu ilişkilerini bitirme kararı almış. Hatta yakın gelecekte yeni erkek arkadaşı Ferit‘le (Çağrı Çıtanak) evlenmeye hazırlanıyor. Serkan ise Selin’in kısa süre içinde, hem de en büyük düşmanı Kaan Karadağ‘la (İsmail Ege Şaşmaz) iş yapan bir adamla evlenmesine takık durumda. Selin’in ayrılmasını istiyor.
İşte tam da bu noktada devreye Eda girmiş oluyor. Bursuna karşılık iki aylığına sahte nişanlı rolü yapmayı ve Selin’i kıskandırmayı teklif eden Serkan’ı başta reddeden Eda, değişen koşullar nedeniyle teklifi kabul eder. Böylece gün geçtikçe değişip karışan, hatta gerçeğe dönüşmeye yüz tutan bir oyun başlar.
Önemli Karakterler:
Aydan Bolat (Neslihan Yeldan): Serkan’ın annesi. Anlaşmadan haberi olan iki kişiden biri. Kimseyi ve hiçbir şeyi beğenmeyen, kontrolü ve tasarım işini seven bir kadın. Eda’ya yanında değilken bile Sevda ya da çiçekçi kız diyor. Agorafobisi var, uzun süredir evden dışarıya adım atmamış.
Seyfi Çiçek (Alican Aytekin): Aydan Hanım’ın yardımcısı ve sırdaşı. Onun için yapmayacağı şey yok gibi bir şey. Anlaşmadan haberi olan bir diğer kişi. Kibar, zeki, esprili bir adam.
Not: Serkan’ın önemli şartlarından birisi anlaşmadan en yakınların bile haberdar olmaması. Aydan Hanım ve dolayısıyla Seyfi istisna.
Ayfer Yıldız (Evrim Doğan): Eda’nın halası, tek kişilik ailesi. Anne-babasının vefatından sonra ona kol kanat geren asıl kişi. Ailecek Mardinliler ama Eda’yla İstanbul’a taşınmışlar. Deli dolu, dobra, içten bir kadın. Eda’nın en nefret ettiği kişiyle pat diye nişanlanmasını anlamlandıramayan kişiler listesinin bir numaralı ismi.
Engin Sezgin (Anıl İlter): Serkan’ın iş ortağı ve çocukluk arkadaşı. Serkan’ın tam zıttı. Şirkette çoğunlukla bütçe konusuyla ilgileniyor. Duygusal, kolay hayır diyemeyen, şirket krizlerinde pek de iyi olmayan ve hayatının kadınını bulmayı çok isteyen bir adam.
Pırıl Baytekin (Başak Gümülcinelioğlu): Serkan ve Engin’in diğer ortağı. Sivri dilli, nazik olabildiği kadar ters de davranabilen, işkolik bir kadın. Engin’e sözünü geçirse de Serkan’dan çekiniyor. Personel işlerinden genelde o sorumlu. İşinde başarılı ama etrafına ördüğü duvar nedeniyle iş dışında çoğunlukla yalnız.
Kaan Karadağ (İsmail Ege Şaşmaz): Serkan ve Engin’le çocukluktan arkadaş. Akıllı, küstah, yakışıklı bir adam. Serkan’a karşı geçmişe dayalı büyük bir nefreti var. Her adımda karşısına dikilmeye çalışıyor. Büyük bir inşaat ve mimarlık şirketinin sahibi. İstediğini elde etmek için para yedirmek, fesat karıştırmak, tehdit vb. her türlü yola başvurmaktan çekinmiyor.
Ceren Başar (Melisa Döngel): Eda’nın en yakın üç arkadaşından biri. Diğer ikisine göre daha aklı başında ve güvenilir. Güzel, akıllı, şık ve başarılı. Ailesindeki herkes hukuk okuduğu için seçeneksiz bir şekilde o da hukuk okumuş ve aile şirketinde çalışmaya başlamış. Asıl hayali ayakkabı tasarımcısı olmak.
Melek Yücel (Elçin Afacan): Nam-ı diğer Melo. Eda’nın çocukluk arkadaşı, birlikte yaşıyorlar. Vücüduyla barışık, şen şakrak, biraz saf ama iyi niyetli bir kadın. Ev ekonomisi bölümünden mezun, çoğunlukla part-time işlerde çalışıyor. Aşka inansa da şimdiye kadar hep hüsrana uğramış.
Figen Yıldırım (Sitare Akbaş): Nam-ı diğer Fifi. Sürekli siyah giyen, ne iş yaptığını tam olarak yakın arkadaşlarının dahi bilmediği biri. Para ve kendisi hakkında konuşmayı sevmiyor. Aşka pek de inanmayan, çoğunlukla negatif tarafı düşünen, aklına estiği gibi yaşayan ve konuşan biri.
Erdem Şangay (Sarp Bozkurt): Engin’in asistanı. Daha doğrusu asistanlığını yapıyormuş gibi davranıyor. Babası vakti zamanında Engin’e büyük bir iyilik yaptığı için işe alınmış. Ama işlerini ya erteliyor, ya unutuyor ya da yanlış yapıyor. Aslında kafası çalışan biri. Görür görmez Figen’e tutuluyor.
Leyla Haktan (İlkyaz Arslan): Serkan’ın asistanı. Serkan’ın sinirlenmesi kendisini paniklettiği için işleri karıştırabiliyor. İyi niyetli, temiz, yardımsever. Nişanlılık oyunu sonrası şirkette çalışmaya başlayan Eda’nın şirketteki en büyük destekçilerinden.
Ferit Şimşek (Çağrı Çıtanak): Selin’in sevgilisi, Kaan’ın arkadaşı. Yakışıklı, iyi, düzgün ve dürüst bir adam. Selin’i gerçekten seviyor ve Serkan’ı bu konuda tek rakibi olarak görüyor. Aileden zengin, otel işletmecisi.
Alptekin Bolat (Ahmet Mark Somers): Serkan’ın babası. Orta sınıf bir aileden gelip kendi işini kurup yükselmiş. İnşaat mühendisi ve o da işkolik. Halen şirketinin yönetiminde, hatta babasının hisselerini yönettiği için Selin’le çalışıyor. Serkan’la birbirlerine benzeseler de pek anlaşamıyorlar. Anlaşacak kadar konuşmuyorlar da denebilir. Aydan’la olan evliliği ise artık monotonlaşmış.
Ekrandaki Türk dizilerinden en azından ilgimi çekenleri bir denemeye çalışıyorum normalde. Geçtiğimiz yaz mevsimi pandeminin gölgesinde geçince yayınlanan 4 yeni diziyi (+Bay Yanlış, Gençliğim Eyvah, Çatı Katı Aşk) de deneyiverdim. İçlerinde en beğendiğim ve halen devam ettiğim bu oldu. Zaten “tuttu” denebilecek tek dizi de bu oldu. Reytingleriyle Masterchef’le mücadele edebilen tek yapım kendisi.
Sen Çal Kapımı, tam anlamıyla her yaz karşımıza çıkan Türk dizilerinden birisi aslında. Ama düzgün bir versiyon olduğu söylenebilir, bu açıdan beklentimi karşıladı. Eda-Serkan ilişkisinde beklediğim veya istediğim gibi ilerliyor. En nihayetinde romantik komedi izliyoruz tabii ve göze hitap etmeyi de başarıyorlar. Bu sırada şaşırdığım veya sinirlendiğim zamanlar da oluyor. Serkan’ın takıntıları veya sabit fikirliliği ile Eda’nın inatçılığı ise bonus.
Aydan, Seyfi, Selin ve Ceren izlemeyi sevdiğim karakterlerden. Selin’in şirret eski sevgili olmayıp üstüne kendince haklı taraflarının bulunması, Ferit’in kıskanç ve entrikasever birisi gibi durmaması pozitif taraflarından. Umarım devamında da bu çizgiden giderler. Yalnız Melek/Melo karakterinin baştaki sempatikliğini verdiği bazı kararlar eşliğinde uçurur gibi oldular. Dahası Kaan Karadağ karakterinin çakma ve yer yer fazla şanslı bir kötü karakter olduğunu düşünüyorum. Erdem’i de bir türlü sevemedim henüz.
Böylesi durumları Ayfer, Engin, Pırıl veya Fifi’nin yanı sıra Ferit, Leyla ve Alptekin gibi karakterlerin de eşliğinde perdeleyebiliyorlar. Pek çok karakteri olması avantaj bir durum. Birinin eksiğini hikaye devam ederken bir diğeri kapatabiliyor. Kadrosunun büyük çoğunluğunu başka yerlerden biliyorum da zaten, bir kısmını severim üstelik.
Velhasıl, Sen Çal Kapımı böyle bir dizi işte. Reytinginin sonbahar sezonunda da bu şekilde devam etmesi dileğiyle. 130 dakikalık bölüm sürelerine alerjisi olmayan bünyelere denemesi için tavsiye olabilir. İyi seyirler.
yorumlar
Serkan’ın ailesi inşaat/mimarlık şirketi sahibi. Evvel zaman önce şirketin bir işini yoğunluktan taşerona devretmişler, onlar da yalap şalap yapmış ve bir kaza olmuş. İki kişi ölmüş, sonra olayın üstünü örtüp yırtmışlar bir şekilde. Bu bölümde bahsi geçtiğinde babası “Hayatımın en büyük hatası o,” diye bahsetti. Serkan’ın asla haberi olmasın falan diye de ekledi.
O kazada ölenlerin aslında kim olduğunun henüz farkında olan yok da izleyici anladı tabii konuşmalardan. Hem de tam güya her şey yoluna girdi, ilan-ı aşk geldi vs. iken. Güya yeni bir engel daha çıktı. Benim de “İki insanın arasına istinat duvarı mı girer yahu?” demem ondan.
@aytackara Teşekkürler.
Hah şimdi anlaşıldı. Romeo Juliet’e bağladık desene. Sonları benzemesin inşallah, tutututuuuu…
* Cık, cık, cık.
Tercihen tek başına. Çünkü dram. Çünkü neden olmasın? Çünkü lütfen.
* O zaman dans, ne diyeyim.
Yalnız koca bölüm resmen oturdum nikah zamanı gelsin de bozulsun diye bekledim. Ferit’in vazgeçmesi için “her şeyi” yaptılar. Ta fragmandan da belliydi. Doğru olanı yanlış yerde yaptı sadece.
Yeni gelecek Efe karakterini de artık Selin’e doğru yürütürler tahminen. Belki Melo da olur.
* Sonbahar gelmiş, ben ikna oldum.
Bir de şu şirketin yüzdelerini karıştırıp durmayın. Ferit’i ortak et, Efe’yi ortak et. Sonra? Şu dizinin Selin’e olan davranışından memnun değilim. Kötü Kadın Müzeyyen olsa anlayacağım, o da yok.
* Twitter’daki arama motorunda Türk dizileriyle ilgili bir şeyler aratınca Türkçe tweetten çok İngilizce-İspanyolca tweet çıkıyor sanki. Anlayarak canlı izliyorlar gibi de duruyor resmen.
12.bölüm eda&serkan ikilisi görünümlü hande&kerem aşk rollerine boğulan bölüm olmuş. İyi rol yapmışlar rol müydü acaba
Reytingleri 1 puan ortalama düşşede zirvede devam..
Sonu tahmin edilebilir bitti. İlk defa Erdem&Eda&Serkan karakterleriyle düzgün komik bir sahne izledik gülümsetti..
Kerem Bürsin’in setteki rahatlığını şu dönemde herkese nasip etsin
Bölümler yarım saat daha kısa olsa daha güzel olur aslında ama neyse. Alptekin denen gereksizin sahneleri hariç keyifli geçti büyük oranda bölüm bu arada.
Diğer bölümleri bir şekilde kurtardınız da bu bölüm neydi şimdi ? Kerem Bürsin tabiriyle WTF yani..
Son sahne hariç ne izledik biz tam olarak anlayamadım. Çekimler çok kopuk, sahne geçişleri cidden vasattı.
Romantik / komedi’ de dram bir nebze (oda mantıklı bir şekilde) anlaşılır ama asıl hedef komedi olması, Romantikle süslemesi.. Aydan & Ayfer sahnesi hariç elimizde 0 malzeme vardı. bir şeyler yapılmaya çalışılmış ama eksiklik gözümüze çok battı.
”Efe” karakterin transferi ve amacına sinyal verildi lakin Ali Ersan Duru’ ya neden Ercüment Çözer Vol2 şeklinde sahneye çıkardınız cidden olmadı. Ne alaka… Oyunculuğu güzeldi.. Ama kurtaracağını sanmıyorum.
Hem reyting savaşlarının başlaması , Hem de senaristlerin mantıksız kurgu yazmaları sebebiyle dizi ömrünün kısa olacağının sinyali verildi.
Fifi karkaterini nasıl tanıttınız, neler yaptırdınız. şimdi arkadaşlık sitesinden flört nedir abi.
Bige Önal’ı çok severim lakin 13. bölümde çok vasat bir senaryo yazılmış ve ilginçtir ki oda vasat oynamış. Nabza göre şerbet.
Düğün sahneleri ve sonrası Hande Erçel ile Kerem Bürsin konuşması çok kötüydü. Serkan karakteri kıskançlıktan bahsediyor gülüyor Eda karakteri bön bön suratına bakıyor ..orada çekim hatası var bence.
Romantik sahnede Tül Perdesi reklamı yapılmış. Anlamadığım dizi başlarken ilk bölümde ”zavadak” diye gitti dudağına yapıştı.. Şimdi dizide sevgili oldular öpüşme sahnesi çekemiyorlar ilginç..
Reytinlerde 4.lüğe geriledi. Live etkinliği çok güzeldi.. Ne olursa olsun Kerem Bürsin ve Hande Erçel’in enerjisi yerinde. Umarım senaryoda batırmazlar.
Kinayesiz söylüyorum, ben bu reyting düşüşünü daha çok beğendim.
Katılıyorum . Bende kinayesiz söyleyeyim reel’de biz sevgiliyiz deseler kimse şaşırmaz.. Diziyi bırakabilirler hatta ikisinin beraberliğinin daha çok primi var
Bölüm 13
*Bir ara Melisa Döngel, 2 haftalığına sessiz sedasız ortadan kaybolmuştu. Şimdi de Anıl İlter. 14 günlük karantina süreci muhtemelen hep bunlar.
*Ben bu mimarlık şirketinin ana şirketten bağımsız yapılandığını düşünmüştüm hep. Yeni elemanın gelişiyle pek de öyle olmadığı ortaya çıktı. Alt şirket gibi bir şey oluyor herhalde şu noktada.
*Halanın en formda bölümü buydu galiba. Hem Serkan ile hem de annesiyle olan sahnelerinde eğlendim.
*Reyting sıralamasında gerilere düşmesi beni de memnun etti. Haftaya biraz daha düşse ve 18. bölüm gibi final yapsa tadında iyi olur çünkü.
Sonradan Ek: 15. bölümün ardından bıraktım ben bunu.
14.Bölüm
Klişe dram basıp seyirciye oynayan bölüm… Bla.. Bla.. Bla
Yan karakterlerin ise temeli atılan yolların sağlamlaştırıldığını gördük..
Next—–>
Elçin Afacan Covid+ çıkmış. Test yapıldığında settekiler negatif çıkınca çalışmaya devam etmişler.
Onu 1-2 bölüm kullanmayabilirler.
15.Bölüm
Virüs etkisi gölgesinde kalmasına rağmen ilk bölümleri hatırlatan tatlı/sert atışmalı güzel mesaj veren bir bölüm olmuş. Virüs olayını çok ciddiye aldıkları için bölüm süresi kısalmış gayette güzel olmuş sıkmadı en azından. Efe karakteri iyi uyum sağladı ve aslında amacına biraz göz kırptırdılar. Eda/Serkan sahneleri oldukça iyi çekilmişti. Eda repliklerine selin’in sözlerini söylemesi, selinin serkana ayar vermesi ile selin karakterini biraz güzelleştirmişler. Okul mevzusu, kredi mevzusu halledildiğine göre yeni bir olay gelecek ama ne acep? İzleyip göreceğiz.. Son sahneyi de “Erkenci Kuş” dizisinin sahnesine benzetilmiş ben izlemediğim için bilemiyorum ama “By yanlış” final bölümünde de böyle bir sahne vardı diye biliyorum benim aklıma o geldi.
Bu arada o kadar çok peysan peynir reklamına tepki verdi ki insanlar sponsor değişmiş
17’nin fragmanını izledim. “Eda hamile mi?” paradosi yapıyorlar. Değildir o tabii de bu durumda bize “göstermedikleri/söylemedikleri” bir şeyler olmuş olsa gerek. Fotosentezle bebek yapılmadığını farz ediyorum tabii.
16. Bölümü hızlandırarak izledim. Aslında yolda Kerem Bürsin ve Hande Erçel’in canlı yayına denk geldim bu veslleyle reklamdan sonraki bölüme biraz baktım.
Dizi 11.bölümden itibaren senaryoyu değiştirip dram denediler patladılar şimdi 15.bölümden itibaren değiştirip romantik komediye dönmeye çalışıyor ancak bazı sahneler çok iyi olmasına karşın bazı sahneler kopuk kaçıyor ve olayları x2 hızına aldılar resmen.. Erkeklerin maç olayı / Kızların eğlencesi keyifliydi.
17/1 fragman 16.bölümden resmen bağımsız birşey
17. Bölüm
”Biri bebek mi dedi ? Ne bebeği ya? Bebek var bebek. Minnacık yaşayan bir şey. Küçücük bebek ya.” Bir bebekten bu kadar güzel yanlış anlama senaryosu çıkardı. Senaristi tebrik ettim. Ayrıca oyuncuları da tebrik ettim. Bölüm itibariyle güzel bir senaryo yazılmış. Karakterleri güzel kapıştırmışlar. Bizde en ufak midem bulanıyor kelimesinin ardında acaba hamile mi ? yok yok kesin hamile diye toplumsal algıyı güzel mesaj vererek işlemişler. Efe karakterinin amacını baya baya göstermişler Hayırlısı.
18. Bölüm
Resmen bölüm aydan show olmuş. Sarhoş taklidi, Klasik arabası ile dizinin en iyi oyuncu ben burdayım dedi. Gerçekten Neslihan Yeldan müthiş bir oyunculuk performansı sergilemiş. Gösterdiği performans ile bide Alptekin’e bakışları kadın 10/10 yaptı
Melo’nun dönmesiyle keyifli gülümseten bir bölümdü. Özlemiştim işin açıkcası. Boşluğunda Fifi doldurmaya çalıştı ama Melo’ya bu rolü ben yakıştırıyorum. Tiyatro sahnesinde performans sergiliyor edasıyla oynuyor. Genel itibariyle dizide Eda&Serkan karakteri çarpışmasının en iyi olduğu bölümdü. 17. Bölümde göz kırpmışlardı 18. Bölümde tavan yapmış cidden. Daha üstüne ne koyacaklar acaba ?
Selin’i bir yere götürüyorlar ama acaba sonunda bu karakteri nereye konumlandıracaklar merek ediyorum. Sanki domino taşları yerine oturuyor ama bir anda yıkılcak gibi hissediyorum bekleyip göreceğiz. Kıskançlık sahneleri ise sosyal medya da yorumlarda herkesin isteğiydi. Baya baya cevap vermişler yorum yapanlara. Bence kütüphane sahnesinde Hande Erçel’e yakın çekimi kesin Kerem Bürsin yaptı.
Cumartesi gününe almışlar.
Halkımız Youtube’da bu yıl en çok bu dizinin ilk bölümünü izlemiş.
Sen Çal Kapımı – 16 Milyon (1.bölüm)
Masumlar Apartmanı – 15 Milyon (1. Bölüm)
Ramo – 13 Milyon (1. Bölüm)
Kırmızı Oda – 11 Milyon (1. Bölüm)
Öğretmen – 11 Milyon (1. Bölüm)
Senaristi değişiyormuş.
Bugün tam 14 saatimi Türk yapımlara harcadım. Exxen dahil bir başladım sonuna kadar artık bitireyim dedim ve bu diziyi de aradan çıkardım. En son 18. bölümde kalmışım ara bölümleri yazmak yerine 25. bölümden başlayayım,
25. Bölüm
@aytaçkara’nında bahsettiği gibi yeni gelen senaristtin eski senaristin karakterleri çarpıştırmak yerine karakterlerin rollerini değiştirmek olmuş, ilginç bir bölüm yapmışlar ortalamanın bir tık altında, rüya gibi sahne olacağını tahmin etmiştim ki öyle oldu. Aydan & Ayfer ikilisini seviyorum ama yani usta şef olayı ilk başta hoş duruyordu uzayınca sıktı gibi…
Babaanne rolünü beğendim güzel ve sinir bir karakter oyunculuğu güzel olmuş.. Prens Seymen olayı çok abartı kaçtı gözümde hele o resim aman Allah’ım dedim yaniiiiii… İran yada arap izleyici kitlesi çok fazla sanırım onlara oynamışlar…
Balca karakteri valla Seli’nin yerine güzel oturmuş, Arkadaşı ile olan diyalogları sanırım genç izleyici kitlesinin gönlünü kazanmaya çalışmışlar.
Fifi,melo,ceren 3lemesi aynı tıkırında ama yani bi Fifi kaldı holdinge girmeyen onu da alırlarsa yani pess diyeceğim. Abi kızların ortam kimyası güzel versene ayrı bir iş..
Gelelim Serkan&Eda karakterlerinne, yani Eda’yı bize nasıl tanıttınız, şimdi ne yapıyorsunuz. Robot Bolattan aşık bolata geçiş süresi güzeldi ama bu seferde Eda karakterini bozdunuz gibime geldi.. Zaten kavuşsalar dizi bitecekte bu yüzden kavuşulmaması için ellerinden gelenleri yapıyor senaristler….
Ayrıca ben genel anlamda ilk bölümlere nazaran oyunculuklarının bir tık geliştirdiklerini düşünüyorum. Ama ilk bölümün heyecanı ve hevesi yok tabi.
Son olarak daha önce demiştim Hande & Kerem dizi olmasa bile iyi prim yaparlar bu bağlamda bence 2020’nin en iyi 2’lisi oldular.. Nitekim de O Ses Türkiye ve Hello dergisi çekimleri bunu oldukça kanıtlıyor. Hello dergisi resmi sayfasından açıklamaya göre hem yılbaşı hem de 3 gün kısıtlamadan dolayı dergiye ulaşanlarda sıkıntı olmuş ulaşanlarda 1 kişi 20 den fazla alınca stoklarda bitmiş bu hafta ek bastı yapıp takviye yapacaklarmış… O ses içinse Acun bu 2linin kimyasını görünce Exxen’de kesin yer verir demedi demeyin..
Survivor başlayınca her şey düşmüş ve en güzel bu düşmüş. Beğendim. 2-3 haftaya bir ölçüde normale dönerler herhalde ama başladık yine.
https://twitter.com/dizilah/status/1348167255079661568
@aytaçkara düşmesine bende sevindim hatta finale doğru gitse daha yerinde olur. Zaten Survivor başladı diye Cumartesi günü erken başlattılar diziyi erken bitirdiler Neslihan Yeldan’ın yani namı değer Aydan’ın İnstagram hesabında 29. Bölümden sonra çok farklı olacak denmişti bakalım göreceğiz. Gerçi mf yapım dizinin reytinglerini çok önemsemiyor gibi ama Fox’u bilemeyecem. Yapım şirketi internette bu kadar çok izlenmesini ve konuşulmasını bence daha doğru buluyor gibi.
26. Bölüm
25. bölüme göre baya geride kaldı aslında. Diziye seslendirme yapmaları inan çok itici. Seymen karakteri ömrünü tamamlıyor herhalde..
Eda&Serkan kıskançlıkları, birbirleri ile atışmaları dizinin en çok sevdiğim yanı zaten de tek başarılı noktası bana göre. Sonradan beraber olmaları güzeldi. Ancak dijital paltformlarda dahil Örneğin atiye vs. ülkemizde hala ”sevişme sahneleri” cidden çekilemiyor. bir yerde yazı okumuştum o kadar çok aynı taktiği kullanıyoruz ki yabancılar sanacak Türkler üstlü sevişiyor 25. Bölümde kesilen Hapishanede öpüşme sahnesini sonradan nete vermek absürtse, 26. Bölümde yapılanlarda göstermelik bir o kadar absürt.. Ya düzgün yapın yada hiç yapılmasın. Ki eminim oyuncuların bir çoğu yabancı dizi izlemiştir ve yönetmenler…
Melo’ya güzel replikler verilmiş. Bu sayede Erdem karakterini daha çok izler olduk ki aslında Sarp Bozkurt çok iyi bir oyuncu ve komedi adamı daha güzel argümanlarda kulllanabilirler.
Aydan ayfer ve şef olayı sıktı yeter abicim yeter salın şunlarıı
Art Life Mimarlık oldu sana Aşk life Mimarlık.. Balca karakteri iyi hoş güzelde çok saçma bir hal aldı.. Kadına sürekli aynı replik veriliyor ”Serkan Bey çekimimiz var” vs.. Bige Önal’ı özledim resmenn…
27. Bölüm Tanıtımına göre Hadi Hayırlısı.. Sonunda Türk Dizilerin vazgeçilmezi mutlaka evlendirelim onun üzerinden yürüyelim mantığı. Serkan Bolat’a acı Türk kahvesi içirilmesini bu sefer unutmamışlar. Engin karakterinde unutmuşlardı..
27 ve 28. Bölüm,
Bugün bakayım dedim hem yeni senarist’in nasıl bir iş çıkardıklarına hem de oyuncular ve konuya. Tahmin edilebilir bir senaryo yazılmış, Seymen Bey, Balca Babaanne derken bir devir kapandı yeni bir devir açmışlar.
27. bölüm 28’e giriş yapmışlar olaylar 28 de sonlandı. Bir bakıma güzel eğlenceli bölüm çekilmiş. 27. bölümde isteme sahnelerine çok güldüm ”’Kerem Bürsi’nin bir sahnesi ” doğaçlama çekilmiş ve çok güzel olmuş. Türk kahvesi sahnesinde tuz olayında Melo çok güzel oynamış. 28. Bölüm ise tüm şatafatlı evliliğe hazırlık aşamalarını tek tek gördük. Bekarlığa veda, hamamam da üzüm (o eskimedi mi ya senarist kaç yılında zannediyor kendini oldu olacak göbekte zeytin de yedirtseydiniz. ), gelinlik seçmeleri vs derken bitirdik diziyi. Neslihan Yeldan’ın 29. bölümden sonra her şey değişecek dediği çok doğruymuş İlginç bir son yapmışlar. Yine bir dizide eğitim için evliliğin seçilmesi klişesi eklenmiş. Gerçi ben zaman atlatttacaklarını düşünüyorum Dizi sanırım Hande Erçel merkezli olacak. E hisselerin yarısını aldı. Kerem Bürsin’de mi yollarını ayırdı acaba ? Bakalım.
Tweet’de #edabolat hastagı baya gündemde. Gerçi eda bolat olamadı ki niye bu hastag seçmişler anlamadım
Bu arada Fifi karakterine can veren Sitare Akbaş ayrılmış. (Bir latife yapılmış ve çok doğru ”Bir kusuru var yalnız kızın Biraz entel takılmakta Optimist hem de pesimist biraz İdealizmi de savunmakta MFÖ-Ali Desidero” )
By yanlış’da oynayan sinir doktorumuz Sarp Can Köroğlu kadrolu oyuncu olmuş
Bige Önal’ı diziye döndürmüşler. Serkan’ın hafıza da hooop, gitti.
29.Bölüm
Yok artık ”Lebron James” ya.. Gerçekten bu senaryoyla mı devam edecekler. Şaşırdım. Anladık hafıza kaybı da sadece selin’e odaklanan hafıza kaybı. Yani Eda’dan önce şirketin durumu Kaan Karadağ, şirketin muhasebecisi, Daha ilk bölümde İtalya’da ki işi vs. eee bunlara ne oldu ? Kaybolma ve bulma hikaesi ”ufak balıkçı teknisi” derken aklıma ”Arrow” geldi hatta jenerik olarak Ben Serkan Bolat Slovenya’da 2 ay kaldıktan sonra... diye iç ses yapsalardı bari.. Resmen bir tarafımla gülmemek için zor tuttum kendimi..
Gidişatı anlamış olduk. Ülkemizde magazinde çok üstüne gittiği için Hande Erçel ve Kerem Bürsin’e rahat bir nefes aldırmak adına ilerleyen bölümler Selin&Serkan , Eda&Deniz üzerine yoğunlaşacakları sinyalini verdi artık. Bir 28 bölümde çıkar mı bilmem ama çarpık ilişki yaşayacağımız garanti. Senaryo Eda olmadan Serkan&Selin nasıl olurdu sorusunun gidebildiği kadar üzerine gidecek herhalde..Sonra ayrılıp tekrar Eda&Serkan olarak devam edecekler ama çok saçma onun yerine daha iyi bir senaryo yazılırdı. Ayrıca Bige Önal’ın dönüşe sevindim de bu şekilde değil. Zaten ayrılık mesajı vermedi döneceği daha doğrusu direk şirketi alacağını düşünmüştüm ama.. Neyse
Deniz Karakterine Sarp fena durmamış ama Deniz’in Eda’yı sevdiği açıkça belli edildi. Ekip olarak herkes aynı şirket içine tıkıldı kaldı. Sırf şirket, ev, drama üçgenine kendi kendine hapsetti
Ben Twitter’dan takip ederken çok eğlendim şahsen bu absürtlük karşısında. Dizide bir kötü olacaksa Selin olsun yahu, diğerleri çakma kalıyor. Bknz: Yaşasın kötülük
Bige Önal’ın oyunculuğunu beğeniyorum bende hatta önceki yorumlarda demiştim önceki senarist Selin karakterini yazamıyordu oyuncu iyi ama replik çok kötü başlarda çok iyiydi sonra saçmaladı karakter şimdi aslında gerçek selini gördük ve kötü kadın rolünüde taşıyor..
Hande Erçel’in oyunculuğuna çok laf atılıyordu ben hala iyi bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum ama oyunculuğunu geliştirdiğini düşüyorum drama rolünü iyi oynamış lakin ben komedi tarafı daha doğrusu kızlarla ekip konuşması ve komedi rolünü drama göre çok iyi buluyorum buna en iyi katkı sağlayan da Kerem Bürsin..
Ama cidden bu yeni senaryo eskisinden de berbat.. Kapatıp final yapsalar bence daha iyi..Dizinin amacı kalmadı formattan çıktı ve resmen yeni senaryo mantık hatası adam ilk bölümleri hiç izlememiş yeni senarist
30. Bölüm
Bölüme başlamadan önce uzun bir aradan sonra İnstagram’da canlı yayın açarak ve fandomların twitter bombardımanında 1 milyondan fazla twitter atılarak bölüme güzel bir başlangıç yaptı. Canlı yayında sosyal medyada çıkan haberlerin içi boş olduğuna açıklık getirerek ve daha öncede tahmin ettiğim dijital platformlara beraber dizi veya film sinyali verildi. Zaten ”Aynen Aynen” ekibini ve Nil&Kerem ikilisine ziyaret etmişti Hande Erçel.. Kerem Bürsin Tv kanalların kısıtlı olduğunu dijitalin daha doğru olacağını söylemesi güzeldi.
Bölüm ile ilgili olarak 29. Bölümde güzel tahmin etmişim. Deniz’in Eda’dan hoşlandığı hatta 1 tık ileri giderek finalde yine bir sahte nişan olayını Serkan&Selin ikilisine haber vermeleri zaten tahmin edilebilirdi.
Selin & Ferit olayı çok güzel yazılmamış hatta saçma bir bahane oldu. Ama kendimi Ferit gibi hissettiğim repliği güzeldi. Ağlama duvarı gibi öcneden sevipte unutamayan insanları seçiyorum demesi güzeldi. İyide şimdi Ferit’e kimi bulacaklar adam boşa çıktı.
Ayfer & Aydann dann & ünlü şefimiz yani sevimli sahnnelerdi ama yeter artık uzamadı mı ?
En sevdiğim ve güldüğüm sahne Unutulmaz Leyla&Mecnun’dan ”Orhanlar Ölmez” diyip Orhan Ölmez’in sahneden seslenmesi, Allah Cezanı verecek diyip ”Ceza”nın gelmesi, ”Yok Artık Deve”’ denildiğinde Devenin geçme sahnesine ithafen Şile’ye tatile gidip Serkan isimlerin 2 defa yanlış anlaşılması (Bir serkan isimli çift ve Serkan isimli çocuk) ve sonunda Serkan&Selin’in gelmesi güzel bir detay olmuş. İyi yakalamışlar o espriyi.
Dizide ekip çalışması yok , Mimarlık adına çok az sahne, Sürekli aşk işlenilmesi kendini yine çıkmaza sokuyor. İleride diziden ayrılan bir kaç isim olabilir çünkü belli bir yere sıkıştı kaldı. Hayırlısı bakalım.
Erdem Sahnesi artıp , Leyla Sahnesi düşük kalmış, Selin sadece Serkan ile sahne çekiliyor halbuki Pırıl en yakın arkadaşıydı, Pırıl sadece Engin ile sahne çekiliyor ağırlıklı olarak vs.. Neysee…
Selin de yakında boşa çıkacak nasılsa, oyuncuyu tutmaya devam ederlerse tekrar Ferit’e yazabilirler. Olmaz da değil hani.
Belki Ferit’e de veda ederler ya da yeni karakter katarlar.
Benim ilk aklıma gelen Ceren oldu valla… Hukuk firması var ama kaç bölümdür hukuk adına bir şey işlenmiyor. Ferit’i belki Selin’e dönüşü çizebilirler yada komple Ceren&Ferit&Selin yallah tazik diyip yeni ortaklık yeni iş yeni projede olabilir. Deniz’de yeni ortaklıkta yeni bir sevgili bulur vs… Ama Deniz karakterini bir önceki dizi ile bağdaşmayan bir yol çizerlerse şaşırırım. adam her an bir kuyu kazma operasyonu yapacak gibi duruyor.
Hahaha sevindim çünkü bu diziye erkek senarist gitmiyor yada bu senarist cidden kötüydü o kadar mantık hatası işledi ki 30.bölüm de sadece 1 tane Serkan&Eda karakter çatışma sahnesi vardı. Diziyle bağdaşmayan sahneleri saymıyorum bile.. Ömrüm boyunca unutmayacağım hafıza kaybı ve balıkçı teknesi saçmalığını.
Kadın senaristlerin elinde daha güzel çünkü dizi her ne kadar romantik komedi de olsa eskiden çoğu sahnelerde kadınların gücü, çalışma azmi gibi konulara alttan değiniyordu. Yani öyle başladı öyle devam etmesi daha doğruydu. Edemedi.
Hadi hayırlısı.. Bakalım ne kadar dayanabilecek ve toparlayabilecekler.
FOX’un “Sen Çal Kapımı” dizisine “masaj, jakuzi ve duş sahnelerinin erotik nitelikte olduğu” ve “Türk aile yapısına aykırı olduğu” gerekçesiyle,
“Baraj” dizisinde de “Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden nitelikte yayın yapıldığı” gerekçesi ile idari para cezası verildi.
TV 8’deki “Kırmızı Oda”, Star TV’deki “Sefirin Kızı” ve Show TV’deki “Çukur” dizisine şiddet içerikli içerikler nedeniyle para cezaları verildi.
Ayrıca Show TV’deki “Arıza” dizisine de hiçbir bipleme veya engelleme yapılmadan küfürlü ifadenin ekrana yansıtılması nedeniyle para cezası verildi.
31. Bölüm
”Girl Power” oldu sana ”Ex Power” bu bölüm ben FiFi karakterinin neden hikayesinin bitirildiğini daha iyi anladım. Güzelim kız dinamiğini yerle bir eden senarist Ellerinizden öper diğer projelerinizde başarılar dileriz. Sitare Akbaş içinse ”Ramo” dizisinde başarılar dileriz.
Başladılar bir aşk oyununa Sırf robot bolatımızı geri kazanmak için. Düşünce biraz güzel ama senaryonun berbatlığı gereği çok kötü işlenmiş. Eda Bolat hedefine ilerlerken yani malum Serkan Bolatımızı yeniden kendine aşık etme içerisindeyken Selin karakteri bildiğimiz selin oyununa girişi güzeldi. Yine telefon ile ses kayıt. Önceki rolünde ses kayıttan telef oldu yine mi olacak acaba.
Yani çoğu kişi Ceren mi yardım etti Seline? sorusuna ben olmayacağını tahmin etmiştim ve ”By Yanlış” daki kötü doktorumuza yine her zaman ki gibi kötü rolü veren Deniz karakterimiz sahneye çıkar ve sahte aşk gerçek olur. Helal olsun bu berbatlığa. Bu adama artık her dizi de kuyu kazan rolü verilir. 2 kötüyü verelim size Selin&Deniz olsun bari.
Tek güzel 2 sahne Melonun Enişteeee diye bağırma sahnesi ve Aydan&ayfer&Eda&Serkan ev sahnesiydi. Neslihan hanım rolünün hakkını vermiş yine altına imza atmış. Sarhoş rolünü güzel oynamış.
Ceren’in ilk defa ilaç kullandığını da 31. bölüm öğrenmemiz absürt ötesi. Kızı bad queen yaptılar.
32.bölüm fragmanına göre böyle giderse 35. bölümde tatlılığa bağlanır galiba.
Rtük cezasına gelince beklenen bir durumdu. Dün Mücbir Sebepler de güzel dalga geçildi.
32. Bölüm
Valla ne yazsam bilemedim yazdıklarım çıkınca sanki böyle açık açık spoiler veriyormuş gibi oldu.. Kendime şaşırdım. Tahmin yürütüyorum gerçek oluyor. Hoş çok da tahmin edilemez bir senaryo yok karşımızda. Bu bağlamda Selin&Deniz sahnelerine çok güldüm. Önüne gelen şirkete girdi beee. İkiniz beraber olun işte ne güzel.
Ceren’in takma kızıl saçıyla beraber ”Burn Them All” derse ilerleyen bölümlerde hiç şaşırmam. Hayret 10 bölüm sonra ağzından bir hukuk kelimesi çıktı oda 5sn sürdü ki kendisi şirket avukatı. Ayrıca Ceren&Ferit olayını da resmen abartıldı.
Kaç bölümdür Serkan Eda’yı hatırlayacak teması üzerine kısır bir senaryo oldu. Kar tatili sahneleri güzeldi. Ekip cidden güzel eğleniyor fakat yoğun kar yağarken kolye aramak da ne bileyim absürt. Kolyeyi Serkan yerde öylece bulması double absürtt. Hayır yani Dağ gezisi olur eda kaybolur , Kar gezisi olur eda kaybolur şu kızı sabit tutamadılar. Hatırlasın artık da yolumuza bakalım.
Şef konusu baymıştı sanırım güzel şekilde paketliyorlar en azından yolunu yaptılar bu sevindirici. Aydan&Ayfer sahnesi fena değildi. HTGWM a gönderme yapacaklar mı diye bekledim ama nerdeeeeeee öyle senarist… Yapsalar güzel olurdu.
Madem herkesi şirkete topladınız dizide sürekli biri birilerine yol yapma çabası içinden çıkıp birbirleriyle ekip çalışması, ekip atışması, tatlı rekabetler ve şakalar içinde gitse daha anlamlı bir formata dönüşecek de Neysee…
33.bölüm
İlk defa durağan bir bölüm ve normalleşme bölümüydü. kaldı 35 e iki bölüm bakalım tahminim tutacak mı ?
Ceren olayı çözüme, aşk oyunları çözüme , şirket işleri çözüme ve eski selinin çözüme doğru gidiş.
MFÖ -Aşkın Kenarından cidden güzel parça seçimi.. Başak Gümülcinelioğlu’ndan sonra ilk defa yerinde müzik duyduk bu hoştu.
Yine bir öpüşme ile veda ettik.. Şimdi ilk bölüme mi döndük yoksa 12.bölüme mi ? zavadak diye gitti öptü Serkan Bolat.
Issız Adam’a bir sahnede güzel göndermeydi. Tebriks.
Özhan Carda Ateş karakteriyle ya kadroya katılmış yada konuk oyuncu olarak geliyor. İnstagram’dan fotoğraf paylaşmış. 34.bölümde görecekmişiz. Ayrıca dizinin senaristlerinide paylaşmış Duygu Tankaş, Tunus Taşçı, Tufan Bora, Melek Ordu
34. Bölüm
Ne fotoğrafmış arkadaş döndü durdu gitti Selinin kucağına düştü. Kim çekti acaba o fotoğrafları..
Hoş gerçi kos koca kameralarla dolu şirkette bir sunum projesinin kaybolmasını güvenlik kamerasına bakılmamasının akıl tutulması olduğu yerde çok irdelemiyorum
Bol bol flash back koyulmuş. Bundan anlaşılacağı üzere artık hafıza problemin çözüleceğinin güçlü sinyalini almıştık olduk.
Aydan ve Ayfer ikilisinin böyle bir oyuna geleceği belliydi. Ne adamsın ünlü şef
Şirket harici etkinlik olaylarını seviyorum bu dizide çünkü çok fazla şirketin içine doluşturdular herkesi 2 dakka sandalye oturuyorlar sonra hemen kalkıyor en azından dışarıda vakit geçirmeleri sıkılmadan izlettiriyor. Melo’nun bölümü olmuş resmen bu bölüm.
Ferit garibim şu adama önemli bir iş verin artık. Durmadan Cerenin yanında bitiyor sonra sepetleniyor. Hep aynı replik.
Son sahne çok anlamsızdı. Öyle bir lüx yatta düşmekde ne bilem. Zaten Eda’nın yüzme bildiğini fi tarihinde biliniyor. 35. Bölüm fragmandan anlaşılacağı üzere hafıza olayının çözümünü iyi tutturmuşum. Acaba bu siteyi mi takip ediyorlar :o)
“Bayram öncesi planlanan sezon finalimizi sağlık sebeplerinden ötürü 39.bölümde yapıyor olacağız. #SenÇalKapımı yeni bölümleriyle Haziran ayında kaldığı yerden devam edecek. Takipte kalın. Sevgilerimizle! Balloon #MfYapım“
20 Mayıs‘ta dönmesi planlanıyormuş.
Melisa Döngel ayrılmış. Hatta “Canning Single Lady” uyarlamasına geçmiş.
+Burcu Özberk, İlhan Şen ve Burak Yörük. Umut Kırca’nın yöneteceği diziyi Özlem İnci Hekimoğlu ile Nil Güleç Ünsal yazıyor. Bayram sonrası sete çıkması planlanan dizi haziran ayında seyirciyle buluşacak-mışmış.
2. Sezon Teaser / 20 Haziran Çarşamba
9 Haziran
Cidden hangi gözle izledim acaba ben o tanıtımı? Neyse bu da öyle.
2 Haziran‘a çekmişler.
Aradan döndükten sonra +11 daha gelip 50’de final yapacak gibi duruyor.
Uzun bir aradan sonra bu diziyi de kısa notlarla toparlayayım aradan çıksın
35.Bölüm
Dönemin en güzel en iddialı bölümüydü. Aydan&Ayfer ikilisinin bir pasta yapımı ”Sihirli Kek” ve Eda&Serkan ikilisin uzun zaman sonra güldürdüğü bölüm. Ne derece doğru bilmiyorum ama bu bölümden sonra ikilinin gerçek hayatta iyice yakınlaşmasına vesile olduğunu düşünüyorum.
-Ve nihayet hafızanın yerine gelmesiyle taşları yerine oturtmaya başladılar.
36. Bölüm
Tüm bölümü malum Deniz karakteriyle geçirdiğimiz ve Erdem karakterinin yani Sarp Bozkurt’un en iyi performans sergilediği bölüm oldu. Bu da bence ileriki zamanlarda dizide kalmasına vesile olmuş oldu.
-Uzun zamandır Deniz karakteri bir çıkmazın içindeydi artık gideceğininde sinyali verilmiş oldu.
-Aydan’ın eski sevgilisi Kemal Bey diziye dahil olmasını çok olumlu karşıladım. En azından Şef olayını güzel paketleyip Aydan karakterine güzel rol yazdılar amaca uygun olmuş.
-Yine bu bölümde olmaz ise olmaz kötü Selin karakterine Hamile olayını gündeme getirmeleri yine bir gidiş sinyalini çakmasına sebep oldu.
37.Bölüm
36. bölümün kötü performansını bir nedene belirleyen bölüm. Kaç bölümdür sıkışınca kötü olay olayında Hep bir gitme mevzusu gündeme geliyor. ve gidemiyor bu bölümde tamamı bunla geçti. ve 36 Bölüm kötü diyordum 37. bölüm ondandan kötü performans çıktı.
-Selin yani Bige Önal aslında çok güzel oyuncu ama bu bölümde herhalde senaryonun darlamasından sıkılmış olacak ki yapılan bir hamilelik mevzusunu çok kötü oynamış. Halbuki kıskançlık ve elinden kaçırmama hırsı ile ilk bölümlerde çok güzel performansı varken resmen batırmış. Üzüldüm açıkcası.
-Hamilelik mevzusunu araştırma görevi Melo&Ceren ikilisine düşmüş. Yine bana göre Ceren’in bu bölümden sonra gideceği sinyalini verilmiş. Çünkü bu bölümde Melo daha mantıklı bir pozisyonda.
-Hamilelik olayı bilindiğine göre yine Eda gitmek istiyor ve giderken gidemiyor
38.Bölüm
”Haydii” ”Hoppalaa” dediğimiz bir bölüm. Sil baştan başa döndük. Yani unutulmayan kara leke olarak yazılan 29. Bölümden bu zamana kadar biz ne izledik dedirten bölüm oldu.
-Hamilelik mevzusu çözüldü. Serkan&Eda ikilisinin bambaşka bir formatla karşımıza çıktı. Virüsün etkisiyle böyle bölüm olduğu aşikar ama bir nevide kendi çıkmazına kısır döngüsüne sıkışmışlığın sonucu böyle bölüm geldi. Yani 29 bölümden 38 e kadar hiç izlemeyen birisi 38 den başlasa yeridir. Birşey kaybetmemiş olacak.
-Eleşrilere rağmen farklı formatta güzel bölüm çıkmış ama romantik komediyle ilişkisi yok bu bölümün
-Tabiki hafıza kaybını beyinde oluşan tümör damgasını vurmuş oldu. Biri bitti biri geldi ve yaşama hakkının önemini Serkan Bolat anlamış oldu. Hayret ettik Daha önce anlamamışmıydı ?
Neyse…
39.Bölüm
Yine virüsün etkisiyle çok fazla şirkete girmeden İstanbul dışı bir bölüm ve dayanamayıp artık araya giren bölüm. Çıtanın iyice düşmesi için gerekliydi. Virüs tabi etken ama ben yanlış senaryo ile buralara gelindi diye düşünüyorum.
Diziye gelen exrta konuk oyuncularla farklı bir tadı veren bölüm olmuş. Bunu beğendim. Yine bir şekilde toparlamayı bilmişler
Ağırlıklı Eda&Serkan ikilisinin ağır bastığı bölüm olmuş. Bölümün tamamının pek bir anlamı olmasa da oyuncukları iyi kurtartmış bölümü. Güzel oynamışlar.
Sonuç olarak Eda’nın bir nevi gerçekleri öğrenince araya girdi…..
40.Bölüm
Çok reklam yapıldığı için artık izleyeyim dedim. Genel itibariyle hoş bir bölüm olmuş. Farklı tarzlar farklı tad’lar veren bir bölüm. Kerem Bürsin’in imajını beğendim ama Hande Erçel’e kıvırçık saç gitmemiş. Daha doğrusu rol ile çok uyumlu gelmedi. Düz saç veya ilk Bölümdeki gibi bir model ile daha doğru olurdu.
-Bölümde en sevdiğim sahne birlikte oturdukları akşam yemeği sahnesiydi. Aslında Tüm diziyi özetleyen bir replik yazılmış, Selin ile başlayan, İstinat duvarı ile devam eden sonra Hafıza Kaybına ve oradan beyin tümörüne kadar tüm ayrık süreçlerini bekleyen Eda Yıldız.
-Eğitim sorunu çözülmüş ve üstüne tabi şimdi çocuk çıktı. Genel anlamda diziye uyumlu buldum ama Ne gereği vardı da dedim. Malum kişilerin ayrılması ile dizi Şirket kısır döngüsünden kurtulmuş oldu.
-Engin&Pırıl’ın çocuklarının da dahil olması artık formatın Romantik/Komedi’den tamamen kopuşu Türkiye’de bir benzeri yapılan ve suyu sıkılan ”Çocuklar Duymasın” formatı tadında ilerleyeceğini sezdim. Halbuki eskiyi özleten ”Avrupa Yakası” na gönderme yapılarak işlenmiş olsaydı daha doğru olacağını düşünüyorum.
-En saçma bulduğum yani karakteri bir öyle tanıdım yakınlaştırıp sonra tekrar uzaklaştırmaları. Aydan’ın Eda’dan nefret etmesi vs ytine bir kez daha Başa Döndük Tamam! dedim.
-Diziye dahil olan yeni karakterler/Oyuncular için şuan söylemesi erken ama ben çocuklar haricinde çok uyumlu bulamadım/ısınamadım.
-Kemal Bey, Aydan , Seyfi sahnesi çok güzel yazılmış. Tebrik ettim. Flashback sahneleri olmaaz ise olmaz vardı ama müzik seçimleri yoktu. Damga vuracak bir müzik/ eğlence vs. umarım gelir.
Sonuç her şeye rağmen ayakta tutunmaya devam etmiş. E artık Kerem Bürsin ve Hande Erçel sevgili olduklarına göre devam eden bölümleri yine bu 2’li sırtlayacak eskisine göre daha rahat sahne çekilir ama tabi nereye kadar. İlk sezonu ha sevgili oldu olacak PR ile yürüttüler şimdi ise kalan bölümleri artık sevgiliyiz PR ile yürütecekleri aşikar. Eski senaristin yeniden gelmesi güzel bir durum cidden güzel yazıyor. Olan eski o kız/erkek gücü takıma oldu.
Toparlayıp güzel şekilde final yaparlarsa daha iyi olacağı düşüncesindeyim.
41.Bölüm
Daha öncesinde biraz iddia’lı bir bölüm geleceğinin söylentisi vardı pek bir iddialı olmadı açıkcası ama sempatik bir bölümdü.
-Yeni genç kadroya ben hala pek alışmadım. Çocuklara ise alıştım. O konuda başarılı bir seçim olmuş en azından tutturulmuş.
-Final arasında ne olup bittiğini daha net açıklayan bölüm oldu ve çizgisini de belirli ölçüde baya belli etti. Robot Bolat’ın çocuk sevgisi aşılanmaya çalışılıp evli mutlu çocuklu çizgisine çekilecek. Komiklikler çocuklar üzerinde olacak herhalde. İkisi arasındaki ilişki duygusal tema.. Nerde o eski Eda… Ama illaki bir şey olur onu da 4. bölüme sakladılar herhalde. İlk 3 bölüm alıştıralım demişler.
-En sevdiğim sahne Unutulmaz Behzat Ç. sahnesinde savcı Esra ile Behzat arasında yaşanan ‘‘…. Bizde mutsuz olalım ne var ben sen le mutsuzluğa da varım” sahnesine gönderme yapılmış. Tebrikler
42. Bölüm
Küçük oyuncuların ağırlıklı rol aldığı bölüm oldu. Sempatik bir durum oluşmuş. Romantik Komedi’den ziyade aile dizisi havası vardı.
Küçük Kirazın Serkan Bolat yanında nasıl durur gözümüze soka soka işlemişler. En ideal sahne Köfte sahnesiydi.
Aydan karakterini pek anlamadım. Nasıl bir çizgi çizmişler ise bir Eda’yı sevmiyordu sonra sevdi sonra yine sevmiyor git gel durumu yordu biraz.
Yeni oyunculardan Sina Özer’in (Edanın Asistanı Kerem) ”Otomatik Oynat” youtube kanalı varmış yeni gördüm ve 3 bölüm izledim. Gayet blender ile güzel format çıkarmış. Bir bölümüne Serkay Tütüncü katılmış ve dizi ile ilgili sadece ”kapı” kalmış çoğu kişi çıkmış demesi beni baya güldürdü ve hak verdim
43. Bölüm
2. Sezonun şuan için en yoğun dram sahneleri bu bölüme konmuş. Güldürmekten çok hüzünlendirilmeye yoğunlaşmışlar. Burada dikkat çeken Hande Erçel’in artık dram sahnelerini iyi oynadığını düşünüyorum. Dizi ile oyunculuğu gelişmiş resmen.
Fakat şöyle bir durum oldu komedi sahnelerinde ise güldürmemeye başladı. Oyunculuk mu yoksa senaryo mu öyle anlayamadım.
Sonunda bir kızı olduğunu ve bunu ilk başta kabul etmeme gerekçesi çok saçma olmasına rağmen en sonunda kabul etti ve bitti.
Dizinin en ideal güldüreni Melo&Erdem&Pırıl&Engin..
Çarşamba günlerinin rekabetçi dizileri olmadığına göre yaz için iyi reyting alıyor. Asında Burcu Özberk’in oynadığı dizi ile yada bazı popüler dizi ile bir ortak bölüm gelse fena durmaz.
Behzat Ç. & Leyla Mecnun gibi.
* 50 değil de 52’de bitebilirmiş.
* Kerem Bürsin’e Disney Plus’tan teklif gelmiş. MF Yapım imzalı bir dizi. B. Altuntaş diyor, ben değil.
“HBO Max yayın hakkını almış, bazı Latin Amerika ülkelerine ekleyecekmiş” diye tweetler görmekteyim. Herhal doğrudur.