Sen Çal Kapımı — Tanıtım
66 yorum aytackara 08 Eylül 2020 08:27
Geçtiğimiz yaz sezonunun yeni dizilerinden birisi olan Sen Çal Kapımı, 8 Temmuz’dan beri FOX Türkiye kanalında yayınlanan bir romantik komedi dizisi.
MF Yapım imzalı dizinin yönetmen koltuğunda Altan Dönmez oturuyor, senaryosunu Ayşe Üner Kutlu kaleme alıyor. Çarşamba günleri yayınına devam eden dizinin hali hazırda 8 bölümü yayınlandı. Bölümler ortalama 130 dakika civarı sürüyor.
Konusu:
Eda Yıldız (Hande Erçel), İstanbul’da çiçekçi dükkanı işleten halasıyla birlikte yaşayan ve onunla çalışan genç bir kız. Güzel, akıllı, yetenekli, iyi kalpli, açık sözlü, biraz fevri, nev-i şahsına münhasır. Özel bir üniversitenin peyzaj mimarlığı bölümünde başarıyla devam ettirdiği eğitimini bursunun bir anda kesilmesiyle tamamlayamamış. İtalya hayaline, bir yılı kalmışken büyük önem verdiği üniversite eğitimine veda eden Eda, baş sorumlu olarak gördüğü Serkan Bolat’tan nefret etmektedir.
Serkan Bolat (Kerem Bürsin) ise başarılı bir mimarlık şirketinin sahibi. Yakışıklı, karizmatik, iyi eğitimli, işkolik, zaman zaman ukala, çoğunlukla mesafeli, kolay sinirlenebilen, kaybetmemeye takıntılı bir adam. Günün birinde Eda’nın okuduğu üniversiteye konuşma yapmaya giden Serkan’ın ve okulu ziyarete giden Eda’nın yolları sonunda kesişir.
Tatsız ilk karşılaşmaları beklenmedik aksiliklerin de etkisiyle ikisini günün geri kalanını birlikte geçirmeye zorlar. Hatta bununla da kalmaz, kısa süre sonra şans eseri yine karşılaşırlar. Bu denk gelişler sayesinde Eda, Serkan’ın eski sevgilisi Selin‘in (Bige Önal) dikkatini çeker.
Selin ve Serkan, babalarının ortaklığı nedeniyle çocukluktan beri birbirini tanımakta ve halen birlikte çalışıyorlar. PR konusunda uzman olan Selin, Serkan’ın şirketini de idare ediyor. Ancak Selin, birkaç ay önce Serkan’ın mesafeli, yasaklı ve yönetici olduğu ilişkilerini bitirme kararı almış. Hatta yakın gelecekte yeni erkek arkadaşı Ferit‘le (Çağrı Çıtanak) evlenmeye hazırlanıyor. Serkan ise Selin’in kısa süre içinde, hem de en büyük düşmanı Kaan Karadağ‘la (İsmail Ege Şaşmaz) iş yapan bir adamla evlenmesine takık durumda. Selin’in ayrılmasını istiyor.
İşte tam da bu noktada devreye Eda girmiş oluyor. Bursuna karşılık iki aylığına sahte nişanlı rolü yapmayı ve Selin’i kıskandırmayı teklif eden Serkan’ı başta reddeden Eda, değişen koşullar nedeniyle teklifi kabul eder. Böylece gün geçtikçe değişip karışan, hatta gerçeğe dönüşmeye yüz tutan bir oyun başlar.
Önemli Karakterler:
Aydan Bolat (Neslihan Yeldan): Serkan’ın annesi. Anlaşmadan haberi olan iki kişiden biri. Kimseyi ve hiçbir şeyi beğenmeyen, kontrolü ve tasarım işini seven bir kadın. Eda’ya yanında değilken bile Sevda ya da çiçekçi kız diyor. Agorafobisi var, uzun süredir evden dışarıya adım atmamış.
Seyfi Çiçek (Alican Aytekin): Aydan Hanım’ın yardımcısı ve sırdaşı. Onun için yapmayacağı şey yok gibi bir şey. Anlaşmadan haberi olan bir diğer kişi. Kibar, zeki, esprili bir adam.
Not: Serkan’ın önemli şartlarından birisi anlaşmadan en yakınların bile haberdar olmaması. Aydan Hanım ve dolayısıyla Seyfi istisna.
Ayfer Yıldız (Evrim Doğan): Eda’nın halası, tek kişilik ailesi. Anne-babasının vefatından sonra ona kol kanat geren asıl kişi. Ailecek Mardinliler ama Eda’yla İstanbul’a taşınmışlar. Deli dolu, dobra, içten bir kadın. Eda’nın en nefret ettiği kişiyle pat diye nişanlanmasını anlamlandıramayan kişiler listesinin bir numaralı ismi.
Engin Sezgin (Anıl İlter): Serkan’ın iş ortağı ve çocukluk arkadaşı. Serkan’ın tam zıttı. Şirkette çoğunlukla bütçe konusuyla ilgileniyor. Duygusal, kolay hayır diyemeyen, şirket krizlerinde pek de iyi olmayan ve hayatının kadınını bulmayı çok isteyen bir adam.
Pırıl Baytekin (Başak Gümülcinelioğlu): Serkan ve Engin’in diğer ortağı. Sivri dilli, nazik olabildiği kadar ters de davranabilen, işkolik bir kadın. Engin’e sözünü geçirse de Serkan’dan çekiniyor. Personel işlerinden genelde o sorumlu. İşinde başarılı ama etrafına ördüğü duvar nedeniyle iş dışında çoğunlukla yalnız.
Kaan Karadağ (İsmail Ege Şaşmaz): Serkan ve Engin’le çocukluktan arkadaş. Akıllı, küstah, yakışıklı bir adam. Serkan’a karşı geçmişe dayalı büyük bir nefreti var. Her adımda karşısına dikilmeye çalışıyor. Büyük bir inşaat ve mimarlık şirketinin sahibi. İstediğini elde etmek için para yedirmek, fesat karıştırmak, tehdit vb. her türlü yola başvurmaktan çekinmiyor.
Ceren Başar (Melisa Döngel): Eda’nın en yakın üç arkadaşından biri. Diğer ikisine göre daha aklı başında ve güvenilir. Güzel, akıllı, şık ve başarılı. Ailesindeki herkes hukuk okuduğu için seçeneksiz bir şekilde o da hukuk okumuş ve aile şirketinde çalışmaya başlamış. Asıl hayali ayakkabı tasarımcısı olmak.
Melek Yücel (Elçin Afacan): Nam-ı diğer Melo. Eda’nın çocukluk arkadaşı, birlikte yaşıyorlar. Vücüduyla barışık, şen şakrak, biraz saf ama iyi niyetli bir kadın. Ev ekonomisi bölümünden mezun, çoğunlukla part-time işlerde çalışıyor. Aşka inansa da şimdiye kadar hep hüsrana uğramış.
Figen Yıldırım (Sitare Akbaş): Nam-ı diğer Fifi. Sürekli siyah giyen, ne iş yaptığını tam olarak yakın arkadaşlarının dahi bilmediği biri. Para ve kendisi hakkında konuşmayı sevmiyor. Aşka pek de inanmayan, çoğunlukla negatif tarafı düşünen, aklına estiği gibi yaşayan ve konuşan biri.
Erdem Şangay (Sarp Bozkurt): Engin’in asistanı. Daha doğrusu asistanlığını yapıyormuş gibi davranıyor. Babası vakti zamanında Engin’e büyük bir iyilik yaptığı için işe alınmış. Ama işlerini ya erteliyor, ya unutuyor ya da yanlış yapıyor. Aslında kafası çalışan biri. Görür görmez Figen’e tutuluyor.
Leyla Haktan (İlkyaz Arslan): Serkan’ın asistanı. Serkan’ın sinirlenmesi kendisini paniklettiği için işleri karıştırabiliyor. İyi niyetli, temiz, yardımsever. Nişanlılık oyunu sonrası şirkette çalışmaya başlayan Eda’nın şirketteki en büyük destekçilerinden.
Ferit Şimşek (Çağrı Çıtanak): Selin’in sevgilisi, Kaan’ın arkadaşı. Yakışıklı, iyi, düzgün ve dürüst bir adam. Selin’i gerçekten seviyor ve Serkan’ı bu konuda tek rakibi olarak görüyor. Aileden zengin, otel işletmecisi.
Alptekin Bolat (Ahmet Mark Somers): Serkan’ın babası. Orta sınıf bir aileden gelip kendi işini kurup yükselmiş. İnşaat mühendisi ve o da işkolik. Halen şirketinin yönetiminde, hatta babasının hisselerini yönettiği için Selin’le çalışıyor. Serkan’la birbirlerine benzeseler de pek anlaşamıyorlar. Anlaşacak kadar konuşmuyorlar da denebilir. Aydan’la olan evliliği ise artık monotonlaşmış.
Ekrandaki Türk dizilerinden en azından ilgimi çekenleri bir denemeye çalışıyorum normalde. Geçtiğimiz yaz mevsimi pandeminin gölgesinde geçince yayınlanan 4 yeni diziyi (+Bay Yanlış, Gençliğim Eyvah, Çatı Katı Aşk) de deneyiverdim. İçlerinde en beğendiğim ve halen devam ettiğim bu oldu. Zaten “tuttu” denebilecek tek dizi de bu oldu. Reytingleriyle Masterchef’le mücadele edebilen tek yapım kendisi.
Sen Çal Kapımı, tam anlamıyla her yaz karşımıza çıkan Türk dizilerinden birisi aslında. Ama düzgün bir versiyon olduğu söylenebilir, bu açıdan beklentimi karşıladı. Eda-Serkan ilişkisinde beklediğim veya istediğim gibi ilerliyor. En nihayetinde romantik komedi izliyoruz tabii ve göze hitap etmeyi de başarıyorlar. Bu sırada şaşırdığım veya sinirlendiğim zamanlar da oluyor. Serkan’ın takıntıları veya sabit fikirliliği ile Eda’nın inatçılığı ise bonus.
Aydan, Seyfi, Selin ve Ceren izlemeyi sevdiğim karakterlerden. Selin’in şirret eski sevgili olmayıp üstüne kendince haklı taraflarının bulunması, Ferit’in kıskanç ve entrikasever birisi gibi durmaması pozitif taraflarından. Umarım devamında da bu çizgiden giderler. Yalnız Melek/Melo karakterinin baştaki sempatikliğini verdiği bazı kararlar eşliğinde uçurur gibi oldular. Dahası Kaan Karadağ karakterinin çakma ve yer yer fazla şanslı bir kötü karakter olduğunu düşünüyorum. Erdem’i de bir türlü sevemedim henüz.
Böylesi durumları Ayfer, Engin, Pırıl veya Fifi’nin yanı sıra Ferit, Leyla ve Alptekin gibi karakterlerin de eşliğinde perdeleyebiliyorlar. Pek çok karakteri olması avantaj bir durum. Birinin eksiğini hikaye devam ederken bir diğeri kapatabiliyor. Kadrosunun büyük çoğunluğunu başka yerlerden biliyorum da zaten, bir kısmını severim üstelik.
Velhasıl, Sen Çal Kapımı böyle bir dizi işte. Reytinginin sonbahar sezonunda da bu şekilde devam etmesi dileğiyle. 130 dakikalık bölüm sürelerine alerjisi olmayan bünyelere denemesi için tavsiye olabilir. İyi seyirler.
yorumlar
Yıllardır laf ederim; izlemem, bir bölüm için 3 saat’imi ayıramam, her bölüm karşımıza birbirinin aynı konular, dizinin yarısı bakışmalar ve klipler, gereksiz uzatma sahneler v.b. diye.
Televizyondan olmasa da, ertesi gün internetten ilerlete ilerlete iki saat’lik diziyi 30-45 dk’da TERAPİ niyetine bunu ve Bay Yanlışı izlemeye başladım. Memnunum.
Kuzey&Güney,Ezel ve Behzat Ç.’den sonra ilk defa bölümleri kaçırmadan izlediğim bir Türk dizisi oldu işin açıkcası..
Çok mu iyi hayır, çok mu kötü yine hayır. Dizinin bazı dokunuşları güzel, bazı sahneler ise resmen baydığı hatta kopuk olduğunu bile düşünüyorum. Sanırım ”kadına yönelik şiddet” konularında toplumun genel eleştirisi dikkate alınmış buna dokunuşlar yapılmış. Ben burada Murat Soner’in etkisi olduğunu düşünüyorum
Komik sahneler ise güzel işlenmiş.Biraz klasik yaz dizisi bandından çıkmaya çalışılmış
Bende tv’den ziyade haftasonu netten izliyorum. Ekip kimyasını tutturmuş. Her ne kadar sosyal medya mecralarında baş karakterlerin oyunculukları gömülse de bu tartışmaya girmeden bana göre ”Kerem Bursin” Live etkinliği yaparak dizi sektörüne yeni bir reklam/reyting olayı getirdi. Ekibin sürekli story atarak dizi reklamı canlı tutmaları ise bu olaya ışık tutmuş.
Kafa dağıtmak için ve ekibin kimyası uyduğu için izlenilebilir seviyede şimdilik. Tanıtım için teşekkürler.
Yeni yabancı dizi azlığı çektiğimiz şu dönemde bunu da izliyorum ben. Çok sevdiğimi iddia edemem ama ara ara eğlendirdiği anlar oluyor. x2 hıza alıp 1 saatte bitiriyorum bölümleri işte.
Aydan-Seyfi, Aydan-Eda, Ceren-Engin, Ceren-Pırıl, FiFi-Erdem gibi bazı ikililerin sahnelerinden keyif aldığımı söyleyebilirim. Eda da Serkan da ayrı ayrı pek çekilir karakterler değilller bu arada. Bige Önal’ı sevsem de Selin karakterinin çok etkisiz kaldığını düşünüyorum dizide. En sevdiğim karakter Ceren kesinlikle. Kaan, Melek ve Alptekin karakterlerini ise tamamen gereksiz buluyorum.
* Bölümdeki malum şarkıyı Pırıl’ı oynayan Başak Gümülcinelioğlu söylemiş. Diziyle birlikte videosunu yayınlamışlar.
*
Yalnız ben hala Eda’nın gitmesi taraftarıyım. Eğitimim demek suretiyle o kadar vakit başımızın etini yemişken… AYRICA SELİN’E DE YAZIK! Gerçi o kısım da biraz karışık. Ferit’e de yazık çünkü.
Not: Ferit’in hissedar olması da tam zamanına denk geldi hani.
Not 2: “Gördükçe seni hatırlamasın diye” tepkisi nedeniyle Aydan Hanım’a 12 points. Kaliteli bir laf sokmaydı.
* Gülmeyeyim diyorum da zor olacak. “İstinat duvarı”mız eksik kalmıştı zati. İki insanın arasına istinat duvarı mı girer yahu?
* Pamir Pekin de katılmış kadroya.
@aytackara yeni izleme fırsatı buldum.. dediğinin olmasını isterdim aslında ama öyle olsaydı dizi devam etmezdi..Yada reyting durumuna göre bir kapı bırakıldı baktılar ki iyi gidiyor devamke olmuş.. 11. Bölüm dönüm noktası olmuş baya bilgi ve malzeme çıkarmışlar baktığımda ve böylece kış sezonunu garantilemiş oldu ilk aklıma gelen cümle ilk bölümden “Bu ne çarpık ilişkiler yumağı”
Başak Gümülcinelioğlu parça seslendirmesi güzel olmuş.. Aslında Fransızcası süper bir insan dizide bunu kullanmadılar ama diziye özel parça yazıp seslendirmesi renk katmış..
Edit:Bu arada son sahne baya olay olmuş.. İnsanların Aşk’a olan inançların dışa vurması gibi bir sonuç çıkmış.. Spoilerdan kaçmak imkansız
@DarkRose
Hikayenin gidişatı zaman atlaması yapmaya müsait değil, o yüzden yapmayacaklarını biliyorum ama yine de belli bir mantığa oturmasını isterim. İtalya hayalini aşka veya Türkiye’de okumaya tercih etmese daha iyi olur hani.
Son sahneyi de RTÜK usülü çekmeleri gözüme battı sadece, yoksa güzeldi. O sırada güneşi perde niyetine kullanmak haksızlık oldu biraz. Bıraksalar o ikisi daha yakından da öpüşürdü bence.
Bölüm 11
Bu bölümün üstüne haftaya güzel güzel final yapsa olurmuş aslında.
Engin, bir karar ver artık gözünü seveyim ya!
Nine, istinat duvarı, erkek kardeş dramaları ile kış dönemi dizisi olma yolunda girişini de yapmış oldu dizi bu bölüm. Bu bölümden sonrası yokuş aşağı gider artık muhtemelen.
Internetten yasadışı olmayan bir yolla izleniyor mu bu?
Evet.
FOX Türkiye’nin kendi sitesinde var tüm bölümler. Daha kolay olsun diyorsan resmi Youtube hesabı da var. Yalnız Youtube’a birazcık arkadan ekliyorlar (vazgeçmediklerini farz ediyorum tabii). Dün 11 çıktı, en son 9’u eklemişler.
Vaay @dkamoy uzun bir yerli dizi mi izleyecek?
@aytackara Kesinlikle.. Ben bir şekilde o eğitim işinin tamamlanacağını düşünüyorum. Ya bunu dizi biterken sezon finaline saklarlar yada normal ara dönemine girerse o aradan çıkar diye tahmin ediyorum. Live etkinliğinde böyle bir soru geldi aslında Hande Erçel ”Eda” karakterinin en büyük hayali ”İtalya’da okulu bitirmek / bitirirse güzel olur” gibi bir şey demişti.
@pirate Senaristlerden veya konudan değil ama salgın süreciyle evde olacak insanları tekrardan TV başına çekme çabasından dolayı bir çok dizi furyası başladı. Hatta aynı yapım şirketinin Cansu Dere’nin dizisi Çarşamba günü Kanal D’de aynı saatte yayınlanacak. Reyting savaşları olur gibime geliyor. Bunun yanında aşırı şekilde drama’ya kaçarsa işler değişebilir dediğin gibi. Ben dramdan ziyade karakterlerin birbiri ile olan çatışması ve tatlı/sert diyalogları daha iyi buluyorum.
Ayrıca @dkamoy Fox Play’da kayıt olmadan daha rahat izleniyor az reklam çıkıyor ben oradan izliyorum işin açıkcası..
@necdetcem7 Sence?
@dkamoy bence izlemezsin ama sorunca bi işkillendim
Yok, annemlerde denk geldiydim buna. Mevzu bariz zaten, izlemeye gerek yok. Şu lafını edip durduğunuz sahneye bakayım diye şettim.
Kastettiğimiz şu.
O kadarını anladım yahu, istinat duvarı dediğiniz nedir?