
SHAMELESS (Showtime) | Tanıtım
576 yorum behman 26 Ocak 2011 13:19


Shameless US
Daha önce mini tanıtımını yaptığım Showtime‘ın ingilizlerden birebir araklayıp uyarladığı yeni gözde dizisi “Shameless“ı ve dizideki karakterleri daha yakından tanımak isteyenler ve türünü sevenlerin de kaçırmaması için daha genişçe tanıtım yazısına gerek duydum.
Dizinin ingiliz versiyonu (Shameless UK) şu an sekizinci sezonunu sürdürürken Amerika, Abd versiyonuyla Showtime ekranlarında daha yeni tanıştı (9 ocak 2011).

Shameless karakterler:(Altı çocuk ve bir de çocuktan beter bir babalı aile fertleri)

Frank Gallagher
Öncelikle aile reisimiz Frank Gallagher (William H. Macy) : Ailesini çok seven, fakat bunu bir türlü göstermeyi beceremeyen çılgın alkolik ve oldukça bencil bir babadır. Çocuklar da babalarını seviyorlardır ama ortada olan ve bir türlü görünmeyen sevgi yumağı yüzünden hem çocukların birbirileri ile hem de onların babaları ile ilginç bir ilişkileri mevcut.

Fiona Gallagher
Anne öldükten sonra evdeki anne konumuna otomatikman yerleşen veya yerleştirilen çocukların en büyüğü Fiona (Emmy Rossum) : Evdeki tüm işlerle ilgilenen, aileyi bir arada tutmaya çabalayan, dişi kuş misali yuvayı (bu kez kurmaktan ziyade) yıkılmasını önleyen bir karakter. Hem evi, hem işi birarada hallederek herşeyin üstesinden gelmeye çalışıyor.

Lip Gallagher
Ve ailenin büyük oğlu Lip Gallagher (Jeremy Allen White) : Kötü çocuk denince akla gelen, çok akıllı, aynı zamanda kaba kuvvet kullanma taraftarı. Gerekirse ailesi için herşeyi yapacak potansiyelde bir karakter.

Ian Gallagher
Ve Ian Gallagher (Cameron Monaghan) : Lip’ten daha küçük kardeş. Ailedeki diğer fertlerden ziyade birbirlerine çok güveniyorlardır. Çok yakındırlar ve birbirlerini hep kollarlar. (dikkat ispiyon) Ian’in eşcinsel olduğunu öğrendiğinde Lip önce kızar, fakat sonra eskisinden daha da yakın olurlar. (ispiyon bitti)

Debbie Gallagher
Ailenin küçük kızı ve meleği Debbie (Emma Kenney) : Melek dediysek de görünen o ki yavaştan şeytanlıklar yapmaya başladı bile. Gerçi neticede Şeytan da bir melektir ya… Unicef için para biriktiren özelliği dikkate değer bir karakter. Fiona’dan sonra babaya sahip çıkan tek fert de denebilir.

Carl Gallagher
Ve afacan Carl Gallagher (Ethan Cutkosky) : Evde terör estiren, korkunç Ivan gibi sağda solda hoplayıp zıplayan, sürekli kendi çapında yaramazlıklar yapan bir karakter.

Liam Gallagher
Ve küçük Liam (Brennan Kane Johnson) : Hakkında pek fazla bir şey söylenemeyecek tek karakter ve evin en küçüğü. Ailedeki diğer kimseye benzemeyen bir dış görünüşü var, o kadar.

Kev ve Veronica
Ve dizide en sevdiğim iki karakter Kev (Steve Howey) ve Veronica (Shanola Hampton) : Gallagher’lerin komşusu fakat hep Gallagher’lerin evinde oldukları için artık aile fertlerine dönüşmüş durumdalar. Her ikisi de sürekli seks yapmayı seviyorlar ve çok çılgın, deli ama bir o kadar da samimi iki karakterdirler. Hem birbirlerini hem de Gallagher’leri çok seviyorlar.

Steve
Ve Bay Doğru Steve (Justin Chatwin) : Bunca karmaşanın içinde Fiona’nın Bay Doğru’yla (yoksa yanlış mı demeliydim) tanışması sonucu Gallagher’lerin hayatına, evine giren ve bir daha da çıkmaya niyeti olmayan bir karakter. Fiona’ya aşıktır ve aile için de herşeyi yapmayı göze alıyordur.
Çok şeye sahip olamasalar da Gallagherler birbirlerine sahipler.
Eğer bu tür dizileri seviyorsanız mutlaka şans verin diyorum. Orjinalini de (ingiliz versiyonu) izlemiş biri olarak Showtime’ın güzel uyarladığını düşündüğüm için bu tanıtıma yer verdim. Kaçırmayın derim!

Showtime dizileri izlenir!
yorumlar
++Mary Kay Place, Elizabeth Rodriguez
Gallaghers Are Born Fighters
Jeremy Allen White evlenmiş.
++Lynn Chen ve Idara Victor
* Bu sezonu da pazar günü bölümleriyle geçireceğiz anlaşılan.
* Fiona’nın yokluğunun belli olduğu düşüncesindeyim. Böyle de izleniyor ama bir şeylerin eksik olmadığını da iddia edemem.
* Baktığında bir şeyler oldu ama pek de bir şey olmadı bir hal var.
Debby her zamanki akılsızlığında. O depo hangi akla hizmetse… Carl’ın halleri eğlenceliydi denebilir ama o da her zamanki gibiydi.
Frank’in yanındaki adama gerek olmadığı düşüncesindeyim ama Fiona sonrası hikaye hamlesi olarak döndürmelerine şaşırmıyorum. Liam’ın saçlarını tarayasım geldi bölüm boyu.
Kevin kısmı biraz dandikti. Ian-Mickey’e de geldiklerinde bakarız.
Şunu pek sevmezdim belki ama eksikliği net bir şekilde hissedildi ilk bölümde. Debbie ile olacak iş değil bu. Ben olsam şunu geri getirirdim o boşluğu doldurması için.
Debbie anlamsız işlerle uğraşıyordu yine. Yine de Liam kadar baymadı elbette. Kevin kendi çapında saçmalıyordu yine. Ian ve Frank’te de pek değişik bir şey yoktu. Lip’in kanadında
S10E02
İlk bölüme oranla daha eli yüzü düzgün bir bölümdü. Gayandroslar dahil herkesin hikayesi keyifli geçti genel olarak. Bir tek Liam kafa ütülemeye devam ediyor işte. Lori’yi özlemişim bu arada.
Finaldeki ek sahne de iyiydi. 
* Debbie’ye yine sinir oldum. Nedeni de Frannie’nin doğuş şeklini unutmuşçasına olan tavırları. Adamla rızası dışında birlikte oldun yahu… Yalnız Derek’in ölmesi ilginç oldu.
* Sonlara doğru iki sevgilinin birden çıkıp gelmesini beklemezdim.
Fragmanda eğlendim bu arada.
* Hangi birisine ne desem bilemedim.
Öte yanda da Carl’ın bebek meselesi. Geçen bölümün fragmanında bebeklerin geldiği vardı, previously kısmında da Carl’ı gösterince “Holy shit!” oldum. Şu tantanaya iki Gallagher daha geldiğini hayal edemiyorum, Carl’dan babalık zaten beklemiyorum ama bebekleri satmak ne be?
Kızım bana Fiona’yı bağla.
*
Debbie’nin başına gelenleri veya gelecekleri hak ettiğine dair bazı düşüncelerim var. Aslında Lip’in babalık macerası da aman aman izlenir gelmiyor ama Tami hiç değilse daha empati yapılasıydı.
S10E05
*4 değil miydi onların sayısı?


*Frank ve Carl’dan en çok nefret ettiğim an bu an olabilir yalnız.
*Kev kafası diye bir şey var cidden. Farklı çalışıyor.
*Lip’i tamamen kaybettik artık. 7/24 o konudan konuşanlardan oldu bizim eski kral.
* Mickey’in “lezbiyen” kuzenini şöyle bir uğraması için getirmemişlerdir herhalde. Gerçi ben Constance Zimmer’i olabildiğince izlemeye razıyım. Fragmanda yine gördüm.
* Bu ailenin her ferdinin bir noktada bir Citizen versiyonu olacak anlaşılan. Citizen Carl versiyonu fena değildi aslında.
* Bir de ben sorayım. Frank, böyle kadınları nereden buluyor sahi? Kim bilir bundan ne çıkacak gerçi.
* Teronica ve Tevin de anca sizden çıkardı zati.
* Liam içimi şişirmeye başladı.
V/Kevin ikilisi de başka alem. Bu bölümdeki sahneleri sırf zaman doldurma gibi geldi. Debbie’ninkiler bunlardan daha iyi de o da umurumda değil esasen. Constance Zimmer bonus oluyor sayesinde.
Frank’i de buraya bağladınız yani. Peki madem.
*
* Carl’ın kendi ‘ekibiyle’ bir şeyler yapmasında değilim ama o adamın yaptığı bu şekilde üstüne sopalarla saldırılacak türden mi be? Tövbest.
* Lip ve Tami’nin bir noktada birisini bulacaklarını düşünüyordum doğruya doğruya. Sondaki “O zaman ölmek yok,” noktası da güzel oldu aslında.
*Kevin-Veronica ikilisinden, özellikle de Veronica’dan tamamen sıkılmış durumdayım bu sezon. Onu şutlayıp Kev’e yeni bir manita yapalım bence.
*Constance Zimmer’ın varlığı sağ olsun Debbie’nin kısımları iyi aktı. Elizabeth Rodriguez’in konukluğundaki Frank kısımlarından da memnunum. Ian-Mickey kısımları da fena değildi işte. Carl yine göz devirten tercihlerde bulunmakta. Liam da saçmalamasyona devam ediyor. Lip-Tami çifti de ilgimi çekmiyor açıkçası.
*
sevindim bu arada.
* Haklı.
*
V ile Kevin’in çevirdiği diğer dalaverelerdense bunu tercih ederim. Sürdürülebilirliği tartışılır gerçi.
Tami, Gallagher ailesi içinde olmaya alışıp Lip de Tami ile ortayı bulmayı kanıksasa halledecekler gibi.
Carl’ın kovulması beklediğim bir şeydi aslında ama düşündüğümden çabuk oldu. Bununla da olur.
Frank biraz da böyle beter olsun. Destekliyorum.
* Fiona’yı Debbie ile doldurmaya kalkmasalar keşke. Olmuyor çünkü. Liam’ı Frank’in peşinden götürmeleri daha az eğreti hiç değilse.
* Frank’in şansını zorlamasak mı? Böyle bir şey nerede var ayol?
*
* Sezon finaline Ian ile Mickey’in düğünü yetişir mi? Gerçi olaysız geçmez muhtemelen.
* Geçen bölüm çöpten bahsedince ben Carl kovuldu sanıyordum, cidden çöpü kastediyorlarmış yahu.
S10E10
Şu 10 sezonluk süreçte dizinin en kötü bölümü olarak nitelendirilebilir belki de bu bölüm.
Debbie’nin kısımları vardı bir tek izlenir durumda olan.
Bölüm için puanım: 3/10
Frank, V&K, Carl hangi ara geldikleri noktaya geldiler anlayabilmiş değilim. Hepsi de birbirinden saçmaydı açıkçası. Ian-Mickey, Lip-Tami kısımları da aşırı derecede sıkıcıydı ayrıca. İyi ki Debbie var cidden. Dizinin bu en kötü sezonunun sezon başından beri ayakta kalan tek karakteri o bana göre.
*Deb: O gidip gelme sırasında
dedim ama olmadı.
Lütfen ayarlarınla oynama.
*Mickey: N’oluyo lan sana?
*Tami: Aklın varsa al ve git kızım!
Bir sezonun daha sonuna geldik. Aşağı yukarı beklendik şeylerin olduğu bir sezon finaliydi. Bununla olur.
Düğün de çıktı aradan sorunsuz. Üstüne Kevin’ın evlilik teklifi geldi. Debby’nin peşine polis takılmasını umursayamayacağım. Yaptıklarına saysın.
Teşekkürler, iyi günler. Final sezonunda görüşürüz.
Sezonun başlarında biraz sıkılarak izliyordum açıkçası. İkinci yarı gibi daha bir izlenir oldu benim açımdan. Güzel bir sezon finaliyle de kapattık. Ama Kev ve V bu sezon başından sonuna içimi baydı. Çok absürt hikayeler yazdılar.
Ian tarafı güzel aktı. Debbie ve Lip’ten de çok şikayetçi değilim. Carl da eh işteydi. Frank’i zaten dizi başladığından beri sevemediğimden ne yapsa bir şey değişmeyecek.
10×12:
Ya madem öyle bir şey yapacaksınız Debbie yerine başka birini seçseydiniz
Şu kadının kızı da sosyopat cüce gibi tövbest
Tuhaf bir tipi var.
Dizinin en kötü sezonunu yaşadığımız bu 10. sezonun açık ara en güzel bölümüydü.
Tam Gallagher işi bir
olmuş. Epey eğlendim izlerken. Şu bari bu bölüm için uğrayaydı 1 dakikalığına da olsa demedim değil ama diğerleriyle de oldu yani.
*Şunun yeni sezonda da devam etmesi için 2 hareket alanı yarattılar sezon finalinde. Kalmasıyla da söz konusu hareket alanlarıyla da bir sorunum yok.
*Şunun hata yaptığını düşünüyorum ama o bakışın ardından da erimese garip kaçardı elbette.
*Orijinal Gallagherları o evin doğal ortamında tanıdığımız için Liam dahil bir acıma duygusu oluşmuyordu bende onlar için ama Franny’ye üzülüyor insan o evde büyümek zorunda kaldığı için be! Hiç Gallagher gibi de değil çocuk şimdi baktığımızda. Uslu, masum ve tatlı.
Burada pek övülmeyen 8. sezonu yeni bitirdim. Ben başından memnun kalktım. Aynı tas aynı hamamdı benim için.
Bakalım 9’da neler diyeceğim.
Bu sezonu bitirdim. Açıkçası Fiona’nın yokluğunun bu diziyi bu kadar düşüreceğini düşünmezdim. Değerini sonradan anladım karakterin. Onsuz kesinlikle eksik kaldı ama yine de fena olmayan bir sezondu diyebilirim. Bazı karakterlerin hikayeleri sarmadı sadece. Özellikle Carl, V/Kev gibi en sevdiğim karakterlerin hikayeleri bu sezon çok kötüydü. Ian, Debbie, Tami ve Lip daha çok taşıdı diziyi. Frank te ise ileri sara sara izledim.
Bir de Sandy i de kadrolu yaparsak güzel olur.
Tami-Lip i bozmamaları iyi oldu.
Final sezonunu duyduğuma üzülmüştüm ama bu sezonu izleyince iyi ki bitiriyorlar dedim. Tadında bitecek. Umarım malum şahıs son sezona gelir. Bence gelmez ama bir umut
10. sezon
Malum kişinin yokluğunda yağsız ekşisiz salata gibi bir şey olmuş. Ne Frank ve artık umrumuzda olmayan maceraları ne de diğerleri diziyi sırtlayabilmiş. Bir karakterin yokluğu ancak bu kadar sırıtır. Son sezona malum kişi sürprizi ile iyi bir kapanış yaparlar umarım.
8 Eylül‘de çekimlere dönmeyi planlıyorlar. Los Angeles.
#Shameless FINAL Season shooting now
Dizi her sezon daha kötüye gittiğinden gözden kaçmış herhalde ama 11. ve son sezon “>6 Aralık’ta başlayacakmış.
@Joel_Barish
Tarihler duyurulduğunda Takvim yazısını kullanıyoruz genelde. Orada bahsi geçiyor.
Anladım, ben pek takvim kısmına bakmadığım için benim gözümden kaçmış o zaman. Haberin linkini de eklemeyi becerememiştim zaten, paslanmışız. Uygun görülürse yorumlarım silinebilir.
Burada da dursun, oradan görmeyenler buradan görmüş olur.
Season 11 Promo “Last Call” Trailer
POSTER
Season 11 Official Trailer
Bölüm yine bir gün öncesinden geldi. Özlediğimi iddia edemem ama alışkanlık işte, başlayınca bitiyor bir şekilde. Geldik zaten son sezona, bu da geçer elbet.
Lip ve Ian kısımları tamam. Debby ve Carl tarafı da fena gitmedi. Frank ve V/Kevin kısımları pek benlik değildi. Ama In the Air Tonight’lı sahnenin beklemediğim yerden geldiğini söylemem lazım, aklımdan bile geçmezdi
Liam’ı zaten kullanmadılar sayılır.
* Sondaki aile sahnesine tamam da çocuklar dahil 15 kişi bir araya toplanmasanız mı acaba? Hepiniz gün içinde saçma sapan bir ton şeyle uğraşıyorsunuz.
* Debbie’yle empati yapasım yok bu arada. Ailecek kafayı kullanmamak ata sporunuz çünkü, bir zahmet önceden düşünüverseydin.
Frank’in sondaki konuşması kamu spotu sayılır açıklamasına sevgiler.
S11E01
*Bunca zamandır Chicago’da olduğumuzu bilmiyordum galiba. Biliyorduysam da unutmuşum çoktan.
*Korona’nın yok sayılmadığı bir dizi izliyorum ilk kez. Alışmışım dizilerde her şeyin güllük gülistanlık olmaya devam etmesine.
Kötü bir bölümdü bu arada. Carl ve Frank kısımları hiç mi hiç sarmadı. Lip, Debby, Ian ve K/V kısımları ise vasatın altındaydı. Özlememişim diziyi. Bir an önce bitsin de gitsin modundayım.
+Chelsea Alden
11×01 üzerine:
Normalde peş peşe topluca izliyordum ama final sezonu ve spoiler yemeyim diye güncel gitmeye karar verdim. Fena dönmemiş. Son sezonu zaten, güzel vedalaşırız umarım.
Koranavirüs hayatımıza gireli bunu yok saymayarak içerisinde barındıran dizilere ayrı bir sempatim oluyor. Bu ve This is Us da sayılır. Başka izlediğim dizilerde pek göremedim. Yerli dizilere bakarsak hak getire zaten, korona hiç olmamışçasına dizi çekiyorlar. Zaten gerçekçi değiller bari buradan biraz gerçekçilik yaratsanız?
* Joshua Malina konuk çıktı içinden.
*
* Ian fazla sıkı, Mickey fazla rahat. Ortanız yok mu sizin?
* Kevin-V-Frank, lütfen polislik olun. Hatta Carl tutuklasın sizi. XOXO.
* Kevin, sen niye bu kadar geri zekalısın anacım?
* Debby de bir diğer geri zekalı. Bahtsız bedevi olmak falan da değil bu.
*
* Bu doğru.
Ian ve Mickey’in kavgaları güldürüyor beni. Bir de kapanış sonrası sahnenin onlarla ilgili olacağını bitmeden tahmin etsem de yine de hazırlıksız yakalandım böylesine
Dün izlerken dikkat etmemiştim, az önce bir sahneye yeniden bakmak için açtığımda fark ettim.
Kapanış kısmında çaldıkları şarkı Jonas Brothers’tan What a Man Gotta Do’ymuş.
Son 2 bölüme oranla daha izlenebilir bir bölümdü sanki. Bunun tek sebebi de Frank ve ufaklığın sahneleri oldu elbette. Debby sahneleri de fena değildi. Diğerleri ise umrumda olmamaya devam ediyorlar.
Hafızam beni yanıltmıyorsa
gerekmiyor mu bu arada? Neredeyse aynı yaşta gibi görünüyorlar şu an.
İki hafta önce “Shameless Hall of Shame” adında bir yan dizi duyurmuşlardı. Eski ve yeni görüntüler eşliğinde karakterlerin 11 sezonluk macerasını ele aldıkları 6 bölümlük bir dizi.
Ben ayrı yayınlayacaklar zannediyordum (nedense), final sezonunun içine yediriyorlarmış.
1) Ian & Mickey
2) Kev & V
11×04
3) Lip + yanında Tami
4) Debby, Carl, Liam
11×05
diye gidiyor. Kısa da değiller, Ian-Mickey bölümü 49 dakika.
Shameless Hall of Shame 1. bölüm (Ian & Mickey):
İzlenmese de olur düşüncem vardı, birinci bölümü izledikten sonra da pek değişmedi. Tamamıyla recap özelliği göstermemesi, en azından yeni ara sahnelerle desteklemeleri güzel oldu.
Ian ve Mickey tarafı benim için Shameless’ı daha izlenir hale getiren kısımlardan. Bayağı da hatırlıyormuşum olup bitenleri aslında. Eğlendim izlerken. Kapanışa doğru kamera arkasına geçmeleri bonus oldu. Cameron’ın “Only on Showtime,” dediği kısımda güldüm de hatta.
Pazar sabahlarına Shameless’la başlamayı seviyorum. Ayrı yayınlasalar muhtemelen bunu da izlemezdim ama madem sezonun arasına yedirdiler, fırsatım olursa izlemeye devam edeceğim.
Sevgiler.
@aytackara Bence bu yazdıklarından mini bildiri olurmuş.
Shameless Hall of Shame 2. bölüm (Kevin & Veronica):
İzlemesem mi diye düşündüm ama izledim yine de. Bunda da çocukların Zoom üzerinden eğitime devam etmesi gibi ekstra noktalar üzerinden yürümüşler.
Veronica’nın annesiyle ilgili kısmı eskisi gibi hatırlamıyordum, sayelerinde bir tur daha hatırladım. Ayrıca Svetlana’nın diziye olan katkısından memnun olduğumu da yine fark ettim. Öyle ya da böyle aşağı yukarı her karaktere bir katkısı oldu.
Tahminen Hall of Shame’de 3-4 gibi biraz daha belli olacak muhtemelen ama Gallagher kardeşlerin büyümesinin dizinin tadını farklı bir noktaya taşıdığı bu bölümde de biraz hissedildi sanki. İyi ya da kötü tarafı tartışılır. Kev & V’nin diziye eklediği komedi kısmı için teşekkürler o zaman. Ne diyeyim. Kendi içinde fena olmamakla birlikte Ian & Mickey bölümünü biraz daha beğendim gibi.
Haftaya 11×04’la görüşürüz o zaman. XOXO.
Denk gelmediğim bir şey mi? Tabii ki hayır. Sinirim bozuldu mu? Tabii ki evet.
* Mickey’in babası da zırt pırt ortaya çıkıyor. Zaman atlamasının da etkisiyle gir-çık yapıyordur, ona inanırım da adam bitemedi.
* Lip+Tami’yi çok düz izledim. Böyle olacağı belliydi çünkü.
İki hafta boyunca Hall of Shame’le devam.
S11E04
*Bir Showtime dizisi içerisinde HBO Max dizisi (Harley Quinn) izlendiğini görüyoruz. Bizim ülkede asla olmaz.
*Bak bak bak; gelişim göstermişler de başkalarına tepeden bakar hale gelmişler.
Deadpool 2’nin sonuna bakınca “O da bir şey mi?” diyor insan.
++Sam Morgan (American Woman)
Hall of Shame (Carl, Debbie, Liam)
11×05
Hall of Shame (5)
11×06
11×07
11×08
diye gidiyor. Bir yere de HoS (6) gelecek herhalde. Bu burada dursun, lazım olur.
Shameless Hall of Shame 3. bölüm (Lip):
Bunu da Fred’e masallar edasında çekmişler ve baştan sonra anlatmışlar. Lip’i severim zaten, bayağı şey de yaşamış doğruya doğru. Bu da kendi içinde iyiydi.
Ama tabii recap lazım değilse izlenmese de olur.