Supernatural || Yaratıkları Avlamak, Dünyayı Kurtarmak, Onların İşi
643 yorum ozgun14 03 Ekim 2012 08:53
” Dean(solda) – Sam(sağda) Winchester Kardeşler “
Olağanüstü bir dünyada, farklı amaçlar doğrultusunda birbirinden uzaklaşmış iki kardeşin, kayıp babalarını bulmak amacıyla tekrar bir araya gelmelerini ve bu arayış esnasında yaşadıklarını anlatan dizimiz, 2005 yılından beri bizlerle.
İçinde doğaüstü, korku, gerilim, macera, aksiyon ve mizah unsurlarının hepsini birden barındıran, uzun sezonlar boyunca devam eden hikayesinde tutarsızlık bulunmayan, özellikle korku ve doğaüstü edebiyatını düzgün ele alan ve kendi kendisiyle dalga geçmeyi başaran nadir yapımlardandır Supernatural. Üstüne üstlük, ağırlıklı olarak kullanılan klasik rock parçaları, film, dizi ve müzik gruplarına yapılan göndermeleri ve başroldeki -herkesin tartışmasız sevdiği- 2 ana karakter de cabası.
Başlarda, “2 iblis avladık, 3 hayaleti yok ettik, vampirler de eksik kalmasın” tadında ilerleyen dizi, özellikle 1. sezon sonundan itibaren ana konusunun rengini belli edip, bölüm içinde biten konuların sayısını azaltıp, yere basan bir ana konuyla izleyicilerini kendine bağlıyor.
Hikaye, Eric Kripke‘ye ait. Dizilerine karşı cömertliğiyle bilinen The CW kanalında yayınlanan dizi, ülkemizde de bir dönem, şimdi var olmayan TNT kanalında yayınlandı. Kanalı ve kalitesi sayesinde 8. sezona ulaşan Supernatural hakkında daha fazla bilgi edinmek içinse buyurun yazımızın devamına. (Hatırlatma : Dizinin 8. sezonu Amerika’da bugün başlıyor.)
” Saving People , Hunting Things : Family Business… “
(Dünyayı Kurtarmak, Yaratıkları Avlamak : Bizim işimiz…)
İşte dizimizin özeti. Dean, daha ikinci bölümde dizinin tanıtımını bu cümleyle yapıyor. Daha açarsak, efsanelere konu olmuş yaratıkların hayal olmadığı bir dünyada yaşayan Winchester Ailesi, Sam henüz bebekken, başlarına gelen trajik bir olayın da etkisiyle kendilerini bu yaratıkları avlarken bulur. Uzun yıllar kendilerini bu işe adarlar. Hayatları pahasına dünyayı, farkında olmadıkları yaratıklardan korumaya devam ederler.
Ama bu işin bir sonu yok. Öldürdükçe yeni yaratıklar gelmeye devam eder ve avcı ölmedikçe de sona ermez. Bunun farkına varan Sam, radikal bir karar alarak bu hayatı ardında bırakır; hayalini kurduğu hukuk fakültesine başvurur. Bir daha da geçmişe bakmaz. Ta ki Dean’in Sam’e gelip, babasının uzun süredir avdan dönmediğini, beraber onu aramaları gerektiğini söylediği ana kadar.
“…ve Av Başlasın! “
Supernatural, iki kardeşin hikayesi. Hikayeye de kardeşler üzerinden devam edelim.
— o —
— Dean ( Jensen Ackles ) —
Kardeşlerin büyüğü. Aralarında 4 yaş var. Küçücükken yaşadıkları trajik olayı hatırlayabildiği için, çok erken yaşta olgunlaşmak zorunda kalır. Babası avdayken kardeşiyle ilgilenir. Gerektiğinde babasıyla ava gider. Yaptıkları işin kendi hayatlarından daha önemli olduğunu düşünüyor.
Babası, onun bir nevi komutanı. Babasını sorgulamaz, kararlarına karşı çıkmaz. Sam’in aksine, neyin neden yapıldığını merak etmez.
Sabit bir hayatı yok; ama bu, onun hayattan zevk almadığı anlamına da gelmesin. Kadınların karşı koyamadığı bir karakterdir kendisi. Kendisini bırakıp giden kardeşine her ne kadar kırgın olsa da dünyada en değer verdiği kişi yine kardeşidir. Ona karşı aşırı korumacıdır. Birbirlerine olan bu sevgileri ve koruyucu tavırları da yine çok kez aleyhlerinde kullanılır.
Jensen Ackles‘ı bir dönem Dark Angel, bir dönem Smallville, bir dönem de Dawson’s Creek dizisinde izlemiştik. One Tree Hill ile ünlenmiş Danneel Harris ile evli olan yıldızımız, eğer onay alırsa, dizinin 10. sezonunda bile oynamaya hazır.
— Sam ( Jared Padalecki ) —
Kardeşlerin küçüğü. Trajedi yaşandığında, daha bebek olduğu için pek bir şey hatırlamayan Sam, kendini bir av kaosunun ortasında bulur. Ama Dean gibi adapte olamaz. Bu dünyada tüm kararları babasının vermesinden hoşnut değil. Hayatının sürekli bir kovalamayla geçmesini istemiyor.
Çözümü ayrılmakta bulur; hukuk fakültesine yazılır ve kendine yeni bir hayat kurar. Okulunu başarıyla bitirir ve güzel de bir sevgilisi olur. İstediği geleceğe sahip olabilecektir.
Abisi kadar girişken ve dışa dönük olmasa da Sam’in de kendine ait bir karizması var. Sadece, bunu kullanmakta pek yetenekli değil. Bazen biraz depresif takılsa da aslında, eğlenceli bir karakter. Aynı şekilde Dean’e aşırı bağlı ve birbirlerini en iyi şekilde tamamlıyorlar.
Jared Padalecki‘yi ise daha önce Gilmore Girls ve House of Wax yapımlarında izlemiştik. Şimdi, kendi dizisinde bir dönem rol arkadaşı da olmuş olan Genevieve Padalecki ile mutlu bir evliliği var. Jensen gibi, onay alması durumunda bu ekiple uzun süre çalışmaya hazır.
— John (Jeffrey Dean Morgan ) —
John… Hiç ummadığı anda kendisini bir savaşın ortasında bulur. Düşmanın belirsiz ve sayısız olduğu savaşın ortasında. Yaşadığı trajediden sonra tek bir şeye odaklanır. Avlanmaya! Üstelik, çocuklarını da bu savaşa hazırlamak zorunda. Ama, önceliği yaratıklar. Bu yüzden çocuklarla yeterince iyi ilgilenemez. Bütün iş Dean’e kalır. Babası, her daim Sam’in yanında olması, onu koruması konusunda Dean’in üzerinde bir baskı oluşturur. Sam ayrıldıktan sonra Dean’le beraber avlanmaya devam ederler. Ta ki John, bir anda ortadan kaybolana kadar.
Ardında, son çalıştığı dosya ve yıllardır tecrübe ettiklerini topladığı defteri dışında pek bir şey bırakmaz. Kendi isteği ile mi ayrıldı, yoksa alı mı konuldu bilinmez. Tüm bunları bulmak iki oğlana kalır.
Jeffrey Dean Morgan‘ı daha çok filmlerinden hatırlasak da bir dönem Grey’s Anatomy dizisinde rol almıştır. Bu yılın baharında başlayan Magic City‘nin başrolünde yer almaktadır. Şimdilerde, benim çok sevdiğim One Tree Hill oyuncusu Hilarie Burton ile mutlu bir evlilikleri var.
Bu diziye anlam katan en önemli karakter belki de. Winchester kardeşler de biz de onsuz bu dünyanın kahrını çekemezdik.
Karakterleri anlatırken genel hikayenin gidişatından da bahsetmiş bulundum. Çok fazla ana karaktere sahip olmayan dizimizde tabii ki yan roller de var. Belki uzun süre kaldılar, belki kısa. Ama, hepsi de kısa sürede bu dünyanın sevenleri tarafından bağırlara basıldılar. Hatta bazıları bir ana karakter olmasını istetecek kadar çok sevildi.
Mesela aşağıdaki onlardan bir tanesi.
Angel of Lord (Tanrı’nın Meleği)
Kızlar için izlemeye yukarıdaki nedenler yeter. Ya erkekler..? Böyle doğaüstü bir hikayeyi erkeklerin izlemesi için konusundan başka neden yok mu? Var tabii. CW’nun güzel insan seçmekte ne kadar yetenekli olduğunu bilmeyen yok. Bu dizide de her bölüm birbirinden güzel kızlar boy göstermekte. Bir kısmı kardeşlerimiz tarafından kurtarılıyor, bir kısmı ise başkalarını korumak için öldürüyor ya da öldürülüyor. İyiler de kötüler de taş yani.
O kadar lafı geçti, biraz da gelecek zamanlarda aramıza katılacak olan karakterlerimizi tanıtalım. Tabii ki minimum ispiyon bilgisiyle. İştahınızı kabartacak kadar. Ama bundan sonrasını, ispiyondan aşırı rahatsız olan bir bünyeye sahipseniz okumamanızı tavsiye ederim. Dozunda ispiyon sevenlerle devam ediyoruz.
— o —
— Bobby – ( Jim Beaver ) ( Misha Collins ) – Castiel —
Bobby… Babalarını bulma konusunda bizim kardeşlerden yardımlarını esirgemeyen, sonrasında da hep yanlarında olan bir aile dostu. Dostlukları avcılığa dayanıyor.
Castiel… Bir melek. İlerleyen sezonlarda işler karıştığında tanrının işleri yoluna koyması için gönderdiği sadık yardımcısı. En zor zamanlarda yardım için yanlarında oldu.
— Ruby – ( Katie Cassidy ) ( Lauren Cohan ) – Bela —
Ruby… Bir iblis. En çok ihtiyaç duydukları anda bizimkilerin karşısına çıkıyor. Yardım ediyor gibi görünüyor. Ama bir iblise -özellikle de amacın onları avlamakken- ne kadar güvenebilirsin ki..?
Bela… Tam bir bela. Değerli olan şeyleri çalıp, parası olanlara yüksek fiyattan satan bir hırsız. Yaşadığı doğaüstü dünyayı da lehine çevirmeyi başarmış. Yanındayken dikkatli olmakta fayda var.
Bu iki güzel kadını izlemeye doyamayacağınızı bildiğim için küçük birer tüyo size: Katie şuan Arrow dizisinde, Lauren ise The Walking Dead dizisinde kadrolu.
— Ellen – ( Samantha Ferris ) ( Alona Tal ) – Jo —
Ellen… Yine eskiden bir dost. John’la uzun zaman önce aralarına bir soğukluk girmiş. Ama şu an kardeşlere yardım edebilmek için elinden geleni yapmaya hazır.
Jo… Genç, hırslı, ailesi gibi avcı olmak isteyen bir kadın. Ellen’ın kızı. Kardeşleri görmek, içindeki avcı olma tutkusunu alevlendirir. Ellen’ın ise böyle bir şeye izin vermeye pek niyeti yok.
Bir tüyo da bu güzel kadın için gelsin: Alona’yı bu senenin yeni dizisi Cult‘ta görmek mümkün. Daha önce de Veronica Mars‘ta izlemiştik.
— Crowley – ( Mark Sheppard ) ( Nicki Aycox ) – Meg —
Crowley… Tam bir iblis. Lehine olsun, kendi cehennemini satar. Duruma göre kardeşlerle iş birliği yaptığı olsa da pek güvenilir sayılmaz. Ama, olduğu bölümlerde eğlenmiyoruz dersek yalan olur. Eğlenceli kişiliğiyle diziye renk katanlardan.
Meg… Bir iblis daha. Kardeşlerle sıkı bir düşmanlığı var. Bu yolda ölüme hazır.
Normalde 5 sezon planlanan hikaye, 5. sezonla birlikte aslında sona erdi. Eric Kripke kafasındaki senaryoyu tamamlamıştı. Ama dizi bayağı popüler olmuştu ve konusu da uzamaya müsait bir konuydu. Kanal devam etsin isteğinde bulundu. Eric Kripke, diziyi kendi adına tamamladığını, dizi devam etse de etmese de kendisinin burada finali yaptığını belirtti. Kısacası ekipten ve diziden ayrıldı. Ama sonraki sezonlarda ara ara ilgilenmeye de devam etti. (Hatırlatmakta fayda var. Kendisi, bu sezon başlayacak olan Revolution dizisinin yaratıcılarından.) Dizimiz, yeni bir hikayeyle devam etti. “5’ten sonra bitmeliydi” diyenler de oldu. “Bu kardeşler oturup evde iki saat konuşsunlar, ben izlerim” diyenler de. Ben de açıkçası kardeşlerin muhabbeti için izleyenlerdenim.
” İkilimiz yine muziplik peşinde… “
İkilinin uyumu muhteşem. Tabii bunda, diziyle tanışıp gerçek hayatta da çok iyi iki arkadaş olmalarının da etkisi büyüktür. Birbirlerini en iyi dostları olarak gösteriyorlar. Birbirlerinin düğününde sağdıç olmuşlar. Çok da eğlenceli bir dizi ortamları var. Bunu sezon kamera arkası görüntülerini izleyerek direkt görebilirsiniz. Öylesi pozitif enerji akan bir ortamda çekilen diziden de bundan aşağı eğlence beklemezdim.
Kafanız mı karıştı? Ya bu dizi doğaüstü dizisi değil mi? Ne komedisi, ne eğlencesi?
Her şeyi dozunda içeren bir dizi Supernatural. Doğaüstü, aksiyon, macera, korku derken işin mizah unsurunu da geride bırakmıyor.
Dizi, ara bölümlerden ve konuyla alakalı temel bölümlerden oluşuyor. Ana konuyu işlediği bölümlerle sizi koltuğa yapıştırırken, ara bölümleriyle de koltuktan düşürmeyi başarıyor.
Olaylarla ilgili araştırma yaparken, meşhur dizi film ve oyuncularına göndermeler içeren özel seçilmiş takma isimler, Impala‘nın hoparlörlerinden eksik olmayan efsane müzikler derken bağlanıyorsunuz işte.
Bu sıcak atmosfer ve çektikleri güzel bölümler de tabii ki onlara ödül adaylıkları olarak dönüyor. Adaylıklar için buraya.
TIRIVIRI BİLGİLER
* Daha dizinin ilk bölümlerindeyken bir sahnede Dean’ın cep telefonu numarası verilmiş. Bir süre boyunca, bu numarayı arayanlar şu mesajla karşılanmış: “Ben Dean Winchester. Eğer zor durumdaysanız, mesaj bırakın. 11.02.83 olayıyla ilgili aradıysanız, bana koordinatlarınızı yollayın.”
* Kardeşlerin kullandığı ve meşhur olan 1967 model Chevrolet Impala arabaya dizinin hayranlarının taktığı lakap ne mi? – Cevap Metallicar.
* Impala’nın ilk sezon boyunca plakası KAZ 2Y5(kansas) idi. Daha sonra Eric Kripke’nin memleketi olan (ohio)CNK 80Q3 plakasına çevrildi.
* İlk sezonu WB’ta yayınlandı, daha sonra WB ve UPN kanalları birleşerek The CW oldu. Dizi de bu kanaldan devam etti.
* İlk sezonlardaki bölüm hikayeleri genel olarak şehir efsanelerinden köken almakta.
* Birçok bölüm adı filmlerden veya rock şarkılarından gelmekte. İşte bazıları: “Children Shouldn’t Play with Dead Things“, “The Usual Suspects“, “I Know What You Did Last Summer“, “In My Time of Dying“, “Born Under a Bad Sign“, “What is and What Should Never Be“, “Sympathy For The Devil“, “When The Levee Breaks”
* Bobby Singer’ın ismi, dizinin yapımcısı olan Robert Singer’dan geliyor.
* Dizi daha yazım aşamasındayken aslında çok daha farklı planlanmış. Aslında dizimiz; şehir efsanelerini araştıran ve bunları yazar köşesinde aktaran bir araştırmacının hayatını anlatacakmış. Hayalet avcıları Sam ve Dean’in değil.
* Sam 2 Mayıs 83 doğumlu. Canlandıran Jared 82’li. Abisi Dean ise 24 Ocak 79 doğumlu. Canlandıran Jensen 78’li. Demem o ki oyuncular ve karakter birbirine uyumlu seçilmiş veya yaratılmış.
* Jensen başta Sam rolü için başvurmuş. Ama ardından Jared gelince ve o rolü beğenince, Jensen’a Dean rolünü alıp alamayacağı sorulmuş. Meğerse Jensen, önceden Dean’i istemeyi düşünmüş. Onu daha komik bulduğunu söyleyerek rolü kabul etmiş.
* Babaları John Winchester’ı oynayan Jeffrey Dean Morgan; aslında Dean’den sadece 12 yaş büyük.
* Hem Jared, hem de Jensen; Kansas’ta büyümüşler.
* Gelecek sezonlarda karşınıza çıkacak olan iblis Ruby rolü için başta Kristen Bell düşünülmüş, ancak rolü Katie Cassidy kapmış.
* Kardeşlerin her daim yanında olan Bobby aslında tek bölümlük bir karakter olarak yaratılmış. Ama sevilince ekibe dahil olmuş.
* Oyuncuları erkek ağırlıklı bir dizi olarak, sanılanın aksine izleyicilerin büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. (Aslında çok da düşünmeye gerek yok, J2 diyoruz, normal diyoruz.)
* Her sezon finali aynı şarkıyla başlar, ve sezon boyunca yaşananların geniş özeti bu şarkı eşliğinde bize izletilir. Bazıları Altın Vuruş etkisine benzer bir etki bıraktığını söylüyor. Şaka şaka Şarkımız “Carry on My Wayward Son”
* İlk bölümün sonunda Jessica’nın ölmesinin amacı, Sam’e Dean’le yolculuğa çıkması için gerekçe vermesini sağlamakmış. Başta Jessica’nın aslında iblis olduğu fikrinden yola çıkmak istemişler, ama daha sonra onu öldürmenin Sam’e daha iyi gerekçe olacağı düşünmüşler.
Benim gözümde bir efsane, ileride baştan sona tekrar izleyeceğim bir yapım Supernatural. Umuyorum ki kendine yakışır ve unutulmaz bir finalle ekranlara veda eder.
Bu tanıtımdan sonra merak edip başlayacaklar için bir tanıtım videosu aşağıda beklemektedir. Kalanlar ise genel olarak ispiyonsuz olup izleyenler için eklenmiştir. Biraz eğlenelim değil mi?
İkinci videoyu da yeni başlayacaklara tavsiye ederim.
Başlayacaklara keyifli seyirler dilerim, eğer sevmeyeceklerini düşünürlerse en azından 2. sezona kadar gelmelerini tavsiye ederim. Zaten izleyenlere de sezonun başlamasına 1 günden az kaldığını hatırlatır ve güzel bir yeni sezon dilerim.
Kapı pencere diplerinde tuzunuz, yastık altında tahta kazığınız, gümüş zinciriniz eksik olmasın.
yorumlar
Ben bu sezonda çok fazla dolgu bölüm olduğu için gayet memnun ayrıldım başından. Ha elbette
mottosuna girileceğine kendimi hazırladığım için de sıkılmadım bu sezondan. Arada harcadıkları karaktere de
diye düşünerek hazırdım sanırım. Sadece harcanma şekline hazırlamamıştım kendimi. Ucuz, hızlı ama bu sayede de vurucu oldu. RIP. Bakalım senin ruhun ne zaman dönecek diziye.
@necdetcem: Frankenstein’ın öyküsü
Ha bu arada olmaz ama Carrie Preston gelse ya şu diziye bi ara.
En sevdiğim dizi gelse de izlesek. Özledim
11. sezon başladı. İyi de başladı. Zaten bu bir Supernatural geleneği oldu artık. İyi başlar, aralarda salar, mükemmel bitirir!
Aralara bazısı bölüm içinde açığa çıkan bazısı da ilerleyen bölümlerde çözülecek olan küçük sürprizler atmışlar bu bölüm. Bu çok hoşuma gitti benim.
En sevdiğim dizi de gelmiş. Güzel döndü, aynı seviyede giriş yaptılar. Devamını merak ediyorum. Yeni katılan oyuncuları da sevdim,
Sam’in
sam olayı ile yine klişenin dibine vurmayı başarmış olsalar da bu bölümü sevdim.
yalnız pirate senin şaşırdığın şeyler sanki çok bariz şeylerdi yav, sen uykulu mu izledin yoksa.
:lol: :lol:
Bu yazının başlığı ne güzel olmuş öyle. Görür görmez aklımdan Dean’in sesinden saving people, hunting things diye geçti, nasıl kodladılarsa artık
11 x 01 üzerine:
@ozgun14′ ün, Sam olayı ile klişenin dibine vurdukları yorumuna katılmakla beraber ben de sevdim bu bölümü. 11 sezon oldu ama hala severek, hiç sıkılmadan izliyorum. Bunu başarmak da her dizinin harcı değil. Supernatural zaten ilk izlediğim dizi olduğundan kendisinin yeri benim için çok ayrı. Neyse bölüm yorumundan çıkıp başka yerlere kaymadan bu yorumuma da noktayı koyayım.
Guzel basladi. Dean ve Sam’i ozlemisim. Daha nice sezonlar devam etse sesim cikmaz.
Serif yardimcisi olan kizi The Falling Skies dan biliyorum. Bu da cok guzel bir hatun. Onu bir kac bolum daha gorecegiz, IMDB’den baktim.
Bebekte olan “karanlik” isareti de merak ettirdi. Ordan neler cikacak merak ediyorum.
Tek kelimeyle ‘Mükemmel’ bir bölümdü. Dikkati her an tetikte tutmanın şart olduğu bir bölümdü.
Bölüm için puanım: 9.0
Süper bir bölümdü.
11 x 2
11 sezon olmus hala zevkle izleniyorsa bu dizi sapka cikartmak lazim. Cok guzel bir bolumdu.
ilk bölüm için klişe bulduğum kısmı hızla paketlemesi beni şaşırttı doğrusu. afferin spn tüm sezona yayarsın diyordum
Aynen ama zaman yoktu zaten. Daha fazla zor uzatırlardı.
bunlar etkiyi yavaşlatacak geçici bi çözüm falan bulurlardı kesin
Düşününce bana fenalıklar geldi. Ucuz atlattık valla
gerçekten ucuz atlattık beni geçen bölüm bu düşüncelerle bayaa germişti
S11E04
Supernatural’a yakışan egzantirik bir bölümdü. Seviyorum bu tarz bölümleri. Impala’ya saygılar!
Hem güzel hem değişik bir bölüm oldu. İzlerken baya eğlendim.
Netflix – Castiel
Bizim The Vampire Diares ve The Originals’daki melez burada kurt-pir oldu
Sezon güzel gidiyor bozulmaz umarım
Bölümün konuk oyuncusu eleman çok sempatikti.
Güzeldi bu bölüm. Ara ara duygusal sahneler vardı.
Süperdi. 0.9 reyting almayı hak etmiş kesinlikle bu bölüm.
Küçük Sam rolü için öncekilerden farklı bir çocuk oyuncu gördük bu bölüm. Geçen sezon The Returned’de döktüren, ama döktürürken de sinir eden Dylan Kingwell de Küçük Sam rolüyle renk kattı bölüme. Bu sezon içerisinde 1 bölümde daha gözükse fena olmaz hani!
Degisik ama guzel bir bolumdu.
Sam – Lucifer olayi tekrar olacak gibi gorunuyor. Valla Lucifer’den cok zor kurtulmustu Sam, o kurtulusunda da ruhunu kaybetmisti. Bu sefer Sam’i ve ruhunu nasil kurtaracak Dean meraktayim eger isler o noktaya dogru ilerlerse ki oyle gorunuyor.
Sezon arasına çok güzel girdiler ama böyle bir yerde bitirilir mi insafsızlar
tekrardan başlama hevesim gelsin diye ispiyonu açayım dedim pişman olmadım.
Özgün: Bıraktın mı ? :shock:
Özgün: Bıraktıysan ne zaman bıraktın :shock:
Özgün: Özüne dön.
bazı dizilerde böyle biriktirme hissiyatı gelir ya bu dizide çok geliyor bana. silmelik bir durum yok yani illa ki devam edilecek.
pişman olmadım derken güzel şeyler oluyormuş o açıdan pişman olmadım dediydim. araya girmişken bir ara güncele yetişirim
Korkuttun valla Özgün. Sen Castielsin olur mu öyle şey.
Güzel bölümdü. Sinirimizi bozdu gitti.
Süper ötesi bir bölümdü. Bundan daha iyi bir sezon ortası finali düşünülemezdi heralde. Diğer diziler sezon ortası finallerini kendi hallerinde geçirirken Supernatural yıktı geçti valla.
Darknessım da sonunda büyümüş ve o sezon açılışında bayıldığım hatuna dönüşmüş. O zaman sadece görünüşüne bayılmıştım tabi; şimdi ise hayran kaldım resmen. Mantığı, tepkileri, öfkelenmeden öfkesini saçması… Hımmm! Hadi tanrıyı tarihin tozlu sayfalarından silelim! #DarknessTeamForever :razz:
Dean’in de tanrı sempatizanı olacağı tuttu bugün ya! Tanrının kız kardeşi güzel güzel derdini anlatıyor, bizimki mallık yapıp bıçak çekiyor. Hatun da has hatun ama kızmıyor. Gel beraber bir olalım diyor, evrenin anahtarını altın tepside sunuyor; bizimki burası tanrının oyun alanı ama diyor. Lan oğlum siz kaç senedir tanrının oyun alanına saldıklarıyla, dolayısıyla tanrıyla mücadele etmiyor musunuz zaten? Bırak kendini Darkness’a. Kız ne diyor: ‘Daha mutlu bir dünya için; YANSIN BU DÜNYA!’ :twisted:
Bölüm için puanım: 9.5
Guzeldi.
Lucifer’in akil dolu oyunu ile Sam’i kafesin icine cekmesini hic beklemiyordum. Tuzaga dustu. Yandin Sam.
Ortada bi taraf tutma durumu da yok. Suçluysan ve hayatta kalman bizimkilerin bi işine yaramıyorsa geçmiş olsun :lol:
Kadın hayrına Deanin peşinden koşmuyo bence. Kesin bi çıkarı vardır.
Sezon arasına bomba gibi girip beğeni eşiğini tavan yaptırdıkları için ilk başlarda burun kıvırsam da bu bölüme; şık bir finalle bye-bye deyip gönlümü aldı.
Baya eğlenceli olacak gibi. Hadi hayırlısı bakalım.
Nükte demişken; Crowley’nin ‘Get the hell out of Hell!’ repliği de güzeldi bu arada.
Crowleeeeeeey
Güzel döndü de ister istemez isyan edeceğim:
Sam kardeşimizi tebrik ediyorum, ondan evet demesini bekliyordum.
Yalnız Lucifer dizisine çaktıkları selamda güzeldi. SPN farkı
Gayet güzeldi bölüm.
Çok beğendim bu bölümü.
S11E11
Konuk oyuncuları sevdim. İkisini de ilerde tekrar görmek isterim.
Çok güzel bir bölümdü.
Claire’ın annesi neden öldürülmüştü onu hatırlayamadım.
Harika bir bölümdü. Tanıdık simalar görmek güzeldi. Özellikle de
tabi. Supernatural’in en sevdiğim yan karakterlerinden biri keza kendisi. Dean’in hiç sahip olmadığı
gibi. Uyumlarına hastayım.
Bölüm için puanım: 8.9
Güzel bölümdü.
Fena degildi.
Castiel Lucifer’e inanmak nedir ya? Bu kadar mi kolaydi adamin seni kandirmasi. Lucifer Karanligi yense ne olacak. Yine cok buyuk bir probleminiz olacak. Tabi bu sefer Castiel kilikli.
Castiel kilikli Lucifer baya eglenceli olacak sanirim. Hatta Mark Pellegrino’dan daha iyi oynayacak gibi.
11 x 11
Normal bir bolumdu. Aradan cokta iyi donmedi simdilik. Umarim diger 2 bolum cok daha iyiydir.
11 x 12
Daha iyiydi. Eski simalari gormek guzeldi.
11 x 13
Eh iste. Bugun pek supernatural bakasim yoktu ama 4 bolum birikmisti ve guncelleri tamamlayip bitmis dizilerimi izlemek istedim. Belki de bu yuzden zevk alamamisimdir.
Rob Benedict Chuck karakteriyle 20. bölümde konuk olmak üzere yine diziye geliyormuş.
Bölümü falan bıraktım da