Supersex – Tanıtım
5 yorum pirate 13 Mayıs 2024 08:31
Netflix’in İtalyan yapımı yeni dizisi Supersex, 6 Mart’ta izleyici karşısına çıktı. 7 bölümden oluşan dizinin bölüm süreleri 42-55 dakika aralığında değişmekte.
Supersex, erotizm soslu bir dönem dizisi ve aynı zamanda biyografik bir drama. Hikaye, İtalyan porno film yıldızı Rocco Siffredi‘nin hayatından esinlenilerek uyarlanmış.
Francesca Manieri, dizinin yaratıcısı konumunda. Bölümlerden üçünü Matteo Rovere, ikişer tanesini ise Francesco Carrozzini ve Francesca Mazzoleni yönetmiş. Paolo Lucarini, Lorenzo Mieli, Francesco Marras ve Lorenzo Sportiello ise yapımcı kadrosunu oluşturmakta.
Hikayeyi Rocco’nun çocukluğuyla açıyoruz. 1970’li yılların ortalarındayız ilk bölümde. Küçük bir yerleşim yerinde yaşıyor Rocco ailesiyle birlikte. Babada en ufak bir sevgi kırıntısı yok. Anne, elalemin ne diyeceğini fazlasıyla umursayan ve kocasına da pek söz geçiremeyen bir tip. Ona yakın yaşta 2 tane erkek kardeşi var. Biri engelli. Başına darbe almış birkaç yıl önce. Bir de üvey ağabeyi var ki Rocco’nun ailesinde en çok sevdiği ve örnek aldığı kişi olur kendisi.
Rocco, yaşı epey küçük olmasına rağmen karşı cinse ve sekse epey ilgili bir çocuk o yıllarda da. Bu ilgisinin başlangıcında 2 sebep yatmakta. İlki yoldan geçen bir arabadan fırlatılan ve önüne düşen Supersex isimli çizgi roman. İkincisi ise kasabanın en güzel, en ateşli, en baştan çıkarıcı kadını konumundaki Lucia. Rocco’nun ilk platonik aşkı diyebiliriz onun için.
Kasabadaki her yaştan erkeğin hayranlıktan, kadınların ise kıskançlıktan göz hapsine aldığı Lucia, Rocco’nun sözünü ettiğimiz ağabeyi Tommaso’nun sevgilisi.
İlk bölümde Rocco, Tommaso ve Lucia güzergahında yol alıyoruz. İkinci bölümde de aynı güzergah devam ediyor. Bu kez mekan ve zaman farklı sadece.
Seksenlerin sonlarına doğru Paris’te alıyoruz 2. bölümde soluğu. Rocco, genç bir delikanlı olmuş. Tommaso ve Lucia da biraz yaş almış tabii. Tommaso ve Lucia, bir süredir bu şehirde yaşamaktalarmış. Tommaso, mafya işleriyle haşır neşir durumda. Bizim Rocco da almış bavulunu onun yanına gelmiş arkasını düşünmeden.
Rocco, Paris’in renkli dünyasına çabuk adapte oluyor. Bir kız arkadaş da yapıyor ayağının tozuyla. Çok geçmeden tek eşliliğin, normal ilişkilerin ona göre olmadığını fark ediyor ve bu hayatın keyfini dibine kadar sürmeye başlıyor umursamazca. Derken porno sektöründe çalışan birilerinin dikkatini çekiyor ve mesleki hikayesi yavaştan başlıyor.
Rocco’yu 2004 yılında mesleği bıraktığını açıklarken görüyoruz bu arada ilk bölümde. Sezon sonuna kadar 2004’e ulaşacak mıyız ya da hangi hızda ulaşacağız onu da izleyip göreceğiz artık.
Rocco karakterine Devils ve Suburra dizilerinden anımsanabilecek Alessandro Borghi hayat veriyor. Karakterin ilk bölümdeki halini Marco Fiore, 2. bölümdeki halini Saul Nanni canlandırıyor.
Tommaso karakterini Missing ve Bang Bang Baby dizilerinden anımsanabilecek Adriano Giannini canlandırıyor. Karakterin ilk bölümdeki haline Francesco Pellegrino hayat veriyor.
Lucia karakterinde La Storia dizisinden anımsanabilecek Jasmine Trinca‘yı izleme fırsatı yakalıyoruz. Karakterin ilk bölümdeki halini Eva Cela canlandırıyor.
Tania Garribba, Rocco’nun annesi Carmela rolüyle karşımıza çıkıyor.
Jade Pedri, Rocco’nun ilki Sylvie karakterine hayat veriyor. Onlarda sistem tersten işliyor. İkili önce sevgili, sonra arkadaş oluyorlar. Müzik konusunda hayalleri olan bir genç kız Sylvie.
Gaia Messerklinger ise Moana isimli çok ünlü bir porno film yıldızı rolüyle dahil oluyor ilerleyen bölümlerde diziye.
Kadroda ayrıca David Kammenos, Linda Hardy, Enrico Borello, Pietro Faiella, Vincenzo Nemolato, Johann Dionnet, Mario Pirrello, Adrien Rouyard ve Heléna Antonio gibi isimler bulunmakta.
Dizinin ilk 4 bölümünü izledim ve memnun kaldım. Oyuncu seçimleri ve performanslarını da başarılı buldum genel olarak baktığımda. Şans verilebilir bir dizi olmuş kesinlikle.
yorumlar
Final yorumunu ekleyeyim:
* Diziden memnunum totalde. Biyografik drama yerine erotik drama bekleyenin pek de memnun kalmayabileceği türden bir iş çıkmış, onu gelmişken belirtmiş olayım.
Abisi Tomasso ile olan ilişkisi porno kariyerine oranla daha baskındı mesela. Kariyerine başlaması ve yükselmesi de vardı tabii ve çoğunlukla dozunda bir çıplaklıkla ilerlemeyi tercih etmişler. Yine 18+, o ayrı.
Bazen “Şunu da bahsedelim, bu da olsun,” kafasıyla ilerlediklerini ve bu yüzden parça parça olduklarını, sonra buldukları eklem noktalarıyla birleştirmeye çalıştıklarını hissettim izlerken. Batmadı ama daha iyi olabilirmiş dediğim anlar da geldi. Bazı noktalara fazla geri döndüler (Tomasso aynı ‘saçma’ fikre 5 kere falan kapıldı mesela).
Alessandro Borghi’nin performansına devam ettikçe daha da alıştım. İyi bir cast denebilir. Hazır aklımdayken, genç Tomasso’nun üstüne o olgun Tomasso’yu seçene teessüf edeyim, ne alaka yahu?
Bıraktığı nokta makul bu arada, mini dizi yerine de geçer. Kafamda belli bir plan yoktu zaten, olmuşken böyle olsun madem.
Thanks, bye.
S01E01
Nacho‘dan daha derli toplu gözüktü hikaye anlatımı açısından ama erotizm açısından Nacho kadar bile cesur olamayacağını gösterdi. Kendince bir ders verdiği o hevesli porno oyuncusu kadınla olan sahnesi aşırı yavan kaldı mesela. Elemanın yetişkin haline de hiç ısınamadım ayrıca. Nacho’daki Martiño Rivas’taki karizmanın yarısı yok bu elemanda. Bölümün yarısından fazlasını karakterin çocukluk kısımları kapladı gerçi. O kısımlar taşıdı zaten bölümü. Çocukla abisi arasındaki ilişkiyi sevdim ben. Yönetmen de fena bir iş çıkarmamış ayrıca.
S01E02
İlk bölümü izlememin üzerinden neredeyse 8 hafta geçmiş. Baya olmuş cidden.
Kayda değer bir zaman atlaması yapmışlar. Günümüz 2004 olmak üzere karakterin çocukluğunda açmıştık dükkanı. Yetmişler ortası falanmış sanırım. Bu bölümde seksenlerin sonlarına zıpladılar. Mekan da Paris idi. Merkez karakter, abisi ve abinin manitası olmak üzere 3 kişi vardı ilk bölümden. Üçünü oynayan oyuncular da değişmiş. Abisini orantısız yaşlandırmışlar kesinlikle. Günümüzde ise tek bir sahne dışında hiçbir şey ilerlemedi bu arada.
S01E03
*Gaia Messerklinger, Moana rolüyle giriş yaptı bu bölüm. Rocco’nun gerçek hayattaki eşi Rosa’nın bir karşılığı olduğunu varsayıyorum bu karakterin.
*Bu da gol değil. Seyirciye
görme tatmini vermemeye yemin etmiş bunlar. Çocukluk hayali yine askıda kaldı. İşler de başka yöne kaydı. Bir daha da fırsat gelmez herhalde.
*Tommaso: Erkek misin cidden sen? Hayır bir de dediğin şeye inanıyor musun cidden sen? Kadını da inandırmışsın bir de bu hastalıklı bahanene.
*Hiç zaman atlaması yapmadan 2. bölümdeki genç oyuncuyu gönderip günümüzdeki oyuncuyu getirmişler bu bölüm. Ya geçen bölümde o çocuk yerine bu oynasaydı ya da o çocuk 1 bölüm daha kalsaydı. Garip olmuş böyle.
S01E04
*Seksten tat almayan bir porno kraliçesi. Nasıl tutunmuş bu sektörde? Fake konusunda çok iyi olduğunu da söyleyemem. ‘İlk fark eden sensin.’ demez mi bir de?
*Çekimler dışında kimseyle yapamazmış. Bu yasağı koyarken uygulanabileceğine kendin bile inanmış olamazsın.
*Tommaso: O çocuk ayna niyetine sana … Baktıkça hayatın boyunca yaptığın tüm hataları göreceksin.
*Doktor: Çocuk yapmayacaksak doğmamızın ne anlamı var?
Ne boktan bir bakış açısı bu! Sanki doğmayı insanoğlu talep ediyor tüm şartları kabul edip imza atarak daha doğmadan önce.
1000. bildirim olmuş bu yazı bu arada benim.
S01E05
-Tina-
Rocco’nun şu ana kadarki 2. aşkı ve ilk gerçek ilişkisi diyebiliriz sanırım buna. Aralara Tommaso ve Lucia sahneleri de alsak da bütün bölümü bu ilişkiye ayırdık ön planda. Sağlıklı bir ilişki olduğu söylenemez tabii. Hatun bizimkinden de arızalıydı. Ama bu toksik süreci izlemesi keyifliydi tabii. 10 ay? Bu Tina hikayesi kurgu değilse eğer gayet güzel hikayeymiş bence.
Rocco ve Lucia’nın bir kafede buluşup sohbet edip vedalaştıkları an, sezon finali için mükemmel bir andı bence. Ben olsam Los Angeles hikayesi ve geri kalan her şeyi 2. sezona bırakırdım.
*Rocco:
yanı başında mı? Cidden mi?
*Annesine ithaf etmiş. Cidden mi? Merak ettim o anneyi şimdi bak!
Aile draması,
ve yan etki olarak Rocco’nun saçmalamaları ile geçti tüm bölüm. Haliyle sezonun en az sevdiğim bölümü oldu.
1994’e gelmişiz bölüm sonunda. 2004’e 10 yıl var daha. Son bölümde kademeli bir şekilde zaman atlaya atlaya mı eritecekler bu farkı yoksa tek seferde 10 yıl atlayarak mı yol alacaklar izleyip göreceğiz artık.
S01E07 (FİNAL)
Niye böyle bir bölüme maruz bırakıldık biz? Cidden? Bomboştu. Aşırı gereksizdi. Dizinin güzelliğine gölge düşürdü kesinlikle.
Bütün bölüm 1994’te gibiydik ama tam emin de değilim. Sonra bölüm biterken bir anda 2004’e zıpladık ama hiçbir şey olmadı. Rocco-Tommaso sahneleri büyük yer kapladı bölümde ama yeni hiçbir şeye hizmet etmedi. Tommaso saçmaladı durdu yine. Moana’ya küçükçe veda ettik. Lucia’yı gördük ama öylesine. Tina ve Sylvie’yi hiç görmedik. Bunların yerine hiç tanımadığımız Macar bir hatunla tanıştırıldık. Ama o da aşırı yüzeysel kaldı. Cidden bu kadar berbat bir şekilde dizayn edilebilirdi bir final bölümü. Büyük hayal kırıklığı oldu.
İlk 5 bölüm için ortalama puanım: 8.3
6. bölüm için puanım: 5.5
7. bölüm için puanım: 1