The 8 Show – Tanıtım
11 yorum pirate 18 Mayıs 2024 08:47
Netflix’in Güney Kore yapımı yeni dizisi The 8 Show (Orijinal adıyla: Deo E-iteu Syo), 17 Mayıs’ta görücüye çıktı. Bu da fragmanı:
Bae Jin Soo‘nun Money Game ve Pie Game isimli webtoonlarından uyarlanmış dizi. 8 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri brüt 46-68, net 37-59 dakika aralığında değişmekte. Gizem, gerilim, macera, kara komedi ve dramayı harmanlayan dizinin senaristi ve yönetmeni Han Jae-rim.
8 farklı kişi, gizemli kişiler tarafından bir şov programı/oyun için seçiliyor. Limuzinle şovun düzenlendiği yere getiriliyorlar teker teker. Lobide onları 1’den 8’e kadar olan kartlar bekliyor. O anda bilmeseler de onların oda anahtarı olacak kartlar. Sırayla lobiye gelen herkes bir numara seçiyor ve içeriye giriyor.
Girdikleri yer bir meydan/ortak alan. Tamamen sahte şeylerle dizayn edilmiş ve sırf görüntüden ibaret olan bir alan. Karşıda da 8 katlı bir yer mevcut. Her katta bir oda bulunuyor. Oyuncuların girerken rastgele seçtikleri numaralar onların kat ve oda numaraları. 1F, 2F, 3F… Bu odaların getirileri ve götürüleri konusunda çeşitli sürprizler onları beklemekte.
Yarışmacıların üzerlerindeki kıyafetler ve diğer eşyaları odalarına giriş yaptıktan hemen sonra alınıyor ve onlara arkalarında oda numaraları yazan standart kıyafetler veriliyor giymeleri için.
Herkesin günün belirtilen 8 saatinde odasından çıkmama zorunluluğu var. Bu konuda kural ihlali yaparlarsa bakiye anlamında sert bir şekilde cezalandırılacaklar.
Orada onlardan başka hiç kimsenin bulunmadığını, meydanın ve odaların her yerinde onları 7/24 izleyen kameralar olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.
4’ü erkek 4’ü kadın 8 kişi, buraya ayak bastıkları ilk andan itibaren kendilerine verilen kitapçık yoluyla duyurulan birkaç kural dışında kalan kuralları kendileri çözmek zorunda kalıyorlar. Birlikte hareket edip oyun üzerine kafa yormaya başlıyorlar.
‘Şovun devam etmesini sağla ve okkalı paralar kazan!’
Ana tema bu aslında. Orada kaldıkları her dakika oyuncuların odalarında bulunan bakiye hanesine belirli bir miktarda para olarak yansımakta.
Herkese boş birer oda verilmiş durumda. Oda veya kendiniz için istediğiniz bir şey olduğunda odadaki istek panelinden talepte bulunabiliyorsunuz. O isteğiniz için belirtilen fahiş ücreti kabul ederseniz ‘Evet’ tuşuna basıp ediniyorsunuz. Söz konusu ücret de bakiyenizden düşülüyor. Bir şey satın almanın tek yolu bu değil. Meydanda da bir talep yeri mevcut. Oyuncular oradan da istekte bulunabiliyorlar. Oradan bir şey satın aldıklarında ise bakiyelerinden değil süreden kesiliyor aldıkları şeyin ücreti.
Süreden bahsetmemiştik sanırım… Meydanda kocaman bir geri sayım paneli mevcut. İlk başta 24 saatten geriye olacak şekilde başladığını görüyoruz bu geri sayımın. Oyuncular yapacakları şeylerle bu süreyi artırabiliyorlar. Artırmalılar ki burada kalmaya ve para kazanmaya devam edebilsinler. Yukarıda da belirttiğimiz üzere bir şey satın aldıklarında da süre kısalmakta.
En üst kattan en alt kata doğru inen ve yarışmacıların odalarının içerisinden geçen küçük, dar bir yük asansörü mevcut. Bu asansör ile 8. kattaki oyuncuya her gün 12 porsiyon yemek ve 12 küçük şişe su veriliyor. Bunu nasıl paylaşacakları oyunculara kalmış durumda.
Yukarıdaki poster serisinde soldan sağa ve 1’den 8’e olacak şekilde sıraladım kat sakinlerini.
-1 numaranın bacağından bir engeli var. Uyumlu bir tip olduğunu söylemek mümkün.
-2 numara, biraz asabi bir tip ama iyi niyetli biri.
-3 numara, ana kahramanımız. İlk bölüme onu buraya getiren hikayeyle uzun bir giriş yapıyoruz. Tefecilerden para alıp büyük bir borç batağına düşmüş. Tam intihar etmek üzereyken bu oyun için bir davet alıyor. Kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı için de bir bilinmeze doğru yol alıyor.
-4 numara, sevimli bir kız.
-5 numara için sakin, uzlaştırıcı biri diyebiliriz.
-6 numara da biraz asabi ve sabırsız bir tip ama 2’nin aksine soğukkanlılığını koruma konusunda daha beceriksiz. Bir çatışma/anlaşamama durumu oluştuğunda fiziksel gerginlik yaratabilecek bir tip.
-7 numara, yüksek bir analitik zekaya sahip.
-8 numara, dişil enerjisi yüksek, içinden geldiği gibi hareket etmeyi seven, rahatına/keyfine fazlasıyla düşkün bir kız. Bu sekizli arasındaki en renkli karakter diyebiliriz onun için.
Oyuncu kadrosu Ryu Jun-yeol, Chun Woo-hee, Min-Jung Park, Yul-Eum Lee, Park Hae-joon, Lee Joo-young, Moon Jeong-Hee ve Bae Sung-woo‘dan oluşmakta.
Squid Game dizisiyle dünyayı kasıp kavuran Güney Kore’den ‘Oyun’ ve ‘Para kazanma’ temaları üzerine kurgulanmış yeni bir dizi daha geldi Netflix aracılığıyla. Bu dizi ve bu dizideki oyun, Squid Game ile kıyaslayınca çok çok yumuşak, naif kalıyor elbette. Ama dizi kendisini büyük bir ilgiyle izletmekte. İlk 2 bölümü tamamlamış durumdayım ve izlerken sürenin nasıl geçtiğini, bölümlerin hemen nasıl bitiverdiğini anlamıyorum. Kesinlikle bir şansı hak eden bir dizi var karşımızda.
yorumlar
İlk 2 bölümü izledim.
* Squid Game’i andırdığı söylenebilir ama onun seviyesinde bir iş de değil tabii. Sevenini yokluğunda idare edebilir.
* Misal bu oyunda “Bir kişi ölürse oyun biter,” kuralı da var. Kuralların hepsi ortalıkta değil, zamanla keşfediyorlar. Hem kuralların getirdiklerine hem de az sayıda karakterin arasındaki dinamiğe dayanıyorlar.
Temel noktaya 2. bölümün sonuyla birlikte geldiklerini düşünüyorum. Bununla birlikte daha da vahşileşecekler anlaşılan. Zaten sinyallerini vermeye başlamışlardı.
* Oyunun bitişi konusuna da biraz girseler ve önümüzü daha iyi görsek fena olmaz tabii… Number 3 dışındaki yarışmacıların geçmişine de pek hayır demem.
* 8-9 dk. kala kapanış jeneriği girdi iki sefer de. Kafadan bu kadarını atmak cidden hoşuma gitti.
Şu ana kadarki bölümler arasında en çok bunu sevdim ben. Komedi dozu ilk 2 bölüme kıyasla daha yüksekti keza. Bu konuda en yüksek pay 4 ve 3 numaraya aitti. 8 de önemli destek verdi tabii.
*E
kızdırmamak lazım tabii.
*Bu 7 numara da az pezo değil ha! Zeki hergele ama orası kesin. Bu sekizlinin yarısı ölecek deseler 3, 4 ve 8’in ardından hayatta kalmasını isteyeceğim 4. kişi o olur.
*1 milyar won, 738.000 dolara denkmiş şu anki kurla. Pek de yüksek bir hedef değilmiş be 1 numara.
*Yetenek şovunun getirisi baya bir bonkörce oldu açıkçası. Özellikle de 4-5 kişi radarında. 8’den beklentim
bu arada. O ise kapıyı direkt
ile açtı. İlerleyen bölümlere kalması gereken bir hamleydi o bence. Erken harcandı. Dizi otosansürlü kalınca hamlenin de tadı çıkamadı ayrıca zaten.
*'
’ oylaması süreci öncesi ve sonrasıyla epey keyifli geçti. Bu arada neden bir odaya gerek var ki? Meydan kocaman nihayetinde. Kıyıda köşede bir yerde etrafı çevrili bir alan oluşturulabilir nihayetinde.
*Bunların yakında oda çalma savaşına girmeleri ve birilerinin çok fena incinmesi yakındır.
8 numara niye gerizekalı gibi davranıyor
pyramid game den sonra bu da zorbalık temalı bir dizi. dizilerde birbirlerine işkence etmek bu korelilerin çok hoşuna gidiyor galiba. dizi zevkleri böyle olan insanların düşünme şekilllerinden gerçekten şüphe ederim. akıl sağlığı yerinde bir insan bu diziyi izlerken keyif almaz.
atlaya atlaya sonunu gördüm görmesem de olurdu. hiçbir yere bağlanmadığı gibi enterasan bir şey de olmadı.
Tam bir kara komedi cidden. Gülüyoruz acınacak halimize.
*O değil de niye
?
*8, ilk gün alana ilk gelen ve oda kartını ilk seçen kişi olmuş olsa kesin prodüksiyondan biri olduğunu düşüneceğim ama … O odalardaki sipariş verdikleri telefon yoluyla oyun kurucularla iletişimde de olabilir gerçi. Bu yaptıkları sadece bencillik, şımarıklık vb. karakteristik özelliklerle açıklanamaz çünkü.
*Şu utangaçlığını, naifliğini, şapşallığını biraz törpülesen mi acaba artık 3 numara? O ilk çıkan görevi de yapamıyorsan artık …
*4’ün de oluşan gruplaşmalar kapsamında mazlumlar grubundan (1, 2 ve 3) ayrılıp zorbalar grubuna (6 ve 8) yanladığını söyleyebiliriz artık sanırım. Tarafsız olarak 5 ve 7 kalıyor bu durumda. 7, yaşadığı şu son şeye rağmen tarafsız kalmaya devam edebilir. 5’in ise 4’ün yaptığını yapıp zorbalar grubuna yanlamaya çalışabileceğini düşünüyorum.
Bu bölümde işin komik bir tarafı kalmadı ne yazık ki. Sezonun ilk yarısı pek sert geçmemişti ve memnundum ben de aslında bu durumdan. Bu bölümde ise zorbalığın bokunu çıkardılar.
Bir yanıltma hamlesi gelecek sanki. Bu kadar salak olamaz keza. 5 numara,
*Ummadık taş baş yarıyor cidden.
*8, kafayı kırdı iyice. O kırdıkça zincirleme bir şekilde herkes kafayı kırıyor bu hikayede. Biz izleyiciler dahil. Hepimiz 8’in oyun alanında kukla olduk çıktık.
*
en azından. Buna da şükür.
değilim. Bunlar niye
onu da anlamış değilim.
keza.
Finali bundan daha iyi yapmalılar mıydı? Evet. Buna rağmen sezonu genel olarak çok beğendiğim için mızmızlık yapmayacağım. Yazılardan sonrasındaki ek sahnede de dikkat çekildiği üzere bir 2. sezon onayı çıkarsa da memnun olurum.
İlk 7 bölüm için ortalama puanım: 8.7
Final bölümü için puanım: 5.5
Başlangıcın ve bitişin daha iyi olduğunu düşünüyorum. Gerçi sonunda vardığı nokta tartışmaya açık elbette. Ortalarda olup biten ve hem oyunu hem diziyi uzatmaya yönelik hamlelerin bazısına göz devirdiğim oldu.
Her bölüm bir karakterin geçmişine biraz olsun uğradılar güya. Ama sekiz karakteri de benimsediğim söylenemez, daha doğrusu pek umursayamadım. 8’in çatlağın teki olması, 6’nın gereksiz acımasızlığı ya da 1’in verdiği kararlar bir noktadan sonra battı hatta. 7 ve göreceli olarak 3, diğerlerine göre daha izlenesiydi.
Bu haliyle tam bir sezon. Yine de “Tutarsa devamını isterler belki,” niyetleri var belli ki, farklı kişilerle yeni bir sezonla dönerler belki. Farklı olarak ne anlatacaklarını da kendileri bulsun.
* Oyunu uzatmak için “kötü” rehinelere işkence eden kişinin 1 çıkması biraz meh bir durumdu.
* Biri ölürse oyunun biteceğini baştan biliyorduk. Benim aklımda o vardı. Ama 1’in ölümünden ziyade kameraların etkisiz hale gelmesinden dolayı oyun bitmiş oldu. 3, bu nedenle ödül parasının yarısından ceza niyetine oldu güya.
* 3’ün anma amaçlı diğerlerini bir araya getirmesi fena fikir değildi aslında. Keza 7’nin hem 1’in ailesini bulup para vermesi hem de olanları yazıp hikâyeyi satmadı.
8’in sanat galerisi yıkıp hapse düşmesi ve bütün parasını ceza niyetine vermesini ilahi adaletin dozunu kaçırmak olarak gördüm bir yandan. 6 da belini kırdığı için sakat kaldı mesela ve anmaya çelenk gönderdi
* Bir de içimde kalmasın, oda değiştirmenin gerçekten olabileceğini düşünmüştüm. Hatta 1’in bir milyar won hedefini buraya bağlamaları da hoş durmuştu. Sonrasında gerçek fiyatların astronomik çıkması, bir milyar won ile sadece talimatları satın alabilmeleri…
Kahkaha attım o noktada.