The Honourable Woman || Tanıtım
15 yorum necdetcem7 14 Ocak 2016 09:28
The Honourable Woman, 2014 yılında BBC Two ve Sundance TV ortaklığında yayınlanmış bir mini dizidir. Bölüm uzunlukları 1er saat olup sezonu 8 bölümden oluşmaktadır. Dizinin senaristliğini, yönetmenliğini ve yapımcılığını Hugo Blick yaptı.
”Kime güveniyorsunuz?
Güvenebileceğinizi nereden biliyorsunuz?
Görünüşlerinden mi?
Ya da konuşmalarından?
Yaptıklarından mı yoksa?
Nasıl?
Hepimizin sırları var.
Hepimiz yalanlar söyleriz.
Sırlarımızı saklamak için.
Birbirimizden, hatta kendimizden.
Ama bazen, nadir de olsa, öyle bir şey olur ki, size açıklamaktan başka çare bırakmaz.
Aslında kim olduğunuzu.
Gizli benliğinizi.
Ama çoğu zaman yalanlar söylemeye devam ederiz.
Sırlarımızı saklarız birbirimizden, kendimizden.
Bunu yapmanın en kolay yolu, kim olduğunuzu bile bilmemektir.
Böyle düşündüğünüzde, birine güvenebilmek aslında bir mucizedir.”
29 Yıl önce…
Bir aile masası düşünün. Masanın başında, siyonist silah tedarikçisi olan bir baba ve yanında güzeller güzeli iki tane çocuğu… Baba kendinden emin, güçlü, hayatta istediklerini elde etmiş; artık kimseden korkusu olmayan bir adam. Çocuklarından birinin ismi Nessa, diğerininki Ephra. İkisi de masum birer çocuk. Çocuk olmamaları lazım; çünkü onlar Stein şirketlerinin varisleri. Ama onlar çocukluklarını yaşamak istiyorlar; masadan kalkıp birbirlerini kovalayıp; sonra istedikleri neyse onu yemek istiyorlar. Fakat yapamıyorlar, yapamıyorlar; çünkü çocuk değil onlar; çocuk olmamalılar…
Tam bu sırada içeriye bir Filistin fedaisi garson kılığında giriyor ve Eli Stein’ı boğazından bıçaklıyor, babasının kanları Nessa’nın yüzüne sıçrıyor. İşte her şey böyle başlıyor.Bu olaydan 29 yıl sonrasına, günümüze gidiyoruz. İki kardeş babalarının şirketini devralmış. Önce ağabeyi Ephra şirketi yönetirken sonra belli sebeplerden dolayı koltuğu Nessa’ya bırakmış. Nessa’nın teorisine göre güçlenen ve gelişmekte olan İsrail, terörü durdurmak için Filistin’e teknoloji konusunda yardım edip, onlara iletişim ağları, internet vb. olanakları sağlamalıdır. Kendisi, yoksulluk artarsa terörün de artacağını düşünüyor; bu yüzden Stein şirketleri olarak Filistin’e yardım kampanyasının yüzü oluyorlar, başkalarını da sağduyuya davet ediyorlar. Ortak olarak Filistinli bir iş adamı olan Samir Meshal’ı seçiyorlar. Fakat Samir kendisini Filistin bayrağına asmış bir şekilde ölü bulunuyor. Ardından bir davette Ephra’nın asistanı sayılan Atika’nın çocuğu Kasim’in kaçırılması olayları daha da alevlendiriyor. Nessa ve Ephra’nın geçmişte sakladıkları sırlar gün yüzüne çıkmak üzeredir.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Nessa Stein (Maggie Gyllenhaal)
Babasını gözleri önünde kaybeden Nessa, artık savaş ve teröre dur demek, ağabeyinden devraldığı koltuğu bunun için kullanmak istiyor. Geçmişteki sırları ve ülkeler arası politik savaş ise önündeki en büyük engel.
Altın Küre ve Oscar adaylığı bulunan oyuncu, yönetmen Stephen Gyllenhaal ve senarist Naomi Achs‘in kızı, aktör Jake Gyllenhaal’ın ablasıdır.Yahudi asıllı bir aileden gelmektedir. The Dark Knight ve Crazy Heart filmlerinden tanıyabilirsiniz.
Ephra Stein (Andrew Buchan)
İşleri belli sebeplerden dolayı kardeşi Nessa’ya bırakıp şirketten elini ayağını çekiyor. Artık zamanının büyük çoğunluğunu ailesiyle geçirmekte. Nessa’nın en büyük destekçisi.
Oyuncuyu Broadchurch dizisinden tanıyabilirsiniz.Atika Halabi (Lubna Azabal)
İlk başlarda Ephra’nın tercümanlığını ve yardımcılığını yapmıştır. Şimdi ise onlarla birlikte kalıyor. Kasim’in annesi. Filistin asıllı.Shlomo Zahary (Igal Naor)
Nessa ve Ephra’nın aile dostu ve onların çocukluklarından itibaren yanlarında olmuş birisi. Fakat Nessa kendisine bir türlü güvenememekte ve onun kirli işlere bulaştığını düşünmekte. Shlomo, adını temize çıkartmak zorunda.Nathaniel Bloom (Tobias Menzies)
Nessa’nın güvenlik şefi. Polisten ayrı bir şekilde yaşanan olayların sorumlularının bulunması için uğraşıyor.
Oyuncuyu Game of Thrones ve Outlander dizilerinden hatırlayabilirsiniz.Hugh Hayden-Hoyle (Stephen Rea)
Yaşanılan olayları araştıran MI6’nın Orta Doğu şefi.
SON SÖZ
The Honourable Woman, ilk bölümünden itibaren seri bir şekilde izletti kendini. İlk bölümden son bölüme kadar dizinin gizemi devam etti. Bölümleri merak içinde, bayıla bayıla izledim. Arada beklemediğim ters köşeler de oldu. Siyasi konuları da güzel bir şekilde aktarmışlar. Dizi tam anlamıyla doyurdu beni; bu yüzden herkese de tavsiye ederim. Bence mutlaka denenmesi gereken bir mini dizi olmuş. Hele siyasi konulara ve politik oyunlara ilginiz varsa kaçırmayın derim.
İzleyecek olanlara iyi seyirler
yorumlar
Ben hep farkli bir konusu var diye dusunmusumdur. Listemde olmayan ama bu tanitimla birlikte listeme aldigim bir dizi oldu.
Tanitimi cok begendim acikcasi. Konusu da bir hayli ilgi cekici. Bir ara izlerim bunu.
Ellerine saglik Necdet.
güzel ve seri tanıtım için teşekkürler.izleme listeme aldım.
Eline sağlık Necdet. Tanıtım ve önerinden sonra kesin izleyeceğim. Konusu gayet güzel
Eline sağlık necdetcem.Müsait bir zamanda izleyeceğim inş.
Eline sağlıklar için teşekkür ederim.
Herkesin izlemesi gereken bir mini dizi, bi oturuşta bitirilir zaten. Hafta sonunuzu ayırıp da izleyin üst üste
Eline sağlık Necdet. Tanıtım hoşuma gitti bayağı bir. Diziyi sattın bana sonuç olarak. Fırsat bulabildiğim ilk zamanda denemek istiyorum ama öncesinde Luther var elimde onu bitirmem lazım. Siyasi konular ve politik oyunlara ilgim de olduğundan seveceğimi düşünüyorum. İzleyince yazarım artık.
Beğendiğine sevindim Selçuk. İzledikten sonra yorumunu bekliyorum.
The Honourable Woman’ı sevdiyseniz, Hugo Blick’in önceki dizisi The Shadow Line’ı da mutlaka izlemenizi öneririm. Çok zeki ve parlak detayları olan nefis bir dizi.
”
Diziyi bitirdim geldim sonunda. Güzel yapmış adamlar harbi.
Maggie Gyllenhaal’ın devleşmesini izlemek bayağı zevkliydi. Helal! Yani şu kadını izledikten sonra gel de Scandal’da o kadının puppy eyes sahnelerine bakabil. :???:
Dizi politik dizileri seven bünyemi fazlasıyla doyurdu. Böyle gerçekçi ve akılcı politik dizi çok gelmiyor artık. İlaç niyetine bir köşeye koydum.
Sadece ara ara yavaşlığı ile izlenmeyi zorlaştırıp bir oturuşta izleyip bitirmeme engel oldu. Ama 2-3 güne yayarak gayet keyifle aktı gitti. Zaten son 2-3 bölümde tempo iyice coştu. Kop kop sesleri arasında evcek kendimizi bitirmiş bulduk.
Şu üstteki yorumda ispiyon içinde yazdığım konuda ise hala ısrarcıyım. Yok böyle bi insan. YUH!
Ha bu arada Stephen Rea’yı niye sevdiğimi bi kere daha hatırladım. Yine döktürdü valla. Doyamadım.
Diziyi radarıma sokan unfortr’ye, listemde iyice yukarılara çıkartan abidin77’ye ve hala izlemediğimi bu tanıtımla yüzüme vuran necdetcem7’ye toplu bir teşekkür gitsin bakalım.
@dkamoy: Rica ederim, izlemene vesile olduysam ne mutlu bana. Beğendiğine sevindim.
@ozgun14: Bak bu da olabilir.
bu olabilir. elimde ozark var önceliği ona vereyim sonra bunu da alabilirim. kısaymış zaten.
Aynen kısa ve öz dizi. Çok iyi bir diziydi.
ne anlatacak bu dizi diye beklerken geçti bölüm. siyasi çekişmeler ağırlıklı olacak diye korkuyordum ama bölüm finali durumu izah etti yeterince. siyasi çekişme sos olarak kalacaksa fena bulmadım ilk bölümü. uzundu ama çok çok sıkmadı bu durum. sevdiğim yüzlerle dolu olması artısı. müzikleri güzel.
tek sorun iki kadını birbirine çok benzettiğim için onların sahnelerinden hiçbir şey anlamadım. hangisi hangisiydi koptu bende.