- A24'ten Liverpool ve efsane menajeri Bill Shankly hakkında bir drama geliyor.
- Camila Morrone ve Adam DiMarco, Something Very Bad Is Going to Happen'ın başrolüne geldi.
- Lego Star Wars: Rebuild the Galaxy, Disney+ Türkiye'ye geldi.
- Malcolm In The Middle, Disney+ ile yeniden canlanıyor.
- Disney+ Türkiye'nin yeni dizisi Aşkı Hatırla'nın çekimleri başladı
- Prime Video animasyonu Invincible'ın 3. sezon fragmanı yayınlandı.
- Apple TV+ dizisi Severance'ın 2. sezon fragmanı yayınlandı.
- Melissa Benoist ve Chris Wood, NBC draması Duo'nun başrolüne geldiler.
- Julie Bowen, Taste adlı NBC komedisinin başrolüne geldi.
- 30. Critics Choice Ödülleri’nin TV adayları belli oldu
- MAX, Bahar’da Türkiye‘ye geliyor.
- 10 Onay: The Agency, Rivals, Sweetpea, Bel-Air, Lidia Poët...
- 2025 Independent Spirit Ödülleri’nde TV adayları belli oldu
- TVLine'ın 2024'teki En İyi ve Kötü Dizileri Listeleri Belli Oldu
- Apple TV+, Anya Taylor-Joy'un başrolünde olduğu Lucky adlı diziye onay verdi.
- ITV, Majesty adlı I. Elizabeth dizisine onay verdi.
- Guy Ritchie'nin yeni suç dizisinin başrol oyuncuları belli oldu.
- John Krasinski ve Matthew Rhys, Amazon dizisi Silent River'ın başrolüne geldi.
- Richard Gadd ve Jamie Bell, BBC-HBO dizisi Half Man'in başrolünde yer alacak.
- Paul Wesley, Ukrayna savaş gerilim dizisi Unspoken'ın başrolüne geldi.
Bu yazıyı kimler tutmuş?
yorumlar
Rahatsız edici bir bölümdü.
Yalnız o da işin şeyini çıkarmış biraz.
Laurie Luhn Drops $750 Million Suit Over ‘Loudest Voice’
S01E01
Fox News benzeri tartışmalara ilgi gösteririm genelde ama Roger Ailes ismini ilk kez taciz skandalları ile duymuştum, Amerika’da bu kadar güçlü bir figür olduğunu bilmiyordum. Yine de dizi haberi gelince pek heyecanlanmamıştım, çok akıcı bir şey gelmez diyordum. Fazlasıyla yanılmışım. Çok çok güzel bir bölümdü, film izliyorum gibiydi sanki. Çok önemli noktalara parmak basıyorlar. Özellikle şu %50’yi onlar aralarında paylaşalım geri kalanını sadece biz alalım konuşması etkileyiciydi.
Alies’ın yaptığı hamlelerin en korkutucu yan gerçekten de politikada işe yarıyor olması, Fox News tartışmalarını izleyenler bilir, ilk bölümde kurmayı planladıkları sistem halen devam ediyor. Bush-Al Gore seçiminde Bush’un seçimi çalmasını sağlayan adam olduğunu söyleyen çok var, ilerleyen bölümlerde o detaylara gireceklerdir diye tahmin ediyorum.
Ayrıca Alies’ın Nixon’a 1960’lı yıllarda gönderdiği mektupta cumhuriyetçiler ve televizyon hakkında söyledikleri ve günümüzdeki tablo şok edici gerçekten, insan inanamıyor.
Aşırı makyaj işlerini sevmeyenlerdenim, mesela Gary Oldman’ın Darkest Hour’daki performansı beni etkilememiştir o kadar. Bu sefer ise Russell Crowe konusunda hiç fena iş çıkarmamışlar, beklediğimden çok daha iyi, verdiği tepkileri görünce makyajı falan unutuyor insan.
Fox News’da gerçekten söyledikleri şeyleri yayınlıyor olmaları acayip hoşuma gidiyor, her şey açık ortada işte.
Bu arada Beth Alies’ı hiçbir şey bilmeyen masum eş olarak göstermediklerine de sevindim, hep aynı klişe yapılıyor çünkü.
Laurie Luhn’un Showtime davasına da pek anlam veremedim, garip.
Olaylar biraz hızlı geçti gibi geldi finalde ama zaten fazla uzatmadan işi bitirmiş Murdochlar.
Judy, muhtemelen sadık olması nedeniyle ya da belki sessiz kalması için o paraları almış olabilir.
Bu arada Megyn Kelly’i 2006’da muhabirlik zamanlarında taciz etmiş. Ay bu kadın da Fox’tan NBC’ye geçerek başını yaktı. Kan uyuşmazlığı yaşadı. O 100 milyon doları kabul edecektin Megyn. Şimdi böyle emekli emekli duruyorsun.
Politikada Nixon’ından Trump’ına, tv dünyasında O’Reilly’sinden (bir diğer tacizci), Hanity ve Rove’una bir sürü rezili parlatan, zeki, becerikli ve iğrenç bir insanı merak edenler diziyi izleyebilir.
Bombshell
Bombshell – Fragman
Charlize çıktı, Megyn Kelly kendisini oynamış deselerdi inanırdım.
S01E07 Final
Yedi bölümlük güzel bir mini diziydi, böyle iğrenç insanların hayatlarında nelere sebep olduğunu bilmek lazım. 7 bölüm de gayet normal.
En sevdiğim kısımlar ilk 2 bölümdeydi, özel hayattan ziyade Fox News’un nasıl kurulduğu daha çok ilgimi çekti.
Son bölümlerde Roger’ın düştüğü halleri izlemek de çok keyifliydi. Yine de şu NDA antlaşmaları canımı sıktı. Dizide tacize uğrayanlara yönelik negatif bir tutum hiç yoktu, o yüzden diziye karşı dava açanlara pek mantık veremedim. En azından insanlar yaşananların dramatize halini izleyip doğru veya yanlış bazı şeylerin farkına varıyorlar.
Russel Crowe ve özellikle de Naomi Watts’ı izlemek her zaman büyük keyif. Ailes ile ilgili çok fazla proje gelecek ama Loudest Voice çıtayı yükseğe çekti. Bakalım ne kadar farklı olacak filmler.
Bu arada Bombshell’de Charlize Theron’un oynadığına inanmıyorum hala, Megyn Kelly oynuyor bence, acayip bir benzerlik var.
Bombshell’i izledim. Diziye oranla iyi tarafları da var, dizinin daha iyi yaptığı şeyler de.
* Misal Russell Crowe, daha iyi geldi John Lithgow’a göre.
* Nicole Kidman’ı Gretchen olarak daha fazla sevdim gibi ama torpil geçiyor olabilirim. Dizide Megyn sadece ismen geçtiği için karşılaştırma yapamadım. Margot Robbie’nin karakteri kurgusal ama onun oyunculuğunu sevdim.
* Dizide ağırlıklı Gretchen anlatıyorlar, filmde Megyn Kelly. Bir de ben yazayım: O NASIL bir Megyn Kelly? Charlize Theron’un suratıa bakmaktan bazen dediğini odaklanamadım.
* Bombshell’de az da olsa dördüncü duvarı yıkmak var. Gerek yokmuş.
* Filmin Roger’ın pislik bir adam olmasında daha iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Dizi kablolu olsa da o derece cesur değildi. Gerçi film de abartmıyor aslında ama bir tık da olsa fazla.
> Yine de bu ikisinden ziyade The Morning Show’u tercih ederim gibi.
Kadro:
Charlize Theron, Nicole Kidman, Margot Robbie, John Lithgow
+
Allison Janney, Kate McKinnon, Connie Britton, Mark Duplass, Liv Hewson, Brigette Lundy-Paine, Rob Delaney, Malcolm McDowell, Nazanin Boniadi, Ben Lawson, Andy Buckley, Brooke Smith, D’Arcy Carden, Richard Kind, Jennifer Morrison, Ashley Greene, Tricia Helfer, Holland Taylor (ve dahası)
Siz kimsiniz acaba? Çok olmasanız bari.