The Pact — Tanıtım
6 yorum aytackara 05 Haziran 2021 08:39
BBC One kanalının yeni draması The Pact, 17 Mayıs’ta ekran hayatına başladı. Aynı gün tüm sezonu BBC iPlayer’a eklenirken çifter bölümle devam ettirdiği TV yayınını 1 Haziran itibarıyla tamamladı. Dizinin sezonu 6 bölümden oluşuyor.
The Pact’in senaryosunu Pete McTighe kaleme aldı. Bölümleri Rebecca Johnson ve Eric Styles yönetti. Yapımını Little Door Productions üstlendi.
Dizinin kadrosunda Rakie Ayola, Aneurin Barnard, Laura Fraser, Heledd Gwynn, Abbie Hern, Julie Hesmondhalgh, Jason Hughes, Ben McGregor, Aled ap Steffan, Eiry Thomas ve Gabrielle Creevy yer alıyor.
Konusu:
Galler’in merkez bölgesinde yaşayan ve kimisi birbiriyle daha yakın arkadaş olan beş kadın, Evans Brewery adlı bir bira fabrikasında çalışmaktadır. Aile şirketi olan işletmenin başındaki isim bir süre önce yerini oğlu Jack’e bırakmıştır ve şirketin 100. yıl kutlamasının zamanı gelmiştir.
Partiye katılan bu beş kadın, kendilerine berbat davranan patronları Jack’e ani bir kararla bir eşek şakası yapmaya karar verirler. Uyuşturucu ve içki nedeniyle kafası zaten iyi olan Jack’i ormana yönlendirip yarı çıplak denebilecek şekilde fotoğrafını çekerek uzaklaşırlar. Ancak işler yolunda gitmez, çünkü Jack’i oradan çıkarmak için geri döndüklerinde patronlarını ölmüş bulurlar. Yaptıkları ortaya çıktığı takdirde kimseyi inandıramayacaklarını ve cinayetle suçlanacaklarını bilen 5 arkadaş bir sessizlik anlaşması yapar. Polis ise araştırmasına başlar.
O gece başka neler oldu? Kaza mı yoksa cinayet mi?
BBC’nin suç dramalarını seviyorum, The Pact de bu açıdan iyi oldu. Elbette baktığımızda elimizde aynı ekolden daha iyi örnekler de mevcuttur ama türe ilgisi olanlar en azından bir deneyebilirler de.
Dizinin hikayesini 6 bölüm sonunda tamamlayıp toparladılar. Daha uzun sürmemesi ise bence doğru bir karar olmuş. Cinayet meselesini ve içindeki diğer konuları bir nihayete vardırıyorlar. Bölümler boyunca her karakterin payına bir şeyler düşüyorlar tabii ki. Zaman zaman eksik noktaları tamamlamak için geçmişe yol almayı da ihmal etmiyorlar. Ana karakterlerinin çoğunu aşağı yukarı benzer ağırlıkta kullanmışlar. Yine de Anna, Nancy, Cat, Tamsin ve hatta bir kötü (“villain”) gözüyle değerlendirirsek Jack daha öne çıktı.
Yalnız hikayeyi genişletmek için açtıkları bazı konulara göz devirdiğimi inkar edemem. Bu açıdan dolayı dizinin açılışının ve kapanışının daha iyi olduğu görüşündeyim. Sonunda vardığımız noktada ise “şaşırtma sevdasının” payı mevcut bu arada. Peki, rahatsız etti mi? Hayır. Güldüm mü? Haliyle. Ondan sonra da bir bakmışım meğerse dizi bitivermiş…
The Pact, genel olarak böyle bir dizi işte. İzleyeceklere iyi seyirler.
yorumlar
Doğrusunu buldum
Onay
Elizabeth Berrington (The Nevers), Lisa Palfrey (Chloe, Line of Duty), Christian Patterson (Mr Selfridge, In My Skin), Matthew Gravelle (Broadchurch, Keeping Faith), Aaron Anthony (Behind Her Eyes), Jacob Ifan (Bang, A Discovery of Witches), Jordan Wilks (Freshers), Lloyd Everitt (Casualty, The Deceived), Mali Ann Rees (Tourist Trap, Hidden)
Bir de antolojiye çevirmişler
Trailer
2×01 üzerine:
* DNA testi yaptırsanız sorunlarınızın çoğu çözülecekmiş gibi duruyor ama siz bilirsiniz.
* Sezonun temelindeki konuyu verdiler de başka bir şey yaptılar mı tartışılır. Eee diyesi geliyor insanın. Bir de merkezindeki aile o kadar da ilgi çekici durmuyor şimdilik. Dahası için geçmişte olanları biraz daha açmaları gerekecek haliyle. Ona da bakarız elbet…
Not: Sezonun (6 bölüm) tamamını (tabii ki) iPlayer’a eklemişler.
Beklediğim atağı 203’le yaptılar.
Yalnız hadi Grace’i ayırayım, ne biçim bir aile bunlar? Bunlar yüzünden sezonun ne kadar izlendiğini ya da sevildiğini merak ediyorum. Geçen sezondakilerin yaptıklarını makul bir zemine oturtmak için iyi ya da kötü, ama bir bahaneleri vardı.
Bunların derdinin ne olduğu da henüz beli değil. Umarım bağlayacakları nokta dişe dokunur olur. Her aile iyi olmak zorunda değil, haklı olmak gibi bir borçları da yok ama insan istiyor da artık. Çünkü bu sefer kötüler kazanmasa da olur bir zahmet.
Bu sefer asıl gizemi baştan ele vermeyip sona vermeleri bence yeterince işlemedi ve ilk sezonun altında kaldı. Ana karakterin ilgi çekici ve haklı olmamasının da etkisi vardır.
Vardığımız noktanın şaşırtıcı olduğunu inkar edemem, ama yeterince tatmin edici kapatmadılar. Bir ihtimal 3. sezon olursa daha iyi bir iş çıkarırlar umarım. Bu sefer “Bu sezona gerek yokmuş sanki,” cümlesiyle elveda diyorum.
Gerçi senaristlerin kadını savunmak ve aklamak gibi dertlerinin olduğu düşüncesinde değilim. Yaptığı şey dünyanın en aklı selim şeyi değil sonuçta. Son kısımda kendisini feda ederek çocukları tüm olanlardan kurtarması da güya her şeyin üstüne sünger çekti. “Tam” olduk.