Seksenli ve doksanlı yıllarda yayınlanmış birçok dizinin tanıtımıyla karşınıza çıktım daha önce ama 1980 öncesine yol almak kısmet olmamıştı bu güne kadar. Bu kez 1967 yılına gidiyor ve kült dizi The Prisoner‘ın tanıtımıyla selamlıyorum sizi.

*The Prisoner, İngiliz yapımı bir mini dizi. 29 Eylül 1967-1 Şubat 1968 yılları arasında ITV ekranlarında izleyiciyle buluşmuş ve 17 bölümden oluşmakta.

*Dizi, ilk olarak Kanada’da CTV kanalında görücüye çıkmış 5 Eylül 1967 tarihinde. İngiliz izleyicisi ise ITV’de bundan tam 24 gün sonra kavuşmuş diziye. ABD’de ise 1968 yazında izleyiciyle buluşmuş.

*Dizinin çekimleri Kuzey Galler’de bulunan Portmeirion isimli bir tatil köyünde yapılmış. Çekimler bir yıldan uzun sürmüş.

*Patrick McGoohan, dizinin yaratıcısı, başrol oyuncusu, tek kadrolu oyuncusu, 5 bölümünün yönetmeni ve David Tomblin ile birlikte iki yapımcısından biri konumunda.

*Patrick McGoohan, 19 Mart 1928 tarihinde, ABD’nin New York şehrinin Queens semtinde dünyaya gelmiş. (Dizideki karakteri olan 6 Numara’nın doğum tarihi de aynı bu arada.) Aslen İrlandalı kendisi. ABD’de doğmuş ama küçük yaşlardayken ailesiyle İrlanda’ya taşınmışlar. 1.87 boyunda olan McGoohan, dizide bir İngilizi canlandırıyor. Emmy ve BAFTA ödüllü aktör, 13 Ocak 2009 tarihinde Kaliforniya’da hayata gözlerini yummuş. Aktörlük kariyerine başlamadan önce tanışıp evlendiği (1951) Joan Drummond ile ömrünün geri kalanında evli kalmış ve 3 çocuk babasıymış. The Prisoner’dan önce Danger Man isimli iki adet dizinin başrolünü üstlenmiş. Aynı karaktere hayat verdiği bu dizilerden ilki 1960-1961 yılları arasında 1 sezon, ikincisi 1964-1967 yılları arasında 3 sezon sürmüş. The Prisoner’dan sonra ise Escape from Alcatraz ve Braveheart gibi sinema filmlerinde yer almış.

*The Prisoner için bir bilim kurgu dizisi diyebiliriz. Gizemin hüküm sürdüğü, psikolojik drama unsurlarının öne çıktığı, akıl oyunlarının ana sos olarak kullanıldığı, aksiyon ve maceranın da boş geçilmediği, sürükleyici bir bilim kurgu dizisi.

*Dizinin bölüm süreleri 50 dakika civarında salınıyor.

*AMC-ITV ortaklığında çekilmiş ve 2009 yılında yayınlanmış olan, 6 bölümden oluşan, aynı isimli bir yeniden uyarlama versiyonu mevcut ayrıca dizinin.

Ana karakterimiz 6 numara, İngiltere’deki önemli bir vasfa sahip olduğu işinden bir hışımla istifa eder ve sonrasında evinin yolunu tutar. Onu takip eden bir araçtan inen bir adam o evine vardıktan sonra, içeriye gaz vererek onu bayıltır ve karakterimiz uyandığında kendisini nerede olduğunu bilmediği bir adada konuşlanmış olan ve adına ‘Köy’ denilen gizem dolu bir yerde bulur. Buraya kadar bahsettiğimiz kısmı dizinin aşağıya bırakacağım jenerik kısmında izleme fırsatı yakalıyoruz her bölümün başında.

Adına ‘The Village’ (Köy) denilen bu yer, ilk etapta yakın dönem dizilerinden The Good Place ve Wayward Pines’ı getiriyor akla bazı özellikleriyle. Köyde işleyen bir çark var, köyün sakinleri de içinde bulundukları durumu sorgulamadan hayatlarına devam ediyorlar. Köyde yaşayan herkese isimlerle değil numaralarla hitap ediliyor. Ana karakterimiz de 6 Numara olarak adlandırılıyor. Köyü yöneten kişiler, 6 Numara hakkında bir takım bilgilere sahipler ama onun hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve ona soracakları sorulara yanıtlar almak istiyorlar. Öncelikli olarak merak ettikleri soru ise karakterimizin işinden istifa etme sebebi.

Karakterimiz köyde uyandığı andan itibaren yönetimle arasında psikolojiyi zorlayan bir satranç oyunu başlıyor bir nevi. Yönetim ve 6 Numara hamlelerini yapıyor ve karşılıklı hamleler gelmeye devam ediyor. Yönetim aradığı cevapları alma derdinde; 6 Numara ise mümkün olduğunca ketum kalıp buradan kaçıp kurtulma niyetinde. Bakalım bu akıl oyununu kim kazanacak?

6 Numara, dizideki tek ana karakter pozisyonunda. Onu tanımlarken çabuk parlayan, kibirli, meraklı, zeki ve becerikli gibi ifadeler kullanabiliriz. Her bölümde birçok farklı karakter eşlik ediyor 6 Numara’ya. Kadronun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.

Yönetimden 2 Numara’nın odası. 2 Numara’nın sürekli olarak değiştiğini ve karakterimiz 6 Numara’nın sürekli olarak yeni 2 Numaralar ile muhatap olmak zorunda kaldığını söylemeden geçmeyelim. Ayrıca ortada bir ‘1 Numara’ görmediğimizi de ekleyelim.

Yönetimin kontrol ve güvenlik mekanizmalarından biri olan takipçi top. Öyle şirin göründüğüne bakmayın siz; epey sıkıntı yaratıyor. Yönetimin köyün her yerini kameralarla gözetlediğini ve köy içerisinde kimin yönetim için çalışıp çalışmadığının tam olarak kestirilemediği bir ortam olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Dizinin henüz ilk 3 bölümünü geride bırakmış bulunuyorum. İlk 2 bölümü bir tık daha fazla sevmekle birlikte epey memnun kalmış durumdayım an itibarıyla diziden. 8.4’lük IMDB puanını sonuna kadar hak eden bir hikaye ve görsel açıdan oldukça başarılı bir sunum var ortada. İşin psikolojik boyutu, en az gizem ve bilim kurgu boyutu kadar öne çıkmakta diyebilirim. Umarım bu ayarda devam etmiştir ilerleyen bölümlerde de.