Grev yüzünden az bölüm yayınlayan ama genede gönlümüze taht kuran Chuck geri dönüyor.
29 Eylül tarihinde 2. sezonuyla nbc ekranlarına dönecek dizi 2 adet trailer yayınladı. Trailerlar aşırı keyifli. 2. sezonda da ”Chuck, stay in the car” muhabbetinin döneceği artık belli 
Yeni sezonu sabırsızlıkla bekliyoruz.
Chuck is Return!!! from jessica.niki on Vimeo.
Chuck!!Chuck!!/Trailer Season 2 from jessica.niki on Vimeo. devamı
22dakika podcast’lerini artık yeni internet televizyonu keylife ile birlikte çekiyoruz. Artık daha kısa ve dinamik bölümlerle hem keylife ekranlarında hem de burada karşınızda olacağız. Yeni bir ortamda ilk bölüm olduğu için biraz tutulduk sanki ama zamanla açılacağız.
Hoşunuza gider dileriz.
Geçtiğimiz perşembe akşamı cw tv‘de başlayan Supernatural dizimiz ve geçtiğimiz sezonda senaristlerin grevinden dolayı dizinin hızlandırılıp, aniden bitmesi bizleri üzmüştü. anlaşılan 4. sezon bu durumu telafi etmek için senarist ve yönetmenler atağa kalkıştı ve çok bomba bir şekilde sezonu başlattılar.
haberin devamı çok ciddi spoiler içeririr henüz izleyemenler veyahut izleyememişler için dikkate alınmasını öneririm.
devamı
İlk sezonu ile oldukça beğeni toplayan Dirty sexy Money, The Birthday Present adlı 2.sezon ilk bölümüyle dün akşam abd’de başladı.
Yeni sezonda diziye katılan ve daha önceden duyurduğumuz Lucy lui de kadroda. Bildiğiniz üzere daha önce o.c’den tanıdığımız ve Dirty sexy money’nin küçük ikizlerinden olan Samaire Armstrongrehabilitasyon gördüğü gerekçesiyle dizide sadece ara sıra görünecek.
şimdilik tek kahramanımız gibi görünen sam tyler bir suçu araştırırken geçirdiği trafik kazası sonucu gözlerini, david bowie’nin life on mars? single’ının listeleri kasıp kavurduğu 1973 yılında açar.
bbc‘nin 2006-2007 yıllarında yayımlanan ödüllü dizisi life on mars‘ın abc tarafından yeniden çevriminde, jason o’mara bey yeralmakta.
Herşeyin birbirine girdiği dizi toparlanıyor. Bulanıklaşan herşey netleşiyor. Ben de bu netliklerden Peter ve Sylar üzerinde durup karakterleri ve güçlerini biraz daha mercek altına almak istedim.
Buradan sonrası spoiler içermektedir.
devamı
“Band from TV“, 2006 yılında temelleri atılmış bir rock müzik grubu.
22dakika podcast programının bu bölümünde yer alan haberden yola çıkarak yaptığım küçük araştırmalar sonucu grubun “Hoggin All the covers” adlı bir albüm çıkardığını da öğrenmiş oldum.
BBC ve HBO tarafından Alexander McCall Smith‘in aynı isimli romanından uyarlanan, orijinal adıyla “The No. 1 Ladies’ Detective Agency” (Bir Numaralı Kadınlar Dedektiflik Bürosu) dizisinin ilk bölümü 23 Mart 2008’de yayınlanmıştı. 19 Nisan 2009’a kadar kendisinden haber alınamayan ingiliz yapımı dizinin, 2008’deki bu ilk (sıfırıncı) bölümü 105 dakikaydı ve tadını damağımızda bırakmıştı.
Dizinin 1. sezonunu oluşturan 6 bölüm, 15 Mart – 19 Nisan 2009 tarihleri arasında yayınlandı.
devamı
popüler dizilerin (prison break, lost, dexter…) başrollerinde oynayan karakterlerden en beklemediğimiz anlarda duyduğumuz bu söz, çoğu zaman içimizi rahatlatıyor ya da “olmasa şaşardım zaten” dememize yol açıyor..
lost’ta benjamin linus prison break’te michael scofield, dexter’da dexter morgan hemen hemen her bölümde söylüyorlar bu sözü sanki.. bunun yanında bu karakterlerin hepsinin küçükken travma geçirmiş olması da ilginç bir detay olarak karşımıza çıkıyor. ayrıca, karakterlerin bunu söylerken (dexter’da iç ses devreye giriyor, bu yüzden biraz daha ilginç bir hal alıyor olay) gülümsemesi de “ne sandınız oğlum, yırtıcam gene paçayı…” havası taşıyor..
devamı
Hapishanedeki zorlu şartları anlatan OZ dizisinin tanıtımından sonra, hakkındaki ikinci yazıda dizinin önde gelen mahkum karakterlerini tanıtmak istiyorum. İlk olarak, Nazi çetesinin lideri konumunda olan Vernon Schillinger‘le başlıyorum. Sonradan eklediğim mahkumların polise yakalanma videoları şiddet ve cinsellik içeriyor uyarısını da yapmadan geçmeyeyim.
devamı
Her geçen gün yeni bir dizinin eklendiği Türk dizi piyasasına dönüp baktığımızda onlarca, belki de yüzü aşkın dizinin gelip geçtiğini görebiliriz. Ne yazık ki bu kadar çok dizi çekilmesine rağmen, bir çoğu bir ya da bir kaç bölüm sonra piyasadan silinen ve unutulan diziler arasına giriyor. Çoğunlukla dram ve komedi türünde olan Türk dizilerinin, komedi türünü incelemeye almak istiyorum bu yazıda.
devamı
NBC, 7 Ekim’de The Good Wife ve NCIS: LA dizilerini uzatma kararı aldığını açıkladıktan 1 gün sonra, dizi iptalleri ile ünlü kanal ABC de bu sezon Modern Family, Cougar Town, The Middle‘ı uzatmaya karar verdiğini açıklamıştı.
ABC, az önce gelen haberlere göre Flashforward‘ı da uzatmış.
Böylece bu diziler 13’ten 22 bölüme uzamış oldu. devamı
stargate sg-1, stargate atlantis ya da battlestar galactica… eminim ki bu isimleri bütün dizi severler duymuştur. hatta içimizde bunları fanatik derecesinde izleyen ve takip eden birçok kişi vardır. bunların hepsi için syfy‘a bir teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
geçtiğimiz sene, yani 2008 ekim ayında yayına giren “sanctuary” ise bu efsanelerin arasına girebilecek adaylarından biri. kanada çıkışlı dizi, ilk olarak 2007 yılında sekiz webisode olarak internette yayınlanmış. gördüğü ilgi sayesinde syfy, diziyi televizyona aktarmak istemiş ve bunun üzerine 13 bölümlük ilk sezon çekilmiş. şu anda ise yine 13 bölümden oluşacak olan ikinci sezonu yayınlanmakta. dizinin yaratıcısı, stargate’i yapan ekipten hatırlayabileceğiniz damien kindler. oyuncu kadrosunda ise, stargate’in samantha carter’ı amanda tapping ve yine stargate’te wraith’lerden todd’u oynayan christopher heyerdahl bulunuyor. diğer başrolleri robin dunne, emilie ullerup ve ryan robbins paylaşıyor.
devamı
EW muhabirlerinden Lynette Rice, Flashforward dizisinin yapımcılarından David S. Goyer ve Marc Guggenheim ile dizi hakkında bir röportaj yapmış. Her ne kadar Guggenheim diziyi 12. bölümden itibaren Goyer’e bırakıyor olsa da 24 Eylül 2009 tarihli webcast (online olarak sorular alınan, internet’ten canlı yayınlanan) röportajda ilginç noktalara değinilmiş. Röportajın ilk yarısını buradan ya da buradan, ikinci yarısını da buradan izleyebilirsiniz. Konuşmada geçen bazı can alıcı soru ve cevaplar şöyle :
devamı
Sevgili 22dakika podcast‘ımız yeni teması “efsane diziler” ile karşımızda. İlk konuğu Six Feet Under.
İzlemek isteyenleri hemen içeri alalım. Yok, “ben bilgisayarıma indirmek istiyorum” diyenlere ise, bir güzellik yapmadan olmaz: Buradan bilgisayarınıza indirebilirsiniz… devamı
amc, diğer amerikan kanallarına göre ismini pek sık duymadığımız bir kanal; fakat aynı zamanda mad men ve breaking bad gibi emmy ödüllü iki tane yapımın da sahibi. itv ile ortak hazırladıkları yeni yapım the prisoner ise aynı adı taşıyan eski bir ingiliz dizisinin, mini dizi olarak hayata döndürülmüş hali. Bu seri, toplamda 6 bölümden oluşacakmış ve 15-16-17 kasım akşamlarında ikişer bölüm olarak yayınlanması planlanmış.
devamı
Amerikan bilim kurgu kanalı Syfy, 2010’daki 6 yeni dizisini açıkladı.
Kanal, Riverworld ve The Phantom (Kızılmaske uyarlaması) isimli iki yeni dizisini deneme mini dizileri olarak Nisan’da karşımıza çıkaracak.
Bunları, yazın yayınlanması beklenen Haven isimli Stephen King uyarlaması ile Being Human isimli ingiliz dizisi uyarlaması takip edecek.
Henüz gelişme aşamasında olan son iki dizi ise Zak Penn ve Michael Karnow‘dan Alphas ve 90 dakikalık deneme bölümü ile Unfinished Business.
Riverworld ve The Phantom dizileri hakkında daha ayrıntılı bilgi, fotoğraflar ve fragmanlar için devam…
devamı
Hollywood Yabancı Basın Birliği‘nin düzenlediği ve Oscar’ların habercisi sayılan Altın Küre ödülleri dün gece yapılan törenle sahiplerini buldu. Televizyon dalında en iyi dramanın Mad Men, komedi/müzikalin Glee seçildiği törende Dexter‘ın en iyi erkek oyuncu ve en iyi yardımcı erkek oyuncu dallarında ödül alması kayda değer. Diğer tv ödülleri de şöyle dağıldı :
devamı
Tv kanallarının web ve wiki sayfalarını gezince, çoğunlukla Mart ve Nisan aylarında tanışacağımız yeni diziler olduğunu görüyoruz. Buyrun, Mart ayından Parenthood, The Bridge, Sons of Tucson, Justified, 100 Questions; Nisan ayından da Miami Medical, Treme, Gravity ve Happy Town‘a birlikte bakalım :
devamı
