Twin Peaks || Tanıtım
44 yorum necdetcem7 06 Eylül 2018 09:06
abc Catherine E. Coulson Dana Ashbrook david lynch don s. davis drama Eric DaRe Everett McGill Frank Silva gizem Grace Zabriskie Harry Goaz Jack Nance James Marshall joan chen Kimmy Robertson korku kyle maclachlan Lara Flynn Boyle madchen amick mark frost Michael Horse Michael Ontkean Peggy Lipton Piper Laurie Ray Wise Richard Beymer Russ Tamblyn Sherilyn Fenn sheryl lee showtime twin peaks twin peaks 2017 Warren Frost Wendy Robie
Twin Peaks…
Diziyi izlemeseniz bile Twin Peaks efsanesini duymuşsunuzdur. Twin Peaks, 8 Nisan 1990 yılında ABC tarafından 
yayın hayatına başlamış ve 10 Haziran 1991 yılında kanal tarafından iptal edilmiştir. Daha sonra Twin Peaks: Fire Walk with Me isimli bir filmle hikayesini noktalamıştır. Ayrıca Körfez Savaşı yüzünden çekimlerine 1 sene ara verilmiştir. Toplamda 30 bölüm sürmüştür. Bölüm süreleri 46 dakikadır. (1 ve 2. sezonun ilk bölümleri 90 dakikadır.) Çok eski yıllarda yayınlanmasına rağmen büyük bir başarı yakalamış ve adından yıllarca söz ettirmeyi başaran bir dizi olmuştur. Dizinin başarısının sırrı hiç kuşkusuz David Lynch ve Mark Frost gibi iki başarılı ismin elinden çıkmasıdır.
Ülkemizde de Star TV de yayınlanmıştır.
Burada bitti mi peki? Bittiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Twin Peaks’in yakaladığı büyük başarı, yıllar geçmesine rağmen adından hala söz ettirmiş olması ve zamansız iptali yapımcıların ve hayranların içinde ukde kalmış olacak ki 2015 yılında Showtime ile 3. sezon için anlaşıldı. Fakat dizinin gelmesi hiç de kolay olmadı, önce David Lynch istedikleri olmayınca dizinin yapımcılığını bıraktı; bu hayranlar için hayal kırıklığıydı ama üzerinden fazla zaman geçmeden tekrar başa geldi. Gelecek mi gelmeyecek mi derken 2017 yılında 18 bölümlük 3. sezonuyla hayranlarıyla buluştu.
Şimdi isterseniz gelin, adından yıllarca söz ettiren efsane diziyi daha yakından tanıyalım.
Twin Peaks kasabasına hoşgeldiniz!
Kasabamız Kanada sınırının 5 mil güneyinde, eyalet sınırının da 12 mil batısında yer alıyor. 51 bin 201 kişilik bir nüfusa sahiptir. Küreselleşen dünyadan payını alsa da doğal güzelliklerini korumuştur. Özellikle şelalesi en görülesi yeridir. Birbirinden farklı kültürde ve yaşam tarzına sahip insanı bir arada bulundurmasıyla herkese kucak açabilen yerdir. Göz önünde suç, cinayet gibi olaylar pek yaşanmayan sakin bir kasabadır. İnsanların kafalarını dinlemek için kısa süreliğine ziyaret edebileceği ideal mekanlardan biridir.
Her şey yolunda giderken bir gün kasabanın sevilen kızlarından biri olan Laura Palmer’ın cesedi bulunur. Bu olay herkesi şoka uğratır ve tehlikede hissetmelerine sebep olur. Herkes sıradan bir cinayet diye kendini avutmaya çalışırken FBI ajanı Dale Cooper’ın olayı incelemek için gelmesiyle hiç de sıradan olmadığı anlaşılır. Dale Cooper küçük ve sakin gördüğü bu kasabada olayın çabuk çözüleceği umuduyla gelmişken aslında öyle olmadığı anlaşılır. Twin Peaks kasabası bu cinayetten sonra asla eskisi gibi sessiz ve sakin bir kasaba olmayacaktır.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
Dale Cooper (Kyle MacLachlan)
İnişli çıkışlı FBI kariyeri olan genç ajan Dale Cooper, Twin Peaks’e aynı zamanda kariyerinde yeni bir sayfa umuduyla da gelir. Onun gözünde kasabadaki herkes şüphelidir ve görevine son derece sadıktır. Diane ismini verdiği teybe gözlemlerini anlatmaktadır. Kasabadaki insanların göründükleri gibi olmadıklarını fark eder ve ona göre tedbirli davranması gerekiyordur.
“Kodu kır, suçu çöz!”
Harry S. Truman (Michael Ontkean)
Kasabanın şerifidir. Dale Cooper’a elinden geldiğince yardım etmektedir. Onun kasabadaki en yakın dostu olmuştur. Bir yandan Laura Palmer’ın cinayetini çözmekle uğraşır; diğer yandan kasabada başka olay çıkmaması için dikkatli olur.
“Orada bir çeşit şeytan var. Bu eski ormanda çok garip bir şey.”
Shelly Johnson (Mädchen Amick)
Yaşıtları okula giderken o okulu bırakıp hayata atılmayı tercih etmiş ve restoranda garson olarak çalışmaktadır. Ayrıca Leo Johnson ile evlidir ve evliliğinden hiç mutlu değildir.
“Hayatımda çok fazla erkek var ve ben onunla evlendim.”
Donna Hayward (Lara Flynn Boyle)
Laura’nın en yakın arkadaşı. Onun ölümüyle sarsılıyor. Laura’nın gizli sevgilisi James ile aralarında beklenmeyen bir yakınlaşma yaşıyor. Onunla beraber Laura’nın gizemli cinayetini aydınlatmak için çalışıyorlar.
“Gergin olduğum zaman sigara içiyorum. Gerginliğimi azaltıyor.”
Leo Johnson (Eric DaRe)
Shelly’nin kocası. Sorunlarını kaba kuvvetle çözmeye çalışan, düz birisi.
“Leo’nun yeni bir çift ayakkabıya ihtiyacı var.”
Audrey Horne (Sherilyn Fenn)
Kasabanın en zenginlerinden biri olan Benjamin Horne’un şımarık kızı. Ajan Cooper’a özel bir ilgisi var. Laura’nın liseden arkadaşı.
“Sana bütün sırlarımı anlatamam.”
Josie Packard (Joan Chen)
Eşinin ölümünden sonra onun kasabadaki fabrikasını yönetiyor. Büyük bir mirasa da konmuştur.
“Bana talihsiz bir şey olursa…”
Bobby Briggs (Dana Ashbrook)
Laura’nın sevgilisidir. O öldükten sonra sorgulanıp, şüpheli konumuna düşen ilk kişi olmuştur. Laura’yı Shelley ile aldatıyordur.
“Sence kız arkadaşımı öldürdüğüm için mi futbol antrenmanında değildim?”
Laura Palmer (Sheryl Lee)
Kasabanın sevilen insanlarından biri olan Laura beklenmedik bir cinayete kurban gitmiştir. Çevresindeki insanları etkileyip iz bırakmış birisidir.
“Ne zaman geri geleceğimi bilmiyorum, belki hiçbir zaman.”
James Hurley (James Marshall)
Laura’nın herkesten sakladığı motorcu sevgilisidir. Onun ölümünden sonra o da şüpheli listesine girer. Laura öldükten sonra Donna ile beklenmedik bir yakınlaşma yaşar. Dayısı Ed’in yanında çalışıyordur.
“Ben iyiyim. Sadece dışarıdan sessiz gözüküyorum.”
- Ayrıca Audrey’nin zengin babası Benjamin Horne rolünde Richard Beymer, Şerif Truman’ın altında çalışan memur Hawk rolünde Michael Horse, memur Andy Brennan rolünde Harry Goaz, şerifin sekreteri Lucy Moran rolünde Kimmy Robertson, Shelley’nin çalıştığı restoranın sahibi Norma Jennings rolünde Peggy Lipton, James’in dayısı Ed Hurley rolünde Everett McGill, Laura’nın babası Leland Palmer rolünde Ray Wise, Dr. Will Hayward rolünde Warren Frost, Pete Martell rolünde Jack Nance, Catherine Martell rolünde Piper Laurie, Ed’in eşi Nadine Hurley rolünde Wendy Robie, Laura’nın psikologu Dr. Lawrence Jacoby rolünde Russ Tamblyn, Bobby’nin babası Yüzbaşı Garland Briggs rolünde Don S. Davis, Laura’nın annesi Sarah Palmer rolünde Grace Zabriskie, Kütüklü Kadın rolünde Catherine E. Coulson, Bob rolünde Frank Silva dizide yer alıyor.
TIRIVIRI BİLGİLER
- Her yıl dizinin fanatikleri Twin Peaks Festivali adı altında Twin Peaks’in çekildiği mekanları ziyaret edip çeşitli aktiviteler gerçekleştirmektedir. 1993’ten bu yana varlığını sürdürüyor.
- David Lynch ikinci ve üçüncü sezonda sağır bir FBI ajanı olarak boy göstermiştir.
- Bu proje Mark Frost ve David Lynch’in Marilyn Monroe’nun hayatını anlatan bir film projesinin red yemesi sonrası oluşturulmuştur. Bu yüzden dizide Marilyn Monroe’nun intiharına göndermeler de bulunmaktadır.
- Dizinin oyuncularından Catherine E. Coulson (2015), Warren Frost (2017), Jack Nance (1996), Don S. Davis (2008), Frank Silva (1995) ve Miguel Ferrer (2017) vefat etmiştir.
- Twin Peaks’in yayınlandığı dönemde Spelling Entertainment’ın kurucu ortağı olan Jules Haimovitz, Amerika’nın ünlü işadamlarından Carl Lindler’den dizi henüz yayındayken bir telefon alır. Lindler, dizide Laura Palmer karakterini kimin öldürdüğünü sorar. Sorunun kendisinden değil dönemin Birleşik Devletler Başkanı George Bush’tan geldiğini, hatta ona da bu soruyu yine dönemin Sovyetler Birliği lideri olan Mihail Gorbaçov’un sorduğunu belirtir.
- O dönemde Twin Peaks’in nüfusu sadece 5.120 kişiymiş ve kanal yöneticileri şehirdeki insanların düşük kırsal nüfuslu yerlerde çekilen dizilere pek ilgi olmayacağından endişeliymiş. Sonradan 51.210 kişi gösterilmiş. Fakat David Lynch bunun sadece yazım hatasından dolayı kaynaklandığını açıklamış.
- Al Strobel‘in rolü aslında tek bölümlükmüş; fakat performansından etkilenen David Lynch, ona sürekli bir rol yazmış.
- Alman kanal RTL, diziyi kötü reytingler dolayısıyla 20 bölüm sonra yayından kaldırdı; çünkü rakip kanalı SAT1 ilk bölümden önce izleyicilere Laura’nın katilinin kimliğini açıkladı.
- Laura Palmer’ın kuzeni Madeleine Ferguson rolünü Sheryl Lee tarafından canlandırıldı. David Lynch, oyuncudan etkilendiği için onun daha fazla rol almasını istedi. Madeleine’in memleketi Missoula, aynı zamanda David Lynch’in memleketidir.
- Sherilyn Fenn’in karakteri olan Audrey Horne’a spin-off dizi çekme planı olan David Lynch, kanalla anlaşamaması sonucu projeyi iptal etti.
- Dizinin büyük hayranı olan Steven Spielberg, ikinci sezonun ilk bölümünü yönetti.
- Sheryl Lee, dizide hem sarışın hem esmer karakteri oynadı. Ölüm Korkusu filminde Kim Novak da aynı şekilde hem esmer hem sarışın karakterleri canlandırdı. Madeleine Ferguson ismi de bu filmden gelmektedir. Kim Novak’ın canlandırdığı bir karakterin adı Madeleine‘dir. Diğer başrol James Stewart’ın karakterinin adı da John Scottie Ferguson‘dur.
- Josie Packard rolü ilk önce Isabella Rossellini tarafından oynanması planlanmıştı. Sonradan rol Joan Chen’in olmuş.
- Black Lodge‘un zemininin deseni David Lynch’in yönettiği Eraserhead filmindeki Henry karakterinin evinin zemininin genişletilmiş halidir. Henry rolünü de bu dizide oynayan Jack Nance canlandırmaktadır.
- Dizinin ana karakterleri Ajan Cooper ve Şerif Truman, dizinin çekildiği Washington eyaletinin iki önemli figürünün isimlerinden esinlenilerek oluşturulmuştur. D.B. Cooper adlı zorba bir suçlu olan ve paraşütle bir uçaktan atladıktan sonra bir daha bulunamayan kişi Ajan Cooper ile aynı ismi taşırken; Şerif Truman, Amerikan Başkanlarından Harry S. Truman ile aynı ismi paylaşmaktadır. Hatta şerifin ofisinde duvarda asılı olan geyik (buck) kafasına asılı tabelada yazan “The Buck stopped here” cümlesi Başkan Truman’ın mottosu olan “The Buck stops here”a göndermedir. Bir poker deyimi olan bu mottonun anlamı ise hiçbir mazeret kabul etmeden sorumluluğu üstlenmektir.
SON SÖZ
Twin Peaks uzun zamandır listemde olan ve merak ettiğim bir diziydi. Özellikle David Lynch faktörü dolayısıyla merakım daha da artıyordu. Dizinin şu anda 2. sezonunun ilk yarısını bitirdim, özellikle 3. sezonunu çok merak ediyorum. Twin Peaks izlemenin benim için büyük bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim; izlediğim en eski dizi olmasından dolayı ve o dönemi güzel yansıtmasından dolayı. Tabii görüntülerin ve oyunculukların o dönemde biraz kötü gözükmesi de dezavantajlarından biri dizinin. Fakat 90’lardaki şartlarla yapılıp bu zamana kadar adından söz ettirmesi büyük bir başarı. Diziye şimdilik efsane demesem de severek izliyorum; özellikle müziklerini ve yaratıcılığını çok beğeniyorum. Bitirdikten sonra da unutamayacağım dizilerden biri olacağı kesin. Hiç beklemediğiniz anda çalan ilginç müzikler dizinin absürtlük dozunu arttırıyor ve hoş bir hava katıyor. Twin Peaks’i dizi izleme konusunda birikimi olan insanlara önerebilirim; çünkü dizi izleme konusunda yeterli birikimi olmayan izleyicilerin çabuk sıkılabileceğini ve beğenmeyeceğini düşünüyorum. Eğer belli bir süredir dizi izliyorsanız Twin Peaks’i denemelisiniz. Fakat dizinin 90’lı yıllarda yapıldığını unutmayın ve o kafayla diziye başlayın. Günümüzle kıyas ederek izlerseniz kaybedersiniz.
Dizinin uzun zamandır sitede bir tanıtımı olmaması bir eksiklikti bana kalırsa ve geçte olsa bu eksikliği kapattığım için mutluyum. Umarım hayranlarına güzel bir nostalji ve dizinin hakkını veren bir tanıtım olmuştur; henüz izlemeyenlere ise “Hadi artık başla!” teşviki sağlamıştır.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
TANITIM FRAGMANI
https://www.youtube.com/watch?v=q040A3z1W08
https://www.youtube.com/watch?v=i7d0Lm_31BE
NOT: Dizinin ilk iki sezonuna ait yorumlar burada, üçüncü sezonu hakkında yorumlar burada yer alıyor.
yorumlar
Eline sağlık necdetcem7, görünce cidden şaşırdım. Benimde sevdiğim dizilerden. David Lynch yapımlarıyla tanışalı uzun bir zaman oldu ve adamın her yapımını izlediğimde hastası olarak kalkmıştım başından. Bu dizide en sevdiğim dizilerden biri. David Lynch kafası benimle o kadar uyuşuyor ki anlatamam. Tanıtımını görmek ayrıca çok hoş oldu okurken bir daha oturup izlemek geldi içimden. Tekrar tekrar eline sağlık.
Açıkçası diziyi ne kadar sevdiğimi sayfa sayfa yazıp anlatabilirim o yüzden kısa kesiyorum. Twin Peaks benim için klasik niteliğindedir. Ayrıca diziyi sever sevmezsiniz ama bir gerçek var dizi dünyasında yeni bir akım yaratan dizidir. Amerikan seyircisi diziyi izlemeyi bıraktığı için 2.sezon sonunda iptali görse de dizinin etkilerini günümüzdeki dizilerde dahi görebilirsiniz.
Zaten David Lynch hayranıysanız en sevdiğiniz işlerinden biri olacaktır bence. Karakter tanıtımları da çok güzel olmuş, unutamadığım çok karakter var orada. Tabii bugüne kadar beni en çok korkutan kötü adam da bu diziden çıkmıştır.
Her bölümü kahveyle izleme takıntısı olanlardan biri olduğumu da söyleyeyim.
Zor ve farklı bir dizi. İnsanlara oturup izleyin diyemedim bugüne kadar. Sadece eski bir dizi olması değil, garipliği de birçok insanı itecektir. Oyunculukları ve diyalogları görünce, bu ne saçmalık diyecek birçok kişi olacağına eminim
David Lynch kafası insanı zorlayan bir kafa. Diziyi izlerken zaman zaman zorlandım. 2. sezonunun malum bölümünden sonra devam etmesini de gereksiz bulmuşumdur.
Eleştirildi ama ben dizinin kafasına alıştığım için, 3. sezonu izlerken çok keyif aldım. Özellikle 3x
, bugüne kadar seyrettiğim en garip ama en keyifli şeydi. Muhteşem bir acayiplik şöleniydi.
Bazen yazıyoruz Legion gibi diziler için, insanın beynini yakıyor diye. Twin Peaks’in yanında çoluk çocuk gibi kalır bunlar. Kimse beyin yakma konusunda onu geçemez.
Tavsiye edemiyorum ama çok farklı bir şey izlemek isteyenler girsin tabii ki.
Ha bir de izlemeyen varsa Eraserhead filmini kesinlikle tavsiye ediyorum. 1977 yılında böyle bir film çekmek herkesin harcı değil. Ayrıca abidin77’ye katılıyorum herkese öneremiyorum ama diziye başlamadan önce yinede David Lynch’in filmlerini aşina olunması bu diziyi daha fazla sevdireceğini düşünüyorum. Tanıtımı görünce yine hayranlığımı gizleyemiyorum bu adama. Yoğun olduğumdan diziye şu anlık tekrardan başlayamam ama akşama Eraserhead filmini bir daha izleyeyim bari. Canım fena çekti
Eline sağlıklara, tutanlara teşekkür ederim.
Yorumlarınıza katılıyorum daha diziyi bitirmesem de. Ayrıca Audrey’e bayılıyorum.
3. sezonu merak ediyorum ama tanıtımı hazırlarken gördüğüm kadarıyla bazı isimlerin olmaması ve olanların da az gözükmesi biraz moralimi bozdu.
@necdetcem7 aslında çoğu kişi var ama ölenler ve oyunculuğu bırakanlar olduğu için bazı isimler eksik. Bir iki isim de çok kısa süre görünüyor. Yine de 25 yıl sonra ne kadar yaşlandıklarını görünce hüzünleniyor insan.
2×11 deyim.
Dizinin yokluğunu sitede doldurduğun için ellerine sağlık @necdetcem7
Te zamanında ilk sezonu yarılamıştım, fakat bana fazla gelmişti her anlamda. İster acayipliği ister gerilimi. Geçen sene de tekrardan alıyım dedim 3cü sezonun gelme niyetine de bu sefer de günümüze uymayan teknikalite ve oyunculardan dolayı ilgimi kaybetti. Tanıtımla iştahım yeniden hortladı. Sonbahar sonu gibi başlarım artık eve kapanıp.
ps: Bu aralar Castle Rock’tan Twin Peaks tadı aldığımı da not düşeyim.
@dandinidon: Teşekkürler
Castle Rock izlemedim ama yorumlar güzel geliyor, izleyeceğim galiba…
2 x 11
David Duchovny i burada unutamayacağım sanırım
İlginç geliyor ama Benjamin Horne u sevmiyorum pek.
Sonda bu
Burada iptal olması çok yanlış olmuş, iyi ki devam filmi gelmiş. Bob pisliği Dale ın içine girmiş.
David Lynch ne kadar ileri görüşlü bir adam
Yarın da filmi izler sonra çok merak ettiğim 3. sezona geçerim. Ha bir de yahu Billy Zane ne kadar kötü oynadı burada.
Şimdi filmden sonra 2014 yayında yayınlanan Twin Peaks, Kayıp Parçalar diye bir film daha varmış, onu da izlemem gerekiyor mu?
Sanmıyorum.
Tamamdır, hem filmden hem diziden eksik parçaları içeriyor falan diye -yayınlanmayan kısımlar- yazıyor.
Dizi ve filmlerde bulunmayan sahneleri koymuşlar anladığım kadarıyla.
Aynı anda yazdık
Aynen öyleymiş.
@necdetcem7 ben parça parça bakmıştım izlerken gözden kaçan küçük detaylar var. En iyisi son sezonu izledikten sonra IMDb sayfasından trivia kısmına bakmak.
@Vesper: Ben de senin gibi parça parça bakayım dedim, öteki türlü de yapabilirim.
@necdetcem7 ben biliyorsundur diye yazmadım ama evet film diziden önceki süreci, kaybolan diğer kızı anlatıyor. Bahsettiğin olayın etkilerinin 25 yıl sonraki hali 3.sezonda anlatılıyor.
Film o yıl Cannes’da gösterildi mesela David Lynch de oradaydı, saçma sapan filmi izleyen fransızlar filmi yuhalamış (büyük ihtimal o yuhalamayı yapan diziyi de izlememiş hiçbir şey anlamayanlardır) Çok saçma tartışmaların olduğu bir film yani. Ama diziyi sevenler için film fena değil aslında, David Bowie falan. Mesela ben Laura’nın barda şarkıda ağladığı sahneyi unutmam.
Ya film güzeldi bence de ama işte ben dizi orada tamamlandı diye okuyunca öteki tarafı da anlattılar diye düşündüm, tabii olayın baş tarafını izlemek iyi oldu.
3. sezonu bitirdim. Beklediğimden daha hızlı ve çabuk akan bir sezon oldu. Sezonu da çok beğendim ama hayal kırıklığına uğradığım şeyler de oldu. Sezonun ikinci yarısı ilk yarısına göre daha iyiydi kesinlikle. Finale ise söyleyecek pek bir kelime bulamıyorum, bizi böyle bıraktın ya senin de uykuların kaçsın emi David Lynch!
Şu adamla karşılaşıp konuşup neden böyle bir son tercih ettiğini sormak isterdim. Kafasında seneler sonra devam etmek gibi bir düşünce varsa hoş ama yoksa milletin beynine sıkıp da gitmek de neyin nesi ? 
Böyle ölmeyiz, roket at Lynch.
Hayal kırıklığına uğradığım konular:
Dale Cooper ın o eski halini az görmemiz kötü oldu, daha fazla izlemek isterdim.
Eski karakterler de daha fazla gözükebilirdi.
Amanda cığımın karakterini de fazla görseydik ne güzel olurdu?
Bir de aradan 25 yıl geçmiş zaten, o adamı Harry Truman diye yuttursalar kim itiraz edecekti ki? Kardeşi şeyi mantıklı olmuş ama oyuncuyu da sevdim. Yalnız bu adam 1 bölümlüğüne hatır gönül için gelir oynar ya. Ben olsam oynardım
Şimdi 8. bölümdeki sorum, bu Bob falan
Sonla ilgili sorularım da
Ya da kötü cooper o koordinatlarla paralel evrendeki laura yı bulup öldürmek istiyordu, bizim cooper da paralel evrene mi gitti yanlışlıkla yani, laura yı bulacağım diyerek?
kafamda deli sorular, cevaplayacak ya da farklı yorumlayan var mı?
Çekimlerine yaklaşık 2014 te başlayıp bu yıllarda geldiyse ne zorluklarla devamı da gelmez diye düşünüyorum. David Lynch kafasını daha fazla izlemek isterdim. Bu dizi de tadı damağımda kaldı resmen. Keşke devamı gelse. Gelmese de izlediğime memnunum ve David Lynch filmlerini de bitirmeyi düşünüyorum. Daha fazla dizi film yapsın. Özellikle dizi olursa daha iyi olur, ama bu adamla çalışmakta zor, adamın bir dizi yapması da zor. Kesinlikle bu yüzyılın ilerisinde zekaya sahip bir dahi olduğunu düşüniyorum David Lynch in.
Diziyi özleyeceğim. Bir dizinin daha sonuna geldik.
Diğer sorular için benim bir daha bakmak lazım bu diziye
Acaba 1 2 soruyu cevaplayabilir miyim diye baktım da yok, o sahneleri hatırlayınca bile başım döndü. Çok fazla soru var. 2017 Mayıs ekranındaki yorumlar hariç bloglardaki, redditteki tartışmalara bakılabilir. Güzel tartışmalar oluyor aslında.
Çok emin değilim öyle olduğundan. Şurada dizinin son sezonun ardından bir takım teoriler yazılmış TP ile ilgili. Ben daha bakmadım ama bir göz at istersen.
Ben okudum attığını, okuyunca kafamda daha bi oturdu sanki. İyi bir analiz.
Shelley’nin çalıştığı restoranın sahibi Norma Jennings rolünde Peggy Lipton > Vefat
Aaaa
2 gün önce Angie Tribeca iptal edildiğinde Rashida Jones’un imdb’sini dolaşırken oradan annesi Peggy Lipton’ın sayfasına gitmiştim. Daha önceden de bakmıştım oradaki fotoğraflara. Yine “gençliğinde amma güzel bir kadınmış” dedim. Sonrasında “hala güzel ya” dedim. Eski kocası, Rashida’nın babası Quincy Jones‘un yaşını görünce (86), ona göre genç (72) olduğunu bile düşündüm.
Kansermiş kadın. Aile hazırmış belli ki. Sanırım öncesinden açıklamadılar durumunu. Üzücü bir sürpriz oldu.
Çok sevdiğim karakterlerden biriydi, özellikle gülüşünü çok severdim. R.I.P
Ilk 3 bolumu izledim bugun. Dedikleri kadar yokmus normal bir diziye benziyor derken 3un sonunda anladim ne demek istendigini. Evet biraz sacma sapan seyler olmaya basladi sonunda. Bu ruyalar ve hayaller disinda aslinda gayet sordurup ayni hizda cevaplandirarak guzel gidiyor konu.
Kasabadaki iliskiler acisindan tam bir darkken, konu genel itibariyla killing i andirdi bana. Hatta kaybin haberini ebeveynlerin alma sekli birebir ayniydi. Killingten kullanilan birkac yan konunun da buradan alindigi belli yine.
Oyunculuklar genel olarak cok kotu ama alistim cok sukur.
3.5 yıl geçti izleyeli. Ulan ne bölümdü be? İzlediğim en acayip ve muhteşem şeydi. Hayatım boyunca unutamayacağım tek dizi bölümü bu olabilir.
Gotta light? O kısım hala aklımda.
İzledikten sonra kaçırdığım yüzlerce detayı, teorileri araştıracaktım ama unutmuşum, bir ara baksam iyi olacak. Diziyi biraz da özledim.
Twin Peaks başlı başlına efsane bir diziydi ya, hele 3. sezonun final bölümü de çok güzeldi. Of ya bu adamı çok seviyorum keşke bir 4 te çekse.
Gaza gelip bunu tekrar izlemeye karar verdim. İzlemem gereken çok dizi var ama bunu izleyeli çok uzun süre geçti, hakkını vererek dikkatle izlemek istiyorum. Çünkü ilk sefer neye bulaştığımı bilmediğimden şaşkınlıkla izlemiştim.
94 dakikalık ilk bölümde klasik bir cinayet var hissi vardı, nelere bulaştığımız konusunda pek ipucu vermediler. Bölümü ilk izlediğimdeki ön yargılarımı hatırlıyorum, neler bekliyordum neler çıktı.
Laura Palmer’ın odasına doğru bakan merdivenli kamera açısı hala tedirgin ediyor, sevmiyorum.
Cooper’ın diziye giriş sahnesi hala harika görünüyor. İlk ipucu morg sahnesinde karşımıza çıkıyor,
Bir sürü karakter var ama ilk bölüm onları kısa kısa tanıtmakta başarılı. James maşallah o kadar rezil oynuyor ki dizinin oyunculukla ilgili aldığı eleştirilerin çoğu bunun yüzündendir.
Buraya Sarah Palmer sonda niye çığlık attı hala bilmiyorum yazacaktım ama biraz araştırınca sebebini anladım. 2.izleyişim ve hala tek başıma fark edemedim
Dizinin nasıl bir şey olduğunu bilmeden izlemeye başlayan biri bu bölümdeki meşhur sahneyi görünce ne düşünür merak ediyorum. Sarah Palmer
Dizi aynı zamanda bir pembe dizi parodisi olduğunu fazlasıyla belli ediyor, ne çok basit drama var öyle. Neyse ki önceden izlediğim için o sahneleri rahatça atlıyorum.
S01E03
Twin Peaks’in nasıl bir dizi olduğunu açık açık gösterdiği bölüm bu, odaya ilk kez bu bölüm giriyoruz. Bölümün David Lynch tarafından yönetildiği o kadar belli ki açılışta Horne ailesinin sessizce yemek yemesini 1 dakika boyunca izledik. Sonda da şov başladı zaten, televizyon tarihine giren anlar. Trivia bilgilerine bakıyordum bu ilk bölümleri ABD’de izleyici kitlesinin %20’si falan canlı olarak izliyormuş. Kim bilir kaç milyon tv kapatılmıştır bu sahneler sonrası. Cooper’ın rüyası başladı,
Bu arada rüyada odaya girmeden önce tek kollu adam fire, walk with me konuşmasını yaptı. Şu an izlerken fark ettim birilerinin bir yerde yaşadığından bahsetti, 3×08’de buraya tekrar döneceğim çünkü bağlantıyı fark ettim.
Bob ismi ilk kez kullanıldı ve Laura odada burnuna dokundu. O dokunma detayını unuttum buraya not alayım.
Ve ilk kez “This is, excuse me, a damn fine cup of coffee.”
Cooper’ın odasında Audrey’yi bulduktan sonra ona yaptığı konuşma dizinin en iyi sahnelerinden biri. Cooper tam bir centilmen.
“A drunken man walks in a way that is quite impossible for a sober man to imitate, and vice versa. An evil man has a way, no matter how clever. To the trained eye, his way will show itself.” Daha uzun ama bu kısmı sevdim. Dizi tekrar yayınlanırken David Lynch Log Lady’nin ağzından her bölüm için böyle girişler yazmış. David Lynch yıllar sonra bile çektiklerini açıklamayı sevmediği için bu kısa girişler ne anlatmaya çalıştığını biraz olsun anlatıyor. Malum karakterden bahsediyor burada.
S01E08 Sezon Finali
1.sezon izlemesi en kolay Twin Peaks sezonu, sezonun çoğu pembe dizi, birazı cinayet soruşturması. Sürrealizm kısmı birkaç dakikayı geçmiyor bile. Yayınlandığı yıl Lynch Wild at Heart filmini çekiyormuş. Mark Frost sezonu olduğu gayet açık, ileride tamamen iş değişiyor tabii ki.
James ve Donna dizinin dibiymiş gerçekten, Bobby ve Shelly kısımlarını izlemek daha güzeldi. Bobby dizide en fazla sevdiğim karakterlerden biri.
Ray Wise’ın hastanedeki performansı neydi öyle, bravo.
David Lynch yarın bir duyurum olacak demiş. Netflix’teki yeni dizisi ya da çok ilgisiz bir konu ile ilgili olabilir (sever böyle işleri) Yine de insan Twin Peaks ile ilgili mi diye düşünüyor. Olmaz ama bir hayal işte.
Al Strobel, 83 yaşında vefat etmiş.