Under the Dome | Tanıtım
158 yorum real tortoise 30 Temmuz 2013 21:37
Geçtiğimiz yıllarda Amerikan ulusal kanallarından yaz ayları için pek bir hamle göremezken, kanallar bu yıl pek çok farklı proje ile karşımıza çıkmayı tercih ettiler. İşte bunlardan biri de CBS‘ in yayınladığı Under The Dome. Türkçe ismiyle, “Kubbenin Altında”.
24 Haziran 2013 tarihinde yayın hayatına başlayan ve şimdiden 2. sezon onayını alan, gizemli ögelerle süslü bu diziyi merak edenler varsa, yazının devamına buyursunlar.
İçindekiler:
- Mutfaktakiler
- Konu
- Karakterler ve Oyuncular
- Yapım Süreci
- İzlenme Oranları
- Kubbe Fikri Çalıntı mı?
- Diğer
- Tanıtım Filmleri
Mutfaktakiler
Dizi, Stephen King‘in 2009 yılında yayınladığı ve oldukça beğeni toplayan aynı adlı kitabından uyarlanıyor. Dizinin yapımcıları arasında Stephen King ve ünlü yönetmen/yapımcı Steven Spielberg de yer alıyorlar. Yapımcıları arasında Stephen King’in de yer alması ise dizi için bir artı puan. Under The Dome’un yaratıcısı ise daha önce Lost‘un yazar ekibinde yer alan Brian K. Vaughan.
Konu
Dizinin konusuna gelecek olursak…
Dizimiz, Amerika’nın Maine eyaleti sınırları içinde bulunan kurgusal Chester’s Mill kasabasında geçiyor. Kasaba sakinleri bir sabah uyandıklarında büyük bir gürültüyle sarsılırlar. Önceleri ne olduğunu anlamasalar da kasabanın etrafının görünmeyen bir kubbe tarafından sarıldığını öğrenmeleri çok uzun sürmez. Üstelik bu görünmeyen kubbe, dışına çıkılamayan, her türlü darbeye dayanıklı, diğer tarafa ses geçirmeyen ve birtakım gizemli özellikleri bulunan bir kubbedir.
İşin daha kötü tarafı ise, Amerikan Hükümeti de dahil olmak üzere hiç kimsenin bu kubbenin nereden ve nasıl geldiğiyle ilgili en ufak bir fikri yoktur. Kubbe gelmeden önce içinde pek çok sırrı barındıran kasabanın aslında göründüğü kadar kendi halinde bir kasaba olmadığı da yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.
Karakterler ve Oyuncular
Kasabada bir işi için bulunuyorken, kubbenin gelmesiyle burada kapalı kalan biri. Daha önceden orduda görev aldığı aldığından dolayı, hayatta kalma konusunda tecrübeli biri. Bu özelliği sayesinde de kısa sürede kasabada sözü geçen ve yardım istenen birine dönüşüyor. Ancak kimseye güvenilemeyen bu kasabada, onun da bazı sırları var elbette.
Karakteri, genç oyuncu Mike Vogel canlandırıyor. Kendisi en son geçtiğimiz aylarda yayınlanan Bates Motel‘in yanı sıra, Pan Am, Miami Medical, Cloverfield, The Help gibi pek çok farklı yapımda da rol almış.
Birtakım olaylar sebebiyle, yıllar önce, eşinin doğduğu yer olan Chester’s Mill’e taşınmak durumunda kalan bir gazeteci. Kasabada sevilen, sözü dinlenilen ve liderlik vasfına sahip bir karakter olarak göze çarpıyor. Karakterimiz aynı zamanda bir hayli yardımsever biri; öyle ki kasabada kalacak bir yeri olmayan Barbie’ye evini açıyor. Bir yandan kasaba halkıyla birlikte tüm bu olanlara anlam vermeye çalışırken, bir yandan da kubbenin gelişinden sonra ortadan kaybolan kocasının izini sürüyor.
Karakteri, Rachelle Lefevre canlandırmakta. Oyuncuyu Twilight, The Twilight Saga : New Moon, Barney’s Version ve White House Down gibi filmlerin yanında A Gifted Man, Off the Map gibi dizilerden de tanıyabilirsiniz.
Kasabanın politikayla ilgilenen meclis üyesi. Aynı zamanda, kubbenin gelişiyle birlikte kasabada kalan tek meclis üyesi. Bu yüzden kasaba halkının çok ciddiye aldığı ve güvendiği biri. Kasabanın bazı üyeleri gibi kendisinin de birtakım sırları var.
Karakteri, Dean Norris canlandırıyor. Kendisini en iyi Breaking Bad‘de canlandırdığı Hank Schrader karakteriyle tanıyoruz.
Şerifin sadık ve hırslı yardımcısı. Kubbenin gelişiyle, sevdiklerini kubbenin diğer tarafında bırakmak zorunda kalanlardan biri. Halkı sakinleştirmek ve kontrol altına almak konusunda çok iyi iş çıkarıyor.
Karakteri, Natalie Martinez canlandırıyor. Kendisini daha önce Death Race, Broken City gibi filmlerden ve CSI: NY‘tan tanıyabilirsiniz.
Bir gün kasabayı terk etme hayalleri kuran bir genç kız. Kubbenin gelişiyle birlikte bu hayalleri sekteye uğruyor doğal olarak. Bir yandan garsonluk yaparken, diğer yandan kasaba hastanesinde gönüllü olarak çalışıyor. Kubbe zaten başlı başına bir sorun iken, Angie pek çok farklı sorunla da boğuşmak zorunda kalıyor.
Karakteri, Britt Robertson canlandırıyor. Kendisini en iyi, tek sezon sonunda iptali gören CW dizisi The Secret Circle ile tanıyabilirsiniz.
Meclis üyesi Big Jim Rennie’nin tek oğlu. Üniversite eğitimi görüyor ama okula dönmeye pek de niyetli değil. Zaten kubbe yüzünden okuluna dönmesi de pek mümkün görünmüyor. Aynı zamanda Angie ile aralarında bir ilişki var. Göründüğü kadar sakin ve masum bir karakter olmadığını da ekleyelim.
Karakteri, Alexander Koch canlandırıyor. Daha önce sadece kısa filmlerde rol alan genç oyuncuyu tanımamanız normal, çünkü ciddi sayılabilecek ilk işi Under the Dome.
Angie’nin kendisinden yaşça küçük kardeşi. Kubbenin inmesiyle ailesi dışarıda kalıyor ve evlerinde tek başına yaşamaya başlıyor. Ailesiyle birlikte kasabada mahsur kalan Norrie ile birtakım maceralara atılıyorlar.
Karakteri, Colin Ford canlandırıyor. Kendisi genç yaşına rağmen pek çok projede yer almış biri.
Norrie Calvert-Hill/Alice Calvert/Carolyn Hill
Eşcinsel bir çift olan Alice ile Carolyn, kızları Norrie’yi bir rehabilitasyon merkezine götürmek üzere Chester’s Mill’den geçerken, burada mahsur kalıyorlar. Alice bir psikolog, Carolyn ise bir avukat. Alice’in tıbbi bilgisinin de yardımıyla hikayede önemli bir konuma geliyorlar. Norrie ise kasabaya gelir gelmez kendisini kabul ettirip, Joe ile arkadaş oluyor. Karakterleri sırasıyla Mackenzie Lintz, Samantha Mathis ve Aisha Hinds canlandırıyor.
Phil Bushey/Dodee Weaver
Phil, kasabanın radyosunda DJ’lik yapıyor. Dodee ise radyonun teknik işleriyle ilgileniyor. Dodee’nin teknik bilgisi sayesinde kubbenin içinde kalan insanlar, kubbenin dışından haberleri edinebiliyor. İkili, hikayede önemli bir yere sahip.
Karakterleri, sırasıyla Nicholas Strong ve Jolene Purdy canlandırıyor.
Yapım Süreci
Kitabın uyarlanacağı haberleri ilk olarak 2009 yılında ortaya atılmıştı. Bu haberlerin ardından 2 yıl sonra, 2011’de diziyi uyarlaması için Brian K. Vaughan ile anlaşıldığı haberi gelinceye kadar diziyle ilgili herhangi bir duyum alamamıştık. Yine 2011 yılında gelen haberlerde, dizinin Showtime için uyarlanacağı söyleniyordu.
Showtime kanalının yöneticisi David Nevins, dizinin kendi kanallarının yayın politikasına uymadığını düşünüp, yine aynı yayın grubunun kanalı olan CBS‘in başkanı Nina Tassler‘e önermişti. Kasım 2012 tarihine gelindiğinde ise CBS’in, dizi için deneme (pilot) bölümü istemeden, doğrudan 13 bölümlük bir sezon için sipariş verdiği duyuruldu.
İzlenme Oranları
Under the Dome‘un yapımcı firmaları ise Amblin Television, DreamWorks Television ve CBS Television Studios.
Dizi, ilk bölümünde 3,2 rating ve 13,14 milyon izleyici kazanarak, CBS‘in 2000 yılından bu yana yaz aylarında en çok reyting alan açılışını yaptı. Yazın yayınlanan tüm ulusal kanalların dramaları içerisinde de 1992’den bu yana en iyi açılışı yapan dizi oldu.
Kanal, dizinin ilerleyen bölümlerdeki performansından da memnun kalmış olacak ki 5. bölümün ardından dizinin 2. sezon onayını verdi. 2. sezon 2014 yılının yaz aylarında, yine 13 bölüm olarak yayınlanacak. Ayrıca, 2.sezonun ilk bölümünün senaryosunu ise bizzat Stephen King yazacak.
Kubbe Fikri Çalıntı mı?
Dizi ve uyarlandığı kitap ile ilgili ilginç bir ayrıntı da The Simpsons : Movie ile olan benzerliği. 2007 yılında gösterime giren The Simpsons : Movie‘de de -tıpkı Under the Dome‘da olduğu gibi- bir kubbe, kahramanlarımızın yaşadığı Springfield kasabasının üstünü örtüyor ve kasaba halkı kubbenin dışıyla iletişim kuramıyordu. Stephen King’in kitabı yazmaya 1976 yılında başladığı, ancak 70 sayfa yazdıktan sonra 2007 yılına kadar kitabın devamını getirmediği söyleniyor.
Usta yazar ise filmi daha önce hiç izlemediğini ve kubbe fikrinden haberdar olmadığını söylüyor. Bu sebeple, bu iki projenin benzerliği tamamen tesadüfe dayandırılıyor. Ancak The Simpsons hayranlarının bu iddiaya inanmaya pek niyetleri yok gibi. Hatta dizinin bir bölümünde de bu olaya bir gönderme yer alıyor.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=1kPUGLt1DWQ
Diğer
Under the Dome ekibi geçtiğimiz günlerde yapılan Comic-Con‘a da katılmıştı. Ekibin panel videsou ve röportajları için şuraya uğrayabilirsiniz.
Dizinin karakterlerinden olan Joe’nun bloguna şu adresten ulaşabilirsiniz. Dizinin geçtiği kurgusal kasaba için hazırlanan web sitesi de şurada. Ayrıca dizi için hazırlanan dış mekan reklam çalışmalarından bir örneği de aşağıda görebilirsiniz.
Eğer bu tarz gizemli kasaba merkezli hikayelere ilginiz varsa, beklentinizi yükseltmeden, en azından ilk bölümüne bir göz atmanızda yarar var.
Tanıtım Filmleri
http://www.youtube.com/watch?v=jZ0em-4u88E
yorumlar
Yaz sıcağında hafif hafif tüketiyoz işte.Sıcaklarda daha ağırı bünyeye zarar zaten
Aslında senaryo enteresan. Tam bir King öyküsü. Karakterlerde klasik King romanlarında okuduklarımızdan. Ama oyunculuklarından dolayı mı bilmiyorum dizide hepsi bana çok abartı, cheesy geldi. 4 bölüm izledim sanırım ama devam eder miyim bilmiyorum.
çok güzel bir yazı ellerine sağlık @realtortoise
diziyi ben ilk iki bölümden sonra askıya aldım, elimde olan fazlaca yaz dizileri ve eskilerden güncele yetişmeye çalıştıklarım ile buna maalesef yer kalmadı.
özellikle mini olmayacağını duyunca sezon finali yaptıktan sonra topluca izlemek istiyorum
Bu gün yeni bölüm yayımlandı. Dizi fena gitmiyor, çerezlik bi dizi bence.
Sonunda tekrar iyi bir bölüm yüzü görebildik. Bknz: S01E11… Hala izleyen var mı bilmiyorum; ama dizi bu bölümle işleri iyice karıştırdı (Hatta şöyle söyleyeyim; şu son 2 bölümde ne olacak meraklardayım, sezon finalinde bu bölümde olacaklar olur beklentisindeydim) ve tekrar bir bilim kurgu, fantastik dizi sosuna da bulandı. Ondan da hoşnut kaldım tabi ki…
Dizi hala yardırmıyor; ama yazın olduğu için sıkmadan seyrediliyor işte. Ama seyretmeyip de bırakanlar çok bir şey kaçırmıyor, merak etmeyin…
Diziyi izleyenlerin %95’i yerden yere vuruyor. Ana konuya dair (bu kubbe ne, nereden geldi vs.) neredeyse hiçbir şey açıklamıyorlarmış hala. Herkes atarlı karakterlerden şikayetçi.
Ama gel gör ki reytingleri hala çok yüksek. Hiçbir şey anlamadım ben bu işten.
Aslında açıklıyorlar ama beklenenden/istenenden yavaş yapıyorlar. Tam bir 2. sezonumuz da var yaa psikolojisi hakim. Daha çok “Geldi bu kubbe başımıza, yaşıyoruz işte altında, kim bilir neler olur şimdi burada” modundalar. Karakter ilişkileri üzerinden yürüyor.
Kış dizisi olsaydı millet başka yerlere kaymıştı, yani bu kadar yüksek olmazdı bence. haftaya sezon açılmadan bitmiş olacak işte.
@alperen4700 Aslında biraz da eski film senaryolarına benzemedi değil. Big Jim’in Max konusunda yaptığı komik değil miydi yani? Barbie ile ilgili son olan da olmasaydı daha iyi olurdu. Her güne 1 bölüm gidiyorlar ama ileride hikayeyi tıkıyabilirler 2. sezon için, kalan bölüme bağlı oldu.
@rpdi: Şu son 2 bölümde o konuda da bir şeyler oldu; bir grup bayağı araştırıyor nedir ne değildir bu kubbe diye, ayrıca kubbede de insanlarda da kubbenin etkisi ile bir şeyler oluyor. Ama, gizemi artırıyor sadece bu, yoksa evet olanlar hakkında pek de bir şey açıklamadılar henüz. Yalnız, hakkını yemeyeyim küçük de olsa birkaç şey açıkladılar…
Reyting meselesine gelince, bence yaz formatına uygun bir diziydi. Yani işte pek kafa yormaya, ya da dikkat kesilmeye, veyahut diyaloglara sıkı sıkıya odaklanmaya gerek olmadan diziyi rahatça anlıyorsun. Ne bileyim başka işlerle uğraşırken diziyi seyretsen de çok bir şey kaçırmıyorsun falan. Yani dizi seni yormuyor işte her anlamda. Ben sadece buna bağlayabiliyorum; yoksa o reytingleri hak eden bir dizi kesinlikle değil…
:::::::::::::::İspiyon::::::::::::::
@aytackara: Max konusunun tamamen kapanmasından çok hoşnut kaldım ben; o kadına hiç ısınamamıştım; Following’teki karakterinden sonra hiç oturmamıştı role, gözüme gözüme batıyordu. O yüzden ölünce çok rahatladım şahsen. Bir de ben cidden Max’i sezon finalinde öldürürler, kubbe hakkında pek bir şey öğrenemeden kalırız diye düşünüyordum; o kısım kapanınca sezon finalinde kubbe konusuna tekrar tam anlamıyla odaklanırlar diye umutlandım.
Benim asıl sevdiğim kısım Barbie’ye olanlardı; malum kubbe ile sınırlanmış bir hapiste galyana gelmiş bir halk ve Jim’den nasıl saklanacak göreceğiz. Hikaye bir level atladı bence bu bölümle… Bir de bu bölüm biraz fantastikti ya o da hoşuma gitmedi değil… Ama şunu da yineliyeyim :”Dizi hala yardırmıyor; ama yazın olduğu için sıkmadan seyrediliyor işte.”
Daha önce de dediğim gibi yazın ve 13 bölüm geldiği müddetçe ben bu diziye devam etmeyi düşünüyorum, tabii şimdiki gidişattan kötü bir hale gelirse yine fikrim değişebilir. @alperen4700’ın dediği gibi “Dizi hala yardırmıyor; ama yazın olduğu için sıkmadan seyrediliyor işte.”. Kışın olsa çoktan sıkılmıştım ben sanırım. Hatta sık sık keşke Revolution da yazın yayınlansa diye düşünüyorum.
Bunu izleyen kitle Terra Nova’yı ne demeye harcadı demeden edemiyorum. Evet, CBS bunu yazın yayınlayarak çok akıllılık etti.
Neyse, o finalden sonra 2. sezonuna bakmam bunun ben. “Sieeee” dedirtti afedersiniz.
@dkamoy Yalnız dizi o derece ilgi çekti ki yine sağlam bir şekilde bitirmiş… Sezon başlamadan da ortadan kaybolmuş oldu, planlamasını seveyim o CBS’in.
———————————
Under the Dome = The Following … 2 kelimeyle dizi özeti işte.
İkisi de dıştan güzel bir konuyla ve iyi bir referansla (birinin kadrosu, diğerinin Stephen King’i) başladılar. Sonra gittikçe yavaşladılar, en sonunda ikisinin de son 2 bölümünü “Hadi bit sen artık!” diye izledim. İkisi de normal bir şekilde bitirdiler güya.
The Following’i “Sonraki sezon başlasın o zamana ölmezsem düşünürüm” demiştim, buna da öyle diyeyim bari…
Under The Dome Finali Hakkında…
Bu neydi yaw, ne kadar basit ve saçma bir final yaptıklarının farkındalar mı acep? Finali ilk bölüm kadar iyi sahneler içerseydi bari; zaten senaryodan bir şey beklemiyordum. Bu dizi yazın yayınlanmasaydı, çok başka bir yerde olurdu benim nazarımda. Bunu çok önceden görüp diziyi bırakan arkadaşları tebrik ediyorum; 2. sezonuyla tıpkı Following gibi işim olmaz. Bu iki dizi nevrimi döndürdü yahu!
Finalini seyrettikten sonra, “eeee, neye cevap verdiniz ki şimdi?. Bütün koca sezonda doğru düzgün tek bir cevap alamadık” diye kaldım öyle.
Conan da buna değinmiş zaten. Cevaplardan daha çok soru soran dizi
Hah haa, bu adam genelde beni hiç güldürmüyor ama bu kez anlaştık. Teşekkürler abidin.
Ya süper adamdır. Benim için 1 numara. Jimmy Fallon gibi bir gereksizin, Tonight Show’un başına geçtiği bir tv dünyasını anlayamıyorum.
hahah güldürdü hakkatten. tell mee
@abidin77, paylaşım için teşekkürler.
Conan bütün sezonu çok güzel özetlemiş.
Sezon finalini izledim ve beklediğim kadar kötü çıkmadı. Dizi nasıl ilerlediyse sezon finalini de öyle yaptı bence. Evet cevap alamadık belki ama çok iyi olmadığı gibi çok da kötü bir sezon finali değildi. Hep söylediğim gibi yazın çerez dizileri tercih ettiğimden 2. sezonu da izleyeceğim.
Under the Dome: 30 Haziran 2014
CSI: NY oyuncularından Eddie Cahill ve Misfits’ten Karla Crome diziye düzenli oyuncu olarak katılmışlar. İkinci umurumda değil de ilki yüzünden sinirlerim boşaldı galiba…
(Bunda Natalie Martinez’in parmağı olduğu teşhisini koyuyorum ben.)
Ben bu 2 oyuncuyu bayağı seviyorum. Bu kadar net bırakmamış olsam geri bile dönebilirdim
Karla Crome’u severim, sevindim bu habere.
2.Sezondan haber varmı arkadaşlar
@MeTeCiK: Gördüğün oyuncu haberleri dışında yok. 30 Haziran 2014’e çok var daha.
6’sindan ikisi mefta, hem de habere göre: ‘CBS recently teased that two characters will die on Under the Dome’s season premiere this summer’
* Sheriff Linda (played by Natalie Martinez),
* Norrie (Mackenzie Lintz),
* Norrie’s mom Carolyn (Aisha Hinds),
* DJ Phil Bushey (Nicholas Strong),
* Slacker kid Ben (John Elvis)
* Hoarder Andrea (Dale Raoul)
Haber isteyen buyurabilir mesela.
Neden altı değil de iki? Birbirinden itici karakterler. Bir tane bağ kurabileceğin karakter yok.
Bir de en gitmesi gereken karakteri unutmuşlar. Söylememe gerek yoktur sanırım
http://www.youtube.com/watch?v=sVNCz6DePAQ
İlk sezonu baya bir geç de olsa bitirdim ve finali beğendim ben.2.sezonu beklemekteyim.@abidin77’nin paylaştığı 2.trailer artık dizide korku unsurunun daha ön plana çıkacağını gösteriyor.Sevindim buna
2×01 üzerine:
The Following S2 başladığında sıkıntıdan çatlayan ben, Under the Dome’un ilk bölümden gayet memnun kaldım. Hala sorulr sordurup da pek bir şey anlatmayan şeklide ilerliyor. Bu şekilde devam ederse ben de edebilirim.
– Eddie Cahill’in karakterini beğendim. Neyse ki gıcık birine çevirmemişler. Adamı yıllarca CSI: NY dışında başka hiçbir yerde izlemeyince gözüm yadırgadı resmen.
* 10 Şubat’ta yukarıda kendisine yer bulan haber de biraz uydurma gibi gibi çıktı. 6′sından 2 tanesinin suratı görünmedi, 3 tanesi bölüm bittiğinde maşallah benden sağlıklıydılar. Evet, birisi öldü ama onun da ABC’nin Secrets&Lies’ına katıldığı -şu an birine spoiler veriyor muyum merak ediyorum ama yazma kararındayım- haberi daha önce geldiği için sürpriz olmadı.
Bölüm sonu sürpriz oldu bak, o doğru. Onun da bununla bir alakası yok zaten. Neyse, böyle işte.
* 13.53 milyon başlayan ve bir kere 9.72′ye inip 12.10 ile kapatan dizi, 9.41 milyon ile sezonunu açmış. Bir yerde ‘Down But Dominant’ diyordu. Bu da diziyi özetler herhalde.
Ayrıca
olan sahnede düşündüğüm şey olmuş ise bu diziye bir anda ısınacağımı şimdiden söyleyeyim.
@abidin77 Ben de hemen altına “Bu haber dizinin yeni sezon açılışına spoiler oldu resmen.” gibisinden bir yorum yazmıştım zaten. Aslında o kadro olayını taaa o zamandan duymasak güzel bir şaşırtmaca olurmuş, bu haliyle pek olamadı. Ben gayet hazırlıklıydım.
O zamanlar o ismi kelimenin içine saklamış olsaydım keşke diye düşünsem de, kesin sen de siteleri dolaşırken görürdün o haberi
@abidin77 Tam benlik kelimeler.
Ya bir de huyum kurusun, ben okuyorum böyle şeylerin çoğunu. Under the Dome da bir şeylerden kaçınılması gereken bir dizi gibi gelmiyor zaten insana.
2. sezona güzel başladı bence, hatta hangi ara bitti anlamadım desem yerdir. Bu bölümü Stephen King yazmış ondan mı acaba diye düşünmedim değil
dizi güzelleşti mi ne? Yalnız sorulara cevap vermek yerine hala yeni yeni gizemlerin gelmesi can sıkmıyor değil.
Yine de sezon fena gitmiyor ilk 3 bölüm itibariyle. Ben tatmin oldum şimdilik
Katılıyorum, bence de fena gitmiyor. Gerçi bu diziden hiç bir zaman büyük bir beklentim olmadı benim, onunla da alakalı olabilir
Şimdi izlememeye karar vermiş biri olarak yorumu okudum merak ettim;
İlk sezona 10 üzerinden 3 verirsek (bugün tersimden de kalkmadım ama böyle bir negatiflik var üzerimde =)) ), buna kaç verirsiniz?
Devam edeyim miii, etmeyeyim mi? Şu sebepten soruyorum, başladım mı sıkılsam bile bırakamıyorum, böyle de kötü bir huyum var…
Yani çok büyük bir gelişim var mı? Bence yok. Aynı ortalamada devam ediyor. Oluyor bir takım olaylar ama diziyi izlemeye değer mi? Ben psikopat olduğum için izliyorum. Bir de ilk bölümde bir şey oldu. O beni mutlu etti (Kan davasına döndürdüm bu şeyi, neyse söylemeyeyim).
Yani üç aşağı beş yukarı aynı. İlk bölüme bak istersen. Olmazsa bırak gitsin.
Den den.
Bende de CSI: NY’tan transfer arkideşi izleme sevdası var misal, onun suratına bakıyorum sürekli. Onu dışında dizi bildiğin aynı işte.
Neyse o zaman bir dünya bekleyen dizi varken buna bulaşmayayım ben. Teşekkür.
1 bölümlüktür o.
Yine de;
Darth Vader NO!
Dizi Under the Dome olunca kaç bölüm döneceğine emin olamıyorum ben.
Bilim kadını Rebecca, bu son bölümde Julia ile salak salak tartışmalara girmiyor mu? Bilim de bilim. Ulan kaç bölümdür ne manyaklıklar oluyor, tamam bazı şeyleri bilimi kullanarak çözdün ama bazı şeylerin de bilimle alakalı olmadığını kaç bölüm önce gördün işte, şimdi niye anlamsız tartışmalara giriyorsun. Tepeden koca Dome var, kafasına göre takılıp duruyor. Ne bilimi, çıldırtma adamı.
CBS iptal et gözünü seveyim.
Bana Extant’i iptal edecek ama bu kurtulacak gibi geliyor. Daha doğrusu böyle bir tercih gerekiyorsa bunu seçerim. Bunun yerine Extant onay alırsa o zaman hiç hoş olmaz. Ama tabii ki ikisi birden iptal olacaksa ona diyecek bir şeyim yok, kabulüm!
(Unforgettable ve Reckless sonradan dank etti, ki bence Reckless’in gitmesi gayet muhtemel. Hadi bakalım…)
Bana da yırtacak gibi geliyor. Son bölümlere doğru düşüşteydi aslında ama son bölüm reytingi 1.6’ya çıktı. Final de nasılsa düşmez.
Tek sezon başlayıp sonra reytingi görüp uzatınca böyle sıkıntılı yerlere gitti. Bir sezon daha çekeceğiz belli. Boşuna laf ediyorum.