ve lost bitti…
134 yorum dkamoy 24 Mayıs 2010 14:36
İzleyen izlemeyen birçok insanın hakkında bilgisi ve/ya fikri olan Lost, dün gece yayınlanan uzun bölümüyle sona erdi.Türk izleyicisinin de Amerika’lılarla aynı anda (altyazısız) izleyebildiği son bölüm, reklamsız/arasız 1 saat 45 dakika uzunluğunda.Bu bölüm normal bir dizinin süresinden uzun sürdüğü için Emmy adaylığına kabul edilemeyecekti. Ancak efsane dizi için Emmy yönetimi bir istisna yaptı. 2,5 saatlik olarak tanımlanan bu bölümü de bir dizi bölümü olarak kabul ettiler.Peki, hayranlarını tatmin eden bir son olup olmadığı elbette bolcana konuşulacak olan dizinin finali için siz ne düşünüyorsunuz? Emmy ödülü alabilecek bir son oldu mu?
yorumlar
yahu kazanın ameliyat olup yürüyebilmesine inanıyorsunuz da doğurmasına neden inanmıyorsunuz
diziyi incik cıncık etmeye gerek yok.bazı soruların cevaplarını bulmayıp da bizim hayal gücümüze bırakılması benim hoşuma gitti.
aquake uzun uzn ne yazdın ya zamanımı ve gözlerimi yordun tıpkı lost gibi.
bu son 2000 yıl içindeki tüm gelişmelere kutsal kitaplara tüm o beethoven’lara wolfgang amadeus mozart’ ın eserlerine monalisa gibi resimlere bilimsel buluşlara (yaşam sıtandartını yükselten cihazlara) Giacomo Leopardi’nin bütün Şiirlerine, yüzüklerin efendisi üçlemesine…
iyi olan insanlığın unutmadığı açıklayıcı ve basit olandır. anlaşılır basiti açıklamak zordur o bir yetenek ve doğru zamanlama gerektirir.
Lost u yazan o insanları yönetmenleri bir düşünün o görkemli amerikan yaşantısında 6 yıldır bıkmışlar ve fazla kafa patlatamamışlar artık. tıpkı (stephen king in kara küle kitapları gibi)
önemsemeden ilginç ama baside indirgeyecek dehaya sahip olamayan birkaç insanın eseridir sadece ve sadece duvardaki bir tuğladır :)))
Ayrıntıları sallayın..*** s p o i l e r ***Jack in gözünü açışıyla başlayıp, 6 sezon devam edip, yine Jack in gözünü kapatışıyla biten bir öykü bu.Bilim kurgu değil benim için. Türünü şu an tanımlayamıyorum ama kesinlikle bilim kurgu değil.Taa ilk sezonda tahmin ettiğim bir tür iç hesaplaşma, mücadele, ölüm kalım anı vesaire.. Dünya Ahiret veya Cennet cehennem arası bir köprü. Bir geçiş..Tabi ilk sezon ettiğim bu tahminim malesef herkes gibi, internetten gelen yoğun bilgi bombardımanıyla darmadağın oldu. Dallandı budaklandı, her yandan yeni yeni şüpheler, kuşkular, ihtimaller ve teoriler girdi beynime.Ama şu meşhur sayıları açıklamayı bıraktıkları an ben artık teorileri tamamen bırakıp, sadece ne veriyorlarsa onu seyrettim. Akışına bıraktım.Dizinin tüm özetini Jackin babası söyledi : “hayatlarınızdaki en önemli anı birlikte paylaştınız!!”Yani, aynı uçakta birbirine tamamen yabancı bu kadar sayıdaki insan, tüm hayatlarının en önemli anına, ölüm anına ortak oldular.Elbette bu an herkes için şok edici, derin, bilinmez ve tüm hayatlarının bir bilançosunun gözden geçtiği, hesaplaşma, korku, isyan, teslimiyet, huşu veya benzer duygularla yüklü olacaktır.Dikkat ettiyseniz Jack babasına “Neredeyiz baba?” sorusuna, Jack’ın babası, “Burası birbirinizi bulabilmek için birlikte yaptığınız bir yer.” diye cevap verdi.. Ve bulundukları odada tüm büyük dinlere ait sembol ve eşyalar vardı. Herkesin ibadet için kendi dinine göre kurduğu mekandı. Ve benjamin in neden girmediği de ayrı bir konu, bence onun iç hesabı daha bitmemişti..Jack içlerindeki en inançsız kişilerdendi. Belki sadece rasgele seçim, belki de kasıtlı bir tercih olarak dizi jack le başlayıp bitti. Hiç önemi yok.Çok çok iyi bitirdiler ve bende tüm 6 sezonu tekrar baştan izleme isteği doğdu. Ama bu kadar zamanı tekrar harcamak mümkün değil.Rüyada bile zaman mekan kavramını yitiriyoruz. 9-10 Saniyelik bir rüyaya belki koca bir gün sığıyorken, içi yolcularla dolu olan bir uçaktaki tüm farklı ırk, inanç, meslek ve karakterdeki insanların ölüm anını hesap edin.Ukalalık olacak ama, 6-7 ay evvel tamamen çözdüm lostu. Kendimizi, kendi hayatımızdaki anları düşündüm. Otobüste, minibüste, evde vesaire.. Özellikle de kısa yolculuklarda… Etraftaki tamamen yabancı insanlar… Yolculuk süresince kısa bir an olsa da, aynı kaderi paylaşıp, aynı yöne giderek, aynı manzaraya ortak olduğumuz insanlar onlar. Neredeyse herzaman yolculuk biter ve herkes ineceği yerlerde tektek iner, dağılır ve hayatlarına aynen devam ederler. Kimsenin aklına bu yabancılarla paylaşılan kısa ana veya kendi hayatlarına dair hesaplaşmaya dair düşünceler gelmez pek.Ama ya o üçbeş kişiyle aynı anda ölümün gizemli kapısını aralarsak?Neler olurdu?Neler geçerdi aklımızdan?Tabi ki LOST’daki gibi, tüm ölen kişilerin bu geçiş süreçlerinin birbirine girip girmeyeceğini kimse ispat edemez!Nihayet kendi inancıma dair bir mesajla bitireyim lafımı:”her can ölümü tadacaktır. böylece kıyamet günü [yapıp-ettiklerinizin] karşılığı size tam olarak ödenecektir; orada ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulacak olanlar, gerçek bir zafer kazanmış olacaklardır: zira bu dünya hayatı (nadüşkünlük), kendi kendini aldatma zevkinden başka birşey değildir” Al i imran suresi 185. ayetSon olarak şu can alıcı soruyu sorayım : INTERNET OLMASAYDI LOST BU KADAR FENOMEN OLUR MUYDU? BELKI DE TELEEVIZYONUN CAN ÇEKİŞTİĞİ ŞU DÖNEMLERDE, İNTERNET, TELEVIZYON DUNYASINI ELİNDEN TUTUP, DÜŞTÜĞÜ KUYUDAN ÇEKEBILECEK MI? YOKSA SADECE LOST MU EN ÇOK FAYDALANDI BU IMKANDAN?
Lostun sonun da kendimi bir süre fenerbahçeli gibi hissettim…
Teşekkürler aquake.Diziyi bu sabah izledim ve bittiğinden beri nette yorumlara bakıyorum. Bana göre en mantıklı açıklamayı Aquake yapmış. Tabii hala kafamda bazı sorular var. Lock ne zaman ve neden kara dumanlıktan ölümlü bir faniye geri dönüştü. Kara dumana ne oldu.Artık o kadarıda önemli değil. Hikayenin temeli bence aquake in yazdığı gibi. Sadece sanki 5.sezon (zamanda yolculuk) sanki hikayede yokmuş ta diziyi bir sezon uzatmak için ticari maksatla araya girmiş gibi. Yine de çok başarılı bir dizi idi….
biraz önce seyrettim diziyi…umarım yanlış anlamışımdır diyodum ama yorumları okuyunca doğru anladığımı farkettim…hepsi kazada ölmüş ama ahirete geçerken saçma sapan bir rüya ,hayal yada izafi bir durum yaşamışlar gerçek olmayan..bumudur yani?…6 sezon boyunca anlattıkları bu ölmüme geçiş olayımıdır..jakop ta melek siyahlıda şeytan gibi birşeymidir…ada da insanlar ölüme geçerken yürüdükleriı sırat köprüsü gibi birşeymidir…valla çok büyük hayal kırıklığına uğradım…bir teori vardı hurley komadan gözlerini açacak ve herşey rüya olacak diye..ne farkı oldu ki şimdi bunun…gittiler kileseye ordan cennete geçtiler..hey allahım şahan bile daha iyi bir son yazardı bu diziye..bu arada benim anlamadığım birşey var..hugo yeni melek mi oldu…ölecek insanları sınavdan geçirecek şahsiyetmi oldu şimdi…yok ya bu kadar saçma olamaz ben yanlış anladım bunu birdaha seyretmek en iyisi
aşağıda yazılanları biryerden buldum insanların bu diziyi ne kadar ciddiye aldığının bir kanıtı ama yapımcılar bu kadar ciddiye almamışlar ki 6 sezondur anlatılanın bir hayal olduğunu kurgulamışlar..yazık…heykel: hades heykeli, isadan sonra 149 yılında adaya gemiyle gelen yunanlılar tarafından inşa edildi. adanın merkezindeki ışığı ve jacob’u gören bir yunanlı jacob’un hades, ışığın ölüler diyarı olduğunu iddia ederek heykeli yaptırdı.black smoke: aynı şekilde black smoke’u ışığın çevresinde gören bir yunanlı kendisine ölüler diyarının koruyucusu olan kerberos’un ismini verdi. bu isim yıllar yılı black smoke’a yapıştı kaldı. radzinsky* bile black smoke’u kerberos sanıyordu. ancak black smoke’un gerçek ismi esav’dı.charles widmore: ışığı elde edebilmek için jacob’u öldürmeye çalıştı ancak bunu başaramadan ricardus tarafından etkisiz hale getirildi. herhangi birine zarar vermediği için jacob kendisine yeniden ihtiyaç duyana kadar sürgün edildi. jacob’u öldüreceğini söylediği tek kişi olan benjamin’e bu nedenle büyük bir kin besledi. jacob ise widmore’un benjamin’e asla zarar verememesini sağlayarak onu ödüllendirdi.kulubede help me diye bağıran adam: fişi çektiği sırada kendinden geçen desmond bize 1 dakika gibi gelen süreyi 100 yıl olarak yaşadı. fişi çekmenin cezası olarak uzun bir süre vücutsuz bir şekilde hapsedilmekle mahkum edildi. kulübenin sürekli yer değiştirmesi kara dumanın kendisini bulup gelecek hakkında bilgi sahibi olamaması içindi. etrafındaki küller de kara dumanın içeri girmesini engellemek içindi. olayın yaşandığı sırada kara dumanın pek ortalarda gözükmemesinin nedeni kulübeye girebilmek için bir loophole aramasındandı.
@sirsaavedoneredeyse herşeyi yanlış anlamışın :).aquake’nin yorumunun okumanı tavsiye ederim…Ayrıca şahan hayat hikayesini bile yazamaz.
@aquakesayende lostie’ler gibi bi aydınlanma yaşadım =)Tamam enteresan bi finaldi.yalnız, bu kadar büyük bir yapımdan çok daha güçlü bir final bekliyodum. Ghost Whisperer izleseydik o zaman!!!….
Beğenmeyenler adadaki olaylardan değilde flash sidwaysten şikayetçi belliki.Ama 6 sezonluk bir dizinin sadece son sezonunda olan bir olay için bütün diziyi çöpe atmak olmaz.Dizi genelinde bakarsak adadaki olayları müthiş bağladılar.Flash sideways ise zaten başka bir hikayeydi yani emininm kimse 5 sezon boyunca flashback ve flashforwardları ana hikayeden daha çok benimsememiştir.Onlar aynı bir oyundaki gibi “seconday objective”di.Ana hikaye gayet güzel bir şekilde bağlandı.Son sezondaki flash sidewaysin ana hikayeyle başka nasıl bağlanabileceği de meçhul.Yani sonun bazı insanları tatmin etmemesinin nedeni eminim flash sidewaysin hiç olanak vermedikleri bir şey çıkmasıdır.Ayrıca ben kendim adıma “bütün” soruların cevaplanmayıp,bizi düşünür halde bırakmalarından memnunum.
@shengulo aydınlanmayı ben yaşayamadım malesef.fringe walter’ın beyninin parçaları alındığı gibi bende beynimden lost ile alakalı bölümlerin alınmasını isterdim şahsen. ilk 3 sezon dayadılar gizem’i dayadılar gizem’i hiç bir şey açıklamadılar.
bence jimmy kimmel show’a bir bakın. orada senaristler ne yaparsak yapalım kimse memnun olmayacak diyor. beklentileri bu kadar yüksek tutunca haliyle böyle oldu.
sonu ben de pek sevmedim. sebebi çok fazla maneviyata bağladılar. jacop hep beyaz giyinir- iyidir. black smoke karalar bağlamış- kötüdür. bu dizi başladığında böyle değildi. 5 hatta 6. sezondan itibaren belki bazı şeyleri açıklama isteğiyle cennet ve cehenneme bağladılar gibime geliyor.
gelelim benin finalden anlayışıma. adaya düştüklerinde ölmediler, bütün her şeyi gerçekten yaşadılar. diğer yaşananlar (sawyer’in polis olması falan) asıl hayal dünyasıydı. daha doğrusu öldükten sonra yaşadıklarıydı. desmond gelip onlara öldüklerini ve aslında yaşadıklarını bu olmadığını, adada yaşananların gerçek olduğunu söyledi. hepsi iyi hoşta desmond’un karısının o kilisede ne işi var? adada kalmamıştı. jack’in babası her şey gerçek diyordu. bi de nedense sonu bana passengers filmini hatırlattı. adanın araf olduğuna ise katılmıyorum. ada reeldi ve gerçek dünya, diğer taraftı.
off yazarken bile kafam karıştı. bence daha güçlü bir finalden ziyade bizim hayal gücümüze bırakmayan, reel bir son bekliyordum. gerçek o zamanda lost mantığıyla çelişecekti.
bizim memnun olmamamızın nedeni flashside falan değil, sebebi bize gösterip gösterip vermemeleri. bütün sorulara cevap vericez diye iddialı konuşan yapımcı, senarist tayfası yüzünden bu haldeyiz. sen adanın en büyük sırlarını açıklayamadan diziyi bitiriyosun. göster ışığı, kaldır tıpayı, yık adayı, tak tıpayı, öldür jack’i. hoop al sana son. yoohkkk yaae.
@shengulişte o sizin diziden beklentiniz.ama benim gibi bazı kesim de her gizemin açıklanmasını beklemiyor.ama sizin çerçevenizden bakarsak cevaplanma şansı olduğu halde cevaplanmayan soruların canınızı sıkması normal.he bazı soruların cevabı olamaz,olsa da dünyanın yaratılışına kadar gider. o da ayrı tabii
Dizinin 1 bölümünü bile aksatmadan izleyen, tasavvufla yakından ilgilenen biri olarak pek çok defa “bu konu” satıraralarında işlenmiştir görüşündeyim.Zaman zaman yakın takipçilerin “araf” düşüncesi aslında son sahnede netlik kazandı. 2.Hayat gibi yansıtılan yaşam > araftır. Bunu sadece birbirilerini “hatırladıkları” anda farketmiş olmaları işin tabii ki fantastik kısmı. Netice de, “giden” kimse geri dön(e)mediğine göre benim bugüne kadar ki tasavvufa yönelik araştırmalarımdan, tevsirlerden edindiğim bilgi bu yönde.O ışık ve su > nur ve kevser suyunu sembolize etmiş.Tasavvufa göre, insan bedenen ölür ama varlığı devam eder.Zaten falanca öldü denmez, falanca “göçtü” demek daha doğrudur. Ve zaman kavramının izâfi olduğu ifade edilir.Dharma’ya gelince, onlar işin “detay”ını bilmediklerinden işin sadece enerji ve manyetik tarafını keşfetmiş vs. olarak yorumlanabilir.Ama 6 sezon boyunca “Greys’ Anathomy” ya da “CSI “serisindeki gibi her bölümde ayrı bir konu işlenmeyen bir dizi için konuyu toparlamak adına yapılabilecek en tatminkâr sondu bence.Ben çok sevdim. Etkilendim.
@Benthamneresini yanlış anladım acaba..hepsi de ölmüş daha sonra bir kilisede buluştu bir ışık yandı ve ebediyete göçtüler…ada da yaşadıkları gerçek tamam da ne oldu yani…faradayın bombasında mı öldüler…nasıl öldüler…locke u benjamin boğdu boone uçaktan düştü shannon hatırlamıyorum ..koreliler boğuldu tamam hepsi bir şekilde öldü..sawyer kate miles kaçtı kurtuldular onlar ne alaka hugo ve benjamin ölmemişti..hatta adanın yeni koruyucu melekleri olmuşlardı hugo ölümsüz olmuştu jakop gibi…diyelimki hepsi bir şekilde öldü biz görmedik..desmond ın karısının ne işi var orada…eğer o bile oradaysa..adya bir sürü insan gelip geçti neredeler…kötü olan neden siyah giyen adam…sadece adadan çıkmak istiyordu önceleri…tek derdi oydu…ama jakop izin vermedi…neden izin vermedi…daha black smoke olmadan gitmek istiyordu…biz neden bu adama kötü diyoruz…diyelimki mr. eko ve diğer ada da ölüp bu seramoni de olmayanlar da kötüydü o yüzden burada değiller…peki jakop neden yok burada..jack yeni jakop olduğuna göre o neden ölümsüz olamadı yada jakop gibi esrarengiz ölmedi..o da içti o sudan…siyah giyen adam gibi neden o da black smoke olmadı…hızlı ve çoook eksik yazılmış bir final bence…sonuna biraz duygusallık eklediler..hemen tav olduk bizde…amerikada ki fan sitelerinize bir göz atarsanız adamlar isyanlarda…desmon özelmiş de locke özelmi de jack hugo hepsi özel zaten…adaya düşüp özel olmayanmı var..jakop onları özel oldukları için seçti sözde…madem jakop ı öldürmek bu kadar kolaydı 100 yıllarca nasıl yaşadı bu adam…balck smoke jakop ı öldüremezken benjamin bir bıçak darbesiyle hemen öldürdü…yok ama yetmez jakop ölmedi geldi jack i yeni koruyucu yaptı ondan sonra hooop kayboldu…kardeşim madem öyle jack e ne ihtiyaç var sen kurtar adayı…gelip te insanlarla konuşabiliyosun….bazıları bizim istediğimiz gibi final olmuş biz gizem seviyoruz diye yazmışlar..onlarada baya güldüm..:D:D:D….ilk bölüm seyretseydiniz ondan sonra kendi iç düyanızda hayallere dalsaydınız niye seyrettiniz 6 sezon…
kardeş doğru söylüyorsunda…adamlar öldüklerinden habersiz…hayatlarına devam ediyorlardı…desmond onları uyandırmasa…herkes devam ediyordu sosyal yaşantısına…bu ne şimdi…bomba patladı uçak düşmedi….faraday o kadar uğraştı…sonra hepsi birlikte gittiler ahiret kapısına…finalinde daha çok soru çıkıyor sizde daha mantıklı mantıklı jack in babası şunu dedi bunu dedi…yani 6 sezonluk dizi de 2 daka jack babasıyla konuştu herşey açıklığa kavuştu öylemi…peki herşeyi bırak şuna cevap ver..ada ne?…daha biz onu anlayamadık…
Resmen batırdılar.
kimisi önce öldü kimisi sonra kimisi yüz yıllar sonra diyelim…peki nasıl hepsi aynı anda aynı yerde buluşuyorlar…benjamin girmedi içeriye o daha ölmedi diyebilirmiyiz..benim daha yapacak işlerim var dedi çünkü…eee hugo nezaman öldü ikisi kalmıştı adada…rose ve bernard da kalmıştı…en azından onlar ada da nekadar daha kaldılar yada ne ara öldüler onu gösterselerdi bari…jack gözlerini kapadı aynı anda paralel yaşamları bir ışıkla bitti…jack in ölmesini mi bekliyorlardı hep birlikte çünkü babası sende öldün dedi..jack in ölmesini bekliyorlarsa hugo ben sawyer kate vs vs daha ölmemişti…onların ne işi var ozaman kilisede…sorular sorular sorular…nereden tutsam olmuyor
Bence harika bir finaldi..Arkadaşlar jack ın babası dıyorki”bazıları ölür senden önce ya da senden sonra” bunlar adadayken ölüyor jack gözunu kapattıgında orda öldü..bazıları zaten onceden olmustu..ucaga bınenler de ya ucak dustu ya da gıttıklerı yerde öldü..sonradan gosterılen hayat ıse onların öldükten sonraki hayatları ve desmond onların hepsıne öldüklerini anlamalarını sağladı..cok duygusal bır fınaldı ama cok guzeldı…onlar basından beri ölü falan değildi
yapımcılar öyle bir final yapacağız ki ardından çok konuşulacak demişlerdi, haklılarmış cidden..
sen çözmüşsün hocam olayı…”ya uçak düştü ya gittikleri yerde öldüler”..senin mantığınla zaten hiç soru kalmaz…hugo ya şişmanlıktan öldü adada yada uçurumdan düştü..rose ve bernard ı yılan sokmuştur…desmon da hugo ile adadaydı oda fazla içmekten öldü ozaman…ya bu nasıl yorumdur…
@sirsaavedro; sürekli anlatılan şeyi sorup duruyorsunuz.. gayet açık ve net, eğer dikkatli izleseydiniz.. ben de bir kez daha tekrarlayayım en iyisi; 6. sezonda izlediğimiz alternatif gerçeklik, hayatlarının uzunca ve önemli bir bölümünü beraber yaşayan kahramanlarımızın öldükten sonra beraberce kurdukları ve orada birbirleriyle tekrar buluşup yaşadıkları güzel veya kötü şeyleri hatırlayıp, yollarına “devam edecekleri” hayat ve ölüm arasındaki geçiş mekanıydı.. sun ve jin boğulduktan sonra oraya gittiler, jack bambuların arasında gözlerini kapadığında.. ölümlerini görmediğimiz kate, sawyer, claire gibiler de belki yıllar sonra belki de adadan kurtulduktan hemen sonra ölüp o mekana geçtiler.. çünkü christian jack’e; “kimisi senden önce öldü, kimisi sonra, burada zaman yok” diyor.. hepsi farklı zamanlarda ölüp, orada buluştuktan sonra birbirlerini farkederek ve ortak yaşadıklarını teker teker hatırlayarak “araf” tabiriyle kendi dünyamızda karşılayabileceğimiz olayı aşıp, ileri gittiler.. bilmediğimiz bir sonraki aşamaya.. yapımcılar aslında son sezonu bu finale hazırlık olarak kurgulamışlar yani, bence gereksiz de değildi, bir şekilde 18 bölümlük kocaman bir final gibi geliyor bana bu yönden baktığımda.. yapısı itibariyle de six feet under’ı hatırlatıyor.. aynı onun gibi farklı odaklanmalar sonucunda görebileceğimiz 2 finali var diyebiliriz lost için.. ilki hepsinin ölümüyle sonuçlanan görünürdeki son, diğeri de jack’in gözünü kapatmasıyla, hurley’nin jacob oluşu, ben’in yardımcısı oluşuyla ve ajiradakilerin adadan nihayet kurtulup evlerine dönmesiyle sonuçlanan final.. bence oldukça muhteşem bir final..
abidin77 gercekten bu yoruma katılıyorum baska seylerı de daha ıyı anladım kesınlıkle lost bu…ve artık bitti..dunya dızılerını ızlemeye devam ask ı memnun vs gıbı zıyan dızılerden ıyıdır:)umarım lost gıbı ıyı yapımlarla karsılasabılırız…
*** spoiler *** : özellikle Son sahne.. Jack in uçaktan düşüp, ağır yaralanıp, bambular arasına dek yürüyüp, orada düşmesi.. ( ilk sezon ilk bölüm : Jack in uçaktan düşüp, ağır yaralanıp, bambular arasından çıkıp uçak kazasından kurtulan 46 kişiye doğru koşması.. ) Ve Son kare!.. Çoban köpeğinin ölmekte olan jack ın yanına gelip, uzanması… (bakınız.. hıristiyan inancında ölüm)
Bambular … Işık… Duman.. Çark.. vs vs.. dalarsak çıkamayız.
Taaa ilk başta büyük bir çelişki vardı. Öyle bir kazadan 46 kişi nasıl kurtulurdu? ( nasıl yaa denirdi o zaman, nasıl kurtulur ki 46 kişi!!! ) Sonra ormandan gelen o meşhur ses! (hele buradan sonra artık hiç mantık aramayın) Kişilerin belli bir Sırayla azraile teslim olmaları. Veya uzun bir hesaplaşma dönemi.
Bu çelişkiyi farkedip, uyanmış olsak bile, daha sonra 6 sezon boyunca önümüze sunulan o zengin semboller, hayaller, göndermeler sayesinde sorular sorular sorular ürettik.
Aralardaki tüm o bağlantılı öykülerin böyle ustaca kurgulanmasını ayakta alkışlıyorum. Çok çok zor bir iş bu. Ama en baştan yol haritası belli olan bir dizi bu! Öyle gidişata göre şerbet verilecek bir yapı zaten yoktu.
Sonuçta ticari bir yanı da var bu işin ve ne kadar uzun surerse o kadar kazanç demek oluyor. Ama uzun süreli bir dizide de seyirciyi bu denli bağlamak buyük ustalık istiyor.
İnternete bakıyorum da, insanların yuzde 90 ı lostu ve yapımcılarını yerden yere vuruyorlar…
Sebep hep aynı : Neden “…blablabla….” açıklamadılar?? Bu hal sanki eski bir öyküye benziyor.. Bir grup insanın karanlık bir odada, önceden hiç tanımadıkları filin kendilerine en yakın yerine dokunarak, onu başka başka şekillerde başka başka hayvanlara benzetmesi gibi..
Ayrıntılarda deşilmesi gereken çok şey var : Felsefe kuramları (hume, locke, vs) .. Bilimsel kuramlar (faraday, vs) … Hermetik efsaneler (heykel, karaduman, vs).. Dinsel semboller (dharma, çark, jacob, richard, vs)… Mistik öyküler .. vs vs.. Ama bunların hepsi birer yan ürün.. Binadaki süslemeler gibi.. Elbette süs ve estetik güzel ve gerekli bir şey ama….. Esas yapıyı bırakıp, süslemelere takılıp kalanlar aldanıyorlar.
Karakterlerdeki çeşitlilik seçimi gibi; konu içine serpiştirilen malzemelerle her ırk her inanç ve her anlayıştaki insanın ilgisini canlı tuttular. 6 sezon u da zevkle seyrettim. Pişman da değilim
Tabi ki kendilerine torpil geçtiler Sayid müslümandı ama doğru dürüst namaz bile kıldırmadılar. (teknede yarım yamalak bir namazı vardı) .. Ve 11 eylül algısının eseri olarak, Sayid = işkenceci kötü adamdı.. Ve intihar bombacısı gibi öldü gitti… İslamı çok az ele aldılar buna rağmen diğer dinlere ait sembol ve öykulere daha çok yer verdiler. ( neyse, konu bu değil, zoruma da gitmedi zaten )
Hakikaten temelde iyi bir mesaj vererek bitirdiler gören, anlayan, anlamak isteyenler için. Tabii ki bir filmdeki her karenin her kelimenin bir amacı bir hedefi vardır. Sırf para kazanmak uğruna yapılan uzatma dizilerden değil bu. Elbette dizide işlenen birçok konu ve sembol islam tasavvufuna göre de yorumlanabilir. Ama naçizane düşünceme göre, içerdeki malzemelerin nerdeyse tamamı hıristiyanlık, hint-mısır inançları ve musevilikten alıntılanmış. Bu malzemeyle islami tasavvuf konuşmak imkansız olmasa da, epey hüner ister.
Yorum yaparken Birbirimizi incitmesek iyi olur. Herkes kendi kabı miktarınca alır suyu kaynaktan.
Dizi sayesinde gerçek dünyada yaşanan Bir farklı olay da şuydu: Belki de dünya tarihinde ilk defa olarak, dünyanın tüm ülkelerinden milyonlarca insan, aylar, yıllar boyunca, adeta aynı kaptan beslenip aynı tuvalete gittiler!! Evet herkesin ağız tadı, yemek yeyişi, kültürü farklı… Ve tabi ki bu yiyeceklerin her bünyeye etkileri de farklı. İlk defa aynı anlarda milyonlarca insan, aynı konu için kafa patlatıp, konuşup, yazıştılar. Tabi ki bunlar internet sayesinde oldu! Bu sayede diğer binlerce teori sürekli hepimizin aklını çeldi. Hala da çelmeye devam ediyor. İnternet olmasaydı, her bir insan, bir başına bu kadar karmaşayla, soruyla, şüphe ve bilgilerle donanmış olabilir miydi?
Bunca bilgi yükünü taşımaktan beli bükülenler ve halen ısrarla “neden, nasıl..?” diye soranlarımız çoğunluktalar yazık ki.
Bu vahim durum bir başarı mı acaba? Başarıysa kimin başarısı? Yazarların mı? Yoksa…. …?
“Cahillik erdemdir” – MATRIX
? karmaşık bir gülümseme yüzlerde soru işaretleri akıllarda bırakarak bizlere veda etti Lost… bazıları kızgın, bazıları memnun … herkez birşeyler buldu kendince bence güzel olan da bu… Bize dramayı, aşkı, takım ruhunu komediyi biraz gizem ve bilim kurguyu aynı anda yaşattı…Kendi adıma memnun kaldım diyebilirim. Bitse de uzun süre adından bahsettirecek gibi görünen bir dizi oldu. Sanırım bunu da başardı yapımcılar tartıştıklarımıza bakarsak. Kimileri anıları kimileri de analarıyla anılır derler… bakalım bizim yapımcılar nasıl anılacak?Herkez gibi benim görüşüm üç aşağı beş yukarı aynı ama farklı yorumlarım da var…Insanlar ölmeden önce hayatları film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer. daha sonra öldükten sonra geride kalan onsuz bi dünyayı hayal edes. keşke olsaydım ve şunları yapmasaydım veya yapsaydım şeklinde kafalarından düşünceler geçer ölüm ile burunburuna gelenler anlamıştır ne demek istediğimi…(8 yaşında boğulma tehlikesi atlattım ve hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. sonra ailemden izin alamadığım halde yüzmeye gittiğim için kendime kızıp keşke gitmeseydim demiştim. kendimi o gün ailemin sözlerini dinleyen bir “kadir” olarak evde mutlu bir şekilde hayatına devam ettiğimin hayalini kurarken hatırlıyorum… ve sonra kendimi sahilde tokatlanırken buldum arkadaşlarım ilk yardım yapıyorlardı tokatlayarak )Lost da bu aşamaları bize uygulamalı gösterdi. Flaşbekler film şeridi flaşbeksaydlar da keşke bu olaylar olmasaydı kısmı…Sadece 6 aydır izlediğim bu diziyi olaylar dallanıp budaklanmadan önce flaşbeklerin çokluğuna ve ayrıntılı olmalarına dayanarak bu insanların öldüğü kanısına varmıştım. Insanların geçmişi önemlidir ancak ölülerden için daha önemlidir, çünkü artık onlar için şimdiki zaman yoktur. Ilk sezonlardaki önem verilen flaşbekler bende bu kanıyı oluşturmuştu…Finale gelince bence herkez uçak kazasında öldü. Ada ne araf ne sırat ne de mahşer yeri… Nasıl son bölümdeki klisede birsürü farklı dinden semboller varsa ada da araf, sırat gibi dinsel yerlerin karışımı olan bir geçiş yeri… Ölüp de adaya gelenler iyi kötü arasında kendilerini bulmaya çalışıyorlar… Ada ve konseyi (jacob ve smoke hatta daha sonra belki wildmore kimbilir) gelen misafirlere siz öldünüz demeyi farklı bi yolla çeşitli aldatmacalarla anlatmayı seçmiş ve bu dizinin dallanıp budaklandığı uzunca bir kısım…(yoksa dizi uzamaz yapımcılar para kazanamaz..)burda da gene dizinin evrenselliğini korumak adına melek şeytan cennet cehennem gibi şeylere doğrudan değinilmemiş… Jacob melek smoke da şeytan değil bence…Adada bulunanların tamamı ölü yani ölmeyen biri bu adaya gelemiyo. ölmediklerini düşündürerek bir müddet onları hazırlıyo bu mekan değişikliğine…Ve insanları hazırlamak için hertürlü oyunları yapıyo… Bu hazırlık sürecinde geçenler yani o sayılar araştırmalar deneyler bombalar filan hepsi bu sonu oluşturmak için yapılan puzzle ın parçaları… flaşbekler hayatın gözler önünden geçtiği dönem flaşbeksaydlar da keşke o uçakta olmasaydım veya uçağımız düşmeseydi kısmı.Adanın bu oyununa devam etmesi için de hurley ve benjamin görevli (yeni görevli) kişiler… O yüzden kliseye benjamin girmedi… Böylece olayı da kıyamete kadar devam eden bi döngü mantığına bağladılar..Böyle düşünüyorum ve kafamı, sonu çıkmaza giden başka teorilerle meşgul etmek istemiyorum…Tüm bu olanları bize şöyle anlatsalardı nasıl olurdu siz de düşününbak şimdi:- bir uçak kazasında ölen insanların ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgide başlarından geçen olayları size anlatan bir film izleyeceksiniz ve tüm bunlar hayal ürünü olacak… neden izleyim ki hepsi insanların ilgisini çekmek için tabiki de.Ciklet, gofret, video oyununa kadar herşeyini pazarladılar ve kazandılar bu sektördekiler biz de lost olduk… Bizi kandırdıklarını düşünmüyorum eğer kandırıldığımı hissetseydim de beni kandırabilen zekayı takdir ederim.Uzun soluklu bir çalışma… ve sonu aceleye getirilmiş gibi hissediyorum sadece… aynı sonu biraz daha ayrıntılarla bir kaç bölüm daha uzatabilirlerdi bence…Lostum lostum güzel lostumNe yaman çelişkidir buBu ne çıldırtan son…
neymiş her başlangıcı olan şeyin berbat bir sonuda olabiliyormuş
e her dizi battlestar galactica gibi finale sahip olamaz sonuçta.
aquake’ e tesekkurler baya ugrasıp anlasılır bir sekilde acıklamıssın kardesim herseyi.
dizi pek cok kisi tarafından yanlıs anlasılmıs ada ve yasananlar 6 sezondur takip ettiklerimiz ada hayal veya yanılsama degildi yalnızca 6. sezonda yasananlar (bir donem paralel evren sandıgımız hayatlar ) yanılsamaydı. olabilecek en mantıklı sekilde bitti ama kitleler tarafından dizinin yanlıs yorumlanması “acaba daha acıklayıcı ve net islenebilirmiydi?” sorusunu getiriyor akıllara? tabi tum bilmeceyi bizim cozmemizin verdigi zevk te “peki daha net olmaya gerek var mı?” dedirtmiyor değil.
Benim en nefret ettiğim dizlerden biriydi lost. Nedenmi diye sorarsanız dizi abartılıp o kadar dağıtıldıki bunun toplanamayacağı kesindi, izleyenlerde zaten bunu toplayacaklarını zannettiler kendilerine göre teoriler ortaya attılar. Yapımcılar baktı iyi izleniyo saçmaladılarda saçmaladılar sonundada böyle oldu. Benim asıl şaşırdığım nokta, bana göre böyle iğrenç bi diziyi nasıl oluyorda milyonlar hayran oluyor. Bana göre lost bırakın finalini baştan sona beş para etmez. Bence hakettiği bir sonucu aldı ama olanlar onlara olmadı onlar paralarını kazandılar, hayranlarıda böle senaristlerin analarını babalarını bir güzel andılar. Herşey en baştan belliydi böyle olacağı. Kimse bana kötülediğim için kızmasın bu benim kendi fikrim ama bana göre hayatımda gördüğüm en kötü dizilerden biriydi. Asıl üzüldüğüm onca taktire değer dizi varken böyle bir diziyi insanlar nasıl olduda seyretti.
şimdi, final hakkında ne düşündüğüm ve finalden ne anladığım (öyle bir durum oluştu ki bunu belirtmekte fayda var :p) yukarıdaki mesajlarımda mevcut, onları tekrarlamadan o mantık çerçevesinde düşünp taşındığımda aklıma ilk gelen ve takılı kalan şu oldu; izlediğimiz alternatif gerçeklikte (ya da öldükten sonra oldukları yerde işte) faraday desmond’a birden bire hiç bilmediği formüller, hesaplar yapmaya başladığını mı ne söylüyordu ya hani, orada bir de “ya bundan başka bir gerçeklik varsa, oluşması için çok büyük enerji gerekiyorsa ve bir hidrojen bombası patlatılabilir mi?” falan diyordu ve ardından “sanırım zaten patlattık” diye ekliyordu.. bu muhabbet neyin nesiydi, bir türlü bir yere oturtamadım valla..
@icdeddpeoplein yazısına çok güldüm kesinlikle katılıyorum =))
yapımcılar öyle bir final yapacağız ki ardından çok konuşulacak demişlerdi, haklılarmış cidden..
Bir de anlamadığım nokta 6. sezon başlamadan önce senaristler ve Jack “aslında bütün kilit nokta dizinin ilk bölümü. Sonunda ne olacağı da ilk bölümle alakalı” demişlerdi. Hatta ilk bölüm dikkatlice izlenirse final hakkında fikir sahibi olunabilir bile demişlerdi. Hani nerde??
@mucho jack’in gözünü açmasıyla başlayan dizinin jack’in gözünü kapamasıyla biteceğini ima etmişler herhalde dizi gerçekten de döndü dolaştı başladığı yerde bitti.
@icdeddpeopleorada hepimiz izledigimiz sahneleri bombanın patlaması ise yarasaydı kaza hic olmamıs olsaydı ne olurdu zannediyorduk senaristlerde bizi biraz bu dusunceye yonlendirdiki aslında yasadıklarının olum anındaki bi yanılsama oldugunu ogrenince vayyyyyy diyelim.bence acıklamasıda su biseylerden suphelenen ve ayılma surecindeki faraday hatırladıgı kucuk anılarla tıpkı bizim gibi dusunup bir paralel evren olusturdugu kanısına vardı ama yanılıyordu.
@bearmaster; yani çok da takılmamak gerek oraya heralde değil mi? baya kafa yordum çünkü ben o lafa
@icdeddpeoplebence takılmamak lazım. dedigim gibi ‘bence’ orası sadece senaristlerin “aslında 6. sezonun paralel evreni paralel evren degil de ölüm anı yanılsamasıymıs” suprizini buyutmek icin yaptıkları, acıklaması olan bir hileydi. bende ise yaradı cunku babası jacke aslında hepimiz ölüyüz diyene kadar hala o sahneleri 2. gerceklik olarak izliyordum ve eminim bilincaltımda faraday in o sozlerinin etkisi vardı. senaristlerin yapmak istedikleride buydu. (3. kez -bence)
benim anlamadığım da bomba bir işe yaramamışsa Juliet neden “it worked” dedi . bize sanki paralel evren bomba patladıktan sonra ortaya cıkan birseymiş gibi gösterdiler 6ncı sezon ilk bölümdeki sular altındaki ada neydi?
Yazarların kalemlerinden çıkanı gözlerinin görüp görmemesi umurlarında değildi. “Hani birbirinden karışık dumur olayları ortaya atıp reytingi kapalım, sonra olayları birbirine bağlayıp bağlamamıza gerek yok.” demişlerdir. Nasıl olsa fanatik Lost hayranları onların pisliğini arkalarından temizlemeye devam edecek. 16. bölüme kadar ben de fanatik Lostçuydum, ama artık “adanın Lost ile işi bitti”!
http://gozmosis.blogspot.com/2010/05/lost-ending-lost-finale-explained.html
benim basit çözümlemem şu şekilde arkadaşlar. bu şekilde bir çözümleme ada ve ada da olup biten her türlü doğa üstü olayı açıklıyor. (kimse adada doğa üstü birşey olmadı onların hepsi fizik kurallarıyla açıklanabilen şeyler demesin. adanın tıpa sından girip, adaya ikinci kez Ajira uçağıyla gelişlerindeki parlama esnasında bir kısmının nasıl uçaktan ışınlanıp adanın farklı yerlerinde uyandığından çıkarım ona göre)Neyse, çözümlemem şu şekildedir.Jack ilk bölümde gözlerini yarı baygın açtığı anda bir adaya düşmüş olabileceklerini fark etti ve hemen arkasından bir hayal görmeye başladı. Hayalinde uçakta yolculuk esnasında gözlemlediği ve aklında kalan herkese yer verdi. Yani aslında ne Kate ‘ın adı Kate, ne de Hugo ‘nun adı Hugo. Hepsinin dizide izlediğimizden bambaşka hayatları ve kişilikleri var. Adanında hiç bir olağanüstü özelliği yok. Jack 6 sezon boyunca izlediğimiz bu muhteşem hayali gördükten sonra oracıkta öldü. Ancak tüm yolcular Jack gibi hemen ölmediler. Bunu nerdeden anlıyoruz. Jack ‘in babasının son sahnede bazıları senden önce öldü, bazıları sonra demesinden.Böyle bir son ile Lost yapımcıları hangi sözü tuttular. Tabiki herşeyin mantıklı bir şekilde açıklanacağının sözünü. Çünkü tüm o gizemli ve olağanüstü şeyler bir hayal ürünü. Hayal ürünü olan bir şey de mantık aranır mı? Tabiki hayır. O halde bu açıdan sorun yok.Sonuç: Ortada hiç bir gizem kalmadı. 6. His ‘deki gibi Jack ‘in aslında ölü olduğunu anlamasıyla 6 yıllık rüya sona erdi ve Lost dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük aldatmacası olarak tarihe geçti. Böyle bir son her hangi bir filmde karşımıza çıksaydı pek sorun olmazdı ancak 6 yıl süren bir final bekleyişini tatmin edemeyeceği kesin.
ben losttaki cevapsız bırakılan sorular veya mantık karmasalarından cok dizinin bana izlerken neler hissettidigine onem veriyorum. son zamanlarda akıcılıgını yitirmis olsada diziyi buyuk bir keyifle 6 sezon takip ettim.beraber izledigim arkadaslarımla saatlerce teorilerimi paylastım ve vakit gecirdim final bende hayal kırıklıgı yarattımı? hayır. cunku ben zaten senaristlerinde burada yorum yazanlar kadar insan olduklarını ve belki para kazanma belkide en ii diziyi cekme hırsıyla aklımıza yerlestirdikleri onlarca soruyu yanıtlayamıyacaklarını bilerek (-ki bunuda son derece insani bir davranıs olarak kabul ediyorum) beklentilerimi yavas yavas dusurdum. sonuc olarak lost cevaplanmamıs sorularıylada olsa dizilerin izleyici kitlesini yukseltme ve bircok farklı turde diziye onculuk etme misyonunu yerine laikiyle getirmis cok basarılı bir yapımdır.
– Ulan koskaca 6 sezonun sonunda, yalnızca “Kate, Jack’e mi kalır, yoksa Sawyer’a mı?” sorusuna elle tutulur cevap verdi yapımcılar.nette okuduğum birisinin yorumu..bundan güzel bir açıklama olmaz.. :)ayrıca cevaplanyanmayan soruları DVD de açıklayacaklarına dair bir duyuru yapılmış :S.. buna artık kim inanır diyorum cevabı biliyosunuz..
jack gözünü açtı, jack gözünü kapattı Lost olduk … her şey değildi belki ama hiç bir şey olarak da gitmedi…güzeldi
tüm yorumları okuyunca çoğu kimsenin hiç bir yorumu okumadan sadece yorum yazmak için yazdığını düşünüyorum. aynı yorumlar birinci, ikinci hatta üçüncü kez yazılıyor ama hala yazılmaya devam ediyor. düşünce özgürlüğü varsa biraz da düşüncelere saygı olsa daha iyi olur gibime geliyor…
finalde kilisede degil uçakla adaya gitme planı vardı ama vazgeçildi.
Jacob Jack’e elinden su içirip de “aha sen de benim gibin oldun şindi” deyince, ben de “aha gitti altı sezon” demiştim zaten. Bu diziyi izleyen herkes, cevaplanmasını beklediği soruları, hayatın anlamı, hayat nasıl başladı, evren neyin içinde gibi sorularla bağdaştırıyor bence. Bu soruları cevaplayamadığımız için büyüklerimiz “bunları çok düşünme, kafayı yersin” diyorlar ya; aynı durum bu dizi için de geçerli. İlk sezonun sonunu hatırlayınca, hani Locke’un ambarı bulduğu içeriden bir ışığın yandığı.. Hepimiz öbür sezonu ne halde beklemiş, ne ulan bu ışık uzaylılar mı acaba falan demiştik. Şimdi 6 sezona bakınca, finalde bütün soruları cevaplamak için 2 saatlik bir bölüm yerine 3 saatlik açıklayıcı bir belgesel yapmaları gerekirdi. Çünkü “Jack’in su içtiği bardağın neden üçte ikisi doluydu?” diye merak edenler bile var. Sonuçta, diziyi hepten dağıtan senaristler, toparlamak için en kolay yol olan dini simgeleri seçmişler, bu ada ne sorusu yerine bu insanlar kim sorusuna cevap vermeyi tercih etmişler. Başta da söylediğim gibi, son üç bölüme kadar, manyetik alan, zamanda yolculuk, uçuk bilimsel deneyler, aklımızı başımızdan alan ince ayrıntılarla merakımızı tavana vurduran dizi ab-ı hayat çeşmesi ve araf kavramlarıyla son buluverdi. Tabi burada şunu da belirtmek lazım, daha fiziki bir açıkama olacak olan adanın altında uzay gemisi olma fikri de şimdiki kadar tepki çekecekti, bu kesin.Ayrıca, bu ab-ı hayat ve araf olayı baştan beri düşünülmüş sanırım. Çünkü ilk sezonda Jack ve Kate Siyahlı adamla, Annenin iskeletlerini bulmuşlardı. Yani tek problem, izleyenlere bunun sona gelene kadar hissettirilmemiş olması denilebilir. Son olarak benim en çok merak ettiğim şey siyahlı eleman adadan gitseydi ne olacaktı? (bu yorum @aquake arkadaşın müthiş açıklamasından sonra kafa toparlanarak yazılmıştır. kendisine teşekkürü borç bilirim.)
adamlar okadar dağıttı ki..zaten toparlayamayacakları beliiydi…herkesi öldürdüler….iş bitti..ama bunu 6 sezon uzatmasalrda olurdu…fevkalade tatmin edici olmayan bir final izledik…ama herşeye rağmen lost izlemek eğlenceliydi…zaten birşeye başlamak kolaydır bitirmek asıl zor olan…her nekadar finalinde sınıfta kalmış olsada…genelinde güzel dakikalar geçirmiş olduk…1. sezonun finalinden sonra o heycanla 2. sezonu beklemek bile yeter…
bence berbat bir sondu.ama sürpriz olmadı zaten böyle biteceği belli idi.bir soru sorsam; adanın evrenindeki clare in oğlu aeron ne oldu?
@321ksd; anneannesiyle birlikteydi, claire evine döndüğünde muhtemelen oğluyla buluştu..
herşey bir yana da;”lost” derken???
neyse ben hiçbirşey anlamadım bu diziden:) kaç tane evren var kardeşim.