Warrior – Tanıtım
49 yorum okakacukaka 05 Ekim 2019 08:06
Ünlü dövüş sanatları ustası aktör Bruce Lee’nin vakti zamanında yazdığı hikayelerden yola çıkarak Cinemax kanalında ekranlara uyarlanan dövüş sanatları temalı dizi Warrior’ın tanıtımına hoş geldiniz.
Dizimiz 5 Nisan’da yayın hayatına başladı ve 10 bölümlük sezonunu tamamladı. Kanal gelen reytinglerden memnun olacak ki ikinci sezon onayını verdi. Kamera arkasında daha önceden yine Cinemax’ta ekranlara gelen Banshee dizisinde yapımcılık yapmış olan Jonathan Tropper var. Kendisi dizinin yapımcılığını, yürütücülüğünü ve senaristliğini yapıyor. Ayrıca yapımcı koltuğunda Bruce Lee’nin kızı Shannon Lee ve Hızlı ve Öfkeli serisinde yönetmenlik yapmış olan Justin Lin’i de görüyoruz.
19. yüzyılın son çeyreğinde San Francisco’dayız. Amerika para kazanmanın merkezi olarak görülüyor. Bu yüzden çalışmak için dünyanın her yerinden buraya göç yapılıyor. Tabii en önemli göç merkezleri İrlanda (Güç), Afrika (Kölelik) ve Çin (Ucuza çalışma) oluyor. Biz de hikayeye 1878 yılında gemiden inip San Francisco’ya ayak basan, hikayemizin baş kahramanı Ah Sahm ile giriş yapıyoruz.
Diziyi iki bölüme ayırmak çok daha mantıklı olacak. Birinci kısmı ana hikayemiz. Ah Sahm’ın Çin’den Amerika’ya gelmesinin sebebi Xiaojing isimli bir kadını bulmaya çalışmasıdır. Görüldüğü üzere öyle ahım şahım bir ana konu değil ancak olay da bu zaten, diziyi asıl taşıyanlar yan hikayeler. Çin Mahallesi’ndeki iki büyük Çin Mafyası’nın çekişmesi, Amerika’ya daha erken ayak basan İrlandalıların, daha ucuza çalıştıkları için işlerini kaptırdıkları Çinliler ile olan çekişmesi, hükumetin bazı kirli oyunları, polislerin kendi arasındaki sorunlar gibi çeşit çeşit yan hikayelerimiz var.
Çin Mahallesi’nde kontrol iki Çin Mafyası’nın elinde; Father Jun’un önderliğindeki Hop Wei klanı ve Long Zii’nin yönettiği Long Zii klanı. Bu iki klan Çin Mahallesi’ni paylaşıyorlar, herkesin kendi bölgesi var ancak bazı konularda çıkarları çatışıyor. Opium (afyon) denen uyuşturucunun satışı bu iki klan arasındaki en büyük anlaşmazlık. İkisi de liderliğin peşinde. Ancak henüz çok büyük bir savaş patlak vermemiş sadece ufak tefek çatışmalar olmaktadır. Ah Sahm da bu çatışmaların arasında kalıyor.
NOT: Çin Mahallesi sadece bu iki klandan oluşmuyor. Başka klanlar da mevcut ancak özellikle bu iki klan daha büyük ve tehlikeli.
19. yüzyılda Amerika’ya gelen göçmenlerin ücret karşılığında çalıştığı özellikle bir iş var; inşaat işleri. Demiryolu döşeme ve bina yapımı gibi işlerde özellikle güçleriyle öne çıkan İrlandalılar çalışıyordu. Ancak aldıkları ücret biraz yüksekti ve iş verenler daha az gider istiyordu. Buna çare olarak ortaya Çinliler çıktı. Daha az ücret karşılığında işlere girmeye başladılar. Doğal olarak bu, İrlandalıların hoşuna gitmemeye başladı ve iki göçmen grup arasında savaş başlıyor.
KARAKTERLER:
- Ah Sahm (Andrew Koji): Hikayemizin dövüş sanatlarında usta olan baş kahramanı. Çin’den Amerika’ya Xiaojing isimli bir kadını bulmaya geliyor. Gelir gelmez kendisini Hop Wei klanına satılmış olarak buluyor. İstemeden kendisini hem mafya savaşları (Tong Wars) hemde iki göçmen grup arasındaki savaşın içerisinde buluyor.
- Young Jun (Jason Tobin): Kendisi Father Jun’un oğlu. Ah Sahm klana katıldığında kendisinin emrine veriyorlar ve aralarında güzel bir kimya oluşuyor. Kendisini sabahları haraçları toplarken akşamları da Hop Wei’ye ait genelevde eğlenirken bulabilirsiniz.
- Bolo (Rich Ting): Hop Wei klanının üyelerinden birisi. (4. bölüm ispiyonu) Kendisi Utah’ta hem demir yolu işçiliği yapıp hem de “The Yellow Demon” ismiyle dövüşlere katılan biriyken Father Jun tarafından satın alınır ve artık yeteneklerini klanın çıkarları adına kullanmaya başlar.
- Ah Toy (Olivia Cheng): Hop Wei’ye ait genelevin kraliçesi. Kendisi bazı konularda Ah Sahm’a yardım ediyor.
- Mai Ling (Dianne Doan): Long Zii klanı lideri Long Zii’nin eşi. Long Zii yaşlı bir adam olduğu için genelde klan işleri ile kendisi ilgileniyor. Sözünü geçirebilen ve bazı durumlarda saman altından su yürüten bir kadın. (1. bölüm ispiyonu) Kendisi aslında As Sahm’ın aradığı Xiaojing isimli kadın ve Ah Sahm’ın kardeşi.
- Li Yong (Joe Taslim): Kendisi Long Zii klanının infazcılarından birisi ve mevkisi yüksek birisi. Aynı zamanda da dizide Ah Sahm’ın en büyük rakibi. (2. bölüm ispiyonu) Kendisinin Mai Ling ile gizli bir ilişkisi var. Bundan dolayı bazen Long Zii’den ziyade Mai Ling’in sözünü dinliyor.
- Wang Chao (Hoon Lee): Hop Wei, Long Zii veya polis ayırmadan herkesle iş yapan, hiçbir taraf tutmayan ve eli her yere uzanan bir karaborsa satıcısı. İzlemesi en keyifli karakterlerden birisi.
- Bill “Big Bill” O’Hara (Kieran Bew): Sözü geçen oldukça nüfuzlu bir polis memuru. Ancak dizideki en karmaşık karakter. İrlandalıların lideri Leary ile geçmişten gelen bir tanışmışlıkları olduğundan Çinlilere karşı biraz ırkçı yaklaşım sergiliyor ama bir yandan da bunun zıttı bir davranış sergiliyor. Özellikle bu ırkçı yaklaşımdan uzaklaşma emareleri gösterdiği zaman kendisine (1.bölüm ispiyonu) Çin Mahallesi’ni kontrol etmesini ve oradaki asayişi sağlamasını gerektirecek olan bir ekibin liderliği görevinin veriliyor.
- Richard Lee (Tom Weston-Jones): Kendisi Georgia’dan yeni gelmiş bir polis memuru. Güneyli olduğu için çok da sevilen birisi değil. Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin herkese eşit davranılmasından yana. Çoğu zaman sırf bu yüzden Big Bill ile takıştıkları oluyor. Namuslu polis dediğimiz tiplerden.
- Samuel Blake (Christian McKay): Kendisi belediye başkanı. Bazı konularda seçimlerde gelecek İrlandalı oylarını kaybetmemek için taraflı kararlar veriyor. Ayrıca kendisinin sakladığı bazı sırlar var.
- Penelope “Penny” Blake (Joanna Vanderham): Belediye başkanının karısı. Tam anlamıyla eşitlikçi bir insan. Kocasıyla aralarından büyük bir soğukluk var. (4. bölüm ispiyonu) Başkanla evlenmesinin tek sebebi babasının işlerinin kötüye gitmesi. O yüzden başkana karşı bir sevgi ve saygı hissetmiyor.
- Dylan Leary (Dean Jagger): İrlandalıların oldukça nüfuzlu ve güç kazanmış lideri. Sözünü çoğu yerde geçiriyor ve hatta gerektiğinde polisleri de alabiliyor. Çinlilerin işlerini ellerinden alması hiç hoşuna gitmiyor ve her fırsatta Çinlilere saldırı düzenletiyor.
- Walter Buckley (Langley Kirkwood): Başkan yardımcısı. Kendisinin bir sırrı var ve bu sırrı gerçekleştirebilmek için oldukça çok çalışıyor.
SON SÖZ:
Tanıtımın bu kısmını hazırlarken dizinin ilk sezonunu tamamen bitirmiş bulunmaktayım. Belirtmeliyim ki dizi oldukça güzel başladı ve her bölümde üzerine koyarak ilerledi. Ayrıca temposu oldukça yerindeydi. AMC dizileri gibi aşırı yavaş değildi kesinlikle. Dövüş sanatları temalı bir dizi olduğu için her bölümde birbirinden etkileyici dövüş sahneleri vardı ve büyük ihtimalle ustaya saygıdan dolayı baş kahramanımız Ah Sahm’ın dövüş stili Bruce Lee’nin stiliyle aynıydı.
Dizinin ana konudan ziyade yan hikayelerden ilerlemesi başka diziler açısından kötü olsa da bu dizide kesinlikle daha iyi bir seçim olmuş. Ana konunun zaten öyle ahım şahım bir yanı yok. Yan hikayelerin hepsi ilgi çekici ve sıkıcılıktan uzak. Gereksiz bir karaktere rastlamadım. Her karakterin bir görevi ve amacı var. Gözüme batan bir karakter olmadı.
Dizide en çok hoşuma giden, en beğendiğim nokta kesinlikle dil kullanımı oldu. Bir ortamda hem Amerikalı hem Çinliler varken herkes kendi dilini konuşuyor. Ancak kadrajda farklı dil kullananlar yokken dil İngilizce olarak kullanılıyor. Kesinlikle çok güzel bir kullanım şekli olmuş. Sevmediğime bir örnek vermem gerekirse Power dizisinde Latin kökenli Amerikalı oyuncular oynuyor ve bir sahnede cümle kuracakken bu cümlenin ilk yarısı İngilizce diğer yarısı İspanyolca oluyor. Bu da hiç hoş olmuyor açıkçası. Bu dizide böyle bir şey ile karşılaşmıyoruz.
İlk bölümü 62 dakika, diğer bölümleri ise ortalama 45 dakika sürüyor dizinin ve akıp gidiyor. 10 bölüm boyunca acaba kaç dakika kaldı diye baktığımı hatırlamıyorum. Her bölüm bir sonraki bölüme geçmek için merak uyandırıyor. Aksiyonu bol, hikayesi ilgi çekici, dönemi iyi yansıtan mekanları, kıyafetleri ile Warrior böyle bir dizi. İyi seyirler efendim.
FRAGMAN:
yorumlar
Daha bitirmedim ama izlediğim bölümlerden memnunum. Dizinin yardırdığını söyleyemeyeceğim ama birkaç koldan güzel, keyifli ilerliyor. Diğer tarafa ben de yazmıştım, bu dil kullanımı işi oldukça hoş olmuş.
İyi oldu bu yazı, eline sağlık @okakacukaka.
Season 2 Official Tease
Season 2 Official Trailer
S2 Poster
başlarken ilk bölümden bırakırım herhalde diyecek kadar umutsuzdum… lakin bayağı sürükleyici çıktı… 5. bölümdeyim gayet iyi gidiyor….
s02e04:
Bu sezon aksiyon sekanslarını azaltıp hikayeye daha çok odaklandılar. En azından artık daha derli toplu bir hikaye akışı var. Tabii yine efsane dövüş sahneleri izliyoruz. Bu sezon katılan oyuncular da diziye bir renk kattı. Birisi hariç diğerlerini sevdim.
@abidin77: Sen devam ediyor musun buna? Etmiyorsan bence ufaktan giriş derim
@okakacukaka Ya hala ilk sezonu bitiremedim. 2 bölüm mü ne kaldı? Onu hallersem yetişirim.
@abidin77: Ben bitirmişsindir diyodum. En sağlam bölümleri bırakmışsın
@okakacukaka İzleyeceğim izleyeceğim
Dün akşam ilk sezonun son 3 bölümünü izleyip sezona noktayı koydum. Niye ara verdim, niye devam etmedim kendime kızdım. Oldukça güzel bölümlerdi, özlemişim de diziyi. Aksiyon olsun, atmosfer olsun izlemesi çok keyifli bir iş. Değeri bilinmeyen dizilerden biri olarak devam ediyor.
@abidin77: İkinci sezonu bu kadar bekletme. Temposu düşük gidiyor ama hala seyrettiriyor kendini
Sezonun en iyi bölümüydü diyemem (ilk üçe girer) ama kesinlikle en tempolu bölümüydü. Ara ara Van Damme’ın Bloodsport ve The Quest filmlerinin tadını aldığımı söyleyebilirim.
– Hong karakterini her bölüm daha çok seviyorum. Umarım bir yamuk çıkmaz bu karakterden.
– Bu bölümde San Francisco’dan uzaklaşmak iyi oldu. İlk sezonda da buna benzer bir bölüm yapılmıştı.
Bölümün sonuna ve 2×07’nin fragmanına bakarsak işler yavaştan kızışmaya başlıyor. Keşke birkaç sezon daha sürse şu dizi.
@okakacukaka Bakıcam bakıcam. Bu akşamn başlayacaktım ama pek halim yoktu. Yarın ufaktan bir giriş yaparım artık
2. sezonun ilk 4 bölümü itibarıyla oldukça memnunum gidişattan. Aksiyon nispeten az ama hikayeler güzel akıyor. Ah Sahm, dizinin merkez karakteri olsa da, diğer karakterlerin hikayeleri de oldukça izlenesi. Hatta zaman zaman daha iyi.
Yeni karakterin katılımından memnunum bu arada. @okaka’nın sevmediği karakter fena değil aslında. Şimdilik pek sevilesi değil tabii
Dizinin atmosferi çok güzel. Dönemi yansıtmak için kurulan mekanlar güzel. İzlemesi çok keyifli bir iş. İptal edilirse, HBO Max bir el atar ve kurtarır umarım.
Bu Tom Weston-Jones’a hep benzer roller geliyor. Önce Copper, şimdi bu. Abi şimdi 1870’lerde geçen bir dizi çekiyoruz. İrlandalı polis lazım, gel oyna
Tabii
2×07’in
Mayor Samuel Blake ise “rahmetli” oldu. Bunun sonuçları ne olacak merak ediyorum. Zavallı Çinli adamın üstüne kalmasa keşke.
ilk 2 dakikalık kısımda bayağı bir güldüm.
Ondan sonraki sahne ise iğrençti tabii. Sürekli gizli kapaklı işler çeviren yeni belediye başkanı Walter Buckley ile ilgili ilk defa bir şey öğrendik. Belli ki Amerikan İç Savaşına katılmış. Bacağının kesilme sahnesi zorladı.
Uyuz kız kardeş anında Jacob’ı sattı. Gerçi o anda ne yapabilirlerdi onu da bilemiyorum.
Ah Toy’a bir şey olacak diye korktum. Kadını yamulttular resmen ama neyse ki aldı kellelerini.
“Ulan ne bölüm olmuş be” diyerek izledim. Aksiyon, kan, vahşet, ölüm, ihanet ne varsa izledik.
Malum kısımlarda
Chao, Mai Ling ile birlikte adamı sattı. Ulan Chao, parasını aldım falan deyip vicdan yapıyorsun da , adamı Ling ile satarken farklı bir şey olmasını mı bekliyordun? Vicdansız bir adam değilsin elbet ama o anda kim ne yapsın pişmanlığını?
Tamam en gelişmiş zamanlarda değiliz, 1900’e 20 yıl falan var ama şehrin göbeğinde böyle bir şey olması yine de şok ediyor. Gerçi bizim tarihe bakınca (6-7 Eylül 1955), çok şaşırmamak lazım belki de.
Aksiyonun dibine vurdular. “Hepimiz Çinliyiz bu kavga ne diye” diyerek birbirine düşman gruplar bir araya gelerek, çoluk çocuk kadın demeden herkese saldıran İrlandalı vahşileri bir güzel kesip biçtiler. İçim rahatladı o sahnelerde.
Ah Sahm, mınçıka ile şov yaparak bu dizinin olmasını sağlayan Bruce Lee’ye güzel bir selam çaktı.
Father Jun’un aksiyona katılmasını iyi oldu. Ulan Young Jun, babanın değerini bil, kendi amaçları olan Ah Sahm’ın gazına gelip duruyorsun sürekli.
Ah Toy ve Mai Ling sahnesi güzeldi.
– Ah Sahm kendi çıkarları uğruna Young Jun’u sürüklüyor bir yerlere. Sonunda Jun’da rahmetli olacak herhalde.
– Sonunda Samuel Blake’i hakkın yolculuğuna uğurladık. Dizinin başından beri kendinden güzel nefret ettirmişti. Fragmandan gördüğüm kadarıyla yerine yardımcısı Walter Buckley oturuyor. İşler şimdi oldukça karışacak.
@abidin77: Cinemax dizi işini bıraktı mı?
@okakacukaka: Bildiğim kadarıyla artık orijinal içerik üretmeyecekler. Yani Warrior, devam edecekse bile burada devam etmeyecek. Dizinin ilk 2 sezonu HBO Max’te yayınlanacak. Finali izlemedim ama hikayelerin bağlanmadığı kesin. Ya böyle yarım kalacak ya da HBO Max kurtaracak.
@abidin77: Yani bu sezon o kadar yukarı çıktılar ki şu izlediğim yere kadar, burada kalırsa cidden diziye ve bize ayıp olacakmış gibi hissediyorum. İnşallah kurtarır HBO Max
@okakacukaka Valla öyle. Her bölümünden oldukça keyif aldığım enden işlerden biri. İnsanların çoğunun dizinin varlığından haberi olmadığı için değeri bilinmeyen dizilerden biri olarak kaldı.
Açıkçası umudum az
@abidin77: Benimde umudum az. Onay alamazsa da en azından güzel hatırlayacağımız bir dizi daha olur.
– Ah Ah Toy üzümlü kekim her şeyin en güzelini hak eden tek karakter olup en çok acı çeken yine sensin Bi mutlu olduğunu göremedim.
– Sophie’ye geldiğinden beri uyuz oluyorum. Hala uyuzum sanırım bu uyuzluk hiç geçmeyecek.
Güzel bölümdü ama bir 9.bölüm seviyesinde değildi. İkinci sezonda girdikleri neredeyse her konuyu açık bırakıp gittiler. Eğer herhangi bir kanal ya da platform diriltmezse sonu boru gibi açık.
– Mai Ling’in ne kadar çakal olduğunu gördük bu bölümde. Young Jun’a Ah Sahm ile kardeş olduklarını söyleyerek pimi çekilen bombayı kucağına bıraktı. Bunjun hile sonucu açık kaldı. Klandan kovulup kovulmayacağını bile açıklamadılar.
– Penny’nin sonunun deliler hastanesi olacağını hiç tahmin edemedim. Hapse filan atılır diyordum.
İnşallah bir kanal diriltip onay verir bu diziye. Çünkü bu şekilde bitmesi diziye yazık olacak.
9. bölüme göre daha sakin ama güzel bir bölüm ile sezona nokta koymuş.
8. bölümde
Buckley de az manyak değil. Penelope’yi aklı hastanesine kapatmak için kendisini bıçakladı
Ah Sahm ve Leary dövüşü iyiydi. Leary, bu iş böyle olmayacak diyerek Penelope’nin kardeşinin dediğini yaparak politikaya atıldı.
Young Jun’un tükürüğü ile Ah Sahm’ın şimdilik ocak dışı kaldığı belli oldu.
Lee, son birkaç bölümdür olduğu gibi yine bunalımda.
Zing manyağının da kaçacağını göstererek iyi bir yerde final yapmışlar.
Fazlasıyla açık bitmiş. Devamı gelmezse fena üzecek dizilerden olacak.
3. sezonun prodüksiyonu 18 Temmuz’da başlıyor.
‘Warrior’ Season 3 Has Officially Begun Production
++Mark Dacascos (Hawaii Five-0), Chelsea Muirhead (Canada’s Slo Pitch)
10 bölüm. 2023.
10 kişi katmışlar kadroya.
Season 3 | Official Teaser
Poster
Season 3 | Official Trailer
S01E01
Aldığı övgüler nedeniyle uzun süredir izlemek istediğim dizilerden biriydi, ilk bölüm de pişman etmedi.
Ah Sahm daha ilk sahneden nasıl bir karakter olacağını gösterdi.
Dövüşler
S01E03
Yan kadro hiç fena durmuyor. Şu Buckley mesela, aktör çok iyi oynuyor.
Hoon Lee umarım dizinin düzenli oyuncusudur, adamı Banshee hariç hiçbir yerde düzenli izleyemedim.
Bu arada dizinin Chinatown gece sahneleri bir tık daha az karanlık olsaymış olurmuş.
Takıldıkları barın isminin Banshee olması da güzel detay.
@Vesper: Oooo çok iyi yaptın.
Ay yazmayı unuttum. Dün sezon (ve muhtemelen dizi) finalini izledim. Warrior, son birkaç yılda yayınlanan ve değeri bilinmeyen diziler sıralamasında tepeye oynar. Başrol oyuncularından yardımcılarına, yan karakterlerine kadar herkesin bir harika olduğu bir dizi Warrior. Çin mahallesi zaten bir karakter gibi. Bu erkek dünyasında yarattıkları kadın karaktere de bayıldım.
Son sezon bir tık fazla konu attılar sanki üzerimize. İzlemesi yine keyifliydi ama bazı şeyler final bölümünün başlarında anında çözüldü ki diğer kısımlara daha fazla zaman kalsın. Keşke bölüm sayısı birazcık daha fazla olsaydı.
Bittiği yer itibarıyla devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Konular genelde bağlandı ama gideceği yeni yollar açtı. Ancak Max’ten onay çıkacağını düşünmüyorum. 3. sezon onayını çok geç almıştı. Ayrıca zaten onayı David Zaslav gelmeden önce almıştı. Bu adam çok izlenmeyen bir şeye para harcamaz diye düşünüyorum ve devamını göremeyiz çok büyük ihtimalle. Keşke Netflix falan alsaydı.
Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Dünyasıyla, karakterleriyle, aksiyonuyla dört dörtlük bir dizi.
Bu arada her sezon 1 bölüm gördüğümüz yerlerin dışarısında bir yerde geçiyor. Onlar da ayrıca diziye bir tat katıyor.
@Vesper: Çok sevindim bu diziye başladığına. Birisini daha aramıza kattık. Kesinlikle pişman olmayacaksın.
3. sezon (Muhtemel final) üzerine:
Açıkçası Max’e geçtiğinde acaba ivmesini kaybedecek mi hikayeyi bozacaklar mı diye korkuyordum ama korkularım boşunaymış. Yine oldukça güzel bir sezon geçti. Bu sezon final olarak lanse edilmedi ancak ben bıraktıkları yerden memnunum. Tüm konuları kapattılar. Final gibi bir son oldu bence. He devam etsin ister miyim? Kesinlikle isterim.
Dizide her karakterin bir amacı ve rolü kesinlikle oldu. Her biri çok güzel işlendi. Dizi boyunca ana ve yan konular oldu ve hiçbirisini üstün körü geçmediler, derinlemesine işleyip kapattılar. Oyunculuklar çok iyiydi. Olivia Cheng’e Marco Polo dizisinde ne kadar uyuz ve sinir olduysam bu dizi de o kadar sevdim diyebilirim. Kadın döktürdü resmen.
Şu diziyi herkese tavsiye ederim. Eli yüzü düzgün bir aksiyon drama.
@abidin77: Ben mi gözden kaçırdım yoksa yanlış mı yorumladım? Hangi yolları açtılar bölümün sonunda?
Chao o kadar pıçaklanma sonrası normalde ölmeli ama dizi devam etse bir şekilde kurtulurdu diye düşünüyorum. Onsuz eksik kalırdı dizi.
– Chao’yu çok severim ama ben direkt Fatiha okudum arkasından. O kadar bıçaktan kurtulmamıştır dedim.
S01E06
Bir anda Vahşi Batı aksiyon filmine döndü bölüm. İyi de oldu, Ah Sahm ve Young Jun çok iyi ikili oldular.
Bardaki karakter bir yerden tanıdık geliyor diyordum, Dexter’ın Masuka’sı C.S. Lee çıktı. Tabii adamı böyle ciddi rollerde izlemeye hazır değilim.
Gerçi ben bunların kaç adamı var bir türlü anlamadım. Sürekli ya kendi aralarında, ya İrlandalılar ile kavga edip ölüp duruyorlardı. Her çetede 10-15 kişi var ya da yok sanki
Chao
Eğer devam etmeyecekse dizi Jonathan Tropper’dan yeni dizi beklentisi içine girerim ben. Banshee ve Warrior tadında yeni bir diziye hayır demem asla.
Leary için mutlu son olmuş olabilir ama. Rahmetsiz Douglas Strickland’ın dediğini yaptı diyebiliriz. Zengin birine ortak oldu. Böyle barda takıp 3-5 İrlandalıya iş bulmakla olmayacaktı rahmetsizin dediği gibi. Para ve güç lazım bazı şeyleri yaptırabilmek için.
Yapar umarım, adamın 18+ iki dizisini de keyifle izledik.
Dövüşün nasıl biteceğini tahmin ediyordum.
Dövüşte kırılan göğüs kafeslerini fark etmek pek eğlenceli değildi.
Çinlilerin kendi aralarında İngilizce konuştuğu sahnelerin dizi içerisinde aslında Çince olduğunu sonradan fark ettim. Şikayetim yok bu konuda.
Bu arada Duck, Onion, Scrap gibi kelimelere iyi alıştırdılar, sürekli olarak da kullanıyorlar.
S01E10 Sezon Finali
Hoon Lee’ye bayılıyorum ya. Bu adamı daha fazla dizide izlemek istiyorum.
Yan kadro güçlü demiştim, buna Father Jun’u da ekleyeyim, konuşma tarzı hoşuma gidiyor, yaşlı kurtlardan.
Çok güzel ilk sezondu, karakterler sayesinde arka arkaya gitti bölümler. Dövüşler de harikaydı ama itiraf edeyim bazı dövüşlerde dikkatim çok bozuldu, dövüşü çok uzattıkları için etkisi azaldı biraz. Yine de harika dövüş sekansları az değildi. Mesela şu Fung Hai klanının liderinin dövüş tekniği çok iyiydi, 2.sezonda izleriz onu da.
Ah Sahm ve Leary dövüşünü de daha fazla izlemek istiyorum. ‘Kung Fu versus Brute Force’
S02E03
Mai Ling’in sağ kolu Li Yong’un da hakkını teslim etmem gerekiyor. Dizinin başrolleri gibi onun varlığı da dizide önemli. Onunla Ah Sahm’ın arası iyi olsa nasıl olur diye düşünüyorum izlerken.
Diziye Hong isimli bir karakterimiz katıldı. Ted Lasso’ya Jaime’nin katılışı neyse bu katılış da o. Çok çok farklı açılardan aynı karakterler aslında
Dizinin en güzel bölümlerinden biriydi, Chinatown’da beklenen patlama yaşandı.
Ah Sahm ve
Ah Toy ve Mai Ling’i yan yana görmek de iyi oldu, güzel sahneydi, 2 karakteri anlama açısından çok önemliydi.
Ya Mai Ling Allah kahretmesin seni, harbiden bu kadından korkulur.
Father Jun’un ”Başlatmadığın savaşlar, başlattığın savaşlar kadar önemlidir” tavsiyesi güzeldi. Young Jun’un bu bölümde biraz daha akıllandığını gördük, gittikçe babasına benzeyecektir. Mesela
Mai Ling’in polisi Hop Wei’in üzerine salması 3.sezonun temelini oluşturacaktır.
Beklediğim dövüş sonunda gerçekleşti, güzeldi.
Dizinin en güzel geniş çaplı dövüşü bu bölüm açılışında geldi. Ağzında sigarayla karşı tarafa dayak atan Ah Sahm’ın karizması
Ah Sahm, Hong ve bıçaklarıyla Young Jun çok güçlü oluyordu, o yüzden Li Yong’un yanına Kong’u eklemişler..
Prodüksiyon kalitesi olarak da 3.sezonda değişiklik olacak belli. Eğer benim izlediğim versiyonda bir değişiklik olmadıysa Chinatown’daki karanlık bu sezon biraz azalmış gibi. Her şey çok daha net görünüyor, sevdim bu durumu.
Bölüm sonunda bizimkilerin bulduğu piyango
Ah Sahm vs Mai Ling konusunda biraz da intikam duygusuyla hep Ah Sahm’ın tarafında oldum ama dizi de bitmeye yaklaşırken Mai Ling’i biraz daha fazla düşünmeye başladım. Biraz daha flashback sahnesi görmek istiyorum. Mesela
Mai Ling’in şu andaki kişiliği nedeniyle yenilmesini istiyorum ama kardeşi ile arasının da artık düzelmesini de istiyorum.
Kardeşini kurtarmak için bir seçim yapmış (hala bu konuda Ah Sahm’ı suçluyor ama kulağa ne kadar acımasızca gelirse gelsin o seçimi yapan kendisi) bunun bedelini de fazlasıyla ödemiş, çok acı çekmiş. Bunun üzerine duygularını bir kenara atıp, acımasız biri haline gelmesi sürpriz değil. O yüzden sezon finaline varmadan Ah Sahm ile tekrar bir aile olmalarını istiyorum.