Wolf Hall geri dönüyor.
6 yorum abidin77 20 Kasım 2023 17:57
BBC ve PBS’in Emmy adayı mini dizisi Wolf Hall 9 yıl sonra geri dönüyor.
Hilary Mantel’ın birçok ödüllü üçlemesinin son romanından uyarlanan Wolf Hall: The Mirror and the Light’ın çekimlerine kısa süre içinde başlanacak. 6 bölümlük dizi İngiltere’de BBC One ve iPlayer’da yayınlanacak.
BAFTA ve Altın Küre ödüllü ilk serinin yaratıcı ekibini yeniden bir araya getiren dizi, 7 BAFTA ödüllü Peter Kosminsky (The Undeclared War, The State) tarafından yönetilecek. Akademi ödülü adayı Peter Straughan (Tinker Tailor Soldier Spy, Frank) tarafından televizyona uyarlanacak. Yapımcılığını Playground (The Undeclared War, All Creatures Great and Small) ve Company Pictures (Van Der Valk, Blood) üstlenecek.
Akademi Ödülü sahibi Mark Rylance, BAFTA ödüllü kazandığı karakteri Thomas Cromwell’i canlandırmak üzere geri dönecek. Emmy Ödülü sahibi Damian Lewis, Kral VIII. Henry, Akademi Ödülü adayı Jonathan Pryce, Kardinal Wolsey rolüne geri dönecekler.
Kate Phillips, Kral VIII. Henry’nin üçüncü eşi Jane Seymour ve Lilit Lesser, Henry ile ilk eşi Aragonlu Catherine’in kızı Prenses Mary rolüne geri dönen diğer isimler. Geri dönenler ve yeni oyuncular zamanı gelince açıklanacak.
Mayıs 1536. Henry’nin ikinci eşi Anne Boleyn öldü. Balta düşerken Thomas Cromwell güç ve zenginliğe doğru tırmanışına devam etmek için kan banyosundan çıkıyor. Bu sırada müthiş efendisi Henry, üçüncü kraliçesi Jane Seymour ile kısa süreli mutluluğa razı olur. Yalnızca zekasına güvenilebilen bir adam olan Cromwell’in onu destekleyecek büyük bir ailesi ve özel bir ordusu yoktur. Bu acımasız ve kanlı dönemde güç kullanımına eşlik eden ahlaki karmaşıklıklar arasında yolunu bulmaya çalışan Cromwell, doğru olanı yapma arzusu ile hayatta kalma içgüdüsü arasında sıkışıp kalıyor. Ancak Henry’nin kraliçesini idam etmesinden sonra kimse güvende değil.
Ülkedeki isyana, ülke dışındaki komplolara ve Henry’nin rejimini kırılma noktasına kadar sınayan işgal tehdidine rağmen Cromwell’in güçlü hayal gücü, geleceğin aynasında yeni bir ülke görüyor. Yenilik ve dini reform için olgunlaşmış İngiltere’nin tamamı onun ayakları altındadır. Ancak kaderin çarkı döndükçe Cromwell’in düşmanları gölgelerde toplanıyor. Kaçınılmaz soru hala ortada: Henry’nin zalim ve kaprisli bakışları altında herhangi biri ne kadar süre hayatta kalabilir?
Merakla beklenen ve yıllardır yapım aşamasında olan Wolf Hall: The Mirror and the Light, Cromwell’in hayatının son 4 yılının izini sürerek kendi başına bir yerlere gelmiş insandan zamanının en korkulan, en etkili figürüne olan yolculuğunu tamamlayacak. Cromwell unutulmaz olduğu kadar da karmaşıktır: Bir politikacı ve sorun çözücü, bir diplomat ve bir baba, hem çağına meydan okuyan hem de onu tanımlayan bir adam.
yorumlar
Geri dönenler:
Thomas Brodie-Sangster: Rafe Sadler,
Joss Porter as Richard Cromwell,
James Larkin as Master Treasurer Fitzwilliam,
Richard Dillane as the Duke of Suffolk,
Will Keen as Archbishop Cranmer and
Hannah Steele as Mary Shelton
Yeniler:
Harriet Walter (Killing Eve, Succession) as Lady Margaret Pole,
Timothy Spall (Mr Turner):Duke of Norfolk,
Maisie Richardson-Sellers (Legends of Tomorrow) as Bess Oughtred,
Alex Jennings (The Crown) as Stephen Gardiner,
Lydia Leonard (Gentleman Jack) as Lady Jane Rochford,
Charlie Rowe (Salvation) as Gregory Cromwell and
Harry Melling (The Queen’s Gambit) as Thomas Wriothesley
Corentin Fila (Mortel) as Christophe,
Tom Mothersdale (Culprits) as Richard Riche,
Karim Kadjar as Eustache Chapuys,
Lucy Russell (A Spy Among Friends) as Lady Anne Shelton,
Will Tudor (Industry) as Edward Seymour,
Viola Prettejohn (The Nevers) as Mary Fitzroy,
Thomas Arnold (A Spy Among Friends) as Hans Holbein,
Jordan Kouamé (Malpractice) as Martin The Gaoler and
Agnes O’Casey (Dangerous Liaisons) as Lady Margaret Douglas
Cecilia Appiah (Hijack) as Nan Seymour,
Ellie de Lange (Arcadia) as Jenneke,
Hubert Burton (ITV’s Jekyll and Hyde) as Thomas Howard the Lesser,
Pip Carter (Industry) as Sir Geoffrey Pole,
Josef Altin (Game of Thrones) as Thomas Avery,
Sarah Priddy as Lady Margery Seymour and
Hannah Khalique-Brown (The Undeclared War) as Dorothea
First Look
* Bu diziyi niye ayrı değerlendiriyorlar acaba? Üç başrolün ikisi döndü, benzer oyuncular var. Kaldığımız yerden devam ediyoruz falan. Ama IMDb'si ayrı, 2. sezon şeklinde değil.
Tom Holland, ilk sezonda Cromwell'in oğlu olarak vardı ama yan rollerden biriydi ve tam Spider-Man'e seçildiği dönemde yayına girdi. O dönem dikkatimi çekmezdi ama Ağustos 2024'te izledim Wolf Hall'u, ondan fark edilesi oldu. Dolayısıyla dönmemesine şaşırmadım.
Thomas Brodie-Sangster'in devam etmesine sevindim. Jonathan Pryce da dönenlerden. Harriet Walter, Timothy Spall, Will Tudor ve Harry Melling gibi tanıdık isimler de var.
* İlk bölümü izledim.
Bir tek dileğim var, sezonun sonunu Cromwell'in ölümüyle kapatalım. Çünkü bana yettiler, çünkü lütfen.
Anne Boleyn'in ölümüyle kapatmıştık zaten. Unutan olduysa misali yaptılar resmen ve bir tur daha ucundan gördük. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Adamda konumla birlikte kendine güven ve yalakalık artıveriyor.
Claire Foy'a sevgiler bu arada.
4. bölüm:
Yetişmeyecek diye düşünmeye başlamıştım ama yetişecek galiba. Amin.
* Çok bekledim, hep istedim, çünkü Anne Boleyn ve tabii ki ben “bunu” hak ediyorduk
* Ne bulacağımı bilsem de maalesef düşündüğümden de iyisi çıktı. MVP’si Mark Rylance olmakla birlikte Thomas Brodie-Sangster’in hakkını vermem gerek. Finali sırtladılar.
2024-Top 20’ye alacak gibiyim.
* Ayrıca:
– Jonathan Pryce’ın Wolsey’inin hayalini görmesi başta saçma gözükmüştü ama sonradan zevk almaya başladım o sahnelerden.
– Claire Foy’lu Anne Boleyn’in çok kısa sahnelerle hortlaması da iyi oldu. Geçmişi tabiri cazise adamı bırakmadı.
* The Tudors’ta Henry odaklı ilerlediğimiz için Kraliçe’lere de yer veriyorlardı. 2. sezonda anca konuk oyuncu seviyesinde gösterdiler. Mary bir ölçüde önem arz etti. Hatta Damien Lewis bu sezonda daha az ama gerektiğince vardı.
* Sezon boyunca The Tudors’la olan karşılaştırmaların devam etti. Adamın iki versiyondaki hali de olacak iş değil ama buradaki daha gerçekçi geldi gözüme. Daha ciddi bir anlatım olduğu içindir muhtemelen.
Ama sonuna giden yolu biraz daha iyi işlemelerini tercih ederdim. Sürecin kendisinden ziyade psikolojik ağırlığına odaklanmışlar. Sorgu sahneleri sıkıcı gelse de perde arkası daha iyiydi.
Sonrası zaten malum… Üzülecek halim yok ama iyiydi ya… Haklarını vereyim gelmişken. Thanks.