Younger — Tanıtım
154 yorum aytackara 10 Ocak 2016 09:06
Hot in Cleveland ile birlikte kendi yapımı dizi işine giren TVLand, dizinin yakaladığı başarının ardından portföyünü yavaş yavaş genişleterek başka yapımları da karşımıza getirmeye başladı. Hatta kendisinin alışılagelmiş yapısının dışına çıkarak kahkaha efekti bulunmayan dizilere de yöneldi. İşte bunlardan birisi, geçtiğimiz senenin Mart ayı sonunda karşımıza gelen Younger. Komedi-drama türündeki dizi 13 Ocak’ta ilki gibi 12 bölüm sürecek yeni sezonuyla bir kez daha aramızda olacak. Üstelik daha ikinci sezon başlamadan, çok kısa bir süre önce 3. sezon onayını da aldı.
Younger, kitap uyarlaması bir dizi, yazar Pamela Redmond Satran‘ın 2005’te piyasaya çıkan aynı isimli kitabından uyarlanmış. Bölümleri de 25-30 dakika kadar sürüyor. Arkasındaki isim ise zaten dizinin reklamının da bu şekilde yapıldığı üzere Sex and The City’nin yaratıcısı Darren Star.
Dizinin ülkemizdeki yayıncılığı rahmetli Cnbc-e’nin yerine kurulan TLC‘de. Girişi geçtiğimize göre o zaman gelelim konuya ve detaylara:
Liza Miller, 40 yaşına gelmiş bir kadın. Kızı Caitlin üniversiteye yeni başlamış ve kendince yolunda olduğunu düşündüğü evliliği, kocasının kendisini daha genç bir kadınla aldattığını fark etmesi ve aldığı boşanma kararı yüzünden yeni bitmiş. Diziyi de zaten bunun üzerine açıyoruz. Çocuk öncesi yayıncılık sektöründe çalışan Liza, doğumdan sonra kendini kızını büyütmeye adadığından çalışma hayatına bir daha dönmemiş. Ancak artık dönmeye hazır…
Zira boşanma sonrası geçinmek için kocasının desteğine sahip değil ve kızına da üniversite konusunda destek çıkmak istiyor. Ama ’40’ yaşında ve özgeçmişindeki büyük boşluk da iyi görünmediğinden kendisine yayıncılık sektöründe bir türlü iş bulamıyor.
Henüz tam olarak pes etmese de şevki kırılan Liza’nın gittiği bir eğlence mekanında 26 yaşındaki Josh ile tanışması ise dizinin temelini atan ve ana konuyu oluşturmamızı sağlayan olay. Çünkü Josh sohbet ederlerken 40’ındaki Liza’nın kendisiyle aynı yaşta olduğunu zannediyor.
Bu düşünceyi kullanan Liza da bundan sonrasında biraz makyaj ve bakım, bir de kendisini 26 yaşında gösteren özgeçmişiyle başvuru yapmaya başlıyor. Bu arada Josh tipinin de gösterdiği üzere dizinin ana erkek karakteri olmakta. Dövmeci ve ufak grubuyla müzikle uğraşıyor.
Empirical Press’in Pazarlama departmanının başında olan Diana Trout, yaptıkları görüşmenin ardından Liza’yı asistanı olarak işe alan kişi. Hırslı, biraz sert ve kuralcı bir mizaha sahip olan Diana, diğer yandan aslında göstermeyi pek tercih etmediği iyi bir tarafı olan, diziye de eğlence katan unsurlarından birisi. Aynı zamanda yalnız biri de olan Diana’nın gözü yayınevinin patronu Charles’ta. Tabii Charles’ın bundan henüz haberi yok…
Kendini 14 yaş daha genç gösterdiği yeni bir hayata başlayan Liza, yeni temposuna alışmak için uğraşırken tabii ki gerçeği sadece Diana’dan değil, iş arkadaşlarından da saklıyor. Kelsey Peters da Liza’nın yeni iş arkadaşı; ilk günden itibaren iştekilerden en iyi anlaştığı kişi. Yayınevinin de kitap editörlerinden.
İkili genellikle birbirinin arkasını topluyor veya birbirlerine çeşitli konularda tavsiye veriyor. Liza, aynı zamanda Kelsey sayesinde yeni ortamlara girip davrandığı yaş düzeyinin hayatına da dahil oluyor… Kelsey’in Thad isminde uzun süredir birlikte olduğu bir erkek arkadaşı var.
Bu tarzda konuları işleyen dizilerde malumunuz, mutlaka saklanan sırrı bilen ve ana karakterin yanında olan birisi olur. Maggie de dizinin bu karakteri olmakta. Boşanma sonrası Liza’ya evini açan ve iş arama sürecinde ona destek olan Maggie, 26 yaş fikri konusunda onu cesaretlendiren ve ikna eden kişi. Hatta davrandığı yaşa uygun birileriyle tanışması konusunda tavsiye bile veriyor. Ayrıca kendisi lezbiyen ve sanatçı.
Dizinin konusu ve karakterleri aşağı yukarı bu şekilde. Gelelim bir de nasılına:
- 26 yaşında davranan 40 yaşındaki Liza’yı oynayan Sutton Foster‘ın şu an 40 yaşında olduğu gerçeğini bir kenara koyalım. Sonuçta kendi fikrim ama 26 yaş rolüne gittiğini düşünüyorum.
- İlk sezonu boyunca dizi eş zamanlı olarak TVLand’in kardeş kanalı Nick at Nite’ta da yayınlanmıştır. Hatta dizinin kardeş kanalda aldığı reytingler orijinal kanalından daha fazla olmuştur.
- Younger’ın çekimleri New York’ta yapılmakta. Hatta Los Angeles’ta yaşayan Hilary Duff bu yüzden rolü başta reddetmiş, Darren Star’ın ısrarı üzerine kabul etmiştir.
Öncelikle bu dizinin Sex and the City’nin yaratıcısının elinden çıktığı gerçeğini unutuyoruz. Beklentilere ayar çekmeye gerçekten gerek yok. Younger’ın kahkahalara boğmayan veya dramın içine gömülyen sade ve eğlenceli bir anlatım tarzı var. Benim en sevdiğim karakter huysuz patron Diana oldu, The Following sayesinde tanıdığım ama o dönem bu kadar dövmesi olduğunu bilmediğim ve dövmelerine bakmayı pek sevdiğim Nico Torterella’dan Josh’u ve Hilary Duff’ın rolüne gittiğini düşündüğüm Kelsey’i sevdiğimi de söyleyebilirim. 40’ındaki bir kadının 26 gibi davranmasını çok fazla absürde kaçmadan ve olabildiğince inandırıcı anlatmalarını bekliyordum, istediğimi de aldım.
Aslına bakarsanız beklentileri fazla artırmayıp kafa dağıtmalık her bölümü 30 dakikayı geçmeyen bir dizi düşündüğümüzde Younger ihtiyacı bence yeterince karşılıyor. Ben ilk sezonun beşinci bölümünden sonra başlayıp hoşuma gidince peşi sıra güncele yetişmiş, bittiğinde de dahası olsa itiraz etmez bir ruh hali içerisindeydim.
Velhasıl, hazır ikinci sezonunun başlamasına da çok bir şey kalmamışken ve şimdiden üçüncü sezon onayı hazırken dizi, denenmesi açısından tabii ki tavsiyedir efendim. İyi seyirler.
Not: Sitede daha öncesinde diziye dair yazılan şu yazının altında hakkında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Dizinin güzel yanı 20 dk olması. Öyle sallana sallana 5 bölüm seyrettim bugün. Üzerinde dursam çoktan bitirmiştim sezonu.
Tanıtım diziden daha iyi olmuş. Eline sağlık @aytackara.
EK. sanırım 3. bölümün
TLC’nin sitesinde o bölümü atlamışlar. Ulan bunun nesini kesiyorsun. Ne saçma bir ülkede yaşıyoruz.
Eline sağlıklara benden teşekkürler, beğenmenize sevindim.
@abidin77 “Tanıtım diziden daha iyi olmuş.” cümlesini iltifat olarak alıyorum
@aytackara: Yaaani :razz:
benim en sevdiğim çıtırlardan biri oldu bu komedi. çok sempatik. ayrıca kendimle bir yerinden bağ kurdum; ben de yaşımı göstermiyorum filan diye
bi semaptik gelmeye başladı yalan yok
eline sağlıkk
2×01 üzerine:
Diana ve Charles bu bölümde hoşuma gittiler. Ama en sevdiğim kısım şuydu, gülüverdim izlerken. Bölüm sonuna da sevgilerimi gönderiyorum.
S02E01
*Bölümün girişindeki havaalanı sahnesinde Liza’yı gördüğümde ‘Bırak 40’ı 45-50 gibi gözüküyor şu an.’ diye içimden geçirdiğim doğrudur.
*Dişçi sahnesini ve bölüm sonunu sevsem de zayıf bir sezon açılışı bölümü olduğunu düşünüyorum.
S02E02
Şahane bir bölümdü. Bölümün sonlarındaki Josh’un Liza’dan daha olgun davrandığı muhabbeti de sevdim. Josh bu bölümün yıldızıydı kesinlikle.
2. sezon da aynı tas aynı hamam başladı. Vasatlıktan kırılıyor. (yine iyimserim, aslında bu iki bölüm vasatın da altı ya neyse) Bu güzel malzemeyle ortaya çıkarabildiklerin bundan mı ibaret Darren bey, ciddi misin?
New York’u da Hillary Duff’ı da batsın. Benden bu kadar. Daha fazla uğraşamayacağım.
Süper bir bölümdü. Çok eğlendim izlerken.
2×03 ve 04 üzerine:
Dizi listeme hiç bakmadn 4. bölümü izledim. Sonrasında listeyi elime aldığımda meğerse 3’ü atladığım dank etti. İşin güzeli 4. bölümü izlerken 3’ü izlememiş hissine hiç kapılmadım, listeye bakmamış olsam ayıkmazdım herhalde.
4, 3’ten daha güzeldi. Charles’ı izlemeis hoşuma gidiyor.
2×07 üzerine:
Bir gün başıma gelecek diye en korktuğum şeylerden birisini yaptılar. Liza yine açıklayabildi, ben açıklayamayacağım bir durumun içine düşerim falan da diyorum zaten…
Hikaye istediğim gibi gidiyor da o gelecek bölüm fragmanı ne yahu öyle? Oy.
S02E07
Baya eğlenceli bir bölümdü. 4. bölümden sonra sezonun en keyifli 2. bölümü oldu.
Diana! :lol:
* Güzel oldu.
* Ben bile bozuldum, adam yerden göğe haklı.
Sezon finalinden önce birisi öğrense güzel olur seviyeme geldim sanırım.
S02E09
Matthew Morrison, Serkan Kaya’ya dönmüş ya bildiğin sakal salınca!
Kes o sakalları, hemen kes!
2×09 üzerine:
Ben Matthew Morrison’un karakterini sevmiştim de o bölümün sonu nereye vardı ya öyle? O da güzel…
Bu tarz daha çok dizi gelsin lütfen. Yağ gibi akıp gidiyor. Mesleğimle az biraz yakın olduğu için yayınevi ortamını ve editörlük işlerini de izlerken çok keyif alıyorum
Bu hafta izlediğim dizilerin genelinde bir depresyon havası hakim veya Younger’daki gibi zart diye olmadık yerde bölümü bitiriyorlar; ben de “Aaa burada mı bitti?!” oluyorum.
2×11 üzerine:
Oha!
Cidden oha yani! O nasıl bölüm sonuydu ulan Allahsızlar?
George R. R. Martin ve Game Of Thrones atıfları ile renkli geçen bir bölüm oldu ayrıca.
Ben hala 11’in sonunun tatlı şaşkınlığı içindeyim ama sezonu güzel kapattılar.
* Thad yerine Chad’i getirmeleri çok tatlı bir hamle olmuş. Gerçekleri öğreneceğim modunda olduğuna göre devamında da görürüz herhalde.
* Charles da öpüşme konusunda ağaç etmesine rağmen beklenmedik anda yaptı. Belki de ben adamdan beklemeyi bıraktıydım. Ama bölümden sonra #TeamCharles mı #TeamJosh mu diye sormalarını beğendim.
Bir bakıma nasılını merak ettiğimden Charles’ı görmek istiyorum. Ama bir yorumda okudum, Charles patron olduğundan ortalıkta dolanır da Josh’u seçmezse bu adam ortalıkta nasıl dolanacak acaba?
* Ayrıca şu yorum durumu güzel özetlemiş.
Bir sürü hatalı tercih vardı ve zıplamalar çok hızlıydı. Keşke bu bölüme özel olarak; bölüm süresini 30 dakikaya çıkarıp zıplamaları bu kadar keskin yapmasalarmış. Bu kadar başarılı geçen bir sezona yakışmadı bence bu sezon finali.
*Şu ana kadar hiç oyunculuk eleştirisi yapmadım heralde bu diziyi izlerken ama; Hilary Duff’ın hafif dramaya kaçması şart olan sahnelerin altında ezildiğini görmek içler acısıydı valla. 2 sahnede ‘Pöfff!’ çektirmeyi başardı bana.
*Kelsey’nin,
açıkladığı andaki tepkisi hiç mi hiç gerçekçi değildi. Hilary Duff zaten çok başarısızdı oyuncu olarak o sahnede ama; yazar da ondan 2 kat daha başarısızdı bana göre. 10 kişi üzerinde denesek, böyle bir açıklama yapsak, 1 kişi bile bu Kelsey’nin verdiği tepkiyi verir mi acaba?
*Bölüm saçmalıkları saymakla bitmiyor tabi.
Gerçekten ama gerçekten çok saçma kurgulanmış bir bölümdü ya! Yazarı şu an görsem ‘Bu bölümün senaryosunu tuvalette mi yazdınız acaba?’ diye sorardım heralde.
*İlk sezonun üstünde seyreden bu sezonu keşke böyle ucuz bir şekilde sonlandırmasalardı ama; neyse sezon bitti, yapacak bir şey yok, gelecek sezon görüşmek üzere. #TeamJosh
@pirate Vay anasını, nasıl da farklı beklentilerimiz varmış öyle…
Ben Hilary Duff’ın her zamanki Kelsey’i oynadığını ve oynaması gerektiğini düşünüyorum. Younger zaten dramaya abanmayan bir dizi, sahne farklılığı işlemiyor o yüzden. Düz komedi de olmadığından sırıtmıyor yaptıkları. Hatta ‘neredeyse’ Josh ve Liza’nın o sahnesi de.
Alışıldık bir durum değil tabii ama dizi izliyoruz sonuçta. Bu arada Kelsey’in tepkisine ben “Niye olmasın ki?” dedim okurken. Çok defa olmuştur çiftlerden biri hakkında diğerine bir şey diyen kişinin kötü bir duruma düştüğü.
kalibresine yakın bir iş çıkarmasını bekledim ben bu bölüm hem senaryo hem de oyunculuk bazında Younger’dan. Hilary Duff’da kilit bir oyuncuydu bu bölüm bu bakımdan. Bu da büyük bir hayal kırıklığı yarattı bende tabi.
Kelsey’nin tepkisi konusunda ise; tabiki çoğu defa dediğin gibi bir tepki verilmesi normaldir. Ha burada da olumsuz bir tepki verebilirdi yine Kelsey zaten. Ki vermeliydi de! Yalnız bu şekilde değil. Liza’yı iftira atmakla suçlaması, Chad’in yaptığı gibi ihanetle suçlaması vb. olumsuz tepkiler mantıklı tepkiler olurdu. Ama adam sanki hayattaymış gibi ‘Bırak da kendi hatamı yapayım. Yapmışsa ne olmuş? Sana mı kaldı benim hakkımı aramak? Onun ölümünden sen sorumlusun!’ çıkışı yapması dediğim gibi her hangi 10 insana sorsan birinin bile vereceği bir tepki değil bana göre.
Sen dram beklentisine neden girdin anlayamadım. 11. bölümde yapılmış şey tamamen dizi tuttu, uzatabildiğimiz kadar uzatalım hamlesi. Hatta “madem diziyi uzatabilmek için böyle bi saçmalık yapıcaz bunu olabildiğince absürt yapalım bare” demiştir onu yazanlardan biri.
Bak dikkat et senaristler biraz ortam ağırlaştığında Lizaya yazdıkları saçma bi replikle ortamı yumuşatma derdindeler. Yani kısaca sen bölümü tamamen farklı bi taraftan izleyip gereksiz beklentilere girmişsin.
Bence şu anda dizinin en büyük sorunu
Nico Tortorella ‘sexually fluid’ olarak açıklamış cinsel yönelimini. Bunu Türkçe’ye nasıl çeviriyorsunuz hiç bir fikrim yok.
Akışkan bir seks hayatı varmış.
biseksüel işte. millet kendi kendine icat çıkarıyor bence.
Panseksüel oluyor galiba Sonuçta bize düşmeyecek niye bu kadar olay ettiysek
Değişken demek doğru geldi bana. Heteroflexible diyeceğim ama o da Türkçe değil.
İşi gırgıra vurdum yukarıda ama Özgün’e katılıyorum. Bence de kelime üretmeye gerek yok. Biseksüel neyimize yetmiyorsa…
Aslında tam olarak ikisi olarak da kabul edilmiyor sanırım. Bir makalde biseksüel ile aynı şey değil bu yazıyordu mesela.
Heteroyum ama bir dönem gelir erkek sevgilim de olabilir ama bu beni biseksüel yapmaz gibi bir şey sanırım. Ya da tersi veya yönelim çeşitleri açısından bunların türevleri.
Nico’nun şu ara kız arkadaşı varmış.
Noah Robbins (Grease: Liv) dört bölümlüğüne 3. sezona katılmış. Yüz yıllık bir kitabevine yatırım yapmayı düşünen Silikon Vadisi milyoneri.
Sezon 3 – İlk Bakış
http://bcove.me/0j8wlw0z
Season 3
1–2–3–4
Season 3 premieres September 28th
Krysta Rodriguez (Smash), 1 bölümlüğüne diziye konuk olacakmış.
‘Younger’: Ben Rappaport To Recur In Season 3 Of TV Land Comedy Series
S03E01
Çok kötü bir açılış bölümü olmuş. İlk 8 dakikası fena değildi de sonraki 14 dakika çöptü resmen.
3×01 üzerine:
“Daha yok mu bundan?” diyerek bitirmiş oldum, hatta belki çift bölüm gelmiştir diye gittim kontrol de ettim. Beğendim ilk bölümü, genel dinamiği tahmin etsem de sonlara doğru güzelleşti.
Bu tarz bir diziye gereksinimim olduğu bir dönemdeyim galiba.
S03E03
Oh be! Şükür kavuşturana! İşte sevdiğim, özlediğim Younger bu!
3 beğenmediğim bölümün ardından soğumaya başlamıştım diziden. O yüzden ilaç gibi geldi bu bölüm. Güldüm, eğlendim, rahatladım.
Ne güzel, ben de bölüm bittiğinde “Bu bölümde ne oldu ki?” diye kendi kendime sorduydum. Bölümlük hikayesi olan polisiye diziler gibiydi sanki.
Kötü değildi gerçi, demek istediğim o değil. Gelecek bölüm fragmanı bana daha hitap eden cinsten duruyor.
@aytackara Ne güzel bence de. Çoğu zaman olduğu gibi aynı diziyi izleyip farklı parçalarından keyif alabiliyoruz. Seviyorum bu tarz durumları.
Oh be nihayet!
Lucas hoşuma gitmişti yahu. Fazla mükemmel ve erken olduğuna katılıyorum ama kötü pankek teorisine kurban gideceği de aklıma gelmezdi
*Kelsey’nin yeni elemana sırf adada yaşıyor diye yaptığı şey kötüydü belki ama en azından mutlu bir surat ifadesi varken bastı tekmeyi kıçına.
*Diana tam normal giyindi, devamı gelirse izlemesi keyifli olabilir derken sonraki gün o berbat kolye ve bluzla çıkıp gelince:
Bölümde konu aklıma direk J.K. Rowling’i getirmişti, neyse ki ondan bahsederek hakkını vermiş de oldular
Hatta Josh’un izinden giderek Charles da olur. Diana’yı kaldırmaz zaten dizi şu an. Birisi öğrensin de ben kızına da razıyım.
S03E06
Havuz sahnesine pek anlam veremedim ama koptum valla.
Maggie’yi ilk sezonda hiç sevememiş, 2. sezonda nötr kalmıştım ama bu sezon baya baya sevmeye başladım valla. Çok eğleniyorum onun sahneleri geldiğinde. Tip olarak da batmıyor eskisi gibi artık gözüme. Sezonun iyilerinde başı çekiyor kesinlikle.
India, n’aptın sen kızım öyle kendine ya! Minyon, orta seviye bir tipsin, sesinin tınısı kötü, bünyen bir handikapı daha kaldırmaz ki kaldıramamış zaten. O saçlar hiç mi hiç olmamış.
Kestirmekte de bir sıkıntı yok aslında ama kesim ve renk falan hiç gitmemiş.
İlla kestirmek istediyse de geçmişte bir ara şöyle bir şey denemiş çok şık olmuş mesela. Aynısından yapabilirdi yani!
@pirate Maggie’nin sırtındaki haç dövmesi nedeniyle Yahudi olmadığı anlaşıldı, havuzdaki kadın topluluğu arınma için bir araya gelen Yahudi exclusive bir topluluktu.
“Mikvede shiksa var” dediği de oydu.
Bu dizi güzel sezon finali yapmayı çok iyi başarıyor. 11 çok güzel bitince 12’yi İngilizce altyazı falan da beklemeden izledim…
11 biraz daha güzel gibiydi ama 12’de de nihayet istediğim oldu. Kelsey biraz daha öğrenmese artık ayıp olacaktı yani! Ne tepki verir kısmını kestiremiyorum ama ayarlarlar artık o kadarını. 4. sezon da var nasılsa.
Josh kısmını ise bilmiyorum açıkçası, Charles’ın konuşmasını da düşünürsek erkekler konusunda Liza’yı acayip bir konuma koyup öyle gittiler.