Survive – Tanıtım
10 yorum pirate 26 Mart 2020 17:39
Quibi‘de 6 Nisan 2020 tarihinde izleyiciyle buluşan gerilim dizisi Survive‘ın tanıtımıyla karşınızdayız.
Alex Morel‘in aynı isimli romanından uyarlanan dizinin senaryosu, Richard Abate ve Jeremy Ungar tarafından kaleme alınmış. Yönetmenliğini Mark Pellington üstlenmiş. Yapımcı kadrosunda ise Michael Sammaciccia, Barry Barclay, Igor Pronin, Yulia Zayceva, Floris Bauer ve Van Toffler gibi isimler yer alıyor.
2. sezonunun olup olmayacağı henüz belli olmayan dizinin ilk sezonu 12 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri ise 7-10 dakika aralığında değişiyor.
Ücra bir yerde, karla kaplı bir dağın tepesine uçağı düşen Jane isimli bir kadını merkezine alıyor dizi. Uçak kazasından Paul isimli bir adam daha sağ çıkıyor. İkili, kendilerini enkazdan kurtarıp hayatta kalmak için mücadele etmeye başlıyorlar. Acımasız hava koşulları ve vahşi doğa gibi engellere karşı büyük bir maceranın içerisine giriyorlar. Jane’in kişisel travmaları ve taşıdığı yüklerle birlikte oldukça zorlu ve yürek parçalayıcı bir yolculuk başlamış oluyor.
Jane karakterine Game of Thrones dizisinden tanıdığımız Sophie Turner hayat veriyor.
Jane, çeşitli rahatsızlıkları olan 14-22 yaş aralığındaki hastaların kaldığı bir rehabilitasyon merkezinden yeni çıkan yirmili yaşlarının başındaki bir kadın. Rahatsızlığı, depresyon ve intihara meyilli biri oluşu. Ailesinde de benzer vakalar görülmüş geçmişte. Henüz iyileşmeden taburcu ettiriyor kendini rehabilitasyon merkezinden iyileşmiş rolü yaparak. Ölmek isteyen birinin hayatta kalma mücadelesini izleme fırsatı yakalayacağız yani Jane’in perspektifinden.
Paul karakterine ise 24: Legacy dizisinden anımsanabilecek Corey Hawkins hayat veriyor.
Bu ikili dışında başka kadrolu oyuncu bulunmuyor dizide. Konuk oyuncu listesine ise şuradan göz gezdirebilirsiniz.
Dizinin ilk 2 bölümü Jane’i ve ruh halini özümseme süreci olarak geçiyor. İlk 1.5-2 bölümlük sürecin beni çok çektiğini söyleyemeyeceğim. Corey Hawkins’i kullanmaya başlamalarıyla yani 3. bölümle birlikte başladı benim için dizi ve sonrası daha keyifli bir şekilde akmaya başladı. An itibarıyla 5. bölümü izleyip bitirmiş bulunuyorum bu arada.
Hikayeden ziyade işin görsellik boyutuna odaklanmışlar gibi görünüyor dizide. İki başrolü de izlemesi keyifli diyebilirim ayrıca. Bu ayarda devam ederse yeterli benim için.
İlk 2 bölüme karşı sabırlı olunması gerektiğini tekrar hatırlatıyor ve izleyecek olanlara iyi seyirler diliyorum. Bu da dizinin fragmanı:
https://www.youtube.com/watch?v=t0aU0BzlBtI
yorumlar
başrolleri bu kadar itici seçmeselerdi aslında sevebilirdim gibi geliyor ama deneyesim gelmiyor tipleri görünce.
Ya 8-10 dakika sürüyor, bakarsın ilk bölüme
İlk 5 bölümünü izleyip geldim. İlk 1.5-2 bölümü pek beğenmemekle birlikte devamını fena bulmadığımı söyleyebilirim. Görsel açıdan başarılı buldum şu ana kadarki süreçte. Başrol ikiliyi izlemekten de keyif aldım elbette. Bu haliyle yeterli benim için.
Bu yazıya eklemeler yapıp tanıtıma çevirdim bu arada.
S01E06-07
İyi gidiyor dizi. Manzaralar, çekimler falan güzel. Gerilimi de var hafiften. Yalnız bu yolculukta dağın bu derece ısı/görüntü farklılığı göstermesi garip geliyor bana izlerken. Normal bir durumdur büyük ihtimalle ama bir öyle bir böyle durumu bana garip geldi işte.
S01E12 (FİNAL)
Duygusal bir kapanış olmuş. Ucu kapalıdır. 2. sezon onayı gelmez.
Güzel bir yolculuk oldu. Doğa manzaralarını da başrol ikiliyi de izlemesi keyifliydi. Benim açımdan yeterli bir dizi oldu.
Sezon finali
Sophie Turner’i görünce kötü bir yapımda oynamamıştır düşündüm bir bakayım dedim, hemen bitti sezon arası heyecanı arttırmak için yayınlanan motion’lar gibi 8dk’lık 12 bölüm. Genel olarak kötü ve vasat bir iş çıkmış ama çok vakit almadığı için sıkıntı değil, son bölümlere doğru güzel heyecan da verdiler.
İlk 4 bölüm bitti.
Uçak düşmesinden kurtulan iki kişinin hayatta kalma mücadelesi olarak bakarsak bu mücadeleye 4’ün sonunda anca başlıyorlar. Öncesi Jane’in hayatının gerçekleri, uçağa bin, düşsün vs. zaten.
Hikayenin girişi bitene kadar sezonun da üçte birisi bitti Neyse bunu da izleyeceğim bir şekilde. Dört bölümün totali yaklaşık 36 dakika sürdü zaten. Kalanları da 4+4 şeklinde izlerim muhtemelen.
Dört bölüm daha izledim, son dördü de yine bir ara izlerim.
Ne beklediğimi bilmeden izliyorum öylece. Hayatta kalmaya çalışıyorlar sonuçta, hiçbir şey olmuyor da değil. Hatta adam olmasa bu kadın ne yapacak kim bilir… Öte yandan orta kısım sanki boş geçti. Kullanılan görsel efektler de yer yer gözüme battı zaten.
Kalan bölümlerin toplamı 35-36 dakika. Bu da biter elbet.
Bu da bitti.
Vasat bir dizi olduğu kanısındayım. Sophie Turner ile Corey Hawkins’in hakkını yemeyeyim, onlar iyiydi. Ama senaryosu ilgi çekici değildi. Bu yüzden Most Dangerous Game’in ve The Stranger’ın gerisinde kaldı. Şaşırtmaca denebilecek pek bir şey de yoktu olayda. Duyguya ağırlık verelim demişler ama geçirmek istedikleri duygu da bana pek geçmedi mesela.
10. bölümde olan şey bu tarzdaki hikayelerde olmazsa hatrım kalır zaten, 11’de olana da sinir oldum açıkçası. Ne gerek vardıysa artık. Sonunda da toplayıp kapatıp gittiler. Burada kalır tahminen, en fazla farklı bir hayatta kalma hikayesiyle çıkagelirler ama gerek yok.
Bir sonraki Quibi dizisi “When the Streetlights Go On” olur gibime geliyor.
Olmaz olsun böyle dizi, 10 dakikayı geçmeyen bölümlerle bile sıkmayı başardı. 2020’nin en kötü dizisi oldu izlediklerim içinde: 4,3/10.