
Trying – Tanıtım
11 yorum pirate 28 Mart 2020 00:25

Apple TV+’ta 1 Mayıs 2020 tarihinde Trying isimli yeni bir komedi dizisi başladı. Platformun İngiliz yapımı ilk orijinal dizisi olma özelliği taşıyan Trying‘in ilk sezonu yarımşar saatlik 8 bölümden oluşmakta. İlişki komedisi türündeki dizinin 2. sezonunun olup olmayacağı ise henüz belli değil.
Senaryosunu Andy Wolton‘un kaleme aldığı dizinin yönetmenliğini Jim O’Hanlon üstlenmiş. BBC Studios’un yapımcılığında hazırlanan dizinin yapımcı kadrosunda Emma Lawson ve Chris Sussman gibi isimler bulunmakta.
Dizinin başrollerini Cuckoo dizisinden tanıdığımız Esther Smith ile The War of the Worlds, Desperate Romantics ve Roadies gibi dizilerden anımsanabilecek Rafe Spall paylaşıyor. İkili, Jason ve Nikki isimli evli bir çifte hayat veriyorlar.
Jason ve Nikki, birbirleriyle iyi anlaşan, uyumlu ve biraz da deli dolu bir çift. Bu hayattaki en büyük istekleri ise bir çocuk sahibi olmak. Lakin ne yazık ki çocukları olmuyor. Onlar da evlat edinme gibi başka yollar düşünmeye başlıyorlar.
Nikki, ebeveyn olma konusunu Jason’a oranla çok daha fazla kafaya takmış durumda. Bundan başka bir şey düşünemez olmuş diyebiliriz hatta. Jason, olaya daha normal yaklaşıyor ama eşine destek olmayı da ihmal etmiyor.
Jason, yabancılara İngilizce öğretmenliği yapıyor. Nikki ise bir araç kiralama firmasında çalışmakta.
*Hooten & the Lady, Titanic: Blood and Steel ve Elementary gibi dizilerden aşina olduğumuz Ophelia Lovibond ile Motherland, Breathless ve Green Wing gibi dizilerden anımsanabilecek Oliver Chris, Jason ve Nikki’nin çift arkadaşları Erica ve Freddy karakterlerine hayat veriyorlar. Evli çiftimiz, 2. çocuklarının doğumunu beklemekteler.
*Robyn Cara, Nikki’nin iş arkadaşı Jen karakteriyle karşımıza çıkıyor.
*Good Omens, Doctor Foster ve The Terror gibi dizilerden anımsayabileceğiniz Sian Brooke‘u Nikki’nin ablası Karen rolünde izliyoruz. Karen, kötü bir ilişkinin içerisinde kendini kandırmaya çalışan bir kadın.
*Spy, Fortitude ve Stan Lee’s Lucky Man gibi dizilerden tanıdığımız Darren Boyd, Karen’ın erkek arkadaşı Scott karakterini canlandırıyor.
*Rus aktris Diana Pozharskaya‘yı Jason’ın ders verdiği sınıftaki Doğu Avrupalı güzel ve sempatik bir öğrenci rolünde izliyoruz.
*Konuk oyuncu havuzunda Imelda Staunton (Flesh and Blood, A Confession), Phil Davis (Poldark, Riviera), Paula Wilcox (Living the Dream, Upstart Crow), Sarah Niles (Catastrophe), Bruce Mackinnon (Episodes, You, Me and the Apocalypse) ve Cush Jumbo (Deadwater Fell, The Good Wife, Lip Service) gibi isimler de yer alıyor.
Dizinin henüz ilk 3 bölümünü izlemiş bulunuyorum ve fena bulmadığımı söyleyebilirim. Bu 3 bölüm arasında 2. bölümü başarılı buldum özellikle.
Başrol ikiliyi daha önce başka dizilerde izlemişliğim var. Severim ikisini de. Buradaki rollerine de yakışmışlar diyebilirim. Yan karakterlerde de tanıdık birçok sima olması avantaj ayrıca.
Bu ayarda devam ettiği sürece sezonu tamamlarım diye düşünüyorum. İzleyecek olanlara iyi seyirler diliyorum.
Bu da dizinin fragmanı:
yorumlar
Official Trailer
Poster
Bu yazıya eklemeler yapıp tanıtıma çevirdim.
İlk 3 bölüm itibariyle fena gitmiyor dizi. Özellikle 2. bölümü beğendim diyebilirim. Başrol ikili fena iş çıkarmıyor, yan kadroda da bolca tanıdık sima var.
Bu kadarı yeterli benim için. Bu ayarda devam ettiği takdirde sezonu tamamlarım.
S01E05
Bunlardan sağlıklı birer ebeveyn olmaz gibi geldi bana ama hadi neyse. Dışardasın, yapışacaksın çocuklara; öyle saldım çayıra mevlam kayıra olmaz yani.
Bu bölümü diğer bölümler kadar sevemedim bu arada ben. Bölümden bağımsız bir şekilde röportajlar hoş olmuş ama. Özellikle de Jen ve Jane’in söz aldığı röportajlar.
Jen’in ilk röportajında koptum.
Değişik bir kafa. Hiç o açıdan bakmamıştım.
Bir de şu annenin ‘Ne kadardır uyuyorlar?’ tepkisine koptum. (Alt metin: Şimdi uyudular, gece uyanık kalıp bizi uyutmayacaklar.)
Dün Upload’ı bugün de bunu izledim. Karşılaştırmak çok alakasız ama bunu daha çok sevdim. Tatlı bir diziydi. 5-6 bölüm daha olsaydı izlerdim herhalde.
İki başrol özelinde tüm kadro ve karakterleri de güzel seçilmişti. Dizi için yapılmış ve seçilmiş müzikler de bir o kadar güzeldi.
Not: Şurada Esther Smith’le yapılan röportaja göre 2. sezon onayı almış. Hatta normalde bu yaz çekimlere başlanacakmış ama malum sebepten ötürü belirsizliğe düşmüş.
Draması ağır basan, melankolik tarzda bir bölüm olmuş. Güzeldi ama.
Nikki: Adama çocuk diyorsun ama çocukluk yapan sensin o anda. Adam gayet yetişkin bir şekilde düzgün bir konuşma yapıyor, düşüncelerini, hissettiklerini anlatıyor ve sen birden çocuklaşıyorsun.
Şu parçanın nakarat kısmı Karen’a gelsin son olarak.
S01E07
Baba süperdi yalnız.

Uzun ve yorucu bir süreçmiş cidden bu
süreci.
İnişili çıkışlı bir sezon oldu diyebilirim. 1, 2, 4 ve 6. bölümlerden keyif aldım izlerken. Diğer 4 bölüm ise vasat veya altındaydı. En sarmayan bölüm ise sezon finaliydi. Kadrosunun çok cazip olması önemli bir artıydı. Robyn Cara’yı, Sian Brooke‘u falan başka dizilerde daha büyük rollerde izlemek isterim mesela.
Onay almasını ister miyim? Evet, 1 sezoncuk daha izlemek isterim bu ekibi. Lakin almazsa da çok üzülmem yani.
Hikayesi, karakterleri çok güzeldi. Yormayan, sıkmayan, yeri geldiğinde eğlendiren, yeri geldiğinde duygulandıran çok ama çok tatlı bir diziydi. Oyuncuları da çok beğendim, kadro seçimini iyi yapmışlar bence. Yıl sonu yapacağım listede ilk üçte, bilemedin en kötü ilk beşte yer alır çok büyük ihtimalle. Puanım: 9/10. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
S01E01
Güzel bir açılış bölümüydü, karakterleri şimdiden sevdim. Çocuk konusu da ilgi çekici. Rafe Spall’ı orada burada izlemiştim ama hiç bu tarz bir rolde görmemiştim, yakışmış gibi. Zoe Kazan’a çok fazla benzettiğim Esther Smith’i de ilk kez izliyorum. Çok tatlı, deli dolu bir karakter olmuş. Sevdim.
İlk 4 bölüm itibariyle oldukça mutlu kalktım başından. Ara ara gülümseten, sıkmayan sıcacık bir hikaye.