Dead Set — Tanıtım
17 yorum pillidarko 13 Temmuz 2010 14:31
Ben zombi severim. İnsana hayatın anlamını sorgulatıyor. Şimdi biz yaşıyoruz iyi güzel ama onlar ölmüş onlar da yaşıyor. Nasıl olacak o zaman, onlar neden yaşıyor, bizim amacımız ne bu dünyada? Bu tarz güzel kafa karışıklıkları sunduğundan böğürtülü sesleriyle gezen, mütemadiyen karınları aç ölücükleri severim. Hatta x-files’ın bir bölümünde mulder, zombiler için “aslında zombilerin de duyguları vardır; ancak o kadar süre ölü olduklarından çok açlar. bu yüzden de onları hep avlanırken görüyoruz. Bir karınları doysa, dans bile ederler” tarzı bir şeyler söyler ve bölüm sonunda zombilerin toplu dans sahnesi vardır. Ah canım x-files’ım. “Ben artık vampirlerden sıkıldım (özellikle yeni nesil, kan içmeyen vampirler çok fena, içmezsen büyüyemezsin oğluşum yapma ama!)” diyenlerdenseniz leziz bir mini dizi tanıtacağım size şimdi.
Dead Set 5 bölümlük, sinema tadında, adeta küçük bir macera. Daha uzun olmasını isteyeceğiniz kadar iyi. Ama takdir edersiniz ki bir zombiden karakter çıkarmak epeyce zor; bu sebeple başı sonu olan bir istila öyküsüyle iyi kotarılmış bir İngiliz yapımı. Tabii, artık biliyoruz İngiliz zombileri öyle çiçek toplamaya çıkmış gibi salına salına yürümüyorlar. Dead Set zombileri de aynen böyle atlet model, atik canavarlar. Kurbanlara kolay gelsin.
Olaylar BBG setinde cereyan ediyor. (Herhalde bu programın hala bu kadar popüler olduğu tek ülke İngiltere’dir.) Bir final akşamı hazırlığı görüyoruz pilot bölümde. Sinirler gergin, herkes oradan oraya koşuşturuyor, yapımcı bağrınıyor. Tipik BBG karakterlerinin muhabbetlerini izliyoruz evde. Filozof amca, hafifmeşrep kız ve playboy sevgilisi, pabuç dilli eşcinsel vs. Ama bu sırada İngiltere’de bir şeyler oluyor, insanlar zombiye dönüşüyor sebepsizce. Olaylar geliştikçe tek güvenli mekan izole BBG evi olduğundan, karakterler Big Brother’a (Büyük Birader) sığınıyorlar.
Dizinin görselliği sinema estetiğinde ve olayların akışı, karakterler arası ilişkiler olabildiğince özgün. Makyajlar öyle başarılı ki sinema filmleriyle yarışır nitelikte. Gore sahnelerden kaçınılmamış, diziden önce tırstırıcılık uyarısı yapılarak kanlar özgürce akıtılmış. Özellikle aksiyon, heyecan arayan tüm dizi izleyicilerinin zevk alacağını düşünüyorum. Ancak “bir dizi sadece bir dizi değildir” diyorsanız da televizyon dünyasının yarattığı gerçekliğin içinde ezilen insanlarla, onları seyredenlerin zombileştiği bir toplumun anlatımı etkileyici gelecektir.
Diziden beni etkileyen bir diyalogla bitirmek istiyorum tanıtımı:- Guys, Big Brother ain’t watching us! (Çocuklar, Büyük Birader bizi izlemiyor!)Buyrun bu da tanıtım filmi.
yorumlar
hiç duymamıştım açıkcası ama aradım buldum 5 bölümmüş izliyim dedim
Ben son 3 bölümunu izledim bakildigi zaman uzun bir filmi 5e bolunmus bir hali diyebiliriz, guzel aksiyon ve gerilim. Dizinin basinda uyardigi gibi buyuk ekran bi televizyonda karanlikta izlendiginde ekstra tirstirici. Kalp sorunu olanlar izlemesin
bu kanalı (e4) tuttum ben.. hayatta tek başıma “korku” izleyemiyorum ama bunun tanıtımını izledikten sonra bulabildiğim herkesi toplayıp öyle izliyoruz yarın.. teşekkürler bilgilendirme için..
pillidarko çok güzel bir yazı yazmışsın, izliyim dedim (:
Teşekkürler… Diziyle ilgili görüşlerinizi bekliyorum, bakalım zombiseverleri benim kadar memnun edecek mi?
çok çok iyi bir dizi değil ama izlerken sıkılmamıştım. tavsiye ederim.
3 sene önce pek bir keyif alarak seyretmiştim bu mini diziyi. İngilizler çoğu zaman olduğu gibi, yine iyi iş çıkartmışlar
bu tanıtım sayesinde izledim ve cok beğendim, teşekkürler..
Sündürmeden güzel başlayıp güzel bitmiş bir dizi. Zombilerden öyle seneler süren bir macera çıkmayacağı için süresini gayet yerinde tutmuşlar. Sıkmıyor en azından.
Sezon ve okul açılmadan şu dizi de aradan çıktı neyse ki. Öyle mükemmel olmadığı aşikar ama güzel de gitti, yalan yok. BBG teması, zombilerin Walking Dead’teki kadar salak olmaması ve mini olması sayesinde iyiydi. En bayıldığım kısmı da 20 dakikalık bölümler. Bir an In Treatment’ı özleyesim geldi. Hep böyle drama dizi bölümleri olsa ya, ne güzel olur!
Zombi sevmeyen bünyeme öyle iyi geldiydi ki şu dizi. “Mantık hatası olmadan ve komediyi dozunda vererek de zombi dizisi oluyormuş” dediğimi hatırlıyorum. Türe toktum, yine de sevdim.
The Walking Dead’i 2. sezon 1. bölümde bırakmıştım ve yoğun ısrarlar sonucu başlasam mı başlamasam mı diye debelenirken bu dizi aklıma geldi=) Yoruma göre tam da geçen sene bu zamanlar izlemişim. Ha derseniz ki bize ne bundan işte ona da verecek cevabım olmaz. En iyisi demesin kimse bir şey
hort @aytackara
İzledim ben bunu, çok da severim. Yalnız bu komedi miydi? BBG temalı olduğu falan hatırlıyorum da Santa Clarita tarzında bir hali yok gibi kalmış aklımda.
Zombi dizisi izlemek isteyene tavsiyedir bu arada, hazır horlattık. Hem mini, hem güzel.
Zombi komedi dedin diye dedim. (bu basbayı zombi komedi, hem de bayağı bayağı iyisinden) (Santa Clarita’yı henüz izlemediğim için karşılaştıramıyorum tabii.)
@keremaci (şuradaki muhabbetten geldim) Bunu da izlemediysen tavsiye ederim.
S01E05 (FİNAL)
Fena bir dizi değildi. Ucu da kapalı bitmiş. İlk bölüm 45 dakika uzunluğunda, diğer bölümler daha kısa (23 – 24 – 24 – 25). Haliyle çabucak akıp bitiveriyor özellikle 2. bölümden itibaren. Zombiler 28 Weeks Later misali depar atan cinsten. Haliyle bu şartlarda hayatta kalmak The Walking Dead ortamına göre imkansız kaçıyor biraz. Big Brother evi tiplemesi karakterler fena değil. Oyunculardan ismen ve cismen tanıdığım Warren Brown var bir tek. Riz Ahmed de ismen tanıdığım bir başka isim. IMDB’de türü Komedi/Drama/Korku olarak belirtilmiş ama komedi kısmı yersiz olmuş bence. Pippa-Patrick sahnelerini saymazsak komedi olsun diye konulmuş pek bir şey olduğunu söyleyemem. Patrick de ne sinir bozucu bir hödüktü bu arada öyle yahu! Özellikle de 4. bölümde.
Hikayenin birazcık daha uzatılmasını ve 2. sezon olmasını ister miydim? Evet.