Fringe

Fringe

J.J. Abrams bizi bizim dünyamızdan alıp bilim kurguyla şekillendirdiği kendi dünyasına götürüyor ve bunun gerçekliğine inandırıyor.Fringe’in 3. sezonunun başladığı şu günlerde J.J. Abrams’dan, onun eğilimlerinden, belki saplantılarından veya takıntılarından bahsetmesek olmaz.

j.j Abrams

j.j Abrams

Bizi J.J. Abrams ‘ın dizilerine(Lost, Fringe, Undercovers) çeken zekası mıydı yoksa hayalgücünü kullanma şekli miydi? Ya da asıl aradığımız şey merak mı?Uçak sevdası J.J. Abrams’ın gizemlerinden birisi belki de. Esrarengiz bir şekilde kaybolan veya düşen pek çok uçak vakalarının öncesi ve sonrası hala sırrını koruyor. Bu sır J.J. Abrams’ı; dolayısıyla bizi de onun dizilerine çekiyor. Yaşanmış ya da yaşandığı iddia edilen olaylar da J.J. Abrams’ın dizilerine bizi çeken öğelerden…Fringe’in temelinde yatan ise Philadelphia Deneyi veya diğer adıyla Gökkuşağı Projesi. Philadelphia Deneyi, 28 Ekim 1943 yılında Amerikan donanmasının Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia şehri limanında yaptığı iddia edilen deneydir. Amaç ise gemiyi düşmanın fark etmemesi için görünmez yapmaktır. Projeye göre, fikir orjinaldir ve düşman radarları hiç fark etmeden gemi istenilen yerde birden ortaya çıkacaktır.

uss eldridge-phidelphia Deneyi'ndeki gemi

uss eldridge-phidelphia Deneyi’ndeki gemi

Özel bir sistemle veya jeneratörle oluşturulan çok güçlü manyetik bir alan gemiyi saracak, ışıları veya radar dalgalarını büker ya da kırarken gemi görünmez olacaktır. İlk deneme yapılır ve sonuçlar beklendiği gibi olmaz. Sonuçlar beklendiği gibi olmadığı halde ikinci deneme de yapılır. Fakat bu sefer daha da vahim sonuçlar çıkar ortaya. Geminin içinde bulunan, deneye katılan denizcilerden bazılarının vücutları gemiyle kaynaşmış ve metalleşmiştir;

Molekül transferinde kullanilan jeneratör

Molekül transferinde kullanilan jeneratör

bazıları yalnızca dokunduğunda görünür hale gelmektedir; bazılarının vücutları da saydam olmuştur. O gün yaşananlara tanık olan bir görgü tanığı, dünyadaki hiçbir insanın olanları hayal bile edemeyeceğini iddia etmiştir. Bu olay üzerine filmler (Philadelphia Experiment 1 ve 2) yapılmış, kitaplar (a’dan z’ye phi deneyi-andrew hochheimer) yazılmıştır. İlgilenenlere; Philadelphia Deneyi ile ilgili daha fazla bilgi için sizi buraya ve de buraya alalım. Ancak bu olay hala gizemini korumaktadır.Fringe’de bahsedilen konuları, araştırma ihtiyacı hissediyorsunuz gerçekten var mı acaba diye… İnsanı öylesine inandırıyor ki kimsenin farkına varmadığı sırları açıklıyormuş gibi geliyor. Sırlar açığa çıktıkça daha fazla sır istiyorsunuz ve bu sırları da size sunuyor. Her seferinde neden sorusunu soruyorsunuz kendi kendinize.

observers are here

observers are here

Tüm bunların yanında size çeşitli ipuçları veriyor sanki sırları çözme işini size bırakırmış gibi. Bölümlerin başında, sonunda veya herhangi bir kısmında çeşitli semboller veriyor. Dizinin içinde sizi gerçekten çeken nüanslar var. Mesela; neredeyse her bölümdeki jenerikte belli belirsiz ‘observers are here’ (gözcüler burada) diye bir ifade geçiyor. Çözmek size kalmış tüm bu ipuçlarını tabii… Ayrıca dikkat ettiğim önemli bir konu da her bölüm aynı jeneriğin yayınlanmıyor oluşu. Jenerikteki yazılar, renkler hatta tüm tanıtım değişiyor bazı bölümlerde. Mesela 2. sezon 16. bölümün tanıtımı bambaşka.Dizideki ayrıntılar bir yana, kurgusu gerçekten iyi yapılmış bir dizi Fringe. Dizideki karakterlerin birbirleri arasındaki ilişkiler yüzeysel işlenmiyor, tek yönden ele alınmıyor. Olaylar arası, kişiler arası, yerler arası tutarlılık sizi adeta sahnenin içindeymiş gibi hissettiriyor. Fringe olayları aceleye getirmeden, kendi potasında eriyerek, süzgecinden geçirerek izleyiciye sunuyor; karakterlerle empati kurmanızı sağlıyor. Kimi zaman Olivia Dunham, kimi zaman Peter Bishop, kimi zaman Walter Bishop, Astrid Farnsworth, Phillip Broyles, hatta Nina Sharp oluveriyorsunuz. Her şeyden önce J.J. Abrams, karakterleri içimizden seçiyor. Sanki gerçek hayatta varlarmış gibi sevdiriyor karakterleri bize. Olivia’nın aynı hataları yapışını neden, nasıl bu hatayı yapar diye izliyoruz, onun duygularını, iniş çıkışlarını benliğimizde hissediyoruz. Dr. Walter Bishop’un kendi zayıflıklarına kurban oluşunu; Peter’ın yaşadıklarından kaçışını, arayışlarını, bağımlılıklarını hemen benimseyiveriyoruz.J.J. Abrams’ın sırrı nedir nasıl çözülür bilinmez ama Fringe’de daha çok sır var çözülecek, o kesin…