amanda-seyfried-batom-vermelho3

Kariyerinde sağlam adımlarla ilerleyen ve hem yeteneği hem de güzelliğiyle kısa sürede küçük ekrandan Hollywood’a terfi eden Amanda Seyfried‘in hakkında detaylı bir profil yazısı okumak ister misiniz? O zaman sizi, yazının devamına davet ediyoruz. Yalnız baştan uyaralım, yazının dizilerle ilgili kısmında ufak tefek de olsa ispiyon (spoiler) bulunuyor.

AİLE HAYATI VE DİZİLER

SİNEMA KARİYERİ

GELECEK PROJELERİ

TİYATRO

BIRAKTIĞI/BIRAKMAK ZORUNDA KALDIĞI PROJELER

AŞK HAYATI


 

1-amanda-thumbnailAİLE HAYATI VE DİZİLER

En yakın arkadaşının köpeği Finn olduğunu defalarca dile getiren güzel oyuncumuz, 3 Aralık 1985’te, Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu eyaleti Pennsylvania’nın Allentown şehrinde doğdu. Eczacı bir baba ve terapist bir annenin kızı olan Amanda’nın bir de Jennifer isimli kız kardeşi var. Hatta kız kardeşinin MySpace üzerinden kendilerini gösterdikleri Love City isimli bir rock grubu mevcut.

Kariyerine 11 yaşındayken modellik yaparak başlayan Seyfried, oyunculuğa ilk olarak 13-14 yaşlarında, 2010 senesinde ekranlara veda eden ve 1956’dan beri yayında olan pembe dizi As the World Turns‘le başladı. 1999-2001 yılları arasında toplam 27 bölüm dizide yer alan oyuncumuz daha sonra, geçtiğimiz aylarda ekranlara veda eden ve yine ilki gibi uzun soluklu olan bir diğer pembe dizi All My Children‘da 3 bölüm boyunca Joni Stafford karakterine hayat verdi.

2 tane pembe dizi macerasından sonra oyuncumuz 2004 senesinde başrolünde Lindsay Lohan‘ı bulunduran Mean Girls isimli sinema filminde önceki işlerine nazaran gayet önemli sayılabilecek bir rol elde etti. Bu filmden sonra, çoğu Amerikan oyuncusu gibi polisiye ya da her bölümü farklı bir konu üzerine kurulu olan dizilerde kurban, hasta, hasta yakını, görgü tanığı ve suçlu olarak gördük kendisini. Kronolojik sırayla bu diziler:

Law & Order: Special Victims Unit (6. sezon, 5. bölüm)

House M.D. (1. sezon, 11. Bölüm)

CSI: Crime Scene Investigation (6. sezon, 21. bölüm)

Justice (1. sezon, 2. bölüm)

mean-girls

Oyuncumuz yukarıdaki dizilerle tek bölümlük işler yaparken, bir yandan da sinema kariyerini devam ettirdi. Bu filmlerde hep yardımcı rollerde seyrettik Amanda Seyfried’i. Kadrosunda Glenn CloseSissy Spacek ve Jason Isaacs gibi dikkat çeken isimleri bulunduran Nine Lives, Donald Sutherland‘li American Gun ve başrolünde Bruce Willis‘i seyrettiğimiz Alpha Dog bu filmlerin arasına giriyor.

cast_wide-d4db33cb37e35ad88226b590706f818067c61b19-s900-c85

Ancak dizi takipçilerinin Amanda Seyfried’in yüzünü tanıması, hiç kuşkusuz ki Veronica Mars‘taki rolüyle birlikte gerçekleşti. Dizimizin başkarakteri Veronica’nın öldürülen yakın arkadaşı Lilly’ye hayat veren oyuncumuzun karakteri, aslında 3 bölüm için planlanmıştı. Ama dizinin yaratıcısı Rob Thomas oyuncumuzun performansını o kadar beğendi ki, karakteri ölü olmasına rağmen Seyfried’i 11 bölüm boyunca dizide tutmaya devam etti.

Oyuncumuz, Veronica Mars‘taki rolünün bitiminin ardından kaliteli dizilerin vazgeçilmez adresi HBO’nun Big Love‘ında yer aldı. Burada 3 eşli mormon bir ailenin büyük kızı Sarah olarak karşımıza çıkan başarılı oyuncumuz, kadrolu olarak 2006-2010 yılları arasında dizide bulundu. Son sezonda diziden ayrıldığı halde final bölümüne gelerek hepimizi bir kez daha mutlu etti.


 

amanda_seyfried_in_mamma_mia_wallpaper_3_1280

 

SİNEMA KARİYERİ

Amanda Seyfried’in elbette ki Big Love‘ın son sezonunda yer almamasının bir sebebi vardı. Oyuncumuz diziye devam ederken bir yandan da yer aldığı sinema filmlerinde öyle başroller kaptı ki, artık dizilerde kalıcı roller alamayacak kadar ünlü oldu.

Seyfried, ilk başrolünü 2008 senesindeki müzikal sinema filmi Mamma Mia! ile aldı. Düğününe birkaç gün kalan genç bir kızın, evlenmeden önce babasını bulma çabasını espirili bir dille bizlere anlatan film boyunca bir yandan da ABBA şarkıları dinledik ve Amanda Seyfried’ın ne kadar tatlı bir sesi olduğunu anladık. Genç yeteneğimizin haricinde de film tam bir yıldız şöleniydi. Meryl Streep, Pierce Brosnan ve Colin Firth bunların sadece bir kısmı.

chloe_ver2_xlgBir kere başarılı bir filmle parlayınca, doğal olarak diğer projelerin de ardı arkası kesilmedi. Böylece oyuncumuz ilk olarak başrollerini Megan Fox ile paylaştığı komedi soslu korku filmi Jennifer’s Body‘de karşımıza çıktı. Film, Toronto Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterildi. Oyuncumuz, aynı sene yine Toronto’da ses getiren Atom Egoyan filmi Chloe‘nin başrolünde yer aldı. Filmde Seyfried’e Julianne Moore ve Liam Neeson gibi ünlü Hollywood yıldızları eşlik etti.

Bunları, 25 milyon dolarlık bütçesine rağmen sadece Amerika gişesiyle 80 milyon doların üzerine çıkmayı başaran Dear John takip etti. Romantik bir drama olarak tanımlanan filmde oyuncumuz Channing Tatum ile çalıştı. Sonrasında yine gişede iyi rakamlar elde eden Letters to Juliet ve eleştirmenlerden iyi notlar almayı başaramayan Red Riding Hood‘da oyuncumuz Mamma Mia geleneğini devam ettirerek yine başrolde yer aldı.

in-time

Sene 2011’e geldiğinde oyuncumuz bu sefer de başrollerini Justin Timberlake ile paylaştığı bilim kurgu filmi In Time‘da karşımıza çıktı. İnsanların 25 yaşına girdikten sonra yaşlanmadıkları acımasız bir gelecekte geçen filmi, gerilim yapımı Gone takip etti. Sonrasında oyuncumuz 2012’nin sonlarında senenin en ses getiren yapımlarından biri olan ve toplamda 3 adet Oscar kazanan müzikal film Les Misérables‘te (Sefiller) Cosette rolüne büründü. Filmde Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway, Eddie Redmayne, Sacha Baron Cohen ve Helena Bonham Carter gibi başka yıldızlar da vardı.

osfz7s7wAmanda Seyfried, 2013 yılında Lovelace‘in başrolünde oynadı ve bana göre şimdiye kadarki en iyi performansını sergiledi. Burada Deep Throat filmiyle efsaneye dönüşen ve kısa sürede Cinsel Devrim‘in poster kızı olan ünlü porno yıldızı Linda Lovelace‘e hayat veren oyuncumuz, fazlasıyla beğeni topladı. 2 Oscar ödüllü Rob Epstein ve şimdiye kadar 2 kere Emmy’ye aday olan Jeffrey Friedman‘in imzasını taşıyan film, Sundance Film Festivali ve Berlin Uluslararası Film Festivali’nde gösterildi. Lovelace’te oyuncumuza başta Peter Sarsgaard ve Sharon Stone olmak üzere fazlasıyla kalabalık bir kadro eşlik etti.

Sonraki yıllarda oyuncumuz kalabalık kadrolu aile komedileri arasına rahatlıkla sokabileceğimiz The Big Wedding ve Love the Coopers‘da yer aldı. Ayrıca gerçek hayatta yakın arkadaş olduğu Family Guy‘ın yaratıcısı Seth MacFarlane‘in komedi filmleri A Million Ways to Die in the West ve Ted 2‘de karşımıza çıktı. Bu filmleri Noah Baumbach‘ın imzasını taşıyan ve fazlasıyla iyi eleştiriler alan festival filmi While We’re Young ve  başrollerini daha önce Les Misérables‘te de birlikte çalıştığı Russell Crowe ile paylaştığı Fathers & Daughters takip etti.


 

amanda-seyfried-clive-owen-movie-set-anon-tom-lorenzo-site-1

GELECEK PROJELERİ

Bu seneyi setlerde fazlasıyla yoğun geçiren Seyfried’in önümüzdeki sene vizyona girmesi beklenen filmleri çoktan hazır bile. Bu yapımlar arasında başrollerini 1934 doğumlu efsane aktris Shirley MacLaine ile paylaştığı komedi-drama The Last Word‘ü, başrolünü Ed Helms ile paylaştığı komedi filmi The Clapper‘ı, Nash Edgerton‘ın henüz ismi belli olmayan ancak çekimleri çoktan biten filmini ve başrollerini Clive Owen ile paylaştığı bilim kurgu filmi Anon‘u sayabiliriz.

Yukarıdaki filmlerin haricinde oyuncumuzun yıllar sonra ekranlara geri dönecek olan kült dizi Twin Peaks‘te önemli ve gizemli bir rolle karşımıza çıkacağı haberi de kısa bir süre önce gelmişti. Ünlü senarist/yönetmen David Lynch‘in imzasını taşıyan dizide oyuncumuz kadrolu olarak yer almayacak fakat birden fazla bölümde görünecek. Yani muhtemelen konuk oyuncu statüsünde kalacak.

Amanda Seyfried önümüzdeki günlerde Taxi Driver ve Raging Bull gibi efsane filmlerin senaryosunu kaleme alan  Paul Schrader‘ın imzasını taşıyacak olan drama filmi First Reformed için bir kere daha kamera karşısına geçecek. Schrader’ın 50 küsür senedir senaryosu üzerinde çalıştığı filmin erkek başrolü ise şimdiye kadar 4 kere Oscar adaylığı elde eden Ethan Hawke olacak. First Reformed’un çekimleri 25 Ocak’ta başlayacak ve şubat sonuna kadar devam edecek.


 

twwgb-press-photo-credit-robert-ascroft0850_vf2

TİYATRO

Yıllardır muzdarip olduğu sahne korkusundan dolayı psikolojik tedavi gören ve haliyle tiyatroya dair çekinceleri bulunan oyuncumuz, bu sene korkularının üstüne gitti ve The Way We Get By adlı off-Broadway oyununda yer aldı. Komedi dizisi Billy & Billie‘nin yaratıcısı Neil LaBute tarafından hazırlanan oyunda oyuncumuza The Newsroom ve Life in Pieces‘tan tanıyabileceğiniz Tony adaylığı bulunan yakışıklı aktör Thomas Sadoski eşlik etti. Tek sahnelik oyun, sarhoş olduktan sonra ertesi gün birlikte uyanan Beth ve Doug’un yer yer komikleşen hikayesini anlattı. 2 aylık mini bir gösterim yapan The Way We Get By’da iki oyuncunun performansı da övgü aldı.


 

amanda-seyfried-photoshoot-lovelace-portraits-by-victoria-will-january-2013-_3

BIRAKTIĞI/BIRAKMAK ZORUNDA KALDIĞI PROJELER

Oyuncumuzun istemeyerek de olsa bıraktığı ya da bırakmak zorunda kaldığı projeleri de tabii ki mevcut. Peki hangi projeler bunlar?

  • Sucker Punch: Filmin başrolünü kapan oyuncumuzun Big Love’dan dolayı HBO ile anlaşması olduğu için filmde oynayamadı. Sucker Punch’ın yönetmeni Zack Snyder kanalın CEO’suyla bile konuştu fakat yine de izni koparamadı. Böylece rol Emily Browning‘e gitti.
  • Albert Nobbs: Normalde Mia Wasikowska tarafından canlandırılan Helen karakteri için Seyfried’le anlaşılmıştı fakat In Time‘ın çekimleri uzun sürünce oyuncumuz projeden çıkmak zorunda kaldı.
  • The Great Gatsby: Son olarak Netflix’e The Get Down‘ı çeken ünlü yönetmen Baz Luhrmann‘ın imzasını taşıyan ve F. Scott Fitzgerald‘ın aynı adlı romanına dayanan filmde Daisy Buchanan rolünü aslında oyuncumuz canlandıracaktı fakat projeden çıkınca rol Carey Mulligan‘a gitti.
  • Now You See Me: Bu sene ikincisi gelen gizemli suç filminde Henley Reeves’i canlandırması için aslında Amanda Seyfried’le anlaşıldı fakat oyuncumuz projeden ayrılınca bu rolde Isla Fisher‘ı gördük.
  • Z for Zachariah: Robert C. O’Brien‘ın aynı adlı romanından uyarlanan düşük bütçeli bilim kurgu filminin başrolü normalde Seyfried’indi fakat oyuncumuz zaman sıkıntısından dolayı projeden ayrılınca yerine Suicide Squad‘daki Harley Quinn tiplemesiyle öne çıkan Margot Robbie geldi.


 

amanda-thomas

AŞK HAYATI

Bu kadar iş hayatından sonra, Amanda Seyfied’in biraz da özel hayatından bahsedelim. Uzun bir süre Mamma Mia’dan rol arkadaşı olan İngiliz oyuncu Dominic Cooper ile birlikte olan oyuncumuz daha sonra True Blood‘ın seksi vampiri Eric’i canlandıran Alexander Skarsgård, daha çok sinema kariyeriyle tanıyabileceğiniz Ryan Phillippe, bir süredir Penny Dreadful‘da karşımıza çıkan Josh Hartnett ve yine oyuncu olan Justin Long ile uzunlu kısalı birliktelikler yaşadı.

Bir süredir The Way We Get By’daki rol arkadaşı Thomas Sadoski ile birlikte olan oyuncumuz, eylül ayında ise Sadoski ile resmi olarak nişanlandığını duyurdu. Bundan yaklaşık 1 ay sonra yani kasım sonunda çiftimiz mutlu haberi verdi ve ilk çocuklarını beklediklerini tüm dünyayla paylaştı.