Emma – Tanıtım
20 yorum cranefamily 11 Nisan 2011 23:23
Emma; Jane Austen’ın aynı adı taşıyan romanından televizyona uyarlanmış dört bölümlük bir mini dizi. BBC Televizyonu’nun 2009 yılında yayınlamış olduğu bu diziyi, ülkemizde Cnbc-e her Salı akşamı yayınlıyor.
Ana Tema
Emma Woodhouse’ın hayatında her şey neredeyse mükemmeldir. Kendisine oldukça düşkün olan babasıyla beraber Higbury’nin küçük bir kasabasında yaşayan Emma, bir yandan arkadaşlarıyla hoşça vakit geçirirken diğer yandan da evinin günlük işleriyle meşgul olmaktadır. Ama Emma’nın kötü bir alışkanlığı vardır – çöpçatanlık! Babasının ve çocukluk arkadaşı Mr. Knightly’nin uyarılarına rağmen arkadaşları için müstakbel damat adayları bulmaya dayanamaz. Her seferinde de birbirlerine uygun gördüğü kişilerin tanışması evlilikle sonuçlanır. Arkadaşlarından biri olan Harriot Smith için bir eş aramaya koyulduğu zamansa, olaylar Emma için hiç de planladığı gibi gitmez. Zira hiçbir zaman evlenmeyi düşünmemiş ve daima başkalarına çöpçatanlık yapmış olan Emma, bu esnada hayatında ilk defa “aşk”ı fark edecek ve kendini daha önce hiç bulunmadığı bir durumun içinde bulacaktır.
Ana Karakterler
Emma Woodhouse(Romola Garai)Evliliğe hiçbir zaman yanaşmamasına rağmen, etrafındaki bekar arkadaşlarının evlenmesine sebep olmak Emma Woodhouse için olmazsa olmaz! Hatta çöpçatanlık yapmak Emma’nın yapmaktan en çok keyif aldığı uğraş. Ne resim yapmak, ne yoksullara yardım etmek hatta ne de evlenmelerine sebep olduğu insanların düğünlerinde bulunmak bile Emma’yı çöpçatanlık yapmaktan daha fazla mutlu etmiyor! Bu konuda özel bir yeteneğe sahip olduğunu da belirtelim. Tanıştırdığı çiftler soluğu hemen kilisede alıyor (evlilik için tabii!). Çöpçatanlık aşkı öyle boyutlara ulaşmış durumda ki tanıştırmış olduğu çiftlerin evlilik törenlerinde hiç vakit kaybetmeden bir sonraki şanslı çiftin kim olacağına dair hemen araştırmalar yapmaya başlıyor.Mr. George Knightly(John Lee Miller)Mr. Knightly, Emma’nın en yakın arkadaşlarından birisi. Çöpçatanlık yapmak konusunda Emma’yı hiç çekinmeden eleştirebiliyor. Mr. Woodhouse’ın yaşadığı malikanenin hemen yanında yaşıyor. Kendisine ait geniş arazileri ve çiftlikleri var. Evlerinin yakın olması sebebiyle sık sık Mr. Woodhouse’ı ve kızı Emma’yı ziyarete geliyor. İlk başlarda, Emma’nın çöpçatanlık meziyetinin sadece bir rastlantıdan ibaret olduğunu düşünse de daha sonra durumun vahametini kavrayıp bu konuda Emma’yı dikkatli olması yönünde uyarıyor.* John Lee Miller’in Dexter’in 5. sezonunda “Jordan Chase” olarak rol almış olduğunu da burada belirtelim. Kendisi daha öncesinde de Eli Stone ve Trainspotting‘de (Sick boy!) oynamıştı.Mr. Woodhouse(Michael Gambon)Emma’nın oldukça evhamlı babası! Eşini, iki kızı daha çocukken kaybetmiş birisi. Zamanın çoğunu Hartfield’daki evinde geçiriyor. Kendisi kızların üzerine titreyen sevgi dolu bir baba. Bunun yanında sürekli endişeli ve takıntılı, özellikle de sağlığı hakkında. Emma’nın bir gün evlenip kendisini terk edebilecek olması düşüncesini aklına bile getirmek istemiyor. Aile saadeti ve bütünlüğü kendisi için son derece önemli!
Harriet Smith(Louise Dylan)Harriet; Emma’nın etrafında evlendirebileceği pek kimsenin kalmadığını fark etmesinden sonra kendisine bulduğu yeni arkadaşı! Emma, Harriet’in bilinmeyen bir ailenin gayri meşru çocuğu olduğunu öğrendikten sonra, onu kanatları altına almaya karar verir. Bir gün Harriet’i akşam yemeğine davet eder. Tabii, müstakbel eş adayı da davetliler arasındadır! Böylece Harriet, Emma’nın çöpçatanlık için yeni adayı haline gelir.Eleştiriler
Dizi İngiltere’de yayınlanmaya başladığı andan itibaren hem olumlu, hem de olumsuz olarak oldukça tepki toplamış durumda. Olumsuz eleştirilerin yoğunlaştığı nokta, dizinin Jane Austen’ın yazdığı kitaptan farklı noktaları olması. Karakterlerin kitapta olduğundan farklı veya eksik bir şekilde tasvir edilmesi bu eleştirilerin temel sebebini oluşturuyor. Hatta karakterlerde oluşan bu değişikliğin diziye olan etkisinden dolayı bazı yerlerde dizinin Jane Austen’in Emma’sı olmaktan çıkıp, farklı bir hal aldığına dair sert eleştiriler mevcut.
Karakterlerin kitaba olan uyumundan başka eleştirilen bir konu ise BBC televizyonun dönüp dolaşıp sürekli Jane Austen veya Charles Dickens kitaplarını televizyona uyarlaması. Özellikle de Emma’nın daha önce Gwyneth Paltrow’un başrolünü oynadığı bir sinema filminin, Kate Beckinsale’in başrolünü oynadığı bir televizyon filminin ve ayrıca 1972 yılında yine BBC tarafından yayınlanmış 6 bölümlük bir mini dizisinin olması bu mini dizi için “ne kadar gerekliydi?” sorusunun sorulmasına yol açıyor. Hatta izleyenlerden bazıları bu 2009 yapımı Emma‘nın en kötü Jane Austen uyarlaması olabileceğini öne sürüyor.Diziye yapılan olumsuz eleştirilere eşit oranda, olumlu yönden yöneltilen eleştiriler de mevcut. Gwyneth Paltrow ve Kate Beckinsale versiyonlarını yeterli bulmayanlar, BBC’nin bu yapımında diğer “Emma” uyarlamalarına oranla daha az hata bulunduğunu söylüyor. Hem dizide rol alan oyuncuların hem de dizinin yapımcılarının, kitabı televizyona aktarmada iyi bir performans ortaya koyduğu yönünde değerlendirmeler de var.Normalde dizinin iyi veya kötü olduğuna yönelik eleştirilerde tek bir sonuca varılır. Ama Jane Austen’in kitabını okumamış olmam ve Internet’teki okuyucu yorumlarının kitap ile dizi arasındaki tutarsızlık iddiası üzerine yoğunlaşması, kitabı okumayanlar için net bir eleştiri şansı tanımıyor. “Hangi kitabın sinemaya/televizyona uyarlaması zaten tam oluyor ki?” diye düşünenlerdenseniz sizi Salı akşamları saat 9’da Cnbc-e ekranlarına alalım, daha sonra nasılsa bir şekilde kitabını bulup okursunuz!
yorumlar
ilk bölümünü izlemiştim. kızların oyunculuğuna takılmıştım. inandırıcı gelmediğinden sinirim bozulmuş bırakmıştım.
ps; tanıtım (her zamanki gibi) çok güzel cranefamily, emeğine sağlık. sayende bir sürü dizi gün yüzü görüyor (=
cnbce aslında geçen ay yayınlayacaktı ama sonradan akışı değiştirmişti.. Eleştirilere rağmen nasıl bir uyarlama olduğunu görmek için izlemeyi düşünüyorum, vakit bulup.. Tabi bu cnbce üzerinden olamayabilir o ayrı.
@behmanTeşekkür ederim !
çok güzeldi hatta sırf bu dizi yüzünden bütün emma filmlerini izleme kararı aldım tüm roller çok sevimliydi masal gibi izledim ve bitti başroldeki kızımız inandırıcılıktan uzak değildi karakteri öyle kitapta da biraz uçarı mimikli bi karakter alaycı diyeyim
Bugün izledim bu 4 bölümlük minnacık diziyi. Bir İngiliz dönem dizisinden beklediğim her şeyi verdi bana. The Crimson Petal and The White’ta pek bir içli dışlı olduğum ve bayıldığım Romola Garai’yi de oradaki rolünün tam zıttı sevecen, hanım hanımcık ve deli dolu bir rolde izlemek çok keyifliydi. Hakikaten çok güzel bir kadın. Artık büyük projelerde pek göremiyorum kendisini, nedendir bilmiyorum. Halbuki çok yetenekli bir oyuncu.
Neyse, dediğim gibi. Atmosferi, oyuncuları ve dramıyla müthişti.
Tanıtım da çok hoş olmuş, yazarı göremeyecek olsa da bir eline sağlık diyeyim.
haha bugün erken saatlerde ilk bölümünü açıp jenerik müziğini dinlemiştim. çok hoşuma gider bu mini dizi. müzikleri de çok iyidir.
millet bunun dansını öğrenmiş bir de yav. o son dans cidden güzeldi
Hakikaten en eğlendiğim sahneydi o. Müzikler de öyleydi evet, yazmayı unutmuşum. Diziye yakışan melodiler vardı hep.
kesinlikle soundtrack olmuştu. hala aklıma geldikçe arka fona açtığım olur.
buna benzer sevimlilikte ingiliiz dönem dizisine miniyse hayır demem. önerin çekinmeden. ama aynen böyle naif bir yanı olsun. bu yazarın kitaplarının uyarlamalarından önermeyin ama, hepsini izledim çünkü tv filmi olanları da.
Tam olarak bu tarz diyemem ama Cranford var, yine bol bol İngiliz hanımının bulunduğu ve dedikodulu eğlenceli bir dizi olduğunu duymuştum. Haricide duruyor benim de 1 yıldır falan, izleyemedim daha. Çok bölümü yoktu hatırladığım kadarıyla. Bir de 2014 sonunda yayınlanan 3 bölümlük Mapp & Lucia var, onu da izlemedim. Eğlenceli olduğunu okumuştum.
Ya bir de bu dizide Romoloa Garai büyük fark yaratıyor yalnız. Dizinin enerjisini o belirlemiş yani. Performansı muazzam. Başrolde başkası olsa belki bu kadar sevmezdim şahsen. Genel kanı da böyledir bence.
ya sıkıntı orda zaten kadının imdb sinden alıcı gözüyle bir şey çıkaramadım ben de haklısın. daha sorarken biliyordum ikiliye tav olduydum ben de. daniel derondayı izledim bu kadının olduğu. güzeldi ama tam aradığım değildi. başka da güzel bir yapım çekmedi dikkatimi bu kadınınkilerden. the hour ile the newsroom’u karıştırmışım ben. bir hevesle bu kadın da var diye atlamıştım meğer yokmuş. the hour da iptali görmüş zaten.
Başrol oynadığı The Crimson Petal and The White tavsiye ederim ama o dizide bunun aksine derbeder, pespaye bir rolü var. Fahişeyi canlandırıyor. Orda da harika yalnız. Ama dizi çok karanlıktı yani öyle böyle değil. İnsanın içini parçalıyordu. 4 bölüm mini diziydi, yine kitap uyarlaması ve 1874’te geçiyor. İstersen bak bir ara.
onu da gördüm dediğin sebeplerden bakasım gelmemişti ama sanırım bir ara izleyecem. bu kadını göresim geldiğinde.
iyi bi oyunculuk sergilediğine şüphem yok zaten.
“Lost in Austen”a baksanıza. “Pride & Prejudice”ın ilginç bir uyarlaması. Çok tatlı bir dizidir. 4 bölümlük mini.
izlemiştim
Hee, ben de demiştim Özgün izlese 1362 tane yorum yapardı diye. Ondan.
güzeldi ama başroldeki kızı hiç sevmemiştim. daha hoş biri seçilebilirdi.
herhalde mini ya art arda çok şey izlediğim döneme gelmiştir arada kaynamıştır.
@ozgun sana benzer bi dizi
Pride and Prejudice(1995)
Yine kenarda bekleyen dizilerdendi bu. (Zaten yazın, kıyıda köşede kalmış dizilere gün doğuyor.) Bendeki sürümün kalitesi o kadar kötüydüki zaten eski diziymiş bu diye az kala siliyordum. Sonra oyuncuları ve imdb puanını görünce en başta neden indirdiğimi hatırlayıp hemen kalitelisini edindim.
Neyse diziye gelirsek güzel diziymiş,iyiki silmeyip izlemişim. Herkese tavsiye ederim. Yine bu dizide olduğu gibi başrol sevdiriyor kendini. Malum olan hikayede gayet güzel aktarılmış. Eski olduğuna da bakmayın dizinin içene girdin mi eski olduğu unutuyor insan.
Ben de bu tarz dizi tavsiyesi alabilibilirim. Dizi akıcı olursa güzel olur. Şimdilik Death Comes To Pemberley ve Lost in Austen’ı izlemeyi düşünüyorum.
ah be meorman izledim tabii ki, filmini de hatta.
jane austen uyarlamaları diye arat izle genelde hepsi aynı tadı bırakıyor. kimi tv filmi kimi mini dizi.
https://en.wikipedia.org/wiki/Category:Television_programmes_based_on_works_by_Jane_Austen
birden fazla uyarlanmış yapımlarda en yakın tarihlilere baktım. öneririm hepsini.