The Secret Circle — Tanıtım
24 yorum hsparks 31 Ekim 2011 09:51
Televizyonda ve sinemada dönem dönem popüler olan kavramlar vardır. Son yıllarda buna en iyi örnek olarak vampirleri gösterebiliriz. Ama o kadar suyu çıktı ki artık keskin dişli, beyaz tenli bu yaratıkların, yapımcılar yeni yeni şeylere yönelmeye başladılar. İşte bu sefer de devreye cadılar girdi.
The CW‘nun yeni dizisi The Secret Circle, liseye giden 6 genç cadının etrafında şekilleniyor. The Vampire Diaries‘in de senaristi olan L. J. Smith‘in üçlemesinden(The Initiation, The Captive, The Power) televizyona aktarılan seri, tahmin edersiniz ki The Vampire Diaries‘le aynı gün yayınlanıyor. En son 7.bölümü çıkan ve Eylül ayında yayın hayatına başlayan dizi, bir süre önce tam sezon onayını da aldı.
İlk bölümden ispiyonlar içeren kısma gelirsek…
16 yaşındaki Cassie, annesinin gizemli ölümünün ardından, hayatta kalan tek akrabası olan anneannesinin yanına taşınır. Zamanında annesinin, kendisini ve onu uzak tutmaya çalıştığı bu yerde, bazı sırlar ortaya çıkmaya başlar. Cassie, kendisinin ve tüm ailesinin cadı olduğunu öğrenir. Aynı zamanda, cadı olan birbirinden farklı 5 ailenin çocuğuyla birlikte, bir gruba bağlı olduğu ve onun da gelmesiyle, çemberin son kısmının kapandığı belli olur.
Kadromuzu tanıtmaya önce cadılarımızdan başlayalım. Başrol oyuncumuz Cassie’yi, bu sezonu göremeyen The CW dizisi Life Unexpected‘tan tanıdığımız Britt Robertson; Cassie ile aynı karede gördüğümüz andan beri aralarındaki kimyayı bize hissettin Adam’ı, Terminator: The Sarah Connor Chronicles‘tan bildiğimiz Thomas Dekker (Bu oyuncuyla ilgili şunu söylemeden de geçemeyeceğim; sen sene boyu Kaboom gibi bir Amerikan popüler kültürüyle dalga geçen Araki filmiyle festival festival dolaş, sonra gel bu dizide oyna, pehhh); Adam’ın sevgilisi, aynı zamanda bu cadı grubunun başı Diana’i Shelley Hennig, Cassie geldiğinden beri aralarında bir çekişme olan Faye’i Phoebe Tonkin; grubun diğer bir üyesi, aynı zamanda Faye’in en yakın arkadaşı olan Melissa’yı Jessica Parker Kennedy ve son cadımız Nick’i de Louis Hunter canlandırıyor. (İlk 2 oyuncu hariç kalan herkes daha önce pembe dizilerde oynadığı için belirtme gereği duymadım. Ne de olsa bizim oralardan tanımamıza pek ihtimal yok.)Şimdi diğer oyunculara geçelim. Yukarıda bahsi geçen Diana’in babası olarak, Queer As Folk‘ta, zamanında Pitsburg’deki hemen hemen herkesin canını yakmış Gale Harold‘ı; Faye’in annesi, aynı zamanda lisenin de müdürü olarak, She Spies ve Eli Stone‘un kadrolu oyuncularından olan Natasha Henstridge‘ı; Cassie’nin anneannesi olarak, Heroes‘da Claire’in annesini canlandıran Ashley Crow‘u ve son olarak 2006’da yayınlanıp tek sezon süren Whistler‘ın sürekli oyuncusu, aynı zamanda da Dexter ve Queer As Folk gibi Showtime dizilerine de 4 bölümlük konuk olmuş olan Adam Harrington‘u görüyoruz.
Haberini duyduğumdan beri merakla bekledim diziyi. Ama ilk bölümü seyredince hiç mi hiç açmadı beni. Daha sonra ikinci bölümü seyrettim, o da aynı hisleri uyandırınca bıraktım. Geçen gün yine şans verdim. Üçüncü bölüm de ilk ikisi gibiydi, fakat daha sonra dizi hareketlenmeye başladı. Hatta benim tabirimle uçtu gitti. Eğer ilk 3 bölümü atlatabilecek gibiyseniz, kesinlikle şans verilmesi gereken bir dizi olduğunu düşünüyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=xCevEXNcaKI
yorumlar
bu diziyi sevmeyi çok istemiştim ama ne yazık ki 3 bölüm dayanabilmiştim.ilk bölümü çok fena bulmamama rağmen sonraki 2 bölüm, dayanılmaz birer zulümdü adeta.
benim çevremdeki insanlar ise hsparks’ın aksine diğer bölümlerin de bariz bir farkı olmadığını düşünüyor.Her bölüm sonunda birileri daha bıraktı sürekli.Bilemedim şimdi,ne yapsam acaba zaten geri dönmeye karar versem bile şu sıralar mümkün değil,yazın belki olabilir.vampire diaries hastası biri olarak,onun kardeş cadı dizisini izlemek güzel olurdu aslında.ama dediğim gibi izlemeyeyim için herşeyi yaptılar(başta britt robertson:)) diğer oyuncular da kötüydü,baksana pembe dizilerden gelmişler,belliydi zaten (dekker’a laf yok tabi)
@rpdi: Hep sen vardın aklımda, belki geri dönersin Secret Circle’a diye Diğer insanları boşver, beni dinle En azından 5.bölüme kadar gel, sonra bayılacaksın diziye. Hatta şu son bölümlerde, The Vampire Diaries’den çok daha hareketli ve güzel olduğunu düşünüyorum bu dizinin
LJ Simith aslında iki kitap serisinin de yazarı (the Vampire Diaries ve Secret Circle), meraklısı kitapları okumak ister diye bu bilgiyi ekleyeyim dedim. İki seri de Türkçeye çevriliyor.
Vampire Diaries fena değildi, doyma noktası gelince bıraktım (yakışıklı ve cins vampirler de bir yere kadar…), Secret Circle ise, her sezon bir tane geçlik dizisi kotasını doldurmak için izlediğim vasat bir seri. Keşke Anita Blake TV’ye çevrilse… keşke HBO beni duysa
@hsparks: araya sıkıştırabileceğim bir zaman bulabilirsem 4 ve 5e bakarım o zaman Beğenir ve güncel takip etmeye başlarsam da once upon a time’ı sezon sonuna saklarım.dediğim gibi diziyi sevebilmeyi ben de çok istiyorum
Açıkçası ilk iki bölümü izlediğimde şu yorumu yapmıştım çevremdekilere: Sihirli Annem‘i izlerim daha iyi. Bu diziden daha fazla aksiyon ve heyecan var o dizide. Bu nedenle bırakmıştım diziyi. Tekrar geri dönmeyi de açıkçası düşünmüyorum. 5.bölüme kadar dayanın diyorsun. Bakalım, neden olmasın? :))
Eyvah, eyvah, Secret Circle yüzümü kara çıkartmasa bari. Yoksa bir daha bana uyup kimse bir şeyler izlemeyecek
5. bölüm benim için de kırılma noktasıydı. 5’in sonundan sonra “Eğer düzgün toplamazlarsa kesin ara veriyorum” demiştim ama iyi topladılar bence. 7.’yi taze bitirdim, yi de devam ettiriyorlar diye düşünüyorum. Bence @hsparks haklı, 5 bölüm izlenmeden karar verilebilecek bir dizi değil bence The Secret Circle.
İlk bölümünde kendimi sabret birazdan bitecek diye telkin ettiğim, sonra mazoşitlikten sanırım, devamını da izlemeyi sürdürdüğüm bir senaryo.Fantastik öğeli yada değil, gençlik dizilerinin bu denli fazla olduğu TV ekranlarında tutunabilmek istiyorlarsa biraz daha aksiyon katmalarının artık farz olduğunu düşünüyorum.Bir de bu son dönem diziler (Vampire Diaries, Pretty Little Liars, The Secret Circle, The Lying Games) akılda kalıcı senaryodan çok, gençlere moda ikonu yaratma girişimindeymiş gibi geliyor bana. Hatta adlarına hemen fashion blogları açılıyor, izleyenler de kahramanların birer küçük taklitlerine dönüşsün diye.
@hsparks: bugün dixie ara vermiş.bundan istifade circle’ın 4. bölümünü izledim.evet bir gelişme var.ilk üç bölümde sürekli aynı olaylar tekrarlandı durduydu,ilk kez bişeyler oldu dizide (hem de supernatural tarzında hoş bişeyler yani) benim için yeterli mi? sanırım evet :DD şimdi 5. bölüm daha iyi diyorsunuz,daha da meraklandım.
@rpdi: Hehehe, oleyyy! Biliyordum seveceğini Ben 5’i ayakta izlemiştim haberin olsun
an itibariyle yayınlanan bütün bölümleri izlemiş bulunuyorum kesinlikle ilk bölümlerine kıyasla ciddi bir fark var ortada.elbette ki eksikleri de var(ilk aklıma gelenler: oyunculuk konusunda çoğu sorunlu,ingilizce konuşarak büyü yapmaları çok çocukça geliyor,jeneriğe uyuz oluyorum.şunları mail yağmuruna tutalım,bişey yapalım,hakikaten çok berbat yaa) sonuçta türü seven biri olduğum için beni tatmin ediyor.ama yazıda da söylendiği gibi, karar verebilmeniz için en az 4 bölüm izlemeniz ve bu sırada da çoook sabırlı olmanız gerekiyor :))
bu arada @hsparks: çok teşekkürler,senin sayende diziye geri döndüm,iyi ki dönmüşüm
@rpdi: Temelli olarak diziye dönmene acayip sevindim Hadi bakalım, şimdilik 1 kişiyi kararından caydırdık
lanet olsun araya girdi şimdide çok güzel gidiyordu halbuki inşallah böyle güzel devam eder.
9.bölümle ilgili ispiyon içerir!!!
Ay ne güzel bölümdü öyle. Bekle şimdi 2012’ye kadar! My sweet Cassie‘nin kardeşi için çok heyecanlandım. Eğer son dakika sürprizi yapmazlarsa Faye çıkacak kardeş bariz belli. Şimdi aralarındaki gerginlik iyice hoş bir hal alacak. Güzel güzel, çok güzel bu dizi yav
–Spoiler–“Tek Blackwell kişisi Cassie değil” diyerek çok şirin(!) bitiriş yaptılar araya girerken.@hsparks Faye olduğunu ima ettiler de Kevin Williamson faktörü işin içinde olunca ben Adam çıkarsa bile şaşırmam yani, o derece.Yalnız madem biri daha vardı niye o çemberde sadece Cassie büyü yaptı da o diğeri yapmadı/yapamadı o kısmında biraz kalmış durumdayım.
İspiyona Devam!!!
@aytackara: İlk başta 2 kişi olabilir diye düşündüm. Biri Faye diğeri Adam. Daha sonra Adam olma fikri çok mantıksız geldi. Sonuçta Adam’ın babası Cassie ve Adam birbirleri için yaratılmış bıdı bıdı bir sürü şey söyledi. O ihtimali direk sildim kafamdan O çember olayı için doğru söylüyorsun ama muhtemelen o sahnede Cassie ile birlikte diğerinin de gücünün birleşip o cadı avcısının yandığını açıklayacaklar bize. Bu tarz yapımlarda hep öyle olmaz mı zaten? En iyisi pek mantık aramadan sessiz sedasız izlemek
Cadılar ve Cadılık çocukluğumdan beri merak ettiğim bir “şey”di. Anlatılan cadılık hikâyeleri belki de duyduğum ilk fantastik hikayelerdi.
Gel zaman git zaman cadılığı ekranda keşfetmem 1996 yapımı Winona Ryder, Daniel Day-Lewis’li Cadı Kazanı (The Crucible) filmiyle oldu. Daha sonrasında izlediğim dizi ve filmlerle de bu fantastik dünyaya olan merakım daha da arttı.
Yazıya öyle bir giriş yaptım ki okuyan da sanır ki cadı olmuşum. Yok ben olmadım ama ekranlarımıza yeni bir cadı dizisi düştü. Cadıları daha önce pek çok dizide görmüştük ama başlı başına cadılığa odaklanan herhangi bir dizi hatırlamıyorum.
The Secret Circle’dan bahsediyorum. Yazımda The Secret Circle’yı TSC olarak belirteceğim. TSC’yi ilk olarak The Vampire Diaries’ın yayınlanan son bölümünü izlerken reklam arasında gördüm. İnternette araştırma yapınca 9 bölüm yayınlandığını görünce bu zaman kadar neden keşfedemediğimi anlamadım.
TSC’de tıpkı The Vampire Diaries gibi The CW kanalının dizisi. Ve The Vampire Diaries’ı yapan ekip yapıyor TSC’yi. İzleyenlerinde bildiği gibi The Vampire Diaries’da ana karakterler Vampirlerdir ama Cadılar da dizide önemli karakterler arasında yer almaktadır. İzleyicinin hoşuna gitmiş olmalı ki The Vampire Diaries’ın ekibi sadece cadılara odaklı bir dizi çekip ekmeğini yeme yolunu seçmişler. Bence de iyi yapmışlar.
TSC yine Amerika’nın gözden uzakta kasabalarından birinde geçiyor. Diyebilirim ki bu gözden uzakta kasabaların en güzeli bu dizide. Sahil kasabası olan bu yerleşim yerinde insanlar kendi hallerinde yaşıyor gayette mutlular. Ama 16 yıl önce olan bir olay çok dile getirilmese de insanların gönlünde kara bir gün olarak yer ediyor. Çok dillendirilmiyor ve çocuklarına anlatılmıyor.
Kasabamızda birçok aile var ama 6 aile bir yönüyle ön plan çıkıyor. Bu 6 aileyi diğer ailelerden ayıran kökenlerinin çok eskilere gitmesi ve soylarının cadı olması. Cadılık aile boyu anlayacağınız.
Dizi 6 gencin etrafında gelişiyor. Gençlerimiz klasik olarak Lise öğrencisi. Am tipsel olarak üniversite öğrencisi. Zaten hep böyle olmaz mı?
Karakterlerimiz; Cassie Blake, Diana, onun sevgilisi Adam, Nick, Faye ve Melissa.
16 yıl önce yangında bu gençlerin hangi aile bireylerini kaybettiğine bakalım.
Cassie Blake; Annesini
Diana; Annesini
Adam; Annesini
Nick; Annesi ve Babasını
Faye; Babasını
Melisa; nesini kaybettiğini hala anlayamadım.
Şimdi bu çocuklara odaklanalım biraz.
Cassie Blake; dizinin başrolü. Sarışın ve oldukça güzel. Dizide göreceğiniz en güzel kız. Haa esmer severler Faye’yi beğenebilirler. Ama ben sarışıncıyım. Gerçi boyu 1 buçuk ama olsun. Cassie’ni annesini kaybettiği sahneyle başlıyor dizi. Annesi Amelia dizini giriş sahnesinde cadı olduğunu anladığımız bir adam tarafından öldürülüyor. Adam eve girmeden yolda dikilerek evin içindeki Amelia’yı yakarak öldürüyor. Cassie olaya tanık olamıyor çünkü eve varmak üzereyken arabasının tekeri patlıyor. Neden patladığını izleyin görün. Cassie bu trajik ölümden sonra hayattaki tek akrabası anneannesinin yanına yanı Amelia’nın çocukluğunun geçtiği kasabaya dönüyor. Cassie’nin anneannesini Heroes’in sarışın Claire’in annesini canlandıran Ashley Crow canlandırıyor.
Cassie kasabaya dönene kadar cadı olduğundan haberi olmuyor. Kasabaya döner dönmez tuhaf olaylarla karşılaşıyor. İşin ilginç yanı kasabadakiler eninde sonunda Cassie’nin birgün kasabaya döneceğini biliyorlar. Bu arada Cassie’nin kasabaya dönmesi annesinin ölümünden 1 ay sonrasına denk geliyor. Cassie gelir gelmez kasabanın Lisesine kaydoluyor ve bu 6 genç artık bir araya gelmiş oluyor. Cassie bu ekibin en etkili cadısı. Çünkü ailesi daha eskilere dayanıyor ve en güçlü cadı bu. Tabi saftirik kızımızın bu gücünden haberi yok. Cassie aile yadigarı büyü kitabına ulaşan ikinci kişi oluyor.
Diana; dizinin ağlak, aşık ve iyi niyetli karakterini canlandırıyor. Cassie kasabaya gelir gelmez ona en sıcak davranan kişi aynı zamanda Diana. Adam’ın 3 yıldır çıktığı kız. Birbirlerine aşıklar. Zaten çocukluktan beride birbirlerini seviyorlar. Aile yadigarı büyü kitabını ilk bulan kişi de Diana. Yani her ailenin büyü kitabı var ve ilk keşfeden Diana. Haliyle Diana biraz grubun lideri durumunda. Cassie’nin kasabaya gelmesine en çok sevinen kişi. Aslında zaman ilerledikçe bu durumdan pekte memnun kalmıyor. Zira sevgilisi Adam, abayı Cassie’ye yakıyor. Diana grubun mühürlenmesini destekliyor. Mühürlenme için 6 aile bireyi gerekiyor ve Cassie’nin kasabaya dönmesiyle bu halka tamamlanıyor. Bu sayede grup çok daha etkili büyü yapabiliyor ama bireyler yalnızken büyü yapamıyor. Faye bu durumdan rahatsız olsa da grup kararına uyuyor.
Adam; dizinin has çocuğu. Ağır başlı ve Diana’nın sevgilisi. Alkolik bir babası var ve kasabanın en işlek mekanını babası ile birlikte işletiyor. Cassie kasabaya gelir gelmez ona karşı önlenemez bir ilgi duyuyor ve bu durum Diana’nın hiçte hoşuna gitmiyor. Adam karakterini Terminator: The Sarah Connor Chronicles‘dan hatırlıyoruz zaten. Dizide birçok karakter tanıdık ama en tanıdık olanı bu diyebiliriz. Grup olarak hareket etmeyi seven Adam her geçen gün Cassie’ye ilgi duymasını kuşkusuz babası körüklüyor. Babasına göre Adam’ın kaderinde yazan kişi Cassie. Ve “kaderle oynanmaz” diyerek Adam’ın kafasını yıkıyor. Bu durumu üzülen Diana’nın neler yapacağını ilerleyen bölümlerde göreceksiniz. Diğer yandan Adam’ın alkolik babası deliler gibi Cassie’nin annesi Amelia’ya aşık biri. Zamanında Amelia ile olması gerektiğini ve buna engel olunduğunu söylüyor. Adam’da Diana ve Cassie arasında kalıyor. (Ne güzel bir arada kalmadır bu böyle)
Faye; dizinin kötü kızı denebilir. Yani cadılığı doyasıya yaşamak istiyor. Grubun mühürlenmesine ilk başlarda karşı çıkıyor. Faye 16 yıl önceki yangında babasını kaybetmiş biri. Annesi Dawn kasabanın Lisesinde müdürlük yapıyor. Ve annesi o güzelliğinin altında büyük kötülük taşıyan birisi. Ufaktan ufaktan Diana’nın babasıyla kırıştırıyor gibi görünse de aslında amacı farklı. Faye okulun da en kötü kızı. Hiçbir erkeği kendisine layık görmüyor ve erkeklere sümük gibi davranıyor. (5.bölümde onunda sebebini görüyoruz.) Faye biraz bize Gossip Girl’in Blair’ini hatırlatıyor. Zira Bilair’in et rafındaki yardakçılara davranma şekliyle Faye’ninki aynı denilebilir. Faye’nin en yakın arkadaşı Melisa ve ona karşı davranışları da aynı. Okulun en popüler kızı olunca bu davranışlarını normal görmek gerekiyor galiba.
Melisa; ara ara etkili karakterler arasında girse de ekibin çirkin kızı denebilir. Kısa boylu koca götlü olması ve diğer kızlara göre çirkin kalması ara ara onun etkisiz elaman olarak görünmesine sebep oluyor. (galiba) Melisa’nın en yakın arkadaşı Faye. Ama bu yakın arkadaşlık Faye’nin ona olan davranış şeklini değiştirmiyor. Melisa’nın 16 yıl önceki yangında hangi aile bireyini kaybettiğini hala anlayabilmiş değilim. Belki ben kaçırdım. Dedim ya silik bir tip. Nick’e deliler gibi aşık. Zaten Nick’le beraber kalıyor. Nick onu sadece “Fuck Buddy” olarak görse de Melisa bu durumun zaman içerisinde aşka döneceğini umuyor. (aslında hayallerine tam kavuştu derken…?!)
Nick; dizimizin en bahtsız (zaman içerisinde demek istediğimi anlayacaksınız) karakteri. Aile bireyleri de tamamen ölü. Anne ve babasını 16 yıl önceki yangında kaybeden tek kişi. Halasıyla kalıyor. Ve halası eve kız atmasına karşı çıkıyor. Tabi Melisa ile her sahnede sevişiyor. (aile bireylerinden biri hayatta ama 5.bölüme kadar sabretmeniz lazım.) Okuldaki tüm kızlara asılıyor. Ama yine günün sonda beraber olduğu kişi Melisa oluyor.
6 genci ufaktan tanıdıktan sonra şimdi diğer birkaç önemli karaktere bakalım.
Charles; dizinin şuan için bilinen en kötü karakteri. Diana’nın babası, Faye’nin annesi yani lise müdüresinin kötü işler ortağı. Cassie’nin annesi Amelia’nın da katili. Dizinin giriş sahnesinde kendisini nasıl biri olduğunu anlamamız için bolca örnek veriyor zaten. Amelia’yı neden öldürdüğünü de ilk bölümde anlamamız mümkün oluyor. Hain planları için önlerine çıkan kişiyi öldürmekten geri durmayacaklar.
Dawn; Faye’nin annesi ve kasabadaki Lisenin müdiresi. Charles ile birlikte 6 kişilik grubun gücünü kendi lehlerine çevirmek için planlar yapıyor. Birini öldürme konusunda en ufak tereddüdü yok. Kızına oldukça bağlı. Tek insancıl yanı bu. Ki en yırtıcı hayvanların bile yavrularını korumak için her şeyi yaptıkları göz önüne alındığında Dawn’nın Faye’yi sevmesi aslında çokta önemli bir özellik değil.
Jane; Cassie’nin anneannesi. Geçmiş yaşına rağmen hastanede hemşire olarak çalışıyor. Cassie’ye oldukça bağlı. Ve torununun neler çevirdiğinden bihaber davranıyor. Bir şeylerden şüphelendiğinden Cassie’ye sürekli olarak “bana açılabilirsin” diyor. Cassie’de bir bölümde ona açılınca Jane’nin aslında ne olduğunu öğrenmiş oluyor.
Kabaca dizinin ana karakterleri böyle. Şuan için yazamayacağım 2-3 karakter daha var. Hele bir tanesi ilerleyen bölümlerden itibaren dizinin ana karakterlerinden biri olacak.
Başta söylediğim gibi dizinin ilk 2,5 bölümü biraz durağan. Konuya girme adına da bu olabilir. Yavaş yavaş girmişler belli ki. 3.bölümden itibaren dizinin nasıl ilerlediğini anlamıyorsunuz bile. 6.bölümün final sahnesinde ufak bir şoka hazır olmanız gerekiyor. Dizi çok daha farklı bir alana kayıyor. Dizi de şuan için sadece cadılar var. Başka fantastik durum yok. Belki tek olması iyidir bile. . Zira diziyi yapan ekip aynı zamanda Vampire Diaries’ı yapıyor. Bu dizi de Cadılar, Vampirler ve Kurt Adamlar var. Aynı ekibin başka bir dizisine yine bu üç türü koyup koymayacağını zaman gösterecek.
“haQQo, onay veriyor musun bu diziyi izlememize?”diye soranlara cevabım; “İzleyin tabi. Sanki başka daha önemli işleriniz mi var.” diye cevap veriyorum.
Yazınızı buraya yapıştırmak yerine “Blog’umda Secret Circle üzerine, –izlemeyenler için ispiyon içeren — şöyle bir yazı yazdım” diye bağlantısını verseniz de olurdu aslında.
@haQQowski: Dolu dolu,çok güzel bir yazı olmuş.Ellerinize sağlık.Bizimle paylaştığınız için de teşekkürler
@dkamoy: buraya sk sk yasmasamda eski bir uyeyim. Site kurallari cercevesinde uzun bir yaziyi buraya -ki tamamen konuyla alakali- yapistirmak yanlis bir hareket olmasa gerek. Blogumun reklamini da yaptigimi dusunmuyorum ayrica.
@rpdi: umarim sklmadan okumussundur.
sır saklamak konusunda gg’den beterler 1 bölüm bile dayanamıyorlar. şimdilik Faye en eğlenceleri olarak favori karakterim.
….. spoiler…..
bu cassie’ye kara büyüyü bir türlü yakıştıramadım. tip olarak çok fazla iyi biri havası var . birde hangi aile üyesinden dolayı circle dalar bunu çok merak ediyroum açıklasalar iyi olur. Faye’i büyükbabasından dolayı baba tarafından circle da sanıyordum, anneden dolayı değil ama JB’nin kızı çıkarsa anneden dolayı circle da demektir..
Ah ah cok guzel bir dizi idi. Iptal olmamasi gereken bir dizi. Yazik ettiler.
@Ferdi Dinli: Abartmayalım bence o kadar da güzel bir dizi değildi.
SONRADAN EK:Tabi zevk renk meselesi