46. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nin kazananları belli oldu.
21 yorum aserat 06 Temmuz 2020 07:52
Bu yıl 46. kez düzenlenen, televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin belirlendiği Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde kazananlar belli oldu.
İlk önce 8 Aralık’ta gerçekleşeceği açıklanan, ardından 28 Şubat’a ertelenen, ancak acı kayıplarımız sebebiyle ertelendikten sonra koronavirüs salgını nedeniyle gerçekleştirilemeyen törenin kazananları, evlerinden teşekkür konuşması yaparken çeşitli isimlerin şarkı performansları da gecede izleyicilerle buluştu.
TV kazananları:
- En İyi Dizi: Mucize Doktor | FOX
- En İyi İnternet Dizisi: Şahsiyet | PuhuTV
- En İyi Erkek Oyuncu: Taner Ölmez | Mucize Doktor
- En İyi Kadın Oyuncu: Ebru Şahin | Hercai
- En İyi Dizi (Komedi): Çok Güzel Hareketler 2 | Kanal D
- En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Onur Buldu | Güldür Güldür Show
- En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Ecem Erkek | Güldür Güldür Show
- En İyi Dizi (Romantik-Komedi): Afili Aşk | Kanal D
- En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Çağlar Ertuğrul | Afili Aşk
- En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Burcu Özberk | Afili Aşk
- En İyi Dizi Çifti: Furkan Andıç & Aybüke Pusat | Her Yerde Sen
- En İyi Senaryo: Deniz Akçay Katıksız | İstanbullu Gelin
- En İyi Yönetmen: Yusuf Pirhasan | Mucize Doktor
- En İyi Dizi Müziği: Aytekin Ataş | Bir Zamanlar Çukurova
- En İyi Çocuk Oyuncu: Ebrar Alya Demirbilek | Hercai
- En İyi Gündüz Kuşağı Programı: Müge Anlı ile Tatlı Sert | ATV
- En İyi Yarışma Programı: Masterchef Türkiye | TV8
- En İyi Magazin Programı: Müge ve Gülşen’le 2. Sayfa | Kanal D
- En İyi Haber Programı: 5N1K | CNN Türk
- En İyi Spor Programı: Yüzde Yüz Futbol | NTV
- En İyi Kadın Sunucu: Müge Anlı
- En İyi Erkek Sunucu: Acun Ilıcalı
- En İyi Kadın Haber Sunucusu: Ece Üner | Show TV
- En İyi Erkek Haber Sunucusu: Cem Öğretir | ATV
- Yıldızı Parlayanlar Ödülü: Alina Boz, Ebru Şahin & İlayda Alişan
- Başarı Ödülü: Demet Akbağ, Kerem Alışık, Hande Yener, Emrah, Serhat Hacıpaşalıoğlu & Alice Müzikali
Tüm kazananlara buradan ulaşabilirsiniz.
yorumlar
2018’de kalan Şahsiyet’in aday bile olmaması gerekirken ödül alması biraz saçma olmuş.
Mabel konusunda isteseler gündemle bu derece çakışamazlardı herhalde. Hem de 2 ödül birden. Gerçi konuşmasını ucundan kesmişler, içinde aykırı bir şey de yok üstelik.
Ödüllere bir şey diyemem, bazıları evlere şenlik bazıları olması gerektiği gibi.
Körler sağırlar birbirini ağırlar. 5 para etmez medyanın 5 para etmez ödülleri
Adama (Mabel) iğrenç bir zorbalık uygulanıyor. Ahlak bekçiliği yapan kadınlara en iyi magazinci falan deniyor ve daha tonla zırvalık. Gerçekten şu saçma sapan ödülün haberi ya da ATV dizilerinin tanıtımları falan gerekli mi? Burası herkese açık bir platform, herkes istediğini yazabilir. Ben de ortada faşizanlık yapıp birilerinin işine burnumu sokma niyetinde değilim. Sadece fikrimi belirtiyorum. Bence sitenin kalitesi düşüyor ve bu durumdan uzun süredir rahatsızım. Bu tarz içerikleri 22dakika’nın ruhuyla bağdaştıramıyorum.
Tanıtım konusunda (özellikle her yaz dizisi için yapılmasına) katılıyorum ama daha önce @aytackara bir kez açtığı ve kazananlar arasında buradaki üyelerin de izlediği diziler olduğu için buraya taşıdım. Benim de pek bayıldığım bir tören değil ama vasatlığıyla da olsa ülkemizdeki TV sektörü için dağıtılan tek ödül. Neyse rahatsız olunuyorsa yönetim silebilir, itirazım yok.
@aserat benim “kişisel” fikrim silinmesinden yana. tek üzüldüğüm ve kararsız bırakan durum emek verdiğin için üzülüyor oluşum.
Açıkçası @aserat emek verdiği için kalmasından yanayım. Bundan sonra yazmayız olur biter. Ülke ve medya bir gün medeni ülkeler seviyesine yaklaşırsa (yaklaşmayacak) yeniden yazmaya başlarız.
Ben de bunun kalmasından yanayım.
Altın Küre özelinde Mabel’e yönelik şikayet edilesi ciddi bir sorun yok diye düşünüyorum? Şikayet edilesi ciddi sorun şu an ülkenin kendi gündeminde. Zaten müzik kısmını bile almadan TV bölümünü verip geçtik. Mabel’in ödül alması da gündemle çakışma yaşanmasından dolayı göz önüne geldi.
Öteki türlü yine sorun olmazdı. Vasatlıksa aynı vasatlık Teen Choice’da da var. ATV dizileri meselesine ne desem tam olarak bilemedim cidden. Bizim sitede TRT dizisinin tanıtımının çıkmışlığı da var hatırlarsanız. Karıştı biraz.
Kalabilir ya sıkıntı yok.
Adamın konuşmasını kesmişler, bunun açıklanabilir ve kabul edilebilir bir tarafı yok.
Bence genel manzara da direkt kepazelik. Herkes böyle düşünmek ve tavır koymak zorunda değil elbette, ama içerik olarak da 22dakika’ya uymadığı ortada. Gündüz magazin programları, haber programları, hande yener filan 22dakika’nın içeriğiyle nasıl alakalı olabilir ki?
Yerli dizilere yazarın tercihine göre arada olur, farklı tat gelir diye tamamım ama çıta gerçekten çok düştü. Bu tarz şeyleri lağım medya, insanların önüne yeterince sürüyor. Bu siteye gelen kitlenin görmek istediği içeriğin bu olduğuna inanmıyorum. Burası alternatif bir mecra, bir kaçış.
Ben de kaldırılması taraftarıyım.
Bu ödül yazısı özelinde konuşmuyorum ama “çıta gerçekten çok düştü” kısmında hemfikirim. İlla her şeyin tanıtımı yapılacak diye bir şey yok. ATV’nin b.ktan yaz dizisi de olmayıversin sitede.
Sitede çok fazla yorum yazmayan biri olarak çıtanın düştüğü fikirlerine katılıyorum. Yukarıda ana sayfa/iptal devam/ takvim sekmelerinin yanına bir sekme açılıp atv dizileri, paraguay dizileri vb. bulunduğu ana sayfada görünmeyecek bir sayfa mı açılabilinir mi? Bence bu sitenin en düşük çıtası the cw dizilerinden oluşmalı.
Yazı yayınlama konusunda editörler inisiyatif kullansa? Tamam, burası imece usulü işleyen bir site ama siteyi yıllardır döndüren kişiler de belli ve bence bu kadarı da hakları.
ilgimi çekmeyen şeye tıklamıyorum sorun çözülüyor.
İnisiyatif kullanması pek problem değil ama bu konuyu etraflıca konuşmak ve hatta içeriğini falan belirlemek lazım. Çünkü transparan da olmak gerektiğini düşünüyorum. Açıklama yapmak gerektiğinde ayakları yere basan bir şey söylemek de lazım.
Yoksa bahsi geçen düşmüş seviyenin daha yukarıda olmasını elbette isterim.
Mesela iki gün sonra abartısız 30 senelik bir dizinin tanıtımı yayında olacak. Ben bunu ne gerek var ki diye yayından çeksem ve pirate niye diye sorsa ne diyeceğim ki? “Çok eski canım bu, boşver gitsin” mi? Bu hafta iki tane daha yeni Türk dizisi başlıyor. Birisinin tanıtımı gelse “Dandik yaz dizilerini kabul etmiyoruz, kusura bakmayın” mı diyeceğiz?
E sitedeki çoğunluğa göre Türk dizilerine komple mesafe koymamız lazım o zaman? Ama öte yandan ta Pilli zamanından beri Türk dizileri kendisine belli ölçüde yer buluyor burada, sonradan olmadı ki.
Altın Kelebek özelinde anlıyorum geri dönüşleri, bu tarz gündem çakışmalarından da dolayı tartışmalı konularda bir ölçüde otofren olabilir. Ama benim o ATV meselesinde kafam hala karışık.
Netflix 80-90 ülkede dizi çekiyor resmen. Bana kalsa Uzak Doğu tarafının kökünü kuruturdum mesela. Ama benle bitmiyor işte. Ülkemizde revaçta olan bir platform ve kulağa ne kadar saçma sapan gelse de (dizi sitelerinin de katkısıyla) o dizilerin ve dolayısıyla pirate’ın gereksiz görünen o tanıtımlarının da alıcısı var.
Pandeminin ortasında 82 gün boyunca aralıksız yazı çıktı sitede. Baksan yarısına “Buna bu sitede ne gerek var ki?” tepkisi verilir. Bir kısmı çok eski, adı sanı neredeyse duyulmamış veya Netflix’in bilmem hangi ülkede çektiği dizi vs.
30 senelik dizinin de o dandik Türk dizisinin de alıcısı olabilir sonuçta. Şahsi fikrim “yorumların” bahsi geçen kalite açısından daha büyük problem yarattığı. Tamam konuşup tartışmaya gayet açığım ama 22’de politika görmek istemiyorum mesela ben. Ülke zaten yeterince kaotik.
Oktay’ın geçen gün yazdıkları düşüncesinden bağımsız olarak hoş değildi. Ayrıca ara ara yorum bombardımanı oluyor, onlar da göze batıyor. Homofobiye girmiyorum, o zaten başka bir mesele.
Konudan bağımsız izlenimim her gün sitede yazı çıkması bir kalite göstergesi ya da iyi gidiyoruz göstergesi olmamalı bence. Çünkü biz gönüllü bu işi yapan insanlarız, bi kar elde etmiyoruz. Mesela 82 gün aralıksız yazı yerine 3 günde bir yazı çıksın ama kaliteli değecek bişey olsun. Mesela eskiden Kafkaokur dergisini takip ederdim, ilk başlar iki aylık dergiyken çok kaliteliydi ancak aylık dergiye geçince kalitesi %50-70 düştü maalesef. Dizi izlemek hepimizin olduğu gibi benim de hayatımın bir parçası ancak genelde ayda en fazla 3-4 yazı yazabiliyorum. Sırf yazı yazayım diye de saçma sapan yeni dizi izlemek hoşuma gitmiyor. Böylesi kendi adıma daha verimli ve kaliteli geliyor.
Ben bu düzen gayet iyi, kaliteli ve iyi gidiyoruz yorumunda bulunmadım orada. 82 gün yazı çıkması bir başarı göstergesi tabii ki değil.
Demek istediğim iyi ya da kötü, o saçma görülen yazıların da alıcısı olabileceğiydi. O da inisiyatif yorumuna cevaptı. Bana kalsa dediğim gibi Netflix’in Uzak Doğu tarafına bunlara da ne gerek var muamelesi yaparım mesela. Kablolu onay-iptalde dkamoy kendi düşüncesine göre almasına rağmen bile Netflix’te evlere şenlik bir tablo var. Öte yandan ülkede deli gibi Uzak Doğu sevgisi de var.
Başka editör o yazıya bakıp da bu dursun der alırsa mesela? Sonra öbürü çıkar bu yazının benimkinden ne artısı vardı da aldınız der. Kafa karışıklığımı anlatmaya çalışmıştım. Kime göre neye göre misali. Yönlendirmeye açığım. Yoksa 10 gün yazısız da kalabiliriz yani, no problem. Bu yazıların varlığı başka yazıları şimdi bile gölgelemiyor, isteyen için Gelecek Program orada duruyor.
Bu sayede insan (yazar) çeşitliliğinin artması dileğim geldi aklıma.
Uzak Doğu’nun adı çıktı bakma, yoksa ABD-Avrupa-Türkiye haricini düşündüğüm oluyor bazen.
@aytackara, yok ben senin öyle demediğini biliyorum sadece dediğinin üstüne örnek verdim öyle düşünen varsa diye
Az ve öz yazıya katılıyorum. En kötü haftasonları yazı yayınlamasak, haftaiçi de 1 gün es versek ayda 16 yazı eder. Kısa haberlerle dinamizmi koruduğumuz sürece allah bereket versin bence.
Netflix’in farklı dizilerini bilemedim. İyi dizi iyidir, uyduruk dizi uyduruktur. Coğrafya ve milletten bağımsız bir şey bence. Türkiye yapımlarında 1 saatlik blutv dizilerine falan zaten itirazım yok. Ana akım medyanın 3 saat süren, dizi adlı ucube şeylerini gerçekten bilmiyorum. Hiçbirini izlemedim/izlemeyeceğim. Arada çok az da olsa dikkate değer şeyler çıkıyor diye duyuyorum. Avlu ve Çukur duyduklarımdan mesela. Bunların tanıtımı olabilir, bunun altına düşmeyelim artık nolur.
İnisiyatif almak yine yazara düşüyor kısacası. Konuşarak, birbirimizi dinleyerek, fikir alışverişi yaparak yürütmeye devam etmememiz için bir sebep yok gibi görünüyor.
Homofobik, ırkçı ve her türden seviyesiz ifadelerde daha hassas olmamız gerekiyor galiba. Hala var mı gerçekten böyle cahilce yorumlar yapan? Ben maalesef çok az yorum okuyabiliyorum. Böyle şeyler gördüğünüzde lütfen editörlere haber verin. Kendi fikridir deyip geçmeyin. Nefret söylemi bu, tehlike arz ediyor. Normal şartlarda yaşasak yasal yaptırımı bile olurdu. Biz yine de elimizden geleni yapıp 22dakika olarak böyle şeylere geçit vermeyelim. İşine gelmeyen gidip başka yerde yazabilir.