Marseille || Tanıtım
21 yorum okakacukaka 13 Haziran 2016 08:56
Netflix‘in 2016 Mayıs’ı ile birlikte bizlerle tanıştırdığı dizinin tanıtımına hoşgeldiniz; Marseille. Dizi, Netflix‘in ilk Fransız yapımı dizisi olma özelliği taşıyor ve birazcık iddialı konuşmak gerekirse yeni bir House of Cards doğuyor diyebilirim. Dizinin mutfağında Dan Franck var. Ayrıca yönetmen koltuğunda da Florent-Emilio Siri ve Thomas Gilou oturmakta. Peki, nedir bu dizi diyorsanız sizi tanıtımın devamına alalım.
KİMLİK BİLGİLERİ:
Tür: Drama, Politika
Bölüm – Sezon Sayısı: 1 sezon – 8 bölüm
Onay Durumu: 2. sezon onayı mevcut
Bölüm Süreleri: 35 – 43 dk arası değişiyor
Yapımcılar: Dan Franck
Yayınlandığı Kanal ya da Platform: Netflix
Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter
KONU:
Robert Taro 20 senedir Marsilya‘da belediye başkanlığı yapmaktadır. Hayatının en büyük parçası bu şehirdir. Şehir için yaşıyor dersek yalan olmaz. İşte bu 20 senenin sonuna doğru artık görevi bırakmaya hazırlanmaktadır. Ancak gitmeden önce liman bölgesine bir kumarhane tesisi kurmayı planlamaktadır. Hatta yıllarca yardımcısı görevinde bulunan ve kendisi gittikten sonra yerine geçmesine kesin gözüyle bakılan Lucas Barres‘i de bu konuda devam etmesi için ikna etmiştir.
“Ben avlanan bir timsahım. Isırmaya ve yemeye hazırım!!”
Ancak seçimler yaklaştıkça Barres hırsı, şehirdeki zenginler ve mafya liderlerinin menfaatleri doğrultusunda Taro‘nun izinden gitmekten vazgeçer. Bunu öğrenmesi ile birlikte Taro, tekrardan seçimlere girmeye karar verir ve aralarında büyük bir politik savaş başlar.
KARAKTERLER:
Robert Taro:
Marsilya‘nın 20 senelik belediye başkanı. Halk onu çok seviyor, o da Marsilya‘ya aşık. Tüm hayatını Marsilya‘ya adamış. Öyle ki arada ailesinin üstünde bile görebiliyor. Evli ve bir kızı var. Amacı başkanlığı bırakmadan önce limana bir kumarhane açmaktı ancak Barres‘in taraf değiştirmesi ile birlikte o da fikrini değiştirip tekrardan adaylığını koyuyor. Zeki, kafası iyi çalışan ve kolay kolay pes etmeyen birisi.
Robert Taro‘yu Fransa’nın önde gelen aktörlerinden biri olan Gérard Depardieu canlandırıyor. Kendisi birçok harika yapımda rol aldı ancak yine de onu en çok Obélix olarak seviyoruz sanırım
Lucas Barres:
Yıllarca Taro‘nun yardımcılığını yapmış ve Taro tarafından veliaht olarak görülmektedir. Ancak o hırsının ve şehirdeki zengin ve lider kesimin menfaatleri doğrultusunda çalışmak için Taro‘yu karşısına almıştır. Oldukça kurnaz ve zeki bir karakter. Halk tabiri ile tam bir çakal. İstediğini elde etmek için birçok şey yapabilir. Geçmişinde bazı soru işaretleri var.
Barres karakterine, Fransa’da yine çok sevilen bir aktör olan Benoît Magimel hayat veriyor. Kendisi birçok Fransız yapımda rol almış ve burada da oldukça iyi iş çıkartıyor.
Yan Karakterler:
- Rachel Taro (Géraldine Taro): Robert‘ın eşi. Çello çalmayı seviyor ve dizinin başlarında bir gösteriye hazırlanıyor. Ancak daha sonradan bazı sorunlar ortaya çıkıyor ve bu bazı şeyleri çok etkiliyor.
- Julia Taro (Stéphane Caillard): Robert‘ın kızı. Gazetecilik yapıyor. Robert seçimlere girmeye karar verdiğinde ona yardım etmeye başlıyor. Ayrıca araştırdığı bazı konular var.
- Vanessa d’Abrantes (Nadia Farès): Lucas‘a seçimlerde destek veren ve onunla bir ilişkisi olan birisi.
- Eric (Guillaume Arnault): Julia ile birkaç kez takılmışlar. Julia istememesine rağmen devamlı etrafında dönüp duruyor. Tam bir baş belası. Ben tipini birazcık Rami Malek‘e benzettim.
- Barbara (Carolina Jurczak): Güzeller güzeli Barbara. Kendisi Julia‘nın en iyi arkadaşı ve aynı zamanda Lucas‘ın sekreteri. Lucas‘ın radarındaki hatunlardan birisi.
- Selim (Nassim Si Ahmed): Kendisi eski bir uyuşturucu satıcısı. Yolu Julia ile kesişiyor. Bazı konularda kendisine yardımcı oluyor. Sevdiğim karakterlerden birisi.
- Farid (Hedi Bouchenafa): Lucas‘ın kirli işlerini yapan bir gangster. Nursuz, yüzsüz biri.
- Fred (Daniel Njo Lobé): Kendisi eski polis. Şimdilerde Robert‘ın şoförlüğünü yapmakta. Robert‘ın en güvendiği isimlerin başında geliyor. Dizide sevdiğim karakterlerden birisi.
- Cosini (Jean-René Privat): Lucas‘ı destekleyen bir mafya. Kendi pis işlerini Farid‘e yaptırıyor. Tehlikeli birisi.
Ayrıca tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz.
SON SÖZ:
Usta oyuncu Gerard Depardieu‘nun sürüklediği harika bir politik drama olmuş Marseille. Eksik yanları yok muydu? Tabii ki vardı. Örneğin seçim yapılıyor ama seçim kampanyaları yok. Sadece iki adayın birbiriyle çekişmesi anlatılıyor. House of Cards‘ta oldukça fazla seçim kampanyası gördüğümüz için burada da gözlerimiz aramıyor değil.
Normalde Fransızca sevdiğim bir dil değildi ve nedense bana kaba geliyordu. Ancak bu dizi ile birlikte sevmeye başladım. Eskisi kadar kaba gelmiyor. Dizi yeni bir House of Cards olma yolunda ciddi adımlar atıyor. Henüz onun seviyesinde değil ama potansiyeli var. Dizinin 2. sezonunun olacağını bir kez daha hatırlatalım. Herkese izlemesini tavsiye ederim. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim
Tanıtım Fragmanı:
https://www.youtube.com/watch?v=8WvqgV7-kSc
yorumlar
Fransizca kaba dil degil. Cok nazik ve guzel bir dil bence.
Dizi’yi izlemem sanirim ama belli de olmaz. Ellerine saglik okaka.
Ben bu diziyi banko izleyeceğim de sonbahara doğru izlerim diye düşünüyorum. Gözlemlediğime göre şimdiden House of Cards ile benzeştirmek pek uygun olmaz diye düşünüyorum. Zira House of Cards bambaşka bir çıtada. Benzetirsek diziye yazık olur bence.
Eline sağlık @okakacukaka.
Ben Gérard Depardieu’yu en çok Cyrano olarak severim. O sıralarda şu kapıdan girse modeline yakındı endamı. Karizma desen, zaten…
Bu diziyi izlemeyecektim altyazı okumak çekici gelmediği için ama sattın. Listeme aldım. Tenku okaka.
İlk bölümü biraz ağır bulmuştum o yüzden bir türlü ikinci bölüme gitmemişti elim. Dün sabah 2. bölümü açtım ve diğer bölümler beklediğimin aksine peşpeşe aktı gitti.
İlk sezon üzerine:
Öncelikle şunu söyleyeyim; bu diziyi House of Cards ile kıyaslamamak gerekiyor bence. İkisi de politik dramalar olsa da birbirlerinden ayrılan diziler. Her şeyden önce Marseille’e haksızlık olur bu kıyaslama. Yeni bir HoC mu doğuyor diye girmeyin derim ben.
Diziye gelirsek; gayet akıcı, sonraki bölümü merak ettiren bir dizi olmuş. İki ana karakter arasındaki çekişmeyi izlemek hoşuma gitti. Yan karakterlerin hikayeleri çok mükemmel olmasa da bir şekilde kotarmışlar orayı da. Yalnız, Rachel karakterinin buhranları ekran karşısında beni buhrana soktu onu da söyleyeyim. Diziyle ilgili en fazla takdir ettiğim şey bölüm süreleri oldu sanırım. Sırf 45-50 dk bölüm yapacağız diye hiç kasmamışlar, bölümde anlatılması gerekenler 35. dakikada bitiyorsa orada bitirmişler bölümü adamlar. Bu da bölümlerin sıkıcı olmasını engellemiş ve dolu dolu bölümler izlememize yol açmış.
Kısacası, politik dramalara ilginiz varsa bir deneyin derim. İzlediğime memnun olarak kalktım ben sezonun başından.
Bir de geç kalmış olsam da, ellerine sağlık @okakacukaka.
Konu hem güzel işleniyor, hem hızlı akıyor. Sonlara doğru izleyiciyi şişirme miktarı da artıyor (sevdikleriniz için vs.hani üzülünce içiniz şişer ya o manada şişmek) daha da bi sarıyorsunuz diziye.
House of Cards ile tek ortak yanı politik dizi oluşu. Ama anca o. Hani CSI da polisiye, Broadchurch de polisiye ya. Onun gibi düşünün.
Bu arada bilimum ingiliz dizisinde yüzdeye vurunca fazla sayıda olan eciş bücüş kadınları izledikten sonra şurada arz-ı endam eden dişilerle resmen içim açıldı. Abicim resmi geçit gibiydi ya… “Her yaştan taşlar toplandık toplandık…” dediler maşallah.
Kadınlar demişken
Bu arada sezonun sonunun bu şekilde açık kalmasını beklemiyordum. Şaşırdım. Neyse 2. sezondaki maçlara bakarız artık.
Bunu da ispiyon içine yazıyorum ki “ucu kapalı mı?” çılgınları tuzlukla koşup laflarımı çarpıtmasınlar. Kırk saat ucunun nasıl açık bittiğini ve bitmediğini anlatmak zorunda kalmayayım.
Ha bu arada Fransızlara özel bir hareket midir yoksa yönetmen yumurtlaması mıdır bilmiyorum ama, erkeklerin her sıkılışlarında gömleklerinin boynunu çekiştirmeleri beni çok dağıttı. 1-2 anlarım da her seferinde mi kardeşim ya?
@real tortoise : Ben hiç 35 dakikalık bölüm izlemedim. Genelde 40-41 dakikaydı. Tanıtımda da min. 35 denmiş. Ben extended filan mı izledim acebağ? Neyse yarın bi geriye dönük bakıp kontrol edeyim.
@okakacukaka bunu radarıma soktuğun için teşekkürler. Tabağı boş göndermeyeyim: Sen de Borgen izlemediysen sakın kaçırma derim. Bunun 10 katı güzel bence, yani o derece.
@dkamoy: Ne demek afiyet olsun Yanılmıyorsam 5 ya da 6. bölüm 35 dakikaydı. Bu arada Borgen için teşekkürler hemen edinmeye çalışacağım
Evek, 4. bölüm 35 dakikaymış.
borgen’i gelmişken ben de tavsiye edeyim. bunu da kendim için not edip kaçayım. ama 2. sezonları bekleyen 3 dizim varken kore dizilerine daldırmışlığım var biraz. inş sıra gelir.
Şimdi bitirdim 8 bölümlük ilk sezonu ve memnun kalktım başından. Sürükleyiciliği ve akıcılığı en büyük artısı bence bu dizinin. Eksisi ise zaman zaman fazla ucuzlaşması. Bazı entrika sahnelerinde -arkadan çalan müziğin ve imalı bakışların da etkisiyle- kendimi telenovela izliyor sandım. Ayrıca cinsellikle alakalı sahneler de gerçekten çok kötü çekilmişti. Cinemax’in After Dark kuşağı ile 90’larda çekilen kötü erotik filmleri baz almışlar sanki o sahneleri çekerken
Bunların dışında, Gérard Depardieu’ye her zamanki gibi bayıldım. La pianiste‘den beri severek seyrettiğim Benoît Magimel de iyi bir iş çıkarmış. Yalnız kadronun kalanı kötüydü bence. Ama 2 başrolü de sevdiğim için onlara pek takılmadım açıkçası.
Yazı için teşekkürler okakacukaka.
2. Sezon Fragmanı
iki üç fransız dizisine bir göz atayım dedim netfilix te ,ilk bölümlerini izleyip bıraktım.3 diziyle karar vermek ne kadar doğru tartışılır ama sanki avrupanın en kötü dizi yapan ülkesi Konuların işlenişi oldukça yavan ve demode
S2 Poster
Dizi ile alakalı değil ama
Gerard Depardieu, Türk vatandaşlığı almak istiyormuş.
Hahahaha ilginç.
Oy verip ülkenin gidişatını etkilemeye mi çalışacakmış?
Enteresan bir istek valla Böyle vatandaşlık alınca vergi mükellefi falan oluyorlar mı otomatikman acaba?
Adam bir de şu an Rus vatandaşıymış, çok tuhaf gerçekten
Dıjj güjlerin oyunu hep bunlar. Gelip casusluk yapacak.
Bu arada hobi olarak vatandaşlık vatandaşlık geziyor da olabilir tabii.
Normalde de Rusya çift vatandaşlığı kabul eden bir ülke değil… Ama işte insanına göre muamele, bir de hemen alırsa şaşırmam Türk vatandaşlığı; bize gelince ama 15 yıldır bekle…
2. sezonu sonunda izleyebildim. İlk sezonun bir tık üzerindeydi yeni sezon ama yine de ortalamanın biraz üzerinde bir dizi olarak kaldı benim için. Tam her şeyi bağladılar derken son 1 dakikada yeni bir konuya girdiler.
Bu arada Marseille’in iptal olup olmadığını bilen var mı? Wikipedia iptal oldu demiş ve Fransızca bir kaynak bırakmış bu açıklaması için. İngilizce olarak araştırdığımda hiçbir düzgün sitede iptal oldu bilgisine ulaşamadım. Devamı gelirse izlerim, iptal olursa üzülmem sanırım ama yine de öğrenmek istiyorum