Goliath — Tanıtım
69 yorum hsparks 08 Kasım 2016 09:12
İnternet aracılığıyla yayın yapan platformların dizi piyasasına girmesiyle beraber hiç kuşkusuz ki kablolu kanal yapımları kalitesinde ortaya çıkan dizi sayısında ciddi bir artış oldu. İşte Amazon aracılığıyla hayatımıza giren ve geçtiğimiz ay 8 bölümlük ilk sezonuyla meraklılarının karşısına çıkan Goliath da (eski ismiyle Trial) bu yapımlardan biri.
Şimdiye kadar Ally McBeal ve The Practice gibi kaliteli hukuk dizilerinin arkasında bulunan televizyon dahisi David E. Kelley‘nin imzasını taşıyan ve kısa sürede Amazon içerisinde rekor kıran çiçeği burnunda dizimizi merak edenlerden misiniz? O zaman gelin, sizin için hazırladığımız tanıtım yazısının aşağısına da bir göz atın.
KONUSU
Bir zamanların tuttuğunu koparan ve adından sıkça söz ettiren avukatlarından biri olan Billy McBride, artık çoğu insan tarafından gözden düşen alkolik bir adam olarak anılmaktadır. Kariyerini ve evliliğini çoktan kaybetmiş olan karakterimizin yoluna bir gün Patty isimli bir avukat çıkar ve Billy’ye eskiden çalıştığı hukuk firmasını kapsayan bir dava getirir. Billy ilk başta davaya dahil olmak istemese de hem batan itibarını kurtarmak hem de fazlasıyla emek verdiği eski firmasından intikam almak için kısa sürede fikrini değiştirir ve böylece olaylar gelişir.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
- Billy McBride: Yukarıda zaten bahsettiğimiz hırslı avukat Billy rolünde, Oscar’lı oyuncu Billy Bob Thornton‘ı görüyoruz. Aktörümüzü, FX’in kaliteli antoloji dizisi Fargo‘dan da tanıyor olabilirsiniz.
- Donald Cooperman: Yüzünün yarısı yanmış olan Donald, Billy’nin çalıştığı eski hukuk firmasının başıdır. Karakterimizin en büyük hayali, Billy’yi yok etmektir. Bu rolde, Oscar’lı oyuncu William Hurt‘ü görüyoruz. Aktörümüzü Damages ve Humans gibi dizilerden de tanıyor olabilirsiniz.
- Michelle McBride: Billy’nin eski karısıdır. Michelle, hala Billy’nin eski hukuk firmasında çalışmaktadır. Bu rolde, Maria Bello‘yu görüyoruz. Oyuncumuzu tek sezonun ardından iptali gören Prime Suspect‘in başrolünden de tanıyor olabilirsiniz.
- Callie Senate: Michelle’in yakın arkadaşıdır. Michelle’le aynı yerde çalışan karakterimiz, Billy’den ise hiç hoşlanmamaktadır. Bu rolde, Molly Parker‘ı görüyoruz. Oyuncumuzu Deadwood ve House of Cards‘tan tanıyor olabilirsiniz.
- Patty Solis-Papagian: Konu kısmında ismini geçirdiğimiz Patty, yeni davada Billy ile birlikte çalışacaktır. Karakterimiz avukat olmasına rağmen mahkemeye çıkmaktan pek hoşlanmamaktadır. Bu rolde, Tony ödüllü oyuncu Nina Arianda‘yı görüyoruz.
- Lucy Kittridge: Billy’nin eski firmasında çalışmaya yeni başlayan genç ve hırslı bir avukattır. Bu rolde, Olivia Thirlby‘yi görüyoruz. Oyuncumuza Bored to Death‘ten aşina olabilirsiniz.
- Brittany Gold: Billy’nin yakın arkadaşı olan Brittany, geçinmek için seks işçiliği yapmaktadır. Karakterimiz, her ne kadar hevesli olmasa da Billy’nin özel isteği üzerine yeni dava için onun asistanlığını yapacaktır. Bu rolde, Tania Raymonde‘yi görüyoruz. Oyuncumuzu, Lost‘tan hatırlıyor olabilirsiniz.
- Denise McBride: Billy ve Michelle’in kızlarıdır. Denise, annesiyle birlikte yaşamaktadır. Bu rolde, Diana Hopper‘i görüyoruz.
- Rachel Kennedy: Billy yeni davayı kabul edince onun müşterisine dönüşen güzel bir kadındır. Bu rolde, Ever Carradine‘i görüyoruz. Oyuncumuz son olarak Major Crimes‘da karşımıza çıkmıştı.
SON SÖZ
Goliath, benim Transparent‘tan sonra şimdiye kadar en severek seyrettiğim Amazon dizisi oldu. Hikayenin ilerleyişi beni gayet tatmin etti. Bölümler bittikçe yenisini keyifle açtım ve baktım ki 8 bölümlük ilk sezonun sonuna gelmişim bile. Oyunculukların kalitesinden ayrı ayrı bahsetmeye gerek olduğunu sanmıyorum. Billy Bob Thornton başta olmak üzere bütün kadronun ayrı ayrı harika oynadığını düşünüyorum. İlk başta başrol için Kevin Costner ile görüşülmüş ama neyse ki olmamış. Thornton’dan sonra Costner’ı Billy McBride rolünde düşünemiyorum bile.
Eğer 8 saatten oluşan uzun bir film kıvamındaki Goliath ilginizi çekiyorsa, en azından ilk bölüme şans vermenizi tavsiye ederim. Ayrıca sezon finaliyle ucu açık ufacık bir konu bile kalmadığını belirtmek istiyorum. Şayet iptal olursa (ki hiç sanmıyorum) en kötü ihtimalle eli yüzü düzgün bir mini dizi izlemiş olursunuz.
FRAGMANLAR
https://www.youtube.com/watch?v=2lFfb9mXmOU
yorumlar
Tam kıvamında, tam tadında bir kapanış olmuş. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık gerçekten.
Çok fazla kafa ağrıtmadan Goliath’ı kısa cümlelerle etiketlemem gerekirse;
-Tüm zamanların en iyi hukuk dizisi,
-Amazon’dan çıkmış en iyi drama,
-Bu sonbahar döneminin en iyi dizisi,
-Billy Bob Thornton’ın canlandırdığı en sevilesi karaktere ev sahipliği yapan dizi,
etiketleri bu amaca en uygun etiketler olur herhalde.
Belirtmezsem çatlayacağım bir şey var bu arada. O da şu:
Karakterlerin 1 tanesi hariç tamamı leziz yazılmış bu arada. O 1 tane de Michelle. En gereksiz TV karakterleri diye bir yazı hazırlasam listeye adını altın harflerle kazıtır kesinlikle. Gerçi Michelle için karakter demek bile büyük lüks bence. Yazdığım tanıtımlarda karakterin kim olduğunun yanında birkaç öne çıkan karakteristik özelliğini de belirtirim çoğu zaman. Eğer bu diziye bir tanıtım hazırlamış olsaydım Michelle ile ilişkilendirebileceğim tek bir karakteristik özellik olmazdı kesinlikle. Çünkü cidden yok! Hikayeye de pek katkısı olduğunu söylemek mümkün değil zaten. Ola ki 2. sezon olursa; bu kadın kesinlikle ve kesinlikle bu sezondaki kadar ekranda gözüküp gereksiz vakit çalmamalı bence. Bu benim yegane temennim.
-2. sezon olsun ister miyim?
-Yani… Bu haliyle o kadar mükemmel ki 2. sezon olup da bu mükemmelliğe leke sürülme riskine girilsin istemem açıkçası. Ama ne yalan söyleyeyim bir yandan da
izlemek isterim açıkçası. Amazon ne buyurursa kabulümdür anlayacağınız.
Dizi için puanım: 8.7
Çok güzel bir kapanış. Fargo’dan sonra bir kez daha Billy Bob Thornton’ı izlemeye doyamadan elveda demek kolay değil ama çok tadında güzel bir sezon oldu.
Callie de jüriyi etkilemek için baya güzel konuştu ama Billy’nin karşısında kim olsa davayı kaybederdi.
Brittany’yin intikamını da Lucy ile çok güzel karşılık verdi.
Billy’nin temyize gitmeden 50 milyonu kabul edeceğine inanmamıştım. CEO’nun ses kaydını alarak işi FBI’ye havale etti.
Billy ve Donald’ın hastanedeki konuşması ise enfesti. Cooperman öfkesinden Rachel Kennedy’yi öldürdüğünü itiraf etti. (Ona da bir ses kaydı lazımdı ama yasal olmadığı için mahkemede kullanılmıyor orası ayrı…)
The Practice tarzı her bölüm ayrı bir dava olmadığı belli de Damages gibi gibi tek dava üzerine midir?
Evet, tek davalık.
Ana De La Reguera (From Dusk Till Dawn: The Series, Jane The Virgin, Narcos), 2. sezonun başrol oyuncularından biri olmuş.
Billy McBride’ın kızı rolünde izlediğimiz Diana Hopper 2. sezon için kadrolu olmuş. Ayrıca Dominic Fumusa (Nurse Jackie, Homeland), tekrar eden bir rolle 2. sezon kadrosuna dahil olmuş.
Morris Chestnut (Rosewood, V), 2. sezonun başrol oyuncularından biri olmuş.
Mark Duplass ana karakter olarak katılmış.
S2 Fragman
Yine güzel bir sezon bizi bekliyor gibi.
S02E(01-02-03)
İlk sezonla kıyaslayıp da beklentiyi artırmadığım sürece güzel gidiyor aslında dizi. İlk sezondan devam eden dörtlüyü izlemesi hala çok keyifli. Billy Bob Thornton-Nina Arianda ikilisi başarılı bir şekilde taşımaya devam ediyor diziyi.
Ana de la Reguera takviyesi yerinde bir takviye olmuş. Eastbound & Down, Jane the Virgin, From Dusk Till Dawn: The Series ve şimdi de burası. Bu kadını izlemeyi seviyorum ben genel olarak. Öyle pek güzel bir kadın sayılmaz ama farklı bir aurası var izlerken. Togetherness’daki performansını rezalet bulduğum Mark Duplass burada daha iyi bir görüntü çiziyor. Yine de onun yerine başka bir aktörü izlemek isterdim bu rolde. Morris Chestnut, Matthew Del Negro, James Wolk gibi tanıdık simalar var ayrıca sezon kadrosunda ama Ana de la Reguera dışında ilk sezonun yardımcı kadrosunun sağladığı katkıyı sağlayan kimse yok bence bu sezon. Dava da ilk sezon davası kadar ilgi çekici değil bu arada.
S02E05
*Tom: Nasıl bir sapkınlıktır o ya?
*Patty: O nasıl bir ayrıntı vermektir, o nasıl bir dürüstlüktür öyle? Alem kadınsın vesselam.
S02E08 (Sezon Finali)
Güzel bir bölümle başladık sezona. O bölümün de etkisiyle akabindeki 2 bölüm de fena gelmedi. 4. ve 5. bölümlerde ilgimi yavaş yavaş kaybetmeye başladım. 6. ve 7. bölümler ise cidden çok kötüydü. Sezon finali de idare ederdi işte. Baya kötü bir sezon oldu genele vurduğumuzda. İlk sezonla kıyas bile kabul etmeyecek kötülükte olan, ilk sezondaki başarı bir tesadüfmüş dedirten bir sezon. Umarım 3. sezon olmaz.
2. sezonu da severek izledim. İlk sezondan bi tık aşağıda ilerledi ama beklentimi karşıladı. 3 olursa varım.
Ay bi de Mark Duplass aştı bence kendini. Bu adamdan bu oyunculuğu beklemezdim.
2.sezona başlamadan önce ilk sezona kısa kısa bakayım derken baştan sona ilk sezonu tekrar izlemiş bulundum. Gerçekten çok güzel dizi. Billy Bob Thornton, yan karakterler ve mahkeme derken zaman akıp geçiyor. 8 bölüm olması da artılardan.
S02E01-02
Sezon finalinden sonra normal olarak biraz sıkıntı yaşayacaklarını biliyordum, yine de yeni konu sürecini iyi bağladılar. Billy’nin kızıyla olan sahneleri de hoşuma gidiyor, Thornton’un o sahnelerdeki oyunculuğunun da etkisi var. Ne hissettiğini çok güzel yansıtıyor.
Nina Arianda hakkında da bir şeyler söylemek lazım. Bence hakkı yeterince teslim edilmiyor. Bayılıyorum her sahnesine.
2. sezonunu bitirdim. İlk sezon kadar iyi olmasa da güzel bir sezondu. Beklentimi karşıladı. 8 bölüm aktı gitti. Billy Bob her zamanki gibi harikaydı. Ek olarak Tom Wyatt manyağı da iyiydi
Amazon un en iyi dizisi bence, umarım 3. sezon onayı alır, almasını istiyorum.
2.Sezonun Ardından
İlk sezon kadar beğendim gerçekten. Yine sağlam, girift ve kirli bir dava vardı; karakterler de ilginç tiplerdi. Özellikle bazı bölümleri ve öykünün açılmasını Damages‘a benzettim ve o tadı aldım. Sezon tuhaf ve beklenmedik şekilde bitti aslında ve 3.sezona sarkacak olaylar var halihazırda. Kesinlikle 3.sezon onayı almalı bu dizi zaten.
@necdetcem7
Açıkçası beni de orada ters köşe yaptılar ama o olay sanki gelecek sezon olursa onu da etkileyecek gibi.
Ek: çizgi film şeklinde başlayan bölüm de çok hoşuma gitti
@darkcrystal, pek sanmıyorum oraya devam edeceklerini ya. İlk sezondan sonra da oradaki olaylara devam edecek mi diye düşünürken bambaşka olaylarla geldiler. Yine öyle olur diye tahmin ediyorum ama dediğin gibi de olabilir.
herkes hemfikir…. belki de ilk sezonun çıtası çok yüksekti….
2. sezon harbi kötüydü ya.
SpoilerTV, 3. sezon onayı aldığını iddia etmiş.
Haydi inşallah. Gelsin onay.
Dennis Quaid, Amy Brenneman, Beau Bridges (Homeland), Griffin Dunne (House of Lies), Sherilyn Fenn (Twin Peaks: The Return) and Shamier Anderson (Destroyer) kadroda.
Müthiş kadro kurmuşlar 3.sezon için; daha bir merak ve heyecanla bekliyorum.
Çok şükür şu onay haberi geldi, çok seviyorum bu diziyi.
Ooo Sherilyn Fenn <3
Julia Jones kadrolu oyuncu olarak; Leslie Grossman ise tekrar eden bir rolle 3. sezon kadrosunda.
Season 3 – Official Trailer
Poster
Nina Arianda ve Tania Raymonde’nin sahnelerini epey azaltacaklarmış gibi bir his oluştu bende.
Bu sezonun yıldızı Amy Brenneman olacak sanki.
Oooo gelsin sonunda yaa.
S3 Postercik
S3 Posrtercik 2
S03E01
Güzel bir bölümle açmış sezonu. Konu gayet cazip. Güzel de bir sezon olur ve 2. sezondaki o kötü izleri sileriz umarım.
Özlemişim cidden McBride’ı. Quaid’ın karakterinden de izlenesi bir kötü çıkar gibi duruyor.
S03E08 (Sezon Finali)
Monica Potter ne yaşlanmış öyle ya! Bir de sanki sadece yaşlanma da değil bu. Yakın zamanda kanser falan mı atlattı acaba? Sezonun son bölümüne tamamen alakasız 10 saniyelik minik bir rolle konuk olmasını da açıklar bu durum eğer öyleyse. Sahalara kısa yürüyüşlerle geri dönmeye çalışıyordur falan.
Sezonu sağanak yağmur altında bitirmek, sezon konusunu da düşününce çok anlamlı olmuş diyerek başlayayım sezonla ilgili yorumuma. Çok güzel bir sezon oldu ve fena da kapatmadılar diyerek de devam edeyim. Sezona 2 güzel bölümle başladı, 3’te biraz düşüş yaşadı, 4’te de dip yaptı. Umutsuzlanmaya başlamıştım bu sezonu da mı kaybediyoruz yoksa diye ama 5. bölümde silkelenip kendine geldi ve attı üzerindeki o ölü toprağını. 5’ten itibaren sezonun 2. yarısı oldukça keyifli geçti.
Amy Brenneman, tıpkı The Leftovers’ta olduğu gibi ekstra uyuz bir karakter bulmuş kendine yine. Gerçek hayatta nasıl bir kadın acaba diye merak etmeden geçemiyorum. Dennis Quaid’ın tatlı kötü adam performansını izlemesi keyifliydi. Birinci ve ikinci sezondan birer kötü karakteri de azar azar sezon hikayesinin içine monte etmeleri iyi olmuş bu arada. Billy Bob Thornton yine çok iyi bir sezon geçirdi. Tania Raymonde’nin sahneleri az olmuş. Wynonna Earp’ten tanıdığım Shamier Anderson’ın sezona renk kattığını söyleyebilirim bir de.
Cazip bir konusu, cazip de bir kadrosu vardı. İyi de aktı, içine içine de çekti. Güzel sezon oldu cidden. Yeni bir sezonda Billy McBride ile yeni bir maceraya daha koyulmaya varım ben. Çok geçmeden 4. sezon onayını kapar umarım.
3. sezonu yeni izledim. Diğer 2 sezona göre benim açımdan birkaç tık aşağıda kaldı. Özellikle sanrılarla oyalandığımız bölümlerde bolcana göz devirdim. Zaman geçişlerinde de sıkça kaybolduğumu söylemeliyim. Bunların dışında kendi çizgisindeydi.
4 gelirse izlerim ama beklentileri birkaç tık aşağı çekerek. İptale giderse üzülmem. Dahasını yazacak halleri kalmamış, belli.
Amy Brenneman da iyice ters karakterlere akmaya başladı anlaşılan. Nerede benim tatlı Judging Amy’ciğim, nerede bu yeni tiplemeler. Ama Leftovers’ın aksine, burada sevdim.
Harika bir kadro vardı bu sezon ama sezonun hikayesi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. @dkamoy’un dediği gibi sanrılı kısımlarda ben de çok göz devirdim. Öykü biraz fazla sündü, etkileyici değildi ama oyuncuların kalitesi ve sezon finalini güzel bağlayıp gitmeleri durumu büyük oranda kurtardı. Amy Brenneman’ı tanıyamadım ya (Ama buradaki imajı çok hoştu)
4.sezon olsun ya; her türlü izleniyor bu dizi.
J.K. Simmons and Bruce Dern
Müthiş iki takviye, final sezonuna çok yakışırlar.
Oooof of … Hiç sevmiyorum bu adamı ya! (J.K. Simmons)
Bu iki takviye harbiden çok iyi olmuş. En kısa sürede dizide güncele gelmem lazım artık.
++Geoffrey Arend and Brandon Scott, Obba Babatundé (S.W.A.T.), Elias Koteas (Chicago P.D.)
++Joel Osment, Jena Malone, Clara Wong
3. sezon üzerine:
3. sezonu bitirdim. İlk iki sezona 10 üzerinden 9 versem, bu sezona anca 5 veririm, o kadar kötü bir sezondu. Beni hiç yakalayamadı, ne hikaye ne karakterler…
Son sezona JK Simmons hamlesi biraz umutlandırdı ama çok yüksek bir beklentim yok gelsin izleyelim bitsin.
Yalnız bu sezonun da konuk oyuncu havuzu baya güzeldi, pek iyi kullanamadılar maalesef.
24 Eylül diyenleri görüyorum ama ciddi bir müesseseye denk gelmedim daha.
S4 Poster
4×04 Sonrası
Bu final sezonunun ilk gözüme çarpan farklılığı mekan ve atmosfer değişimi. İlk 3 sezondan hayli farklı geldi bana ve yadırgadım açıkçası. 2.bölümdeki müzikal sahnesinin başarısı hariç şu anda öyle aman aman gitmiyor müthiş kadroya rağmen. Elbette bombalar bekliyorum ama şimdiye dek biraz ağırdan aldılar sanki. Billy Bob Thornton yine müthiş tabii, Nina Arianda da keza öyle. Sezonun ikinci yarısı ve finalde biraz daha hareketlenme ve sağlam ters köşeler gelmezse en zayıf sezon olabilir, onu da şimdiden not edeyim.
S04E01
Berbat bir bölümle açmış sezonu. ‘Bir b.k olmaz bu sezondan!’ düşüncesi oluştu bende. Ağız tadıyla veda edemeyeceğim gibi duruyor diziye.
S04E08 (FİNAL)
İlk bölümde berbat bir açılış yaptık sezona. 2’nin de kötü olduğu söylenebilir. 3’ten itibaren sarmaya başladı ama. Ne sezon hikayesi açısından ne de yan kadro açısından baktığımda güçlü sayılmazdı ama bir noktadan sonra yine karşımıza o bildiğimiz, heybetli Goliath vardı nihayetinde. Güzel bir şekilde veda ettik yani diziye. Keşke veda etmek zorunda olmasaydık ve yeni sezonları beklemeye devam etseydik tabii.
Yukarılarda ilk sezonun ardından diziyi şu ifadelerle etiketlemişim:
-Tüm zamanların en iyi hukuk dizisi
-Amazon’dan çıkmış en iyi drama
-Billy Bob Thornton’ın canlandırdığı en sevilesi karaktere ev sahipliği yapan dizi
Aradan geçen 5 yılın ardından hala aynı şeyleri düşünüyor olmak güzel.
Sezonları kendi arasında sıralayacak olursam: 1>3>4>2
Finalin Ardından
Kapanış bölümü gayet iyiydi ama sezon geneli tadı tuzu eksik yemek gibiydi. En zayıf sezondu bana göre. Öyle heyecanlandıracak ve çok şaşırtacak bir şey de olduğu söylenemez. İlk sezonla olan ufak bağlantı güzeldi. İlk iki sezonu muhteşem, 3.sezonu iyi ve final sezonu zayıf diyebilirim toplama bakarsak. Yine de Billy ve Patty karakterlerini özleyeceğim.
4. sezon üzerine:
4. sezonu bitirdim. Yani finali güzeldi ama bu sezonda çok fazla sarmadı beni, ilk üç sezondan farklı bir kafaya da girmişler zaman zaman ama o da çok yakalayamadı. JK Simmons hamlesi de çok fark ettirmedi, yinede güzel anacağım diziyi sevdiğim bir dizi oldu en azından ilk iki sezonunu iyi son iki sezonunu kötü anacağım. Ben de Billy ve Patty i özleyeceğim.
4. sezonu yeni izledim. Rüyalar/hezayanlar başta fazla gelse de sonradan kabullenebileceğim miktara indi. Onlar dışında beğendiğim bir sezon oldu. Başından memnun kalktım.
İsteseler devamını çekerler. Dur bakalım ne zaman diriltecekler diziyi.