Law and Order: True Crime — Tanıtım
8 yorum aytackara 16 Kasım 2017 08:17
True Crime
Gerçek suçlara dayanan diziler bir süredir özellikle Amerika’da oldukça popüler olmuş durumda. Bunda da elbette Making A Murderer’ın ve American Crime Story‘nin payı büyük. NBC de durumdan pay çıkararak kendi ‘true crime’ türündeki dizisi için harekete geçiverdi.
Law and Order, şimdilerde yine NBC’de yayınlanan Chicago dizilerini hazırlayan Dick Wolf’un ekrana getirdiği bir dizi serisi. Şurada seri hakkında detaylı bir tanıtım mevcut zaten. Temsilcilerinden Law and Order: SVU ise kanaldaki yayın hayatını başarıyla sürdürmeye devam ediyor. Polisiye-hukuk karışımı olan serinin en yeni halkası karşımıza tam da bu gerçek suç konusuna dayalı olarak ‘Law and Order: True Crime‘ ismiyle geldi.
Antoloji türündeki dizinin ömrü yettikçe bilindik bir suçu işlemesi bekleniyor. Kısa süre önce biten ilk sezonun merkezinde ise Lyle ve Erik Menendez kardeşlerin ebeveynlerini öldürmekten yargılandıkları dava var.
Lyle ve Erik Menendez Davası
José ve Kitty Menendez, 20 Ağustos 1989 tarihinde kendi evlerinde vahşice öldürülürler. Ölümleri polisi arayan iki oğlu tarafından bildirilir. Zengin ve tanınmış bir aile olan Menendezlerin öldürülmesi medyanın elbette büyük ilgisini çeker ve olay, ülkenin gündemine oturan bir davaya dönüşür.
Ailenin ölümünün araştırılmaya başlanmasıyla birlikte bir noktada Lyle ve Erik polislerin şüphesini çeker ve tutuklanırlar. Ardından avukat Leslie Abramson (Edie Falco) ile ortağı Jill Lansing (Julianne Nicholson), kardeşlerin savunmasını üstlenirler. Bununla birlikte uzun sürecek ve pek çok sırrın açığa çıkacağı bir dava süreci başlar. Üstelik tüm bunlar davanın televizyonda canlı yayınlanmaya başlanmasıyla ülkenin gözü önünde gerçekleşir.
Dizide de cinayet günüyle başlanarak parça parça yaşananlar anlatılıyor. Belgesel tarzında ilerleyerek önemli tarihler ve olaylar üzerinden yaşananlara tanık olmaya başlıyoruz. Dizinin ilk sezonu toplamda sekiz bölüm sürüyor ve davanın bilindik sonucuna ulaşıyor.
Bir sor bakalım niye yapmış?
Menendez ailesinin davasının Amerika’nın bilindik davalarından birisi olmasının nedeni sadece ailenin zengin ve tanınmış olması değil. Dava sürecinde ortaya çıkan gerçeklerin daha fazla payı olduğunu söylenebilir. Birazından bahsetmek isterdim açıkçası ama anlatılmaz izlenir türden bir durum var ortada.
Üstelik sekiz bölüm boyunca avukatlardan Menendez sülalesinin geri kalanlarına; savunma tarafından kardeşlerin psikiyatristine (Josh Charles) ve hatta onun metresine (Heather Graham) kadar pek çok karakterin hikayesi de kendisine yer buluyor. Dava aşamasında zaman zaman kardeşlerin hayatı üzerinden geçmişi ziyaret ederek olayları kavramamız sağlanıyor. Nihayetinde American Crime Story’nin ilk sezonu derecesinde karışıyor ortalık… Bana kalırsa O.J. Simpson’ın davasında taraf tutmak ve kesin yargıya varmak daha kolaydı; buradaki durumu daha karmaşık buluyorum. Çünkü klasik “Suçlular mı değiller mi?” sorusunun dışında çok başka sorular da ortaya çıkıyor.
Law and Order: True Crime‘ın ilk sezonu için Menendez davasını seçmekle doğru bir hamle yapılmış. Ekran karşısına gelebilecek ünlü davalar arasında ilgimi çekenlerden birisi olmuştur. Diziyi izlemeye başladığımda tarihler üzerinden anlatım yapmasından dolayı hemen alışamamıştım ama olayların gittikçe karışması perdeleyiverdi. Dahası bu durum dava hakkında genel çerçevede bilgi sahibi olmama rağmen gerçekleşti. İzledikçe rahatsız olmaya başlıyorsunuz.
Hem savunmanın hem de sanık tarafın davada iyi iş çıkardığını veya ellerinden geleni yaptıklarını düşünüyorum. Elbette bu tarz taraflarda gıcık olunası tanıklar olur, bunda da mevcut. Hatta davanın yargıcına hepsinden daha fazla gıcık oldum. Ulusal kanal-kablolu kanal farkı ise bölümlerde hissedilmekte. Oyunculukların da bu duruma katkı sağladığını söyleyebiliriz. Ancak dizinin baş kısımlarını atlattıktan sonra bunlar da insanın gözüne daha az görünür oluyor. Edie Falco tabii ki sezonun içinde parlayan bir isim olarak kendisini göstermiş; ama yine de sırf onun için diziye girmemenizi ve en azından türe ilginizin olmasını tavsiye ederim.
Dolayısıyla Law and Order: True Crime, bu tarzda dizileri sevenlere en azından denenmesi için tavsiyedir. İyi seyirler efendim.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
Eline sağlık, güzel bir tanıtım olmuş. Dizi benim beklentimi fazlasıyla karşıladı. ACS ile kıyaslayarak diziye haksızlık etmeyim ama onun kadar iyi bir iş çıktığını düşünüyorum. Bu tarz bir yapımın ikinci sezonunu izlemek isterim ama olacağını pek sanmıyorum fakat ödüllere falan aday olursa o zaman iş değişebilir.
Bir tek Josh Charles’ı daha fazla görmek isterdim, hem oynadığı adamı hem kendisini izlemek büyük zevkti.
Kesinlikle beklentilerimi karsiladi. Herkese tavsiyedir. Ikinci sezon olursa ben de varim.
Eline saglik aytackara.
Ben de karşı bir görüş ile olayı dengeleyeyim:) Daha önce şurada birşeyler karalamıştım. O yüzden aynı şeyleri tekrarlamayacağım. Hayır beklenti falan da yapmamıştım, izlediğim 2 bölümüyle diziye bağlanamadım. Oysa ki benzer konulu şeyleri ayıla bayıla izleyen biriyimdir. Çok boş vaktim olsaydı yine devam ederdim gerçi, keyif alacağım işlere yönelmeyi tercih ettim. Bundan da pişman değilim.
Eline sağlık @aytackara.
Ha bu arada diziyle ilgili yorumları okumak keyifliydi:)
Tanıtım güzel olmuş elinize sağlık. Her bölümü severek takip ettim beklentilerimi karşıladı. Ulusal Kablolu ile kablosuz farkı var diye ayrım yapamadım açıkçası ilk bölümden beri o gözle bakmadım. Gerçekten izlenesi bir iş çıkartılar. Bu tür yapımları sevenler tanıtımda unutulan HBO’dan The Jinx: The Life and Deaths of Robert Durst’ı da izleyebilirler
@Tillhardbottle: İyi ettin hatırlattığın, onu bende herkese tavsiye ediyorum.
Ben bunun ilk 3 bölümünü peşpeşe izleyip, biriktirseymişim keşke diye kalakaldıktan sonra kalanını koşa koşa her hafta izleyerek sona eriştim. Sezonun iyi yenilerinden oldu benim için.
Dizi özelllikle başlarda yardırmıyor ama güzel gidiyor. İzlenesi bir iş çıkmış ortaya.
Bana, ne kablolu ne de ulusal kanal işi gibi geldi. Sürekli bu ikisinin arasında bir çizgideydi benim için; ama beklentilerimden kat kat iyi bir dizi olduğunu da belirteyim.
Ben davanın gidişatı ya da olan biten yüzünden öyle hayal kırıklığına uğramadım. Ama dizinin finaldeki bir sunum yetersizliğine takılarak bu diziye vereceğim puanı kırdım. Şöyle ki:
Bu tip dizi/filmlerin finalinde paylaşılan şu klasik “x kişisi şimdi nerede? ona n’oldu?” kısmının bu dizideki yetersizliğine takıldım.
Artık yazar/yapımcı/yönetmen hangisi bakıyorsa o işe beni hayal kırıklığına uğrattı. İşin yoksa git wiki gez, magazin topla filan… “Hi Dick. Literally.” moduna girdim bi ara.
“Yetkililere buradan sesleniyorum” teyzelerine çevirdiler beni de ha.
Neyse, güzel dizi. Konu ilginizi çekerse, türü seviyosanız aytackara’ya kulak verin derim.
Sonradan ek: Edie Falco’yu çok seviyorum ama bence burada döktürmedi.
Yıllar sonra aynı hapishane ve aynı birim.
şu kısmı da izlemek isterdim dizide. ayrıca bu dizinin bu gelişmede payı olduysa ne güzel.